28 Haziran 2013, 18:30 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ordu yÖresel kelİmeler A Ablak : Gösterişli Acık : Azıcık,biraz Acımuh : Buğday tarlasında biten ve garamuh ta denilen yabani ot Adab : Terbiye Adamılık : Erkeklik Afırmak : Öfkeyle ağzına geleni söylemek Afalamak : Şaşırmak Ağ : Ak Ağarşak : İğ altında dengeyi sağlayan ortası delik yuvarlak ağaç Ağbuda : Beyaz buğday Ağca : Ak. Beyaz Ağ damla : Süt ve süt ürünleri Ağız eymek : Rica etmek Ağızlık : Yayığa yoğurt koymaya yarayan alet Ağrı : Yönünden, tarafından (Oradan ağrı) Ağu : Zehir Ağyel : Batıdan esen sıcak yel Ağzı bek : Sır vermeyen Aha : İşte Ahbun : Eve yakın verimli tarla Ahiretlik : Öbür dünyalık Ahlat : Küçük armut Ahmak : Aptal Ahtarmak : Tohum ekmeden tarlayı sürmek Ahur : Hayvan ağılı Ak : Beyaz Akındırık : Çam ağacından sızan reçine Alabula : Karışık renkli Al basma : Lohusa kadınlarda görülen hastalık Aluç : Bir çeşit meyve Andır : Kötü şeyler Aruh : Yağsız Alaf : Hayvan yiyeceği Aluk : Salak Anadut : Ot yada ekin toplamak için kullanılan alet Analık : Üvey anne Anca : Ancak Andavallı : Aptal, ahmak Annamak : Anlamak Anuk : Yabani nane Apışarası : İki bacak arası Araba : Kağnı Arbaza : Birbirlerine düşman olan( köpekler) Arınmak : Temize çıkmak Ars : Gelincik Aruk : Zayıf, cılız Ataş almak : Çok acele etmek Atgu : Büyük ve kalın kadın başörtüsü Aurt : Çenenin iki yan tarafı Avanak : Çabuk aldanan Avara : Başıboş, işsiz Avaralık : İşsizlik Avulanma : Zehirlenme Avutma : Oyalama, aldatma, teselli etme Avuz : Doğum yapan hayvanlarda ilk süt Ayak bağı : Engel Ayak yolu : WC. Ayama : Lakap Ayı mantarı : İçi boş yenilmez mantar Ayın oyun : Hile, oyun Ayvan : Balkon Azık : Yiyecek Azınsımak : Az bulmak : B Baba çıkasıca : Beddua Bacılık : Çok samimi bayan arkadaş Badal : Merdiven basamağı Başgöz etmek : Nişanlamak Başını bağlamak : Evlendirmek Başlık : Evlenecek erkeğin kız tarafına verdiği para Bayramcalık : Bayram elbisesi Bazlama : Mayasız sacda pişirilen ekmek Beğermek : Hayvan melemesi Behni : Hayvan yemliği Bek : Yumuşak olmayan Bekitmek : Desteklemek, güçlendirmek Bel vermek : Direk, kiriş, duvar gibi nesnelerin ortadan eğilmesi Belemek : Bebeği beşiğe yatırmak Bertilme : Ezilme Bezmek : Bıkmak, usanmak Bıdıhtı : Boyunduruğun orta kısmında kayışın bağlandığı küçücük iki ağaç parça Bıdık : Küçük Bıdırdamak : Mırıldanmak Bıldır : Geçen yıl Bibi : Hala Bicimcik : Azıcık Biçik : Danaları çağırmak için kullanılır Bi dıkım : Bir parça Bileki : Mısır ekmeği Bilohma : Azıcık Biz : Ucu sivri tornavida benzeri bir alet Boncuklama : Hayvanlar için yükten kaçma Boran : Şiddetli kar Boydah : Tek başına, yükü olmayan yaya Boyunduruk : Kağnı arabası ve dövende öküzlerin bağlandığı alet Boz : Nadasa bırakılan tarla Böremit : Fırına verilmiş olup tam kurutulmamış armut Böön : Bugün Börükbaşı : Ocakbaşı Börtttürmek : Hafif haşlamak Börtme : Sıcak ve soğuktan etkilenme,porsuma Böör : Yan Böörce : Fasülye Bulamaç : Koyu un çorbası Burulgan : Rüzgarın aniden çoğalması, hortum Buymak : Üşümek Büğek : Buzağıların analarını emmelerini önlemek için ağızlarına takılan sivri uçlu aygıt Büğelek : Sığırlara musallat olan sinek Bükme : Viraj, dönemeç Bükmek : Dolamak Bükrü : Kambur Bürüme : Koruluk Bürün : Yarın değil öbür gün C : Cağ : Kağnı arabasında ot veya ekin yüklemek için kullanılan parmaklık parça Camış : Manda Cas cavlak : Çıplak Caymak : Vaz geçmek Cecim : Kilim gibi kullanılan yün döşeme Cecik : Ağaç çivi Cehal : Cahil Cemek : Kazmanın küçüğü Cıbır : Çıplak, züğürt kişi Cılbır : Yoğurtlu yumurta Cılga : Tek kişi geçebilecek yol Cımbış : Eğlence Cırıhla : Cıvık hamurdan sacda yapılan mayasız ekmek Cıvık : Çok sulu Cızık : Çizgi Cızlamak : İçi sızlamak Cudam : Aşağılık, avanak, Cücük : Civciv Ç Çağla : Ham meyva Çakıldak : Değirmende zahirenin taşın deliğine akmasını sağlayan cıngırdak Çalpama : Yağı alınmamış ayran Çamdu : Duvar Çangal : Fasulyelerin sarması için dikilen çubuk Çangal : Dallı budaklı ağaç Çaput : Bez parçası Çara : Hayvanların dişilik organından akan sıvı Çebiş : Bir yaşındaki keçi Çec : Samandan ayrılmış buğday yığını Çecik : Ağaç çivi Çedene : Kupkuru Çekü : Yazma, başörtüsü Çekü : Kantar Çeten : Saman yada kerme taşımak için kağnılara yerleştirilen tahta düzen Çevrük : Etrafı çevrili küçük bahçe Çiğit : Çekirdek Çıkrık : Yün ip kıvratmaya mahsus alet Çillenme : Yeşerme, çimlenme Çimmek : Banyo yapmak Çit : Ağaçtan örme bahçe korumalığı Çitimek : Yırtık ve delikleri örmek Çoğunsuma : Çok görme Çor : Çok tuzlu Çorak : Bataklık Çöğdürmek : Ayak üzeri küçük abdestini yapmak Çöğe durma : Yeni yürümeye başlayan çocuğun ayakta durabilmesi Çöpür : Keçi kılı Çörüş koşma : Yedek öküz koşma (1. öküzlerin önüne koşulur.) Çüş : Eşeklere verilen yüRÜME KOMUTU D : Dabak : Hayvanlarda görülen bir hastalık Daha : Ora, şu Daim : Sürekli Dalaklanmak : Karın boşluğuna vurulan darbe sonucu düşme, bayılma Daldırma : Dalgın olma. Suya batırma Danışık : Düğün yapacakların danışmak için komşuları davet ettiği toplantı Dastar : Kilime benzeyen yün dokuma Davar : Koyunlar Dayama : Duvara dikine konulan odun ve kütükler Dayfalma : İçi geçme, bayılma De daha : İşte Orada Deh : Atlara verilen yürü emri Dek gelme : Uygun, tıpa tıp Dene : Tahıl, tane Deyha : İşte orada Deynek : Çobanların kullandığı düzgün ağaç tan bir parça Dıhılmak : Girmek,uzun süre kalmak Dıkız : Çok dolu Dırdır : Boşuna konuşma, söylenip durmu Dırık : Zayıf Dibek : Buğday dövmede kullanılan çukur taş Dillik vermemek : Geçimsizlik Dilliksiz : Geçimsiz Dirgon : Harmanda kullanılan alet Dikilgen : Kramp, keskin adele ağrısı Ditmek : Parçalara ayırma Diyeze : Teyze Dolak : Kaşkol Don yağ : Hayvan iç yağlarının eritilerek ve dondurularak elde edilen yağ Dönemeç : Viraj Döş : Göğüs, bağır Döşşek : Yatak Dooğç : Atlara verilen dur emri Döğme : Ahlat unundan yapılan ezme Dövenleme : Harmanda arpa buğday vb. saman haline getirme Duncukma : Fazla koşarken yorulup düşme Dulda : Soğuk, sıcak ve rüzgar almayan yer Dunuk : Mat Düğ : Bulgurun incesi Düğdü : Balta kazma gibi aletlerin çivi ve kazık çakmaya yarayan kısmı Dünürşü : Dünür gidenler Dürme : Top pancar Dürmek : Katlamak Düve : Genç inek Düven : Ekin saplarını tanelerden ayırmada ve saman yapmada kullanılan altı çakmak Taşlarıyla döşeli ağaçtan araç E E, e : Ha öyle mi ? Ebe : Büyük anne Ebem kuşağı : Gök kuşağı Ebür cübür : Gelişigüzel, işe yaramaz Ecene : Marangoz aleti Efil efil : Rüzgarın afif ve serin esmesi Eğenk : Karasabanın bir parçası, el ile tutulan kısmı Eğiş : Ekmek veya köz çeviren demir alet Eğleşmek : Oturmak, kalmak Ehbap : Dost Eke : Büyük yetişkin hayvan Ekin : Arpa, buğday gibi tarım ürünlerinin genel adı Ekin kellesi : Başak Ekmekaşı : Kurumuş ekmeklerden ıslatılarak elde edilen yemek Eksik : Azalmış Eksik etek : Kadınlar için söylenir Ekşamur : Hamur mayası Elti : Erkek kardeşlerin hanımları Emekleme : Yavaş yavaş yürüme Emenmek : Varmak,gitmek,gelmek Emişik : Süt kardeşler Emme : Ama, fakat Emmi : Amca En : Koyunların kulağına vurulan damga Engame : Kargaşa Enteri : Kadın elbisesi Enük : Köpek yavrusu Erinmek : Üşenmek Erincek : Tembel, üşenen Erişte : Evde kesilip fırında kurutulan makarna çeşidi Essah : Doğru, gerçekten, sahiden Eşgi : Ekşi Eşgin : Atın yürüyüş şekli Evlek : Tarlaya tohum ekmek üzere parça parça bölünen kısım Evmek : Acele etmek Evsabı : Ev sahibi, koca Eza : Eziyet F Fehmetme : Anlayış. anlama Fer : Güç, kuvvet Ferah : Serin Ferik : Tavuklarda horoz olmayan piliç Fetil : Sacda yapılan mayasız incecik ekmek Fırhıl : Haşlanmış meyve Fırdolayı : Çepeçevre Fırdöndü : Her taraflı Fışkı : Dışkı, hayvan gübresi Fırahtu : Bahçe çevresindeki tahta korkuluk Fison : Değirmen oluğunun daralan uç kısmı.Suyun hızla çarka vurmasını sağlar Fisil : Tohumluk soğan Fodul : Kaba-saba G : Gağnak : Değirmen taşını kaldırıp çevirmek için kullanılan ağaç Gaile : Dert, sıkıntı (Gayle) Galbur : İri gözlü büyük elek Galtak : Kötü kadın Gamaşma : Gözün güneşten etkilenmesi Ganmak : İnanmak Garaz : İftira Garsanba : Sıkışık, telaşlı devre Garıpsıma : Özlemek Gasbanek : Kasıtlı olarak Gaş : Tepe, yükselti,uçurum Gaşoo : Kaşağı Gaylık : İşlenmemiş düz kara taş Gavil : Söz Gavralaşmak : Döğüşmek Gavut : Buğday ununun kavrulmuşu Gaykılma : Geriye doğru yaslanma Gazel : Kuru yaprak Gazo : Tekne kenarındaki hamuru toplamak için kullanılan alet Gedek : Genç manda Gedük : Eksik Gelecoş : Tuz, nane, yoğurt ve ekmekten yapılan yemek Gero : Bir şeyleri çekebilmek için kullanılan ucu çengelli değnek Gelberi : Fırındaki ateşi veya kuru ekmeği çekmek için kullanılan araç Gelinti : Başka köyden gelen Gendüme : Keşkeklik buğday Geven : Tortop dikenli bir bitki Gever : Su karığı, ince su yolu Gıcık : Çam kozalağı Gıç : Bacak Gıdık : Küçük sepet Gıdım gıdım : Azar azar Gıldır gıldır : Ağır ağır Gıldır gıcık : İşe yaramaz şeyler Gılıç : Karasabanın ökçesini oka bağlayan kısım Gıramise : Beşibirlik benzeri altın Gırklık : Koyun yünü kırkma aleti Gıybet : Dedikodu Gıymık : Odunun ufak parçacığı Gızan : Kedi, köpek gibi dişi hayvanın erkek istemesi Gidişme : Kaşınma Gilik : Evde hazırlanan peynir kalıbı Girge : İki kulplu keşkek kazanı Girebi : Ucu eğri küçük balta Golit : Somun. Kurutulmuş ekmek Gostil : Patates Goşan goşma : Ormandan kütük çekme Gödel : Keşkeğin karıştırıldığı alet Gödük : Tahıl ölçeeği Göğ : Ham, yetişmemiş Görenek : Görgü, terbiye Göynek : İç çamaşırı Gözer : Geniş delikli elek Göğnümüş : Yetişmiş armut Göğnükme : Fazla ağlama sonucu insanın kendine hakim olamaması Gökçe : Ökse otu Gömeni : Dövenle boyunduruk arasındaki ağaç aksam Göze : Su kaynağı Gubarmak : Gururlanmak Gubat : Kaba Gursak : Mide, karın Guşburnu : Yabani gül ağacı ve meyvesi Guz : Güneş almayan yer, kuzey Gübür : Süprüntü, toz, çöp Gücük : Kısa Güdü : Otlatma Güdük : Kısa, eksik Güğüm : Bakır su kabı Güldür güldür : Suyun bol akması Günlükçü : Gündelikçi Gün yüzü göstermemek: Geçimsizlik Gütmek : Hayvanları otlotmak Güvermek : Yeşillenme | |
|
28 Haziran 2013, 18:30 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Ordu yÖresel kelİmeler Habire : Ara vermeden , sürekli, devamlı Hacet : Eşya,mal, araç. Hacıl olma : Mahcup olma Halbur : Delikleri geniş bir elek çeşidi Haral : Büyük çuval Hark : Küçük su karığı Hameyli : Bir çeşit nazarlık Hampa : Birbirlerine dost olan köpekler Hamança : Çoban çantası Hasput : Kağnı arabasının tekerindeki ağaç aksam Haşıl : Mısır unundan yapılan bir yemek Havadis : Haber Hayat : Evin giriş salonu Haylamak : Sürmek, öküzlerin hareketini sağlamak Hazetmek : Hoşlanmak, beğenmek He : Evet Hedik : Mısır haşlaması Heğ : Büyük sepet He mi : Öyle mi? Veya rica anlamında (gel hemi) Hengame : Kuru kalabalık, gürültü Hengirt : Danalaarın boynuna takılan tasma Herk : Toprağın sürülüp dinlendirilmesi He ya : Gerçekten Hışıltı : Ormanda uzaktan duyulan ses, gürültü Hışır : Eski, kullanılmaz Hile : Aldatma Hizmeker : Hizmetkar Hoyrat : Çirkin Hozan : Ot biçmek için bırakılan tarla Hozmur : Toprakta kalarak ertesi yıl kendiliğinden biten bitki Höllük : Bebek toprağı Höst : Hayvanlara için git I Ikbal : Şans Ilıncak : Bir çeşit hamak Irahat : Rahat Irıb : Usul Irgat : Bir başkasına ekin biçen kadınlar Iskat : Cenazede dağıtılan para Işmar : Göz kırparak işaret etmek Izgar : Çelimsiz, bakımsız İ : İçkil : Şüphe İçerlemek : Çok üzülmek İğ : Yün eğirmek için kullanılan alet İkircikli : Her iki tarafa da temayül eden İlk güz : Sonbaharın ilk yarısı İlenç : Beddua İliç : Çamların öz suyu İlik : Düğme İlistir : Süzgeç olarak kullanılan kap İlme : Tarla sürerken sabana takılan taş, kaya İlmek : Düğüm, çözülebilir şekilde bağlama İlmük : Hayvan yiyeceği artığı İmece : Bir çok kimsenin toplanıp bir işi görmesi İskembi : Sekmen. İstida : Dilekçe İye : Sahip K Kabir : Mezar Kalık : Evlenme yaşı geçmiş kız Kancık : Dişi köpek Karamuk : Buğdaylarda görülen bir hastalık Karahaber : Kötü haber Karamet : Dert Kasnak : Davul, elek, kalbur gibi aletlerin kenarı, ağaç kısım Kaşık düşmanı : Çalışmayan kadın Kayınçı : Kayınbirader Kaypak : İradesiz Keh : Dağların eteğindeki yol, kenar, uç Kelik : Terlik gibi kullanılan eski ayakkabı Kepek : Buğdayın soyulmuş kabuğu Kepenk : Dükkan ve pencere kanadı Kerme : Hayvan gübresi Kes : Fiğ ve otlardan yapılan saman Kesmük : Harmanda taneleri iyice ayrılmamış başak Keş : Kurutulmuş çökelik Keşik : Sırayla iş yapma Kevük : Elek üstünde kalan işe yaramayan kısım Kılıç : Dokuma işlerinde kullanılan alet Kındıra : Göl ve akarsu içlerinde biten ot Kırklı : Doğum yapan kadının lohusalık dönemi Kırklık : Koyun kırkma aleti Kıt(Gıt) : Az Kirkit : Halı tezgahı tarağı Kocacık : Urgan bağlamak için semerlerin arka kaşına çakılan demir çengel Kolaçan etmek : Kontrol etmek için dolaşmak Koyultmaç : Sadece koyunun güz sütünden yapılan yiyecek Köhne : Bakımsız Köp : Öküzle çekilen kağnı ve kızakların bir parçası Köken : Ecdad, soy Köremez : Sonbaharda koyun sütünden yapılan sütlaca benzer yemek Köslemek : Kapıyı arkadan sürgülemek Köstüre : Bileyi taşı Köy bohçası : Köy bütçesi Kulanlama : Atın doğurması Kuşane : Tencereden küçük iki saplı yemek kabı Kuşluk : Tan yeri ağardığı zaman,sabahla öğle arası Kuz : Güneş görmeyen yer Kücü : Çul,çuval,heybe, cecim dokuma işlerinde kurulan düzen Külek : Ağaçtan yapılmış bakraç biçiminde kap Kürümek : Temizlemek Küpdüşen : Kış armudu Küskü : Demir veya ağaçtan basit kaldıraç Küt : Sakat, kötürüm L Lotaşı : Silindir şeklinde ağır taş M Mada : İştah Madımak : İlkbaharda yetişen ve yemeği yapılan bir ot. Mafacan : Çok ekşimiş Mahat : Sedir Mahna : Bahane Mahuk : Tuzluk suyundan kaynatılarak elde edilen ve limon yerine kullanılan siyah madde Malama : Ot yada ekinlerin saman halinden biraz kalını.Taneleri ayrılmamış samanla Karışık harman Maluk : Kağnı ve kızakların kayışının ucuna takılan ağaç yada boynuz parça Mantı : Çakı bıçağı Mayasıl : Hemeroit Mayıs : Hayvan pisliği Mayışmak : Gevşeyip kalma Mayhoş : Ekşimsi Mazbata : Tutanak Mazlum : Uysal Mazu : Kağnı ve kızaklarda tekerlekleri birbirine bağlayan kısım Meğel : Geniş ağızlı çapa, küçük kazma Mengürt : Hayvanları bağlamak için Boğazına geçirilen U şeklinde ağaç Mensup : İlgisi bulunan, ait Menba : Kaynak Mertek : Döşeme olarak kullanılan ağaç Mesinmek : Beğenmek Mes’ul : Sorumlu Mıh : Çivi Mındar : Eti yenmez Mısmıl : Eti yenir Mitil : Yüzsüz ve çarşafsız yatak Mucur : Tahıl ölçeği Mudul : Övendere ucuna çakılan çivi yada sivri uçlu madde Muhanet : Evhamlı, işe yaramaz Muhkem : Sağlam Musibet : Felaket. Sıkıntı Müdavim : Devam eden Müşkül : Zor N Nacak : Baltanın küçüğü Nalet : Lanet Nalbant : At nallayan kişi Niza : Dava, çekişme. Kavga O : Oğalamaç : Ayran yada süte ekmek doğrama sonucu meydana gelen yiyecek Oohaa : Öküzlere ve sığırlara dur emri Ok : Kağnıda mazı üzerine her iki taraftan uzatılan ağaçlar Oluk : Su akan kısım Osmak : Acıkmak Oşt : Köpek kovma Oturaklı : Ağır başlı kimse Oyulgama : İri aralıklarla dikme Ö : Öbek : Toplu halde Ödlek : Korkak Öğner : Ekin tarlasında şahısların biçilmek üzere önlerine aldıkları kısım Ökso : Tam olarak yanmamış odun Örk : Hayvanları bağlamaya yarayan kalın ip Örkleme : Hayvanların yayılması için bağlama Örsek : Hayvanların aygır istemesi hali Örtü : Yatak Örüm : Gece koyun otlatma Övendere : Ucu çivili uzun çubuk Özengi : Atların eyerinde ayak konulan kısım P Pala : Bez parçalarından dokunan kilim, uzun bıyıklı Paaç : Bir ekmek çeşidi Pataklamak : Dövmek Pee (Pey) : Duvar, taş yığını Peklemek : Temizlemek Pelepoş : Derbeder Pıtırak : Dikenli bir çeşit yabani ot Pıtırak gibi : Çok *** : Babası belli değil Pisik : Kedi Postal : Ayakkabı Puar : Çeşme Purmut : Orakla ekin biçilirken elde tutulabilen kısım ****a : Kütüklerden çıkartılan kenar tahtası R : Rahmet : Yağmur S : Sadır : Sidik Sacayak : Ocakta kazan altına konulan demir ayak Sağrak : Tereyağı konulan ağaç çanak, bir çeşit mantar Salak : Yaylada koyunların ağılı Sapalatmak : Ne yapacağını bilmemek Savmak : Suyun yönünü değiştirmek, meyvelerin sona ermesi Savuşmak : Çekip gitmek Sayvan : Çardak Sazak : Bataklık Seçek : Koyun ile kuzuyu birbirinden ayırma Sefil : Düşkün Seklem : Sırt yükü kadar, sırtta götürülecek kadar Sellim : Sonbaharda hayvanların serbest otlaması Sellim keleği : Boşta gezen Seme : Sersem, uyuşuk Sergi : Yıkanmış kurutulmak için serilmiş tahıl Seyirtmek : Koşmak Sıçan : Fare Sıfa : Harmanın ön saçak altı Sığırtmaç : Köy çobanı Sınama : Tecrübe Sıvarma : Bostan sulama Sıyırgı : Harmanda samanı toplamada kullanılan ağaçtan araç Siğıl : Sıvılce, ben Siper : Okul önlüğü Silkeleme : Ağacı sallamak, armutları toplamak Sitil : Büyük bakır bakraç Sivişmek : Saklanmak, kaybolmak Sivrik : Buğday ve arpanın sivri kısmı Soğukluk : Soğuk içecekler Sohu : Taş dibek Soharıç : Yemeklere yapılan sos Soluğan : Terli iken su içen atlarda görülen bir hastalık Sonca : Partuç, fırın süpürgesi Songur : Asık suratlı, gülmeyen Sorhunmak : Gocunmak Soyha : İşe yaramaz. Uğursuz,hayırsız, aşağılık Sömek : Mısır koçanı Söye : Kapı ve pencerelerin yerleştiği çerçeve Söykenmek : Duvara yaslanmak Sözkesme : Kız ve erkeğin evlenmelerine izin verilme Sümsük : Arsız, sevimsiz Süyem : Başparmak ile işaret parmağı arasındaki en uzun mesafe Ş : Şal dokuma : Yerde düzen kurularak dokumanın genel adı Şaplak : Şamar, tokat Şargada : Çok yaramaz Şello : İçerisine taze erik konulan türlü Şinnemek : Şımarmak Şil : Şapak Şip : Çabuk Şişek : Bir yaşındaki koyun T ; Tapan : Tohum ekildikten sonra toprağı düzeltmeye yarayan ağaç Tecelli : Kader Terpuşlu : Kenarları işlenmiş kapaklı sahan Tahtamaç : Sedir Tay etmek : At yükünü ikiye ayırmak Tavlanmak : Şişmanlamak Tebelleş : Musallat olma Tedirgün : Telaşlı Teeltü : Semere benzer alet Telek : Kuş kanadı Telis : Çuval çeşidi Temelli : Her zaman, ebediyen Teneşür : Cenaze yıkama tahtası Terki : Eyer ve semerlerde heybe koymaya yarayan arka kısım Testi : Topraktan yapılan su kabı Tevek : Ormanda yetişen geniş yapraklı bir bitki Tevekkelü : Hoşgörülü Tığ : Dövenlenip saman haline gelmiş olan yığın Tırmık : Harman aleti Tille : At ve eşeğe yük yüklemek için kullanılan ucu çatal ağaç Tirkeşmek : Sataşmak Tirşe : Sele, sepet yapımında kullanılan ağaç parçası Tokaç : Çamaşır, halı ve yün yıkamada kullanılan ağaç parçası Tolos : Ot konulan yer Tosba : Kaplumbağ Tösmen : Geniş kalçalı Tump : Tarlalarda sınırı ayıran hafif yükselti Tutak : Tencereyi iki tarafından tutmaya yarayan bez Tutya : Yaylada nadir yetişen çiçek çeşitlerinden biri Tüğlemek : Bağlamak Tülemek : Tavukların tüy dökmesi Tünemek : Tavukların uyuması U : Ufak : Küçük Uğunmak : Kendi kendini parçalarcasına ağlamak Umaç : Unlu çorba Umuk : Ilık Ü : Üleş : Hayvan ölüsü Ünelme : Gelişme, büyüme, çoğalma Ümük : Gırtlak V : Verep : Dönemeç, viraj Y : Yaannı : İnsanın sırt bölgesi Yaba : Harmanda saman toplama yada tığ savurmada kullanılan ağaç alet Yal : Hayvan yiyeceği Yalınkulplu : Büyük kazan Yama : Dik yer, yokuş, yamaç Yamalıh : Bez parçası Yancak : Kağnı ve kızakta yan şasiler(Ağaç) Yavan : Yağsız, kuru Yanığara : Yanıkara(Şarbon için kullanılar) Yapoo : Koyun yünü, yapağı Yapuk : Koyun ve sığırlarda eğri büyüyen boynuz için söylenir Yastık kaçırma : Gelin evinden erkek evine küçük yastık getirme(Bahşiş alınır) Yaykamak : Sadece su ile yıkamak Yaylım : Hayvanların otlak yeri Yazgı : Alın yazısı Yazı : Düz oba, düzlük Yeğin : Zorlu, şiddetli Yeniyetme : Genç çocuk Yel : Ağrı, sızı Yel almak : Soğuk almak Yelmek : Bir işin peeşinde çok koşmak Yelmük : Ekin tarlalarında biten yenecek ot Yerişmiş : Olgunlaşmış Yiğrençi : Çok çirkin, tiksinilen Yolak : Keçiyolu Yoo : Hayır Yoz : Süt vermeyen koyun topluluğu Yumuk : Kapalı Yunmak : Çimmek, banyo yapmak Yunaklık : Banyo yapılan ve çamaşır yıkanan yer. Yüğrük : Güçlü, çevik, kuvvetli Yüleme : Taşa tutma, bileme Z : Zahra : Zahire, tahıl ürünleri Zangadak : Ansızın Za’ya : Boş Zebella : İriyarı Zebil : Çok fazla Zefil : Bakımsız Zeklenmek : Alay etmek Zelve : Öküzleri boyunduruğa bağlamak için kullanılan eğri çubuk Zeftir : Zelveleri birbirine bağlayan deri bağ Zıngıç : Sırta vurulan yumruk Zopa : Dayak Zual : Yufka açmak için bölünen hamur parçası |
|
Etiketler |
kelİmeler, yöresel |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Giresun (Yöresel Kelimeler) | xena | Yöresel Kelimeler ve Anlamları | 0 | 30 Aralık 2012 15:37 |
Yöresel Kuş İsimleri | Ezgi | Hayvanlar Alemi | 0 | 07 Kasım 2011 17:32 |
Kilis Yöresel Giysiler | Ecrin | Güneydoğu Anadolu Bölgesi | 0 | 04 Eylül 2011 12:36 |
Ankara Yöresel Giysileri | Ecrin | İç Anadolu Bölgesi | 0 | 20 Ağustos 2011 18:09 |
msn,hot kelımeler kullanıldıgında kickban kodu | TISSOT | mIRC Scripting Sorunları | 10 | 06 Kasım 2007 14:28 |