Kokusunu alınca goç mevsiminin can kuşu çırpınır ten bahçesinde fırtınalı pervazdan savrulur ömür giriverir usulca kırların türküsüne
Köpüklere biner gider sesler ve görüntüler bir an da kesilir aşka güller açtıran kayaları aşındıran taylarla yarışan sımsıkı bacaklarıın özüne biçirn aranır patlarnaya hazır gülden
Kokusu olurum yağmurun kayadaki çiçeğin utanırım okşandıkça aşk merdiveni gibi kendime kapanırım nasıl patlar bir dünya koparıldıkça anlarım
Ömrün mor saatlerinde yeni öğrendiğirn ıssız türküde biçim seçer özüme sınırsız kımıltıdan onarır kendini yaşam ipliği dantel olur gül dalına yakama yapışan ölüm..