19 Nisan 2012, 16:57 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hiç oldu mu? Hayatının öncesi ve sonrası olarak ayırabilecek birisi yani. Hiç oldu mu ? Hayatını Öncesi/Sonrası olarak ayırabilecek birisi yani. Benim oldu. Ondan önce nasıl biri olduğumu bile hatırlayamıyorum artık. Beni sadece değiştirmedi. D eğiştirmekle kalsa ona karşı hissettiklerim daha farklı olurdu. Hayır hayır sadece değiştirmedi. O beni yıktı, dağıttı ve baştan yarattı. Ben onunla büyüdüm. Dur.. Doğrusu: Onunla değil, onun yüzünden büyüdüm. Evet onun yüzünden. Merdivenlerden geçerken tesadüfen karşılaştığım birisinin hayatımı tümüyle değiştireceğini bilseydim oradan hiç geçmezdim. İnan. Şu satırları okurken aklıma o geldi. Çünkü bana ve hayatıma yaptığı tam olarak buydu; İnsan senelerce uğraşır, kendi sözlüğünü oluşturur. Önem verdiği her kavrama bir tanım bulur. “Hakikat”, “Mutluluk”, “Güzellik”, “Onur”, “İtibar”, “Sadakat”… Hayatın her mühim dönemecinde şahsi sözlüğünü açar bakarsın. Vaktiyle yaptığın tanımları bir daha kolay kolay sorgulamazsın. Derken bir gün, işte o yabancı gelir ve kıymetli sözlüğünü alıp fırlatır. “Şimdiye değin sorgusuz sualsiz sahip çıktığın her tanım baştan yazılacak” der. “Bildiğin her şeyi unutma zamanı geldi.” Unuttum. Ondan sonra her şeyi unuttum. “Arkadaşlık”, “Dostluk”, “Güven”, “Hakikat”… İnsanlardan ve o herkese/her duruma karşı değişen yüzlerinden uzaklaştım. Gerçek dostlarımdan uzaklaştım. Haketmeyenleri üzdüm. Üzüldüm. Elimde kalan “Sabır” ile kimseye dokunmadan kimseyi acıtmadan yaşamak istiyorum kendi köşemde. Ve bazen sadece kendi odamda kendi yatağımda kendi güvenli köşeme kıvrılıp sadece uyumak istiyorum. Hiçbir şeyi düşünmeden. Ama olmuyor işte. Beyin öyle bir lanet ki. Her an her şeyin farkında. Her an çalışıyor. Açma kapama düğmesi olsun isterdim. Çocukça bir istek mi? Bu arada bir de çocuk olmak isterdim. Hani klasik bir cümle vardır ya “Keşke hiç büyümeseydik” Keşke.. Ama gücümüzün yetmediği şeyler var bu hayatta. Zaman gibi, ölüm gibi. Çocukluğumu yaşayamamış falan değilim. Gayet güzel günlerim oldu. Ama çocukluğumdan pek bahsetmem. Hatta hiç bahsetmem. Çünkü ne zaman bir anıyı canlandırsam hayalimde sonu hep o güne varıyor. Beynime kazınan o güne. O yüzden şimdi de bahsetmeyeceğim. Ama güzel günlerdi. Hiç oldu mu ? Seni hayatından çoktan çıkarmış ama senin çıkaramadığın birine bütün sırlarını anlattığın. Korkularını, hayallerini ya da sadece o gün olan aptalca şeyleri. Benim oldu. Ben her günümü ona anlatıyorum. Her korkumu onunla paylaşıyorum. Hayal kuruyoruz beraber. Dalga geçiyor bazen benimle. O benim için güvenebileceğim tek insan. Yani kendini öyle görüyor. Ama tam tersine. Ona asla güvenemem. Yanındayken de güvenemiyordum. Şimdi uzağımda. Hala güvenemiyorum. Ama bir hayale güvenebiliriz değil mi? Sadece hayaline güvenebilir olmam canımı acıtıyor. Ne vardı biraz güven verebilseydi bana. Onun yanındayken, elini tutuyorken, sarılıyorken bile hep bir yanım “Güvenme!” diye haykırıyordu. Kendimi uzak tutmam bu yüzdendi. Ve kaçmam. Evet ayrılmam demek ağır geliyor bazen. Ben hırslı biri değilim. Savaşçı biri de değilim. Tehlikede olduğumu hissettiğimde kaçarım. Evet genelde yaptığım budur. Kavga bile etmem. Uzaklaşırım. Kaçarım. Ondan kaçtığım gibi. Ona bağlanmaktan kaçtığım gibi. Belki değer verdiğiniz şeyler size savaşma fırsatı verilmeden elinizden alınsa siz de benim gibi olurdunuz. Ama değilsiniz. Tabii bu seçimimin bir de sonucu var. Onsuzken özgürüm. Rahatım. Onunla olduğum kadar olmasa da mutluyum. Huzurluyum. Ama hiçbiri yetmiyor. Bana döneceğini bilsem bunların hepsinden vazgeçmeye razıyım. İnsan neden kendini tutsak eden birini ister ki hayatında? Bu soruyu çok sordum kendime. Elimdeyken her şey daha kolaydı. Çünkü benimdi. “Niye katlanıyorum ki, beni kısıtlamaya hakkı yok” diyordum. Onsuzluğun bu kadar boşluk yaratacağını nereden bilebilirdim? Ondan sonra tam bir harabeye döndüm. Geri dönmek istedim. O da istedi. Ama olmadı. Komik değil mi? Ama olan bu işte. Belki de yeterince istemediğimizdendir. Kader biz birbirimizi isterken hep ayrı köşelere koydu bizi. Şimdi sen benim üzerime kaç kız eskitmişken ve ben senin üzerine kaç çocuk eskitmişken hala sana yazıyor olmam kendimi suçlu hissettiriyor. Onların ahını almaya hakkım yoktu. Ama bir yokluğun insana neler yaptırabileceğini görmüş oldum. Yine senin sayende. Pardon senin yüzünden. Ama biliyor musun hala sana kızamıyorum. Hala sana hak veriyorum. Durmadan “Ben de olsam böyle yapardım” diyorum. Ve Teşekkür Ederim; Dışarıda kocaman, boğazına kadar pisliğe batmış bir dünya olduğunu gösterdin bana. Ve Teşekkür Ederim; Büyüdüm seninle. Pardon senin yüzünden. Alıntı.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' | |
|
19 Nisan 2012, 17:32 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hiç oldu mu? Hayatının öncesi ve sonrası olarak ayırabilecek birisi yani. Bende bir ay öncesine kadar benzer cümleleri kurdum. Özellikle; -Teşekkür ederim, sayende çok büyüdüm.- kısmı bende alıntı gibi. |
|
Etiketler |
hic, öncesi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ronaldo ve Rooney'yi kıyaslayan Vidic'ten olay yorum: Birisi bugünleri hak etti, birisi başarısız oldu | CORDON BLEU | Avrupa ve Dünya'dan Futbol | 0 | 27 Nisan 2023 20:38 |
Düğün öncesi gelini kucağına almak isteyen damat, hayatının hatasını yaptı | CORDON BLEU | Yaşam ve Detay | 4 | 23 Kasım 2022 23:45 |
Dügünden öncesi ve sonrası | Julw | Komedi ve Mizah | 8 | 31 Ekim 2007 23:10 |
Bize örnek teşkil edebilmesi için anlatacak birisi varmı net olarak | yepaa | mIRC Scripting Sorunları | 3 | 16 Eylül 2006 18:41 |