Üşüsem soğuğa eşlik eder tırnaklarım



Karın altındaki denizi bulmaya çalışır



Soğuk ayakkabılardan kaçmaya çalışan ayaklarım



Sevişmekte olan bulutlara karışır...







Bir namahrem gibi üstünü örter günahlarımın



İşlediğim kötülükler güneşin merkezinde



Duymadığın kulaklarla işittiğin ahlarımın



En iyi tarafı yaşlı bebeğimin bezinde...







Göz kapaklarıma yüklemiş dünya tüm dertlerini



Yirmi dört saat uyusam yine de uykusuz kalırım



Hayat kendine fahişe etmiş denizimin fertlerini



Öcümü, köpekbalıklarımı salarak alırım...







Nefretim yerin binlerce metre altında



Lavlarımı püskürsem gökyüzü dünyaya küser



Oturduğum yer okyanusun on yedinci katında



Kollarımı cannatsam nefesim ciğerini keser...







Çocukken hayal ettiğim mutlu bir gelecek vardı



Büyüdüğümde mutsuz çocukluğum hayatımdan çalındı



O hırsızın darağacı son bir yılda hazırlandı



İdam edildiğinde, gözlerim seni uyuklayarak andı...







Tütün kokan suya teslim etmişler bu dilimi



Sigaraya hapsolmuş bir kıvılcımdır gözlerim



Sağ elim tutmuş salıncaktan sallar sol elimi



Canımı acıtan alnımdaki pürüzlerim...







Ne Nesimi, ne Fuzuli, ne Mevlana anlar beni



Şiirlerim roman olur anlatmak için seni



Hayat kütüphanesinin en önemli eseri



Aşk, kalıntısı kalmayan kemik parçamdır benim...







Hoşnutluğu bozulmuş bir yere bağlı yüreğim



Namusu çalınmış gibi hissederim kendimi



Hep başkasını seversin, söyle neden bebeğim?



Söyle Rapunzel misin yoksa Şeker Kız Candy mi???







Alice, harikalar diyarını çoktan fethetti



Sen ise yedinci tepeden doğan güneşsin



Gözlerini verseydin bu savaş çoktan bitmişti



Gözlerinle uzayı yok eden bir silaha eşsin....



Alıntıdır