03 Mart 2012, 23:48 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Soğuyan Sevgili. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Evet, soğuyan bir kadını döndürmek olanaksız. Gitmeyi düşünen kadını durduramazsınız. Erteleyebilirsiniz sadece. Ama eninde sonunda gider. Zaten gitmemesi daha kötü olur o saatten sonra. Sadece görüntü olarak yanınızda olan ama çoktan uzaklara gitmiş bi sevgili çok acıtır. Peki ne yapmalısınız? Gerçi ne arar lan sizde sevgili? Geceleri Mickey Mini Mouse parmaklayıp uyuyan adamlara anlatıyorum ya neyse... İçlerinden bazıları, “Abi, benim sevgilim var ve elimde tutmak istiyorum, nolur akıl ver.” dedi diye yazıyorum he. Ne yapmalısınız? Kadının nasıl olsa gidecek olması, ona giderken zarar vermeyeceğiniz, ruhunu allak bullak edemeyeceğiniz, gittiği yerde huzursuzluk içinde kıvrandıramayacağınız anlamına gelmez. Ayrıca giden her kadın geri döner. Gidişi kadar kesindir dönüşü. Yeter ki siz içine sıçmayın. Peki , başlıyorum, dikkatli okuyun… - Her zamanki sevgilinizin her zamanki sesinde, bakışında, tonlamasında, havasında bile farklılık hissettiğiniz an, ki her erkek hisseder bunu, onu kaybetmişsiniz demektir. Ama bu öylesine size özel, sadece sizin hissedebileceğiniz bi şeydir ki, anlatsanız, korku filmlerinde hayalet görmüş çocuk gibi aşağılanır, bu gerçeği kimseye inandıramazsınız. “Abi ya Selen’de bir şey var dersiniz bir şey...”, arkadaşınıza, “Ne var oğlum!” der o da size, “Ya telefonda bugün bana işinin olduğunu söylerken sesi çok acayipti, ayrıca her zaman kapatmadan bööö...” derdi. Falan fıstık. Sadece sizin anlayabileceğiniz yüzlerce ayrıntıyı, değişikliği, hepsinden önemlisi o hissettiğiniz soğukluğu, yabancılaşmayı arkadaşınız anlayamaz. anlatamazsınız. Anlatmaya çalışsanız, “Ulan karı gibi nelerle uğraşıyosun ya. Bir şey yoktur olum takma kafana!” cevabını alacağınızı da bilirsiniz. Hâk verirsiniz ama ona. Kendinize bile anlatamıyorsunuzdur çünkü ne olup bittiğini… Tek bildiğiniz “Bir şey...” var. Hoşunuza gitmeyen, ruhunuzu sıkan, sizi garip, kasvetli bir korku içinde bırakan “Bir şey...” Sevgilinize ufaktan sormaya çalışırsınız, “Yok bir şey, ne olacak her zamanki gibiyim işte.” cevabını yine aynı havayla duyar, benzer hareketlerin sizde yarattığı o zavallı ürkeklikle susarsınız. Üsteleseniz, hem ezik hem paranoyak olacak hem de o iğrenç havayı tekrar yaşayacaksınız. Sonra ne olur peki? Gerçeğin üstünü örtme anı gelir. Halbuki ilk aklınıza gelen doğrudur. “Bir şey...” vardır. Ama siz arkadaşınıza, sevgilinize, ama hepsinden önemlisi inanmak istediğiniz şeye hâk verip, “Ne salak biriyim ben, altı üstü kötü bi gün geçirmiştir. paranoyaklığa bak. Of, canım benim daha çok yanında olmalıyım. Ottan boktan kıllanıyorum...” diyerek o “Bir şey...”leri ertelersiniz. - O “Bir şey...” in kesinlikle iki nedeni vardır. Ya bir ibiş vardır etrafında dolanan ya da olmaya başlamıştır. Üçüncü seçenek asla olmaz. Sevgilinizin yavaş yavaş elinizden kayıp gittiğini görür ama bir şey yapamazsınız. Bitiyordur. Bazen böyle her iki tarafın da bittiğini bildiği, ölmüş ilişkiler vardır, ortada ikinci bir erkek olmadığından öylece devam eder. Erkek, zaten ayrılabilen bir canlı değil, terk etmesini beceremez. Kadın ise başka bir erkek olmadan o işi kalkışmaz. Eee ne olur peki? Ortada ceset çiftler dolanır. Çok görüyorum ben etrafta. Birbirlerinden iğrenme aşamasına gelmişler. Keşke nefret olsa… Aynı masadalar meselâ, kalabalık bi grup, arkadaşları, kız mutlu, esprili, havasında olunca erkek durgunlaşıyor, erkek masanın bir numarası olunca da kız sessizleşiyor. İçlerinden şu sözleri geçirdiklerine eminim, “Herkese mavi boncuk dağıtıyor yine… Gül gül millete oros…” ya da “Hiç komik değil anlattıkların. Gören de matah bişey sanır. Gerizekalı!” Birbirlerinin mutsuzluğundan beslenen çiftler haline geldikten sonra yapacak bir şey yok. Kadının çevresine yeni bir erkeğin girmesini beklemek dışında. Erkek de o cesaret yok çünkü; kalem kıramaz. - Soğudu sizden, fark edebiliyorsunuz. Artık kendini avutma dönemi de bitti. Açık her şey. Ama yine de bazen bir umut, acaba soruları dolanıyor beyninizde. İşte böyle zamanlarda çok mu evhâmlıyım, kompleksliyim, karı gibi her şeyi düşünüyorum, yok yok beni hâlâ seviyor, hâlâ eskisi gibiyiz diye düşünerek eski anlarınızı tekrar yaşatmak istiyorsunuz. Kısa ama siz de iz bırakan anları. Ya Jesy olsa şimdi daha güzel anlatırdı gerçi ama, Breaking and Entering de bi sahne var, Will, yani Jude Law da benzer bir durum yaşıyor. Gerçi karısının hayatında başka bi erkek yok, istisnai bi durum yüzünden gitmiş o. Ama yine de gitmiş. Jude Law diyor ki ona, giyinirken, “Hani sen bir gün benim koluma ısırmıştın ya çok hoşuma gitmişti. Farklıydı!” türünde bir şeyler. Karısı da gülümseyerek yanına gelip tekrar ısırıyor kolunu. Ama ikisi de biliyor ki aynı hava yok. Zaten Jude Law “Bu sadece dişlerindi...” diyerek noktayı koyuyor. Bu sahne gibi bir çok sahneyi tekrardan yaşatmaya çalışırsınız. Bir an durduk yerde burnunuzu öpmüştür, tekrar öptürürsünüz aynı yoğunluğu hissedin diye, olmaz, şarkınızı çalıp sımsıkı sarılırsınız ona, çok sıkı, daha sıkı, biz birbirimize hala aşığız sarılması, yine olmaz, size ait olmayan bişeyler hissedersiniz o sarılışta. Size “Ben bu öğlen arkadaşlarımla yemek yiyeceğim...” der, hatta “Yiyebilir miyim?” der, siz de “Tabii canım elbette.” diyerek eskisi gibi cool, esprili, rahat olmaya çalışırsınız, ama o da olmaz. İki saat sürer. Sonra yine kuşkular sarar içinizi. Sinirli biri olursunuz. Kompleksli, kıskanç. Zaten cool, guy da olamamışsınızdır az önce. Hissetmiştir cool olmadığınızı. Komik de bulmamıştır sizi. - Ne yapmanız gerekiyor peki? Kadınlar ne olursa olsun başka bir erkeğin varlığından söz etmez. Bunun bir çok sebebi var tabi ama, birincisi ve en büyüğü, ne yazık ki kadınların acımasız ve bencil olmaları. Tabii bu erkeğin varlığına kendilerinin de hâlâ tam olarak inanmamasın da etkisi var. 4-5 senelik ilişkilerinin, tek erkeklerinin bitip yerine başkasına geldiği düşüncesini doğru olup olmadığını bilmiyor, bilseler de buna inanmakta güçlük çekiyorlar. Ama dediğim gibi asıl neden kadınların terk ederken, aldatırken bile hesaplı olması. Vicdânen rahat olmak istiyorlar. Onu iyi hatırlamanızı. Arkasından “Vay kaşar, oros..” dememenizi. Ve tabii ki hala onu sevmenizi, aşık olmanızı. Sonuçta o sizden soğumuş olsa bile sizin onu sevmeniz onu rahatsız etmez. Bilâkis hoşuna gider. Ne kadar çok erkek ona aşık olup hakkında iyi düşünürse onun için o kadar iyidir. Dolayısıyla sonuna kadar inkâr eder. Asıl nedenin onu çok üzmeniz olduğu, çok yıprandığını filan söyler. Sizde de salaklık vardır tabii. Erkeklerde yani. Arkadaşınız görür birinle onu, size söyler, önce kızar, bağırır, sonra da “Aman ya arkadaşıymış...” der geçersiniz. İnanmazsınız. Kompleksli, kıskanç, paranoyak bir erkek durumuna düşmeyim dersiniz. Sonrasında bu kendini kandırma olayı kızla çocuğu yatakta görüp de anlamayacak kadar ileri boyuta bile taşınır. Yine inanmazsınız. Sevgiliniz yine sizi kandırır. Kanmak istersiniz çünkü. Onun hayatının tek aşkı sizsiniz ya. Sonsuza kadar sizi sevecek. Böyle böyle iyice küçülür, kendinizden nefret edecek duruma gelirsiniz. Ama kadın asla size açılmaz. Son hamleyi yapmak istemez. İhale siz de kalsın, ayrılan taraf siz olun, tüm bu yaptıklarına rağmen mağdur ben olayım der… - Peki ona en çok zararı nasıl verebilirsiniz? giderken yani. “Bak canım ben seni seviyorum, ayrılma gibi bir düşüncem de yoktu. Aklıma bile gelmedi yahu… Ama sen istiyorsan yapacak bir şey yok tabii… Yine görüşürüz nasılsa!” Falan filan. Yani cool, aklı başında, güçlü bir şekilde. Hani ne salya sümük bana dön diye yalvararak ne de “Hadi lan ben de seni sevmiyorum. ne oros.....sun Allâh belanı versin kokun sindi mi onun da üstüne...” şeklinde kayışı kopartarak. Ayrılmak isteyen bir kadına kuru bir “Peki...” den daha fazla koyan şey yoktur. Sadece “Peki...” Kadın ruhu olumsuzluğa, mutsuzluğa bağımlıdır. Fazla mutluluk hoşlarına gitmez. İçinde illâ da bir hastalık ararlar. Kafalarına bir şey takmak zorunluluğu hissederler. Kadın en mutlu anında bile nostaljik, melankolik, olumsuz şeylere ihtiyaç duyar. Özellikle de elinde olmayana… Üç gün sonra o fırıldak y...avşak şebeklikler yaparken siz geleceksiniz aklına. Sizin yanınızda olsaydı da o gelecekti. Ne yoksa onu özlerler... Ben bu ibişi mi sevdim diye bakacak ona. Ne cool adamı ya tam şaklaban diyecek belki. Hepsini demeyecek tabii üç gün sonra. Sadece anlık içinden geçecek başlarda. Ve zaman geçtikte büsbütün saracak. Acı çekecek, kanayacak. Ne size dönebilecek ne onunla olabilecek. Bedelini o ibneye ödetecek tabii. Ağzına sıçacak. Siz nasıl kalacaksınız peki aklında? gitmek istediğimde bana sevgi dolu gözlerle bakıp sadece “Peki...” diyen onurlu, gururlu, tam bir erkek… Charles Bukowski
__________________ English Preparatory Department School of Foreign Languages Assistant English Teacher Ankara Baskent University 2017-18 “Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...” C.A - 31.12.2010 - ∞ English Language and Literature Faculty of Humanities and Letters Ankara Bilkent University 2010-15 | |
|
03 Mart 2012, 23:56 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Soğuyan Sevgili. yazı güzel di.. ama bunun illa bir ibişle alakası yok bence. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Çeşit çeşit farklı sebepler olabiliyor bayanların sevgililerini terketmelerinin. Bu konuda destekleyemiyorum üzgünüm Charles. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
|
04 Mart 2012, 00:24 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Soğuyan Sevgili. Ayrılmak isteyen bir kadına kuru bir “Peki...” den daha fazla koyan şey yoktur. Güzel yazı için teşekkürler @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]. |
|
Etiketler |
sevgili, soğuyan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sevgili 😘 Arkadaşlık Domaini Sevgili (Org) 💕 | umiT | Jenerik Domain Satışları | 2 | 20 Eylül 2023 01:14 |
Sevgili | Sarya | Fıkra | 3 | 07 Ekim 2021 17:18 |
Çiçek alan sevgili mi, yoksa kitap alan sevgili mi sizi daha çok önemsiyordur? | vioLeta | IF Soruyor | 33 | 24 Temmuz 2020 22:57 |
Isındığında Soğuyan, Soğuduğunda Kendini Isıtan Kumaş İcat Edildi | vioLeta | Bilim Dünyasından Son Haberler | 0 | 10 Şubat 2019 13:02 |
Bil Sevgili | Frozen | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 04 Şubat 2011 13:59 |