Güzeldin buğulu denizler gibi büyük gözlerinle içtendin sen ey çocuk içinde umudun bütün kapıları açık dolunayı beklerdin suçsuzdun çağın kadar beceriksiz umudu hançer gibi göğsünde taşırdın büyük gözlerin ve büyük düşlerin bir trenin son vagonuna yetişen yolcular gibi terk etmeden önce seni güzeldin... şimdi ah... yorgunuz geceden başka hiçbir şeyimiz kalmadı bekleyen her sarıldığımızda incinmeyi kucaklayan çocuklarız..
Ama yine de gemiler gitsin durmasın rüzgar saçlarını bağla yelken direklerine yalnız anılara güvenerek yaşadığın bu dünyada bütün silahlar ve sözler tanıdık bir bakışla vurulmaya açık gözlerini kapat büyük gözlü çocuk çiçek dilinden bir gelecek kur kendine yüzyıllık yeminlere gizle adını Tanrı bir gün konuşursa eğer ona şefkatini söyle..