IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

2Beğeni(ler)
  • 1 Post By Sevda
  • 1 Post By Sevda

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 05 Kasım 2010, 15:40   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ceyhun Yılmaz Şiirleri




Ceyhun Yılmaz Şiirleri


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




'' beklerim ben,, Bir otobüs durağında bekliyorum seni gelen geçenlere aldırmadan,, Amaçsızca beklediğimi görenler, neyi bekliyorsun diyor, 'Sevdiğimi' diyorum, Ama ben artık anlıyorum ki, ''Beklemeyi Seviyorum'' (Ceyhun Yılmaz)


..................................................



Dilenci

En yakın deniz kenarına atıyorum kendimi
Her dalga halime üzgün..
Her dudakta bana tebessüm..
ne vardı diyorum 'ah' ne vardı
Şu kaldırımda resmin olsaydı...
Eğilip öperken ben
Görenler, varsın dileniyorum sansaydı...

Ceyhun Yılmaz


........................................


Acaba

Bin kez öptüm yine İstanbul'u bugün
Yağmur mu yoksa ben mi ağlıyorum
Yalnız bütün şehirden özür dile
Bir gün gelirsen buralara
Sayende İstanbul sırılsıklam...
Herhangibir akşamüstü
Sensizlik yine beni yakaladı suçüstü
Şu an baktığım denizden
Ne vardı sevdalarım bir bir çıksa
İçimdeki karanlığı alsa
Kızıl saçların omuzlarımda dolaşsa
Birdaha ağlarmıyım acaba?...


Ceyhun Yılmaz

..................................................



Gece Yarası

Ağrılarım ağrıyor bu gece yarısı
Dertlerim öksüz sahibi yok.
Sensizliğimin yeri boş
Bir kez daha gömdüm, bin kez daha öldüm
bu gece yarısı
Geçmedi sensizliğim, geçmedi bu gece yarısı
Ve içimde bitmiyor bu gecenin yarası...


Ceyhun Yılmaz


.........................................


Gelme

gidiyorum işte,
bak ne gelmeyişin öksüz ne de yokluğun
gidiyorum işte
hep beklediğin yere
geleceğin varsa da artık gelme
sakın gelme, hiç gelme
ben sana gelene kadar sen kimseye gitme!...


Ceyhun Yılmaz


...............................................



Güneştin

Bir sızı gibi geliyor uzaklardan sesin
Fakat değil..nedense kalbim ağrıyor
Yoldan gelip geçenler şaşkın
İki yıldız alıyorum gökyüzünden ödünç..göğsüme tutuyorum utanarak
Seni görüyorum bir an..görüyorum ve inanamıyorum
Evet! görünce inanamadım..
Tabiki çok güzel olmalıydın fakat sadece bakışlarınla kalbimin ritmini değiştiremezdin
Naptın..naptın! !
Öldürür gibi baktın
Bir tatlı sevinçti gelişinin heyecanı..
YÜREĞİMDEYDİ..
Gökyüzünden süzüldü, bana doğru yaklaştı..beni seçmişti..
Dudaklarıma dokundu, dudaklarımı ıslattı...
ama GİTTİ! !
Bir serseri YAĞMUR DAMLASIYDI!
Bulutların arasından gördüm sapsarı saçlarını
Baktığım her an kaygı duydum
Sanki kaybolup gidecektin
Her an kaybedişimin heyecanı yüreğimdeydi
Hep kaybetmişitm, bugün de mi?
Her dakika gözümün önünde olman için dua ettim
Ama gitmedin..yüreğimdeki sevgiyi bitiremedin
Benim de olmadın...
Yaklaşmaya çalıştım... Yandım.. GÜNEŞTİN!....


Ceyhun Yılmaz



................................................


Havalardan mıdır nedir?

bahar havasına benzer bir şeyler var bugünlerde...
bunun üstüne bir de ceyhun şiirleri okuyunca
insan bir garip oluyor...
aşık mı olduk nedir...


Ceyhun Yılmaz


.................................................

Hemşire

Gidiyorum artık gecenden
Benden bahsetme gelen yıldızlara
Gittiğimi bilmesinler
Yokluğumla seni üzmesinler
Soran olursa beni
Kalbini göster
İşaret parmağın dudaklarını kessin
Herkes göğsünde uyuduğumu bilsin...


Ceyhun Yılmaz



..............................................


Hepsi Benim

Her yağmur ağlatmazdı beni
Gidişin olmasaydı...
Bu kadar geçmezdim kendimden
Çoluk çocuk bile tanır oldu kederimden...
Gitmeseydin de hep ağlasaydım
Adam demesinler bana sensiz
Ve bil ki nerde güzel bir şiir duysan
Artık hepsi benim...

Ceyhun Yılmaz

...............................................



Hüzün

Toprak o eski şarkıyı hatırlatıyor bana
Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu
Bir namussuz rüzger peşimde
Saçlarımı ensemde okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni
En yakın deniz kenarına atıyorum kendimi her dalga halime üzgün
Her dudakta bana tebessüm
Böylemi bitecekti bu şiir bitanem
Böylemi bitecekti bu şiir son hecesi hüzün...




Ceyhun Yılmaz

..................................................


Hüzünsün

Sen hüzünsün tenimde
Hüzün bahçemizin en bilindik çiçeğiydi
Hüzün ektik, acı kokladık yıllarca
Sonbaharda doğmuş anne babanın
Yağmur çocuklarıyız biz
Ondandır her ayrılığa
Hüngür hüngür ağlamamız...

Ceyhun Yılmaz

............................................


Islak İstanbul

Gittiğinden beri yalnız yanaklarımdı ıslak
Herkes bana bakardı sokaklarda
Bir gün gelirsen bu şehre...
Herkesten özür dile
Sayende yalnız yanaklarım değil
Artık İstanbul'da ıslak!...


Ceyhun Yılmaz


..................................................



İçelim

Herkesin olduğu ama kimsenin sana sen diye
bakmadığı bir yere gidelim
bin kez öp dudaklarımdan kurutma
bir daha gidelim
Ne olucaksa orda olsun, uzakta olsun...
O güneş istediği yerden doğsun gözlerine batsın
al beni gidelim...
Her gece bir yıldız seçelim
Ayılana kadar içelim...




Ceyhun Yılmaz


..................................................


Çok Sevmişti


Herhangi bir geminin limandan ayrılmasına bile ağlar oldum
Sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni
Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum
Artık gerisini sen düşün
Sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim
İster istemez öpüp kaçarlar beni
Hiçbir şey olamamış gibi
Nasıl bir selama mutlu oluyorsam
Sensizliğimde bir yağmur damlası bazen kahrediyor beni
Çok genç ölücem belki
Belkide yaşayanlar kendi nefeslerine bile inanamayacaklar öldüğümde
Elbette her veda gibi hüzünle uğurlanıcam
Kimileri üzülecek kimilerinden fazla
Az yaşadı diyecekler arkamdan az yaşadı
Ama çok sevmişti...




Ceyhun Yılmaz

..................................................


Damla

Bir tatlı sevinçti,
gelişinin heyecanı yüreyindeydi.
Gökyüzünden süzüldü bana doğru yaklaştı.
Beni seçmişti.
Dudaklarıma dokundu, dudaklarımı ıslattı.
Ama gitti...
Bir serseri yağmur damlasıydı...


Ceyhun Yılmaz


................................................


Dün Gece

Ve dün gece;
Aynada bile,
Ben bile,
Beni ben sanıp,
Sen diye kırdım aynamı.

Ceyhun Yılmaz

.............................................


Eldiven

Demirden soğuk ellerin
Bakışlarında kar yağışı
Soğuktan yanan sözlerin sahibi sen
Belki hep bu yüzden
Senli her cümlede bir eldiven..


Ceyhun Yılmaz

................................................


En Sevdiğim Zamanlar

Bir zamanı seviyorum
Bir zamanı sevmiyorum
Hep ensemde zamanlar, özletmiyor kendini...
Sevmediğim zamanlar, özlüyorum sevmeyi
Ve
En sevdiğim zamanlar,
Özlemek zorunda kaldığım zamanlar...

Ceyhun Yılmaz

..................................................


Eski Karım

Hala sen varmışsın gibi
İki yastıkla yatıyorum..

Kimseye söyleme gidişini, ben söylemedim.
Elimde senin siparişin olmayan torbalarla geliyorum eve..
Ağlaya ağlaya öpüyorum yattığın yastığı yorganı
Sanki beni az önce yolcu etmişsin gibi çıkıyorum sokaklara..
Üst komşuya hava atarak, bi fiyaka bi görsen..
Ne garip bu insanlar!
Bütün mahalle, hatta alttaki bakkal bile seni geçen kasım öldü sanıyor...
Ne garip bu insanlar!
Hala her sabah bana selam veriliyor..
Sanki yaşıyormuşum gibi...


Ceyhun Yılmaz

..................................................


Eskiden

Eskiden buralara güneş doğardı
Kuş seslerini kessen
Kuşlar kızardı
Yüzümde tebessüm bahardı
Senli şarkılarım vardı benim
Bir gittin
Gidişinle yağmur ağladı...


Ceyhun Yılmaz

..................................................


Garip

garipliğimden bu halim
ekmeği karpuza katık ederim
beni şimdi görürsen yerde
yanıma gelme
Günlerdir açım gözüm 'çıkma ekmek'te...



Ceyhun Yılmaz


..................................................


Gece

Bu kadar mı kasvetin ey gece!
Hadi örtsene beni
Ne o yetmiyor mu karanlıkların yoksa
Korkmuyorum artık senden gel
Gel gücün yeterse yıldızlarını üzerime ser...



Ceyhun Yılmaz


..................................................


Benim Adım

Yazdığım kadarını da
yazamadım aslında
Seni göremediğim
kadarını sevdim
Işığından aydınlık karanlığım
Sen değil ben sevdalıyım
Merhaba Canım
Hüzün benim Adım...


Ceyhun Yılmaz


..................................................


Benim Gibi

Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını..
Herkesin yüzü gözü ıslak,
Başları eğik omuzlarının arasında..
Yağmur yağdığında... Herkes..
Benim hep olduğum gibi...

Ceyhun Yılmaz

..................................................


Biz

Biz böyle insanlarız biz hüznü ekmek yapanlardan
kahkahalarımız bozmaz kafiyeleri
öyle bir güleriz ki hüzün bile borç bilir
tebessümü halimize
biz bir seni anlayamadık
gülüşünle dertlerimizin üstünü alırdın
gittiğinde yağan yağmur kopardı
sakladığımız fırtınayı
biz senin gidişini anlayamadık
biz ki vedaları selam yapanlardandık
biz bir seni selamlayamadık!..


Ceyhun Yılmaz

..................................................



Bulut

Öyle bir bulut doğar ki içine bazen
Yağsan olmaz yağamazsın
Hıçkıramazsın, hıçkırsan ağlayamazsın
Uzatırsın elini bir tatlı dokunuş için
Tutamazlar, tutunamazsın...


Ceyhun Yılmaz

..................................................



Buna ayrılık derler

ıslak bir sabah dağıttım kendimi.
gözlerimde yaş,
dudaklarım yok!
adım atmak istersin,
yürüyemezsin ki!
ellerin donar, yüreğin titrer.
gözyaşı...
üşüdüğünü zannedersin,
ölmektesindir.
sıkı dur bebeğim,
buna ayrılık derler!


Ceyhun Yılmaz


..................................................


Büyümüş bir kız çocuğu

bir gün sen de anlayacaksın
kalabalıklardan kaçıp
dizlerini karnına kadar çekip ağlayacaksın
işteo an özleyeceksin
eski sevgilini değil
pili bitmiş oyuncak ayını.
yanından ayırmadığın, yatarken sarıldığın saflığını
tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri.
o küçük kız çocuğu değilsin artık
ama birgün sen de ağlayacaksın!
kenarları dantelli elbisesiyle
saçlarıı ördüğün oyuncak bebeğini
nereye koyduğunu htırlaman gerektiğini anlayacaksın!
tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri.

Ceyhun Yılmaz

..................................................


Canın Sağ Olsun

Günlerdir açım...
Boğazım kurudukça gözyaşlarımı içiyorum
Derdim acıyı sevdi...hem de çok sevdi
GİTMEDİ!
İçimde seni öldürürken bebeğim bedenim öldü...
SENİN CANIN SAĞ OLSUN!



Ceyhun Yılmaz

..................................................


Çaresizim

Sevgim avuçlarımda uyandım yine bu sabah
Bir baktım yoksun
Sevgimi bırakmışsın öksüz
Hemen aldım avuçlarıma
Sen bıraktın,
Ben koyacak yer bulamadım...
Cam kenarına koysam güneş alır,
İçerisi zaten nemli
Başkasına göstermemeli
Avuçlarımda sevgim
ÇARESİZLİĞİ BİLİR MİSİN?
BİLDİĞİNDEN DAHA ÇARESİZİM...



Ceyhun Yılmaz


..................................................

Çay

sabah kalkınca
beni anlamayışının iğneli yalnızlığı
geldi aklıma
hazır hüznüme harmanladım onu
bak
şiir oldu sana...



Ceyhun Yılmaz


..................................................


Çocukluğum


Ve en çok seni özledim ben.
Karşı komşunun sokağa çıkacağı zamanı beklemeni.
Her teyzeyi annen gibi sevmeni.
Sanki ayıpmış gibi kimselere söylememeni.
Ve o bisikleti ilk gördüğünde koşuşunu.
Yağmurlu bir günde annenin elinden yediğin ekmeği.
Islanan sokaklara bakıp duygulanmanı.
Yaz akşamlarında oturduğun kaldırımı.Seni bir kez daha görmek isterdim...
hiç konuşmadan..
kısa pantolonlu siyah beyaz halini..
bir lokma boyunu..
diz çöküp yere sımsıkı...ama çok sıkı
sarılmak sana..
gözyaşlarımı omuzlarına bırakıp gitmek istiyorum şimdi
sana kim olduğumu söylemeden...arkama bakmadan
ağladığımı sana göstermeden
seni çok özledim
ama çok özledim
çocukluğum!...




Ceyhun Yılmaz


..................................................


Aşk


bir tek senin görebileceğin bir yerden
sana gülümsüyorum...
onların duydukları kahkahalarım değil
aşkı tarif gerekirse sana
anlatayım
aşk ne biliyor musun
benim sana yaşadığım,
senin durmadan üstüne bastığın...


Ceyhun Yılmaz

.................................................


Aşkın Kaç Beden

Uzun zamandır yoksun
Yoksun lu sabahlara uyanıyorum
Aynı
Bildiğin gibi
Yeni bi şey yok
Eski bi şey de yok
Sen gibi.....
Bir ben kaldım
O da...
Ben miyim değil miyim belli değil artık
Arta kalan ne ki?
Daha ne kadar özleyebilirim seni
Şimdi yalvarsam geçmişime
Bir gün daha yaşamak istesem misket oynadığım sokakta
İlkokuldaki yerli malı haftasına katılsam?
Bana 3 beden küçük gelir çocukluğum
Sen de öyle sevgilim
Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken
Gelme....
Sana bol gelecek artık bu aşk!....


Ceyhun Yılmaz

..............................................


Avuntu

Ayrı kara parçalarında
Ortak gökyüzüne bakmanın
Avuntusu var şimdi
Ne denir ki bu aşka...
Yokluğumun kültablasında
Kırmızı rujlu sönmüş sigara izmariti
Üzerine yatamadığımız bir yatak gibi kaldı aşkımız
Ne denir ki bu aşka...
Çarşafı bozulmayan bir sevdamız var şimdi!...


Ceyhun Yılmaz

..................................................



Ayrılık

Islak bir sokakta bulursun kendini
Yüreğin taş, dudakların yok
Yaşadığını zannedip yürümek istersin
Ellerin titer, gözlerin dolar
Yüreğinde ne varsa yaş olup akar gözlerinden
Üşüdüğünü zannedersin; ölmektesindir
Sıkı dur bebeğim buna AYRILIK derler...


Ceyhun Yılmaz

..................................................


Belki

Herkesin uyuduğu saatte uyuyamadım bile
Uyku tutmadı.
Yüzüme sürdüğün elin...sıcaklığı hala duruyor yanağımda desem,
Durmaz!
Çok gözyaşı aktı üstüne
O ellerin üşüdü mü bensiz desem,
Üşümez!
Kim bilir kimi ısıtır yine?
Ne acı bu hayat
Bana kalsaydı sıcaklığın...?
Başka biri ısıtsa desem,
Belki! ! ! ! unuturum seni.
Herhangi biri, herhangi bir yer olsa,
Belki! ! ! uyuturum beni
OLMUYOR, OLMADI! !
Kaçtığım kadar yakalandım
BU GECE YİNE UYKU TUTMADI...


Ceyhun Yılmaz

..................................................



Ben Kazanacağım Sen Kaybedeceksin

Anla işte bak anla!
İŞTE HAYAT BU!
Anla yüreğim anla..dimdik duruyorum karşında
Geçen günler bileklerimi kesiyor yavaş yavaş..
..ve akan kan sadece gülümsetiyor beni
Dayandıkça artıyor gücüm
..ve bu hayata gülüyorum
Ben kazanacağım, sen kaybedeceksin..
Önümüze gelen engeller!......
Önüme çıkan engeller!....
KAYBEDECEKSİNİZ!...


Ceyhun Yılmaz

..................................................



Ben Sana Yanarken

Gözlerine bakarken umurumda değil mevsimler
Gülüşün hep deniz kenarı bana
Sen bir adım attığında göreceksin
Elinde balonlarla bekleyen o adam benim
Aldığım en derin nefessin sen
Dudaklarının dudaklarımdaki işgali hala yüreğimde
Nefes alıyorum ama hala bulamadım seni

'ben sana yanarken şimdi...sen kim bilir nerede
üşüyorsun'.....


Ceyhun Yılmaz

.................................................


Ben.... Sen.....

Öylece durmayı seviyorum ben....
Durup ardından bakmayı....
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan....
yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan....
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan....

Ceyhun Yılmaz

..................................................


Benden Önce Severse

Acımdanmı bilemem,
Yürüyemedim bu sabah
Çok sevdiğim sahili..
İçim sıkıldı bak şimdi..
Ya balıklarımı tutarsa birileri..
Ya martılarıma taş atarlarsa...
Hepsinden önemlisi
Ya benden önce biri görüp severse seni
KIRMIZI hırkanla O balkonda!....


Ceyhun Yılmaz

..................................................

1

1 Sokak aralarında kayboldu gençliğim
Alanlar aldıklarını yerine koymadı
Sensiz geçen iki gecem
Sensizliğim kadar koymadı
Kimleri yedi bu yürek
Kimleri yedi de
Bir sana doymadı!...


Ceyhun Yılmaz


..................................................


Aç'lık

Bi sensizlik ki sorma
Neyi sevsem sana acıkıyorum
Yastığa yorgana sarılmadan uyumaz oldum
Seni sevmek yetti artık unutmaya acıkıyorum...


Ceyhun Yılmaz

..................................................


Adres

arkamı döndüğümde yüzüme geç
kaçarken tut beni
yorma kendini beni tanımak için
beni sorma sevgisiz sokağın sakinlerine..
bilmezler içine atılarak büyütülen...
Kayıp aşıkların adreslerini!....

Ceyhun Yılmaz

..................................................



Ağlamasam

Bir sabah hıçkırıkla uyansan
Pencerelere koşup güneşi arasan
Umudun kenarını kemire kemire
Akş***ı alsan odana
Beni ne kadar seversin kim bilir...
Sonbahar olsan, bütün kış sana ısınsam
Yağmur düştüğünde pencereme
Geldiğini anlayıp koşa koşa
Kısa kollu yüreğimle yollara koşsam
Döktüğün yaprakların kuruluğuna aldırmadan
Avuçlarıma alıp yüzüme sürsem
Gözyaşlarımla yaprakların ıslansa
Bu sonbahar gelsen
Gelsen de artık ağlamasam...


Ceyhun Yılmaz

..................................................


Ağrı

Her gecenin en yorgunu ben
Aşk nakliyatçısıyım
Omuzumda sen diye bi yük
Benden başkası taşımaz
Bıraksam omuzum belki rahat ama
Kalbim ağrır O zaman...

Ceyhun Yılmaz

..................................................


Ağustos

garip bir ağustos tadı damaklarımda
hiç yaz gibi değil bu mevsim
yaz ben gibi değil..
ya ağustoslar bozuldu..
ya da ağzımın tadı

Ceyhun Yılmaz

..............................................


Akvaryum

Sessizce seviyorum seni
Söylesem de duymazsın zaten
Senin gözlerin gibi bakıyorum sana
Senin bana bakmadığın gibi
Dokunmuyorum sana
Zaten tutmak istesem de
Yapamam kıyamam sana
Dokunduğumda öleceksin biliyorum
O yüzden seni hep
Bir camın ardından seviyorum...



Ceyhun Yılmaz



..................................................



Anlamadın


hiç anlamadın beni
bir geminin limandan ayrılmasına
ağladığımı görmedin
sen bilmezsin
liman olurum ben giden her vapurun ardından
bazen deniz....
ve bir geminin pervanesi değidir
betona çarpıp üstünü ıslatan o damlalar!
el sallamalar arasında
göz yaşlarımı dalga sanır herkes!...


Ceyhun Yılmaz

................................................


Anlamadın di mi?

Al beni gidelim buradan
Yada ben gideyim senden
Gideyim,
Gidiyorum diye üzülme
Çekmem gözlerimi gecenden...
Hatırlatırım sana kendimi,
Anlamsız bir rüyanın son hecesinde...
Yarın sabah olmasada
Bir sabah kalkacaksın
Her sabahtan erken, hiç gerek yokken
Dudaklarındaki tebessüm güldürecek insanları
Hep sevecekler seni
Benim seni hep sevdiğim gibi...
Anlamadın di mi?
Gittim ama mutluluğu bıraktım kanına!...




Ceyhun Yılmaz

..................................................


Özledim

İki güneş geçti bir gece
Biraz yağmur yağdı bana
Biraz ben yağmura...
Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda
Yarısına ben eşlik ettim
Yarısına gözlerim...
Anlatmak istemiyorum ama
BEN SENİ BURDA ÇOK ÖZLEDİM!....

Ceyhun Yılmaz

..................................................


Özlem

Vatan borcunu ödemeye gelmişti
Vatanın hiç bilmediği toprağına
Yeşil kıyafetler içinde, elinde kırmızı elma şekerinin eksikliği...
Kırmızı yanaklarında
Yaklaştım yanına
Ne isterse verecektim
Belli, garibandı biraz yüreği
Dedim ki söyle elim avuçlarında
Tuttum...bıraktım ellerini
Elimi cebime attım
Ne kadar param varsa o an verebilirdim ona
Söyledim...canı birşey çekmiş olabilirdi
Söyle dedim ne istersen...
Dile benden ne dilersen...
İstediğini veremezdim....

ANNEMİ BABAMI ÇOK ÖZLEDİM!...
19.06.02 BİLECİK



Ceyhun Yılmaz


..................................................


Pamuk Helva

O kadar kızgınım ki sana
Büyümeseydik çok isterdim küsmeyi
Dudaklarımı büzüp
Kaşlarımı çatarak bakmak isterdim şimdi sana
Ama maalesef artık büyükçe kırılıyoruz
Ve pembe renkli pamuk helva şekerler
Mutlu etmiyo artık bizi!...



Ceyhun Yılmaz



.........................................


Rüzgar

Rüzgarı seviyorum en çok
Çünkü bir rüzgar seviyor beni
Ensemden okşayıp
yanağımdan öpüp gidiyor
Ne zaman öpüceğini bilmeden
hep seviyorum rüzgarı
hep essin istiyorum bir rüzgar
Rüzgarı seviyorum en çok
Güneş açsa eriyorum
Yağmur yağsa ıslanıyorum
Rüzgarı seviyorum en çok
Ben en çok rüzgarı seviyorum ya
Sen rüzgarsın galiba....




Ceyhun Yılmaz


............................................




Sahipsiz Hüzün


Kimin bu hüzün?
Benimse eğer neden içim titriyor hep?
Seninse eğer ne işi var bende?
Gel bir gece yarısı, al hüznünü
Gel, geceye bile söylersem namerdim, gel!...


Ceyhun Yılmaz

............................................


Sayı

her doğum günümde
bir yıllık hüzün aklıma gelir.
her aşkta ayrılık kesin
sevmedim hiç sayıları, rakamlara ağladım.
baban öldü dediler
on'dan geriye ilk defa saydım.....


Ceyhun Yılmaz



............................................


Sebep

Sen beni terkettiysen
Güneşe ne
Niye ısıtmıyor ki beni
Yoksun diye tebessümler bana mı küs?
Peki her şarkıda ağlamamın
Sebebi de mi sensin?


Ceyhun Yılmaz


...........................................


Selam


Sabahlar da soğudu,
Bir ayaz var ki insanların tebessümü donmuş.
Sıcak bir selam söyledim ortaya.
Herkes ayrı bir köşeye kaçtı.
Bunlar neden böyle?
Hepsi mi sana aşık?
Benim gibi...


Ceyhun Yılmaz

........................................



Sen Bana Niye Kızdın ki?...

Ne yani sahiden böyle mi gidiyorsun?
Ama ben hazır değilim ki sensizliğe
Beslediğim kuşlara ne derim?
Gitmesen ben belki bekleyemem
Özlediğim iç çekişleri,
Beklediğim cevapsız telefonları
Ve dünden ağır bugünleri
Yalnız yalnızlıklarla nasıl taşırım ben?
Sigaramdan duman çıkmazsa birgün
Ben dünden de üzgünüm...
Bilme diye bulutlara aşık gibi bakıyorum gökyüzüne
Sen sev diye nerde başka sevda görsem
Elimle kapatıyorum yüzümü
Sen hiç sormuyorsun hüznümü
Seni seviyorum hep sen bilmiyorsun
Güneş varken ısınmaz her sevginin içi
Soğukta ayırırsın gülümseyişimi
Hüzünden gözleri yağmur rengi bu aşkın
Ağladığında görünmez bu yüzden
Anlamıştım zaten, durmazdın baktığım yerde
Biliyorum olmazdı, kirpiklerin yüzüme değmezdi!
Bile bile sevdim heyecanlanmayı
Güzeldi, sevgim çok güzeldi
Yüreğimin seni sevmesini sevdim
Sen bana niye kızdın ki?...




Ceyhun Yılmaz


..................................................


Sen Bilirsin

Görmediğimden değil...
Yanımda olsan yine özlerdim..
Ve bil ki bu kadar sevmem senden değil
Gitsen benden..
Ben gidişini bile severim..
Aramızda hep aynı fark..
Sen gitmeyi bilirsin
Ben sevmeyi....


Ceyhun Yılmaz


.................................................



Kusura Bakma

İlk defa ayağıma kadar geldin
Daha önce ağlarken görmemiştim seni
Başucumda durdun,
Özlediğini söyledin, cevap veremedim
Bıraktığın gülleri koklayamadım
Ve sen giderken ayağa kalkıp
Yolcu edemedim...
Kusura bakma! ...
Dün gece ölmüştüm...


Ceyhun Yılmaz


..........................................



Küçüğüm

Karanlık yolların hep ışıksız
olduğunu söylemediler bana
ben küçükken söyleselerdi
büyümezdim zaten!....


Ceyhun Yılmaz


..........................................




Lal

sevemedim pazar günlerini...
ya okulu düşündüm
ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü
hiç bir şey sevdiremedi pazarı bana
bilsem bir pazar günü geleceksin
ıslatacaksın dudaklarımı
sevmez miydim canım pazarları
tam özür dileyecektim sevmediğim tüm pazarlardan..gittin....
eski pazarlarımı bile özlettin!....



Ceyhun Yılmaz


............................................


Mahçup

adımın bazı kağıtlarda
adının altına yazılması bile artık beni
mutlu ediyorsa
bu benim utancım değil!...

Ceyhun Yılmaz

...........................................


Nasıl Giderim

Gittiğine inanmak istemezki gözlerim
Mademki gitmedin ne bu gözyaşları derse biri ne cevap veriririm
Dudaklarımı ıslatan yağmur bir daha yağsa nasıl yalnız ıslanırım
Giderken hiç düşünmedin mi?
Sabah odama gelse güneş sensiz nasıl uyanırım
Hep korktuğumuz ölüm hani ikimizi birden ***ürecekti
Şimdi gelse tutsa kolumdan ben nasıl giderim!...



Ceyhun Yılmaz


..................................................



Ne Vardı

Madem bu kadar büyük aşkımın bile sende sonu var
Var ki çekip gittin
Ayrılığın, hüznün niye sonu yok?
Nefret oldun bende gide gide
Ne vardı diyorum ne vardı
Geceme gelsen, ay utansa sevincimden
Yıldızlar kıskansa neşemi
Bir gülüşüne ölecek kadar sevsem
Ne vardı...
Ve gecenin bir yarısı
Duymak istemediğim sesin acıttı içimi
Yaktım bir bir yalandan güldüğün
Bütün resimlerini...




Ceyhun Yılmaz

..............................................



Nerdesin?...

Gitmek kadar kolay gelebilir ayrılık sana
Bir gece uyanınca bir gece yarısı uyanıpta
Yüreğine bakınca anlarsın
Gözlerin karanlığı seçer ağlarsın
Bütün çekmecelere bakıp bulamazsın
Bulamazda hüngür hüngür ağlayıp yokluğu anlarsın
Sevinciyle uyandığım, sabahlara kadar ağladığım
Bir gülüşüne çiçekler açtığım
Sebebim, sevincim, herşeyim nerdesin
Güneşlerim battı, şiirlerim bitti nerdesin?...



Ceyhun Yılmaz


............................................



Nokta İle Virgül

Senli cümlelerin sonunu getiremiyorum
İçinde olduğun her gülümseme virgül olsun
Kimse noktalamasın seni
Sesini duymak için nefes almadan koşuyorum
Ve çaresizim
İsmin baş harfi gibi
4 yönü olan bir yoldayım
Ne halt edicem bilemiyorum...



Ceyhun Yılmaz


..................................................


Ölüm

kaç sabahtır geceye uyanıorum
noldu güneşe aynalarda yokum
dumanı tüten çay bardaklarına dokunuorum
elimi ısıtmıyor
ağlayınca farkettim
gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmıyor
yüreğimde bir ağrı
bir tek onu hissediorum
hissedince anlıorum
keşke feda edebilseydim sana
sımsıkı sarılıp güzel saçlarını koklayıp gitseydim
ölmüşüm ben bebeğim ölmüş
herkesin korktuğu gün bana bugünmüş.




Ceyhun Yılmaz


..................................................


Öykü

Seni düşündükçe herkesi seviyorum
Bütün öykülerin hayal kahramanı benim
Kimse üzemez artık beni
Hele gülüşün aklımdayken
Yağmur bile yağsa...
Yüzümü yıkarım hüzünle...



Ceyhun Yılmaz


..........................................



İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN

Karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana
Bir gün biter sandım gönül yaşları, BİTMEDİ..
Yokluğunun bulutları içimde, GİTMEDİ!
Her sabaha karşı ben durdum ben
Beceremedim..tutamadım güneşleri
Hep doğdu üstüme
Dert kurdu derdime
Titredi ellerim..
Üşüdüm..ısıtan yok
İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN
Boynumda asılı utancım, başımı kaldıramıyorum
Söylemediler bana gülmenin ayıp olduğunu ben küçükken
Söyleselerdi gülemezdim zaten
Acıyla anladım, acıyla kurdum en sevdiğim cümleyi
Silsen de kurumuyor bu göz yaşları
YÜREĞİMİ KURUTMADIKÇA!...




Ceyhun Yılmaz


...............................................



İNANMADIM

Söylediler
Gelmedi dediler inanmadım
Beni en çok o severdi dedim.
İnanmadılar..
Arkamdan gülermişsin hep, inanmadım
Bakın dudagımda izi var dedim
Göremediler
Bi de ben baktım
Ben de göremedim
Yani sen gerçekten sevmemiş miydin
Yani ben bosuna mı aglamadım hiç
Hiç ölmedin mi sen bana
O zaman tutmayın beni
Sakın tutmayın
Bırakın, öpsün yanaklarım topragı…




Ceyhun Yılmaz


.................................................


İnsan ım

nerede yanlızlık görsem
ucundan alırım bir parça
sahibine ağır gelmesin diye...


Ceyhun Yılmaz

..........................................



İstanbul

Sensiz olduğu her halinden belli İstanbul'un
Herhangi bir sokağında ağladım bu sabah.
Doğsun mu doğmasın mı
sürencemede güneş? ..
Ve sırtında küfe ile ayva satıyor
Bir yaşlı adam,
Hiç düşünmeden...
Kimsesizliği ağlamalarından belli bir çocuk
Adeta kendi kendine doğmuş
Bugün İstanbul...




Ceyhun Yılmaz


.............................................


İşim çok zor benim

İşim çok zor benim
Yüreğimin işi yalnızlık caddesi
Elim yüzüm kir pas değil ki
Sevdanla kirli
İşim çok zor benim
Her sabah erkenden kalkıp
Seni seviyorum.....


Ceyhun Yılmaz


................................................


Kedi

Bir minicik sokak kedisi karşıladı beni
Ezelden beri ıslak sokakta
Direnmeyelim dedim bu hayata
Dur dedi usta
Karnım çok aç
Biraz daha sonra ölelim...


Ceyhun Yılmaz


...........................................



Kısa Pantolon

korkma artık küçük çocuk
kimse üzemez seni
sen hüznü öpmedikçe
kimse gelemez sana
sen birilerinden gitmedikçe
korkma artık küçük çocuk
büyümezsin zannederdin
bak
büyüdün işte!...



Ceyhun Yılmaz

..............................................



Kıyamazsın

Ben diye bir gece yokken
Olmayan yıldızların ışığı gözlerini yakacak
Ağlamalarım gelecek aklına
Durup dururken sigaran sönecek
Söylemediklerin dudaklarını ıslatacak
Taa gözlerinden...
Kıyamazsın sen bana bilirim
Kıyamazsın sen bana
BİLİYORUM BU GECE BENİ DÜŞÜNECEKSİN!..


Ceyhun Yılmaz

...............................................


Kimseye Soramıyorum Seni

kimseye soramıyorum seni!
kirlenme diye hiç öpmedim ya...
belki başkasını seversin diye,
hiç söylemedim sana sevdiğimi.
bilmiyorsun,
boğazımda düğümsün!
yutkunsam gideceksin,
yutkunmasam...
ölürüm!..



Ceyhun Yılmaz


...............................................


Kitap


Sana şiirlerimi duyanlar
Kitap yap diyor
Olur mu hiç
Ben seni herkeslerden saklarken sen seni..
bir kitapçıda görsen..hem de bir sürü kitabın arasında
Kahrolmaz mıyım ben...


Ceyhun Yılmaz


..................................................

Yaralı Yüz

Uykusuzluğumun sebebi gözlerin
Bir de gülüşündeki tek gamze
Gözlerimi kapatınca karanlık
Açtığımda yüzüm yaralı
Geçmezmiş bazı yaralar, derinmiş kederleri severken ölenlerin
Ölmeden unutmam lazım o zaman seni dedim
Unutmak ölmek
Kimseye söyleyemedim....


Ceyhun Yılmaz

..................................................

YARIM

Benim içim acımaz mı sanıyosun
Ben giderken
yarım sende kaldı bilmezmiyim
Her karanlıkta aklımda sen
Her şarkıda ağlayan ben
Senden gittim diye vicdansız mı sanıyosun
Her sabah uyandığımda hala
ilk merhaba sana
her sabah uyandığımda
yanımda öksüz bi günaydın
alınmadık belli
sahibi öğlen uykusunda...


Ceyhun Yılmaz


..........................................



Kimselere söylemeden çıktım yola

Sabahtan bile erken, güneşe hissettirmeden
Kimsesizliğim merak eder mi diye düşündüm seni
Dolmabahçe'de bir çay söyledim kendime ve garsona rağmen ikinci bir çay sana
Senin içmediğin çayına bakarak düşündüm seni
İstanbul'a yakalandım sensizliğimle,
Ne var bunda canım o da yasak değil yaa...



Ceyhun Yılmaz


...............................................


Yok

uykumu uyuttum uykusuz yatıyorum
ama sen herşeyden habersiz
ne güzel uyuyorsundur kimbilir
ne kadar güzeldir saçlarının yastığı öpüşü
tabi, ne yastığın haberi var ne saçlarının
ben uyumuyorum.. yastığımda yok
saçlarında...


Ceyhun Yılmaz


...........................................


Yokluğun Yanımda

Yokluğun yanımda
İlacı yok ki yokluğunun hükmü olsun
Gözlerimin ağrısı bir kadının çığlığı
..ve gecemi kimse anlamıyor artık
Diğerlerine benzemiyor yokluğun
Diğerlerine benzemiyor ayrılığın...
Niye benzesin ki?
Hepsinden çok sevilmedin mi?



Ceyhun Yılmaz


..........................................


Yokuş

saçlarından ödünç ver
dört bahar geçti
çiçek kokusu öpmedim
çok oldu mutluluktan vazgeçeli...
gülüşünden ver
ömrümden al...


Ceyhun Yılmaz


..............................................



Zaman

Zaman mı geç kalıyor
Sen mi dokunamaz oldun zamana
Bu kadar geç kalmazdı selamın
Doğan güneşe mahçup etmezdin beni
Şu ağaçları bana güldürmezdin...


Ceyhun Yılmaz

.........................................





Unutmak

Unuturum
Unutmak zor değil
Unutmak acı
Unutmak zor değil
Unutmak yazık
Unutulmaz kimse yok bende
Bir sana kıyamadım
Gücüm yetmedi seni yok saymaya
Kollarımı açtığım kadar unuttuğumsun
Açamadığım kadar özlediğim
Benim Unuttuğum Kadarını Sen Özler misin?


Ceyhun Yılmaz


...........................................



Uyku

Alanya'ya
Yine geceden borçlu girdim sabaha
Kumdan ekmekler yaptım kendime
Sonra, dalga sesi sürdüm ekmeğime
Olmadı...
Sensiz uyanmamak için...
Bu gece de uyunmadı...


Ceyhun Yılmaz

..................................


Veda

Yolculuklarda tuhaf oluyorum
Bu şehirden her gidişimde
Sanki şehri ben uğurluyorum
Sen benden gideli çok oldu ama..
Ben her gidişimde hala sana el sallıyorum....


Ceyhun Yılmaz


.............................................




Veda Şiiri

Hiçbir sey degismez korkma
Dolmabahçe’deki Saat Kulesi durmaz mesela
Marmara Denizi küsüp Istanbul'a
Alip sularini gitmez dilini bilmedigi uzaklara
Iki çift lafim var giderken, dinle!
Bir günese bir de annemle babama...
Her sabah yüzümü sicacik öpen
Istanbul günesi
Bir süre yatagim bos
Dogdugunda beni bulamazsan sasirma
Duyamam sesini, çagirma beni bir süre
Her sabah söz verdigi saatte dogan
Selamimi alan Istanbul günesi
Bekle beni!
Ve babam! …
Çocuk ellerimle silemedigim burnumu
Cebinden çikarttigi mendille silen
Hem de dag kadar boyunu hiçe sayip
Önümde diz çöken, kocaman babam!
Merak etme, en gurur duydugun yerde oglun…
Annem!
O eski Türk filmleinin aglatmaktan bikmadigi
Gözlerin sahibi annem, canim annem!
Bak, artik toplu olacak daginik oglunun odasi
Üzülme sen de…
Herkes gittigim kadar dönecegimi de bilecek
Teskere diye bir sevgilim var
Bir buçuk yil sonra, söz verdi, gelecek…


Ceyhun Yılmaz


........................................




Yağmur

Yağmur yağmur...
Kirpiklerimde ve hatta gözbebeklerimde
Islatabilirler istedikleri kadar
Bu yağmurlar beni
Sensiz ıslanmaz yüreğim...

Ceyhun Yılmaz

......................................




Yakın - Uzak

Kalk git diyorum içimden kendime, kalk git uzağa
Kulağındaki müzik bitene kadar yürü, ağladığın kadar koş
Aya dokunana kadar yürü uzaklaş, düştüğün yer yakınlarına uzak olsun...


Ceyhun Yılmaz


.................................................

Yaklaş

her yeni aşkta kandırdın beni gönül
hepsi güneş kadar sıcaktı ama
hiçbiri yoktu yanımda geceleri
acı bana artık gönül
ben vazgeçtim sevmekten...
biraz da sen üzül!...


Ceyhun Yılmaz

................................................


Yalan

Ayrıl ayrıl bıktım sevdalardan...
Ne farkeder sen bıraksan, ben bıraksam
Bırakmayan hüzün yakamı...
Bıraktım ölmesi muhtemel sevmeleri..
Yaktım birr birr
Yalandan güldüğün resimleri...


Ceyhun Yılmaz

..................................................


Yalnızlığım

Duramıyorum, ağlamaktan utanıyorum,
utandıkça ağlıyorum!
Belki bir tek gözyaşının çözebileceği bir dert değildir bu
Ağlamamak lazım öyleyse
Sevindirmemek lazım kederleri
ya da böyle avutmamak lazım geceleri
Yalnızlığımı, yapayalnızlığımı, yalpalayan yalnızlığımı..
Yanlızlığımı çekmek ağır geliyor omuzlarıma
..ve arka arkaya birbiriyle tanışan sigaralar
Her nefes gece...her gece içimde...
Gündüz ellerimde
Ağla yüreğim ağla
Ne kadar dert varsa birbirine bağla...


Ceyhun Yılmaz

..............................................


Yapma

Işığından bakamadım gözlerine bu kadar mı güzelsin
Güzel neyse ondan da güzelsin
Ellerim dokunmak istedi sol koluna
Yapma dedim yapma
Onu yaş***ış sayma...hepimiz yaşayıp ölebiliriz bu oyunda
Onu bu oyuna sokma!...



Ceyhun Yılmaz

.................................................



Seni Seviyorum

Söyledim, söyleyebildim sonunda...
'Seni Seviyorum' demekten aciz dudaklarım
Mutlulukla tanıştı ilk defa..
Affet beni..
Çok geç oldu belki ama
İlk kez ta kalbimde hissettim önemini
İlk kez sana söyledim sevgimi..
Affet beni burada olmamalıydı..
Bu kadar geç olmamalıydı..
Biliyorum yine kavuşacağız
Çok geç olmayacak..Üstelik bu kez korkmayacağım
'Seni Seviyorum' demekten
Bağıracağım hatta, haykıracağım..
Ağlamayacağım, ağlamayacağız..
Sarılacağız yine...
Sonsuza kadar...
Öyle özledim ki gülen gözlerini...
'Seni Seviyorum' derken
Bak yine söylüyorum, 'Seni Seviyorum'...



Ceyhun Yılmaz

.............................................



Seninle

Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle arkandan yana yakıla değil
Hüzünle, kahırla değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Omuzunda ki
değmeli yanaklarımdan
birkaç tuzlu damla omuzlarına
Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken
Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı
Değsin gözyaşlarımın, dudaklarına
Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım
Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım
Öyle sensizliğe, hayata değil
Benimle olduğun için
Bir gece sabaha kadar
Seninle ağlamak istiyorum
Öyle yanında falan değil
Gözlerinin okyanusuna bakarak
İçinde son kulacımı atana kadar
Ben seninle ağlamak istiyorum
Ama sen ayçiçeği gibisin
Gündüz güneş açınca ohh..
Hep yanımdasın gündüzleri
Ama boynum bükülür hergece
Söz verdiğin saatte gidersin çünkü..



Ceyhun Yılmaz

.................................................



Sensiz Yaşıyorum ya

Sensiz yaşıyorum ya
Yazıklar olsun bana
Hiçbir muhabbette artık
Adam denmesin adıma!...



Ceyhun Yılmaz

.................................................. .



Sevgi Çiçeği

sardım sarmaladım
kimse görmeden getirdim eve
kapattım pencereleri
güneş almasın diye..
şimdi büyüyor...öylece bakıyor bana
Yalnızlığım
yapayalnızlığım
yalpalayan yalnızlığım.....



Ceyhun Yılmaz

.................................................. .



Siz Uyurken

Birkaç tanımadık ses gelirse yüreğinizden,
Belki tanırsınız beni...
Hayatınızın beyaz-güzel sayfalarından,
Koparılmış olabilir ismim...
Haberinizin olmadığı çay bardaklarına sorun,
Dudak izlerimden teşhis edebilirmisiniz beni.
Sizi terk etmiş gibi görünsemde,
Anlayacaksınız gidişimi ayak izlerimden.
Siz uyurken ben!
Öpüp gittim gözlerinizden!.....



Ceyhun Yılmaz

.................................................. ..



Sonbahar

Sonbaharın en eylül'ü içimde,
Her bastığım kuru yaprak
sen olup o eski şarkıyı hatırlatıyor bana;
Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu,
Bir namussuz rüzgar peşimde,
Saçlarımı ensemden okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni
sen yoksun ve sensin her şarkıda ağlayıp üzüldüğüm
Böyle mi bitecekti bu şiir birtanem böyle mi bitecekti bu şiir
son hecesi hüzün...




Ceyhun Yılmaz


................................................




Söylüyorum

beni almadılar bugün gönlünden içeri
bir keder geldi yumruğuyla tam boşluğuma vurdu
bilemedi keder boş değildi orası
sen vardın, sen ağrıdın
bazen yoktun
sen vardın, sen yoktun
bir vardın bir yoktun
söylersem sana derdimi belki sarılır öpersin beni
söyleyemeden vurdun bana
şimdi duymayacaksın ama
söylüyorum
Seni Çok Seviyorum...



Ceyhun Yılmaz

..................................................

Taksici

Ben ne kadar sevdiysem..
O kadar gittin...
Gitmediğin zamanlarda bile, hep gidecekmiş gibi durdun yanımda...
Her bakışında başka bir el sallama
Tam sevmek isterken seni..
Taksi çağırdın..
Gitme deyişimi ne sen duydun, ne taksici...


Ceyhun Yılmaz


...............................................



Tebessüm

en mutlu anlarımda
bir dert içimde
gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde
anlatsam derdimi anlatamam ki..
herkesin güldüğünü bilmek kolay ama
kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar...


Ceyhun Yılmaz



.................................................. .

Uğurlar Olsun

Kaç gecedir

borçlu giriyorum geceden sabaha
Kumdan ekmekler yapıyorum kendime
Sonra dalga sesi sürüyorum ekmeğime
Olmadı
Sensiz uyanmamak için
bu gecede uyunmadı
Gittiğinden beri ağlamadım
Çünkü o gözyaşları
yüreğimde durduğu sürece
Senin adın aşk bende
Haberin olsun! ...
Bu sabah hüngür hüngür ağladım
İçimde ne kadar sen varsa
Bir bir uğurladım...


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Ceyhun Yılmaz


Konu Sevda tarafından (20 Temmuz 2011 Saat 17:58 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 05 Kasım 2010, 16:49   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Ceyhun Yılmaz Şiirleri




Yağmur yağmur...
Kirpiklerimde ve hatta gözbebeklerimde

Islatabilirler istedikleri kadar
Bu yağmurlar beni
Sensiz ıslanmaz yüreğim...

Ellerine sağlık Akide,bir başkadır Ceyhun'un şiirleri
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Şubat 2011, 00:24   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Ceyhun Yılmaz Şiirleri.(Sevdiğim ikinci kadınsın sen)




Sevdiğim ikinci kadınsın sen


Sevdiğim ikinci kadınsın sen
İlkini sevmeye mecburdum
Çok iyiliği oldu bana
Ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
İlkinin yerini alman mümkün değil
O öğretti bana sevmeyi
O öğretmese sevemezdim seni bile İnan
o tuttuğu için ellerimden
Yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
Onun gözlerine benzediği için gözlerin
Alamadım gözlerimi senden
Sana aşığım, seni seviyorum
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
Hayatım boyunca omuzumda taşıyorum onu
Ve sen her sabahımdasın
Kıskanma
Alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
Kalbim şimdi senin
Onun kadar sev beni kafi
O doğurdu, sen öldürme...

Ceyhun Yılmaz

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
ceyhun, Şiirleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mevsimsiz -Ceyhun Yılmaz Nisa Şairler ve Şiirleri 0 27 Temmuz 2014 08:03
Ben Sana Yanarken -Ceyhun Yılmaz Nisa Şairler ve Şiirleri 0 27 Temmuz 2014 07:43
Yalnızsam Düzelt Ceyhun Yılmaz Elysian Kitap Tanıtımları 0 29 Mart 2014 20:29
İstanbul - Ceyhun Yılmaz BuYuCu Resimli Şiirler 0 27 Haziran 2012 01:38
Ceyhun Yılmaz: Yok pyracantha Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 2 22 Aralık 2010 15:11