04 Kasım 2010, 13:40 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ziya Gökalp (1876 - 1924) Şiir'leri. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ziya Gökalp (1876 - 1924) Şiir'leri. Benim Dinim Benim dinim, ne ümittir, ne korku, Allah'ıma sevdiğimden taparım; Ne cennet, ne cehennemden bir koku, Almaksızın vazifemi yaparım. Vaiz deme cehennemin ateşi, Çıkar bilmem kaç bin çeki odundan; De ki vardır bir güzellik güneşi, Doğmuş bizim aşkımızın od'undan. De ki vardır 'Tuba' adlı bir ağaç, Kökü gökte, gönüllerde dalları; Yemişinden yedi ruhum, değil aç, Bütün sevgi, şefkat onun balları. Vaiz, bana muhabbeti şerheyle, Ben aramam şeytan nedir, melek ne? Erenlerin esrarından söz söyle, Seven kimdir? Sevilen kim? Sevmek ne? Beni cennet vaadiyle avutma, O, kalbimdir çünkü sevgi ilidir; Cehennemin azabıyla korkutma, Korku nedir bilmez, gönlüm delidir. Şair : Ziya Gökalp ****** Lisan Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. İstanbul konuşması En sâf, en ince bize. Lisanda sayılır öz Herkesin bildiği söz; Ma'nâsı anlaşılan Lûgate atmadan göz. Uydurma söz yapmayız, Yapma yola sapmayız, Türkçeleşmiş, Türkçedir; Eski köke tapmayız. Açık sözle kalmalı, Fikre ışık salmalı; Müterâdif sözlerden Türkçesini almalı. Yeni sözler gerekse, Bunda da uy herkese, Halkın söz yaratmada Yollarını benimse. Yap yaşayan Türkçeden, Kimseyi incitmeden. İstanbul'un Türkçesi Zevkini olsun yeden. Arapçaya meyletme, İran'a da hiç gitme; Tecvîdi halktan öğren, Fasîhlerden işitme. Gayrılı sözler emmeyiz, Çocuk değil, memeyiz! Birkaç dil yok Tûran'da, Tek dilli bir kümeyiz. Tûran'ın bir ili var Ve yalnız bir dili var. Başka dil var diyenin, Başka bir emeli var. Türklüğün vicdânı bir, Dîni bir, vatanı bir; Fakat hepsi ayrılır Olmazsa lisânı bir. Şair : Ziya Gökalp ***** Vatan Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur, Köylü anlar mânasını namazdaki duanın... Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kuran okunur Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Huda'nın... Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın! Bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok, Her ferdinde mefkûre bir, lisan, adet, din birdir... Mebusânı temiz, orda Boşo'ların sözü yok, Hududunda evlâtları seve seve can verir, Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın! Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermâye Sanatında yol gösteren ilimle fen Türkündür Hirfetleri birbirini dâim eder himâye Tersâneler, fabrikalar, vapur, tren Türkündür Ey Türkoğlu işte senin orasıdır vatanın! Şair : Ziya Gökalp ******* Kendine Doğru Atanın içkisi köpüklü kımız, Arpa suyu içme! dedi bir Kırgız! Evinin yemişi erikle elma, Komşunun bağından hurmayı alma! Başka dile uymaz annenin sesi, Her sözün ararsan vardır Türkçesi! Duymadan düşünme, görme sezmeden, Kendi duygun olsun usunu yeden! Dile, yap! Tanrı'nın sensin bileği, Göktürk'ün sendedir yüce dileği! Demir sana tapar, şimşek baş eğer, İsteme, sen yarat; görme, sen göster! Şair : Ziya Gökalp ******* Turan Nabızlarımda vuran duygular ki tarihin Birer derin sesidir, ben sahifelerde değil Güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın Bütün zaferlerini kalbimin tanininde Nabızlarımda okur, anlar, eylerim tebcil. Sahifelerde değil, çünkü Atilla, Cengiz Zaferle ırkımın tetviç eden bu nasiyeler, O tozlu çerçevelerde, o iftira amiz Muhit içinde görünmekte kirli, şermende; Fakat şerefle numayan Sezar ve İskender! Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem Kalan Oğuz Han'ı kalbim tanır tamamiyle Damarlarımda yaşar şan-ü ihtişamiyle Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem: Vatan ne Türkiye'dir Türklere, neTürkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir:Turan Şair : Ziya Gökalp ***** Askerin Duası elimde tüfenk, gönlümde iman, dileğim iki: din ile vatan... ocağım ordu, büyüğüm sultan, sultan’a imdad eyle yarabbi! ömrünü müzdad eyle yarabbi! yolumuz gaza, sonu şehadet, dinimiz ister sıdk ile hizmet, anamız vatan, babamız millet, vatanı mamur eyle yarabbi! . milleti mesrur eyle yarabbi! sancağın tevhid, bayrağım hilal, birisi yeşil, ötekisi al, islam’a acı, düşmandan öc al, islam’ı abad eyle yarabbi! düşmanı berbad eyle yarabbi! cenk meydanında nice koç yiğid din ile yurt için oldular şehid ocağı tütsün,sönmesin ümid şehidi mahzun etme yarabbi! soyunu zebun etme yarabbi! kumandan,zabit babalarımız. çavuş,onbaşı,ağalarımız, sıra ve saygı,yasalarımız. orduyu düzgün eyle yarabbi! sancağı üstün eyle yarabbi! Şair : Ziya Gökalp ****** Uyu Yavrum Uyu yavrum, uyanacak günler var, Yarınları gözetleyen dünler var. Baban şehit izlerinde ünler var. O izlerde sen de dolaş Öç gününe sen tezce ulaş Uyu yavrum, tepesinde haç yatan Camiler vardır bu mu seni ağlatan? Dayanamaz çiğnenmeye bu vatan Camilere götür hilal, Hem yurdu, hem de öcünü al. Şair : Ziya Gökalp ***** Kurt İle Ayı Kurt kocadı, kötürüm oldu, Bunu sezen bir genç ayı Yakaladı kurdu yoldu, Dedi: 'Haydi tüysüz dayı, Yürü, yine yiğitlik sat; Dar et bize yeşil yurdu! ' ---lerine dedi: 'Fırsat Kaçırmayın, boğun kurdu! ' Zavallı kurt öldü, inde Beş yavrusu kaldı öksüz Fakat bir kaç yıl içinde Bunlar birer yiğit, gürbüz Kurt olarak saldırdılar, Yeşil yurttan ayıların Vücudunu kaldırdılar. Çocuklarım ibret alın: Her bugüne var bir yarın! Şair : Ziya Gökalp ****** Türkü Akşam olur güneş gider şimdi buradan Garip garip kaval çalar çoban dereden Pek küçüksün esirgesin seni yaradan Gir sürüye kurt kapmasın gel kuzucağım Sonra yardan ayrılırsın gel yavrucağım Dağları duman bürümüş ağyar seçilmez Vefasız yar meclisinde bade içilmez Anadan vaz geçilir yardan geçilmez Gir sürüye kurt kapmasın gel kuzucağım Sonra yardan ayrılırsın gel yavrucağım Şair : Ziya Gökalp Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Alageyik Çocuktum,ufacıktım, Top oynadım,acıktım. Buldum yerde bir erik, Kaptı bir Ala Geyik. Geyik kaçtı ormana, Bindim bir ak doğana. Doğan, yolu şaşırdı, Kaf Dağından aşırdı. Attı beni bir göle; Gölden çıktım bir çöle, Çölde buldum izini, Koştum, tuttum dizini. Geyik beni görünce, Düştü büyük sevince. Verdi bana bir elma, Dedi,dinlenme,durma. Dağdan yürü, kırdan git, Altın Köşke çabuk yet. Seni bekler ezeli, Orda dünya güzeli. Bin yıllık çile doldu! Bunu dedi, kayboldu. Yedim sırlı elmayı, Gördüm gizli dünyayı. Gündüz oldu,geceler; Ak sakallı cüceler, Korkunç devler hortladı, Cinler, cirit oynadı. Kesik başlar yürürdü, Saçlarını sürürdü. Bir de baktım, melekler, Başlarında çiçekler. Devlere el bağlıyor, Gizli gizli ağlıyor. Kılıcımı çıkardım, Perileri kurtardım. Kurtardığım periler, Adım adım geriler, Kanadını açardı, Selam verir, kaçardı. Az, uz gittim, dolaştım, Altın Köşke ulaştım. Bir kapısı açıktı, Öteki kapanıktı. Kapalıyı açarak, Açığa vurdum kapak. At önünde et vardı, İt, ot yemez ağlardı; Otu ata yedirdim, Eti ite yedirdim. Açtım bir elmas oda; Dev şahı uykuda Gördüm, kestim başını, Dedim, Ey dev nerede? Nerede Dünya Güzeli? Dedi, Elinde eli! Döndüm, baktım. Bir Kırgız Elbiseli güzel kız. Durmuş, bakar yanımda, Şimşek çaktı canımda. Güldü, dedi, Türk Beyi! Tanıdın mı geyiği? Kimse, beni bu devden Alamazdı. Ancak sen, Kaya deldin, dağ yardın, Geldin, beni kurtardın. Ah o imiş anladım, Sevincimden ağladım, Dedim, Turan Meleği! Türkün yüce dileği! Yüz milyon Türk bu anda Seni bekler Turanda. Haydi, çabuk varalım, Karanlığı yaralım; Sönük ocak canlansın, Yoksul ülke şanlansın İndik, iti okşadık, At sırtına atladık. Geçtik nice dağ, kaya, Geldik Demirkapıya. Kapanması, çok yıldı, Açıl!„ dedim, açıldı. Yol verince gizli yurt, Aldı bizi Bozkurt, Kaf Dağından geçirdi, Türk Eline getirdi. Şair : Ziya Gökalp ****** Altın Destan 1- Sürüden koyunlar hep takım takım Ayrılmış, sürüde kalmamış bakım; Asmanın üzümü dağılmış; salkım Olmak ister, fakat bağban nerede? Gideyim, arayım: çoban nerede? 2- Yüce dağlar çökmüş, belleri kalmış, Coşkun ırmakların selleri kalmış, Hanlar yok meydanda, illeri kalmış, Dü.enler çok ama, kalkan nerede? Gideyim arayım: Hakan nerede? 3- Türk yurdu uykuda ey düşman sakın! Uyuyan ülkeye yapılmaz akın. Tan yeri ağardı, yiğitler kalkın. Bakın yurd ne halde, vatan nerede? Gideyim arayım: yatan nerede? 4- Herkesin gözünde vatan öz yurdu, Çitlerin yağısı, derenin kurdu, Yad iller, Turan'da hanlıklar kurdu, Turan'dan yadları koğan nerede? Gideyim arayım: ogan nerede? Ziya Gökalp Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. | |
|
Etiketler |
1876, 1924, ziya, Şiirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ziya Gökalp | AftieL | Şairler / Yazarlar | 0 | 09 Mayıs 2014 21:33 |
Ziya Gökalp | Ruj | Edebi Şahsiyetler | 5 | 28 Ocak 2014 19:58 |
Ala Geyik - Ziya GÖKALP | Sevda | Şairler ve Şiirleri | 0 | 18 Aralık 2012 15:02 |
Ziya Gökalp | BeyazGece | Genel Paylaşım | 11 | 04 Kasım 2012 08:02 |
Ziya Gökalp (1876-1924) | Düş | Klasik Edebiyat | 0 | 15 Ağustos 2011 19:14 |