30 Ekim 2010, 03:11 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ahmet Haşim & ŞiirLeri... Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. 1884’te Bağdat’ta doğdu, 1933’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey’in oğlu. Çocukluğu Bağdat’ta geçti. 12 yaşında annesinin ölümü üzerine babasıyla birlikte İstanbul’a geldi. Mektebe-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) yatılı okudu. Şairsiz Dünya Şairdir şiiri anlatan Şairdir seni tanıyan Şairdir duyguları yaşayan Şairdir size bakan Ahmet Haşim ***** Şafakta Dönsek mi bu aşkın şafağından, Gitsek mi ekaalîm-i leyâle? Bizden daha evvel erişenler, Ağlar bugün, evvelki hayale... Dönmek mi? Ne mümkün geri dönmek, Düştüyse gönüller bu melâle? Bir eldir ufuklardan uzanmış, Zulmet bizi çekmekte visâle... Ahmet Haşim ***** Mehtapta Leylekler Kenâr-ı âba dizilmiş, sükûn ile bekler Füsûn-ı mâha dalan pür-hayâl leylekler... Havâda bir gölü tanzir eder semâ bu gece Onun böcekleri gûyâ nücûmdur yekser... Neden bu âb-ı semâvîde avlananlar yok Bu haşr-ı nûr-ı hüveynâtı hangi kuşlar yer? Eder bu hikmete gûyâ ki vakf-ı rûh u nazar Füsûn-ı mâha dalan pür-hayâl leylekler. Ahmet Haşim ***** Bülbül Bir gamlı hazânın seherinde, Isrâra ne hâcet yine bülbül? Bil, kalbimizin bahçelerinde, Cân verdi senin söylediğin gül. Savrulmada gül şimdi havada, Gün doğmada bir başka ziyâda. Ahmet Haşim ***** O Belde Denizlerden Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin. Bilsen Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin! Ne sen, Ne ben, Ne de hüsnünde toplanan bu mesa, Ne de alam-ı fikre bir mersa Olan bu mai deniz, Melali anlamayan nesle aşina değiliz. Sana yalnız bir ince taze kadın Bana yalnızca eski bir budala Diyen bugünkü beşer, Bu sefil iştiha, bu kirli nazar, Bulamaz sende, bende bir ma'na, Ne bu akşamda bir gam-ı nermin Ne de durgun denizde bir muğber Lerze-i istitar ü istiğna Sen ve ben Ve deniz Ve bu akşamki lerzesiz, sessiz Topluyor bu-yi ruhunu guya. Uzak Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz... O belde? Durur menatık-ı duşize-yi tahayyülde; Mai bir akşam Eder üstünde daima aram; Eteklerinde deniz Döker ervaha bir sükun-ı menam. Kadınlar orda güzel, ince, saf, leylidir, Hepsinin gözlerinde hüznün var Hepsi hemşiredir veyahud yar; Dilde tenvim-i ıstırabı bilir Dudaklarındaki giryende buseler, yahud, O gözlerindeki nili sükut-ı istifham Onların ruhu, şam-ı muğberden Mütekasif menekşelerdir ki Mütemadi sükun u samtı arar. Şu'le-i bi-ziya-yı hüzn-i kamer Mülteci sanki sade ellerine O kadar natüvan ki, ah, onlar, Onların hüzn-i lal ü müştereki, Sonra dalgın mesa, o hasta deniz Hepsi benzer o yerde birbirine... O belde Hangi bir kıt'a-i muhayyelde? Hangi bir nehr-i dur ile mahdud? Bir yalan yer midir veya mevcud Fakat bulunmayacak bir melaz-ı hulya mı? Bilmem... Yalnız Bildiğim, sen ve ben ve mai deniz Ve bu akşam ki eyliyor tehziz Bende evtar-ı hüzn ü ilhamı Uzak Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz... Ahmet Haşim ***** Parıltı Ateş gibi bir nehir akıyordu Ruhumla o ruhun arasından Bahsetti derinden ona halim Aşkın bu unutulmaz yarasından. Vurdukça bu nehrin ona aksi Kaçtım o bakıştan, o dudaktan Baktım ona sessizce uzaktan Vurdukça bu aşkın ona aksi... Ahmet Haşim ***** Bir Günün Sonunda Arzu Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümayan, Güller gibi... sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nalan; Gün doğdu yazık arkalarında! Altın kulelerden yine kuşlar Tekrarını ömrün eder ilân. Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Alemlerimizden sefer eyler? Akşam, yine akşam, yine akşam Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde sema kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam! (1921) Ahmet Haşim ***** Bahçe Bir Acem bahçesi, bir seccade Dolduran havzı ateşten bade. Ne kadar gamlı bu akşam vakti Bakışın benzemiyor mutade. Gök yeşil, yer sarı, mercan dallar Dalmış üstündeki kuşlar yâda. Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyada. Ahmet Haşim ***** Gece Titreyen ellerimle penceremi Actim afaki leyle karsi... Yine Gecenin gölgeden manazirina Imtizac eylemis nücumü bahar... Sihri eb`at icinde simdi gümüs Bir sehap andiran miyah uyumus.. Kalbi seydayi leyl olan rüzgar Esiyor gölgelerde velvelekar... Ah o bir aski bi-tenahi mi Geceden, tudei manazirdan Yükselen rasei humarü buhar? Sanki hulyayi vasla müstagrak Sebi bir itri hisle doldurarak Dolasan, titresen kadinlardi... Sanki bir savti gaibü mühtez Kalbe bir aski bi-vefa yetmez 'Seviniz, muttasil sevin! ' derdi Ahmet Haşim ***** Gelmeden Evvel, Geldin, Birlikte Gelmeden Evvel Kalbim Benim bir ormandı, İsimsiz, asude, Bir büyük orman; Ve gölgelerinde revan Olan hafi suların aks-i şevk-i müttaridi Dağıtırken sükutu bihude, Düşünürdüm ki, hangi gün, ne zaman, Ne zaman Girecektin o kalb-i mes'ude? Etmeden zehr-bad-ı fasl-ı elem Reng-i eşcar ü abı fersude, Dolacak mıydı seslerin, bilmem O tehi saye zar-ı mesdude? Sanki hicrana bir teselliydi Şeceristan-ı kalb içinde revan Olan hafi suların musiki-i nevmidi. Geldin Bir gün Akşamın ölgün Duran o namütenahi ziya denizlerine Gark olan eşcar, Gark olan ovalar Oluyorken sükut ü hüzne makar Geldin alam-ı kalbi teskine Ey şebabın hayal-ı cavidi, O melul akşamın havası kadar Gelişin bir sükun-ı saridi... Birlikte Bütün bizimçündür Nukuş-ı encüm-i vahdetle işlenen bir tül Gibi üstünde titreyen bu sema; Gecenin dallarında şimdi açan Bu kamer, Bu altın gül... Bütün bizimçündür Ne varsa aşk ile bidar-ı ra'şe, ya naim, Ne varsa aid olan leyl-i hande-me'nusa, Sana aid lebimdeki buse, Lebinin surh-ı bizevali benim. Ahmet Haşim ***** Karanfil Yarin dudağından getirilmiş Bir katre alevdir bu karanfil, Ruhum acısından bunu bildi. Düştükçe vurulmuş gibi, yer yer Kızgın kokusundan kelebekler, Gönlüm ona pervane kesildi. katre = damla 1923 Ahmet Haşim ***** Yarı Yol Nasıl istersen öyle dinle, bakın: Dalların zirvesindeyiz ancak, Yarı yoldan ziyâde yerden uzak, Yarı yoldan ziyâde mâha yakın. Ahmet Haşim ***** Karanlık Aşkın bu karanlık gecesinde Bülbül yine vahşi müterennim Mecnûn'u terk etti mi Leylâ? Vahşî sesi firkat sesi sandım. Aşkın bu karanlık gecesinde, Hicrânımı duydum, seni andım, Firkatzede bülbül gibi yandım Ahmet Haşim ***** Merdiven Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak... Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta, Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta... Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller; Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller, Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta, Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta... muttasıl = aralıksız hafi = gizli * Bu şiir, Haşim'in sembolist anlayış ile yazdığı başlıca şiirlerindendir. 1920 Ahmet Haşim Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. | |
|
31 Temmuz 2012, 12:52 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Ahmet Haşim & ŞiirLeri... Mukaddime Karaosmanzâde Câvide Hayri Hanimefendi'ye Zannetme ki güldür, ne de lâle Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle... İçmişti Fuzuli bu alevden, Düşmüştü bu iksir ile Mecnûn Şi'rin sana anlattığı hâle... Yanmakta bu sağârdan içenler, Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı Baştanbaşa efgân ile nâle... Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle!.. Ahmet Haşim ***** Tahattur Bir Acem bahçesi, bir seccâde, Dolduran havzı ateşten bâde... Ne kadar gamlı bu akşam vakti... Bakışın benzemiyor mu'tade. Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar, Dalmış üstündeki kuşlar yâda; Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyâda! Ahmet Haşim |
|
Etiketler |
ahmet, Şiirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bülbül - Ahmet Haşim - Şiirleri. | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 1 | 14 Kasım 2011 12:04 |
Merdiven - Ahmet Haşim - Şiirleri. | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 13 Kasım 2011 05:26 |
Seher - Ahmet Haşim - Şiirleri. | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 13 Kasım 2011 05:23 |
Şafakta - Ahmet Haşim - Şiirleri. | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 13 Kasım 2011 05:18 |
Tahattur - Ahmet Haşim - Şiirleri. | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 13 Kasım 2011 05:03 |