IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By kont_dracula

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 27 Ağustos 2006, 20:11   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İstanbul..




Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

İstanbul benim canim;
Vatanim da vatanim...
İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare?
Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet...

O manayı bul da bul!
İlle İstanbul’da bul!
İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tambur gibi mi, uda gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir katibi mi...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler!
Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler...
Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sümbül kokan
Türkçe’si bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...

Necip Fazıl Kısakürek


İstanbul dedim de seni hatırladım

İşte İstanbul
yorgun şehir
işte canından bezmiş boğaz vapurları
kederli tramvaylar
ve Galata Köprüsü'nden
telaşlı insanlar geçmektedir
bir gizli sevinç mahzun gözbebeklerimde
eriyen bir sükun kaldırımlarda adım adım
işte İstanbul
İstanbul dedim de seni hatırladım.

Balıkçı tepsilerinde gümüş balıkları
tekir,barbunya,canım uskumru,levrek
işte İstanbul
..........
..........



Ümit Yaşar Oğuzcan


İstanbul Ağlarken

Bir İstanbul tablosunda dolaştım bu sabah.
Başlarken gözlerimde yağmur,
Ve sürerken kalbimde sağnak
Dolaştım İstanbul'u aylak aylak.

Alırken nasibini sokaklar rahmetten,
Damlarken sular eteklerimden,
Dinlerken yağmuru şemsiyemden
Ve duyarken vapur düdüğünü Kadıköy'den
Düşündüm seni İstanbul ağlarken.

Bakarken gökyüzünde martılara,
Dalıp gitti gözlerim uzaklara.
Hani Beşiktaş' tan Üsküdar'a
Tam da Kız Kulesi'nin oralarda
Ağlarken İstanbul sen geldin aklıma.

Beyoğlu'nda ıslanırken parke taşları
Ve Ortaköy' de yağarken son gözyaşları,
Isıtırken içimi dost sohbetleri ve çayları,
Seni düşündüm İstanbul' da akşamları.

Şela Kaspi


Yürüyelim Seninle İstanbul'da

Kırmızıyı sevdiğini bilseydim
hayallerim kıpkırmızı olurdu

İstanbul hala güneşin ardında
ufuklarında birkaç kara leke
birkaç kan pıhtısı dudaklarında
İstanbul hala sevimli mi sevimli
ve hala bir tomucuk tadında
yürüyelim seninle İstanbul'da

korkusuz bir rüyadır
bekler bizi Beykoz'da, Üsküdar'da
birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü
yenilgisiz bir muamma gibidir
arar bulusmayan ellerimizi
deli rüzgar yine sarhoş, hovarda

tam orada, Çamlıca yokuşunda
birkaç bulut çekelim gökyüzünden
damarlarımızdan geçirelim ve birden
bırakalım suların üzerine
sen bir defa konuş, sen bir defa gül
kumlu ebrular yapalım seninle
serpmeli ebrular, bülbülyuvası
hercaimenekşe, gonca ve sümbül

yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında
yürüyelim seninle İstanbul'da
boğaziçi magrur türkülerini
gözlerine baka baka söyleyin
martılar üşüyünce
denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi

anlayabilir misin
neden çıban gibi büyür bağrımda
büyürde kelebek olur bu sızı
kırmızıyı sevdiğini söyledin
bu yüzden mi günlerdir
İstanbul'da gül kokusu yayılan
tepeler kırmızı, sular kırmızı

İstanbul bilmeli ki, sahillerine
mehtabı taşıyan senin bakışlarındır
İstanbul bilmeliki, limanlardan gemiler
önce senin yüreğine açılır
uzaklarda bir yerde
toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın
parmaklarında hüzün
sana doğru akan nehrin
ağlayan suretidir

bir elimizde umut
bir elimizde sevda
yürüyelim seninle İstanbul'da
musiki kesilsin, tükensin yazı
çaresiz kalınca mızrap ve şiir
ozan bir kenara bıraksın sazı
ressam fırçasına neden mi kızgın
tuvalde çizgiler, renkler kırmızı
kırmızıyı sevdiğini bilince
çekilir mi artık güllerin nazı

Anadolukavağı'nda her akşam
burcu burcu bir rüyadır hayalin
karanlık, hüznünü düşürür dağa
kuşlar kanat çırpar, yıldızlar ağlar
endamın her sabah iner toprağa

hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz
ayrılık acıyla süzülür kandan
nefesin fermandır Topkapı Sarayı'nda
dönüşünü bekliyor rıhtımda şehzadeler
öylesine yorgun, mahzun ve candan

İstanbul bir yanımda, sen bir yanımda
uykusundan uyanınca fırtına
dalgalar türkümüze aşina olur
yüzümüze bakınca deniz fenerleri
sahibini arayan gemilerin
çığlığıyla vurulur

tarih heyelandır hainlerin ardında
İstanbul tarihin soylu anası
biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız
sevdayı kız kulesi'nden
yalıların burukluğu altında
geçiyoruz sokaklardan delice

anlayabilir misin
beyoğlu'nda gezinen
hayal kırıklığının benden türediğini
anlayabilir misin
kırmızı neden böyle
doldurur aynalara inleyen yüreğimi

sana giden yolların kavşağında
bir adam direniyor izini bulmak için
siliyor tanyerine akan alın terini
ufkunda sapsarı umudun rengi
mavi yitik, beyaz kızgın ve siyah
arıyor sessizce kaybolan günlerini

Gülhane'de simit satan çocuklar
nasıl anlasınlar ellerimizin
neden böyle çekingen olduğunu
Ayasofya önünde tramvay bekleyenler
gökyüzüne dokunurken bu acı
kimdir diye sorsunlar içlerinden
birlikte yürüyen iki yabancı

biz gitsek de, İstanbul'da yine de
yıllar yılı gezinmeli bu sızı
benden bir yaralı şiir kalmalı
senden bir tebessüm, bir de kırmızı



Bir Başkadır İstanbul'a Uyanmak

Bir başkadır
İstanbul'a uyanmak
bir köhne evde,
yada bir Beyoğlu sokağında
gözlerini
İstanbul'a açmak

bir telaş başlar
köşe başlarında ilk önce
acele atılan adımlar
birbiriyle yarışır
kırlangıçların aşk nağmelerine
martıların sabırsız düeti karışır
sabahın çiğ havasına karışan simit kokularında
İstanbul yeni bir günde hayata uyanır
mavi gözleri gözlerim İstanbul'un
bir vapur kalkar
Kadıköy iskelesinden
içinde binlerce umut taşır
umutların içinden
karşı yakaya bakarım
tüm endamıyla Sultan Ahmet Camii'nden
tarihinin mistik havasına akarım

İstanbul
bazen dingin bir deniz
bazen hırçın bir nehir
İstanbul
uyuduğum uyandığım şehir




Bir başkadır İstanbul’u yaşamak
bir meydanında
yada bir parkında
yüreğine
İstanbul’u solumak

dört mevsiminde
farklı renkler kuşanır
her köşesinde
sevdalılar dolaşır
İstanbul İstanbul’a aşık
İstanbul’da aşk
bir başka yaşanır
gidişi yoktur İstanbul’dan
başka diyarlara
hep söz olmuştur
hasret dolu şarkılara
özlem içinde
dönüş yolları beklenir
gurbet olur İstanbul
İstanbul’dan ayrılanlara


İstanbul
bazen dilimde bir türkü
bazen kanımda bir zehir
İstanbul
yaşadığım yaşattığım şehir

Hakkı Hakan Kaya

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
istanbul, İstanbul


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Vitasaglikkabini.org İstanbul Evde Sağlık, İstanbul Evde Serum, İstanbul Atom Serum, İstanbul Evde Pansuman ZeuS Web Site Tanıtımı 0 24 Ocak 2023 12:06
İstanbul BŞB. Başkanı Ekrem İmamoğlu: “İstanbul'da Yerel Seçim Tekrarını Konuşacağız.” Kalemzede Haber Arşivi 0 06 Mayıs 2019 20:20
2012 İstanbul İmsakiyesi, 2012 İstanbul Sahur Vakitleri, 2012 İstanbul İftar Vakitler Violent İslamiyet 0 19 Temmuz 2012 19:09
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü İstanbul Konferansları Pera Müzesi'nde Devam Ediyor Thetis Kültür ve Sanat 0 07 Mayıs 2012 21:09