Çevrimdışı

DEVLET HASTANESİNE GİTMEK ZORUNDA KALAN BİR ÇOK KADININ YAŞAMAK ZORUNDA KALDIĞI BİR MUAMELE. KADININ ANLATTIKLARI TÜRKİYE ORTAMINDA OLDUKÇA TANIDIK. DOĞUM YAPMAYA GİDEN KADINA DA AYNI EZİYETİ VE SÖZLERİ SÖYLÜYORLAR . PARAN YOKSA GÖZÜME GÖRÜNME MANTIĞI. TABİ AKP’NİN KÜRTAJ ŞOVUYLA DA BİRAZ DAHA CESARET VERMİŞ OLMASI DA OLASI…

Kadın doktor kürtaj olmak isteyen hastasına narkozsuz kürtaj yaptı.
Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman bugünkü köşesinde okuyanı altüst eden bir kürtaj hikayesine yer verdi. Devlet hastanesinde narkozsuz kürtaj edilen Eda K.B.’nin hikayesinin anlatıldığı mektupta tüyleri diken diken ifadeler yer alıyor. Kürtaj olduğu için doktorun kendisini cahillikle suçladığını, “kocanın altına yatmayı biliyorsunuz ama..” şeklinde hakaret içeren cümleler kurduğunu yazan Eda K.B., kürtaj olanları cezalandırmak için devlet hastenesinde narkozsuz kürtaj uygulandığını iddia etti.

İşte o mektup:

‘İÇİMİZ ÇOK ACISA DA ALDIRMAYA KARAR VERDİK’
İki evladım var, 37 yaşındayım. Eşimle korunmamıza rağmen bir şekilde hamile kaldım. “Olurdu olmazdı” derken, içimiz çok acısa da, aldırmaya karar verdik. Çok zor bir karardı ama yaptırmak zorundaydık. Maddi olarak üçüncü bir çocuğu büyütmemiz, yetiştirmemiz mümkün değil. Çocuk demek para demek. Yok böyle bir imkânımız.

‘KÜRTAJ OLMAK 750 LİRADAN BAŞLIYORMUŞ’
Böyle sakin yazdığıma bakmayın. Geçen hafta hamile olduğumu öğrenince şok yaşadım. Eşim de, en az benim kadar perişandı. Hemen fiyatları araştırmaya başladık, kürtaj olmak 750 liradan başlıyormuş, dedik ki, “Devlet hastanesine gidelim…”

‘DOKTOR AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ’
Salı günü bir devlet hastanesinin Aile Planlama Merkezi’ne gittim. Ultrasona aldı doktor beni. Evet, bebek vardı. Kadın doktor açtı ağzını yumdu gözünü, “İlkokul mezunuyla üniversite mezunu arasında en ufak bir fark yok. Hepiniz aynısınız!” dedi. Hekimlikten ve hasta psikolojisini anlamaktan uzak, sadece kişisel egosunu tatmine dayalı bir sürü söz sarf etti. Hiç cevap vermedim, vermek de istemedim, çünkü benim üzüntüm bana yetiyordu.

‘ETEK TIRAŞI OL, BANYO YAP’
Perşembe gününe randevu verdi. Gelirken etek tıraşı olmamı, banyo yapmamı ve bir de etek getirmemi söyledi. Tuhafıma gitti. “Ha bir de gelmeden, mutlaka bir şeyler ye!” dedi. Oysa narkoz alacağımı düşündüğüm için, “Bu doğru olmaz!” diye geçirdim aklımdan.

‘KOCANIN ALTINA YATMAYI BİLİYORSUN AMA’
Perşembe sabahı erkenden kalktım ve hazırlandım, eşimle yola koyulduk. Saat tam 08.45’te hastanedeydik. Eşimi bekleme salonuna aldılar, beni de başka bir bölüme. Odada 4 kadın dık. Bir saat kadar bekledikten sonra doktor hanım geldi. Sanki çocuklarıymışız gibi, “Geçin bakim şuraya” dedi, geçtik. Üreme sistemini anlattı. Sonra da verdiği bilgilerin pekiştiğinden emin olmak adına, “Neyle korunacaksın bundan sonra?” gibi sorular sordu. Cevap veren kadına, “Madem öyle, bunu daha önce niye yapmadın?” dedi. Kadın, “Kocam…” diye geveleyince “Altına yatmayı biliyorsun ama” diye azarı bastı.

ODADAN ÇIKAN KADINLARIN YÜZÜNDEKİ DEHŞET İFADESİ
Sonra bizi ranzaların olduğu bir odaya aldılar. 4 yatak vardı 4’ü de birbirinden leş, camlar açık. Eteklerimizi giymemiz söylenince, hiç tanımadığım kadınların önünde soyundum, iç çamaşırımı çıkardım, eteğimi giydim ve sıramı beklemeye başladım. Kadınları tek tek, başka bir odaya alıyorlardı. Meğer en korkunç şey o odada yaşanacakmış da, haberim yokmuş! Ben en sonuncuydum. Odadan çıkan her kadının yüzünde dehşet ifadesi vardı ve kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sıra bana geldi.

NARKOZSUZ KÜRTAJ
Odaya girdim. O odanın da camı açıktı, jinekoloji masası da camın yanındaydı. Uzanmam söylendi. Ben hâlâ saf bir şekilde narkozcu bekliyorum. “Herhalde bir narkozitör gelip beni uyutacak” diyorum. Masanın hemen yanında ağzı açık bir tıbbi atık çöp kovası var, içi de kanlı gazlı bez ve pamuk dolu, ona bakıyorum. Bu arada, odanın kapısı açık hasta mahremiyeti yok, isteyen istediği gibi girip çıkıyor. “Allah’ım ben n’apıyorum burada? Bu insanların arasında işim ne?” demeye kalmadan, bir spekülümün kabaca içime yerleştirilmesiyle irkildim. Meğer kürtaj yaparken ne narkoz, ne sakinleştirici, ne de ağrı kesici hiçbir şey vermiyorlarmış!

‘BEBEĞİMİ, BEN KENDİMDEYKEN VAKUMLADILAR’
O an yaşadığım bedensel ve duygusal travmayı asla unutmayacağım. Ağlamaya başladım. Ki ben ketum bir insanım kolay kolay ağlamam ama rızam da olsa, gözümün önünde bebeğimin alınması, kocaman bir aletin bebeğimi ben kendimdeyken vakumlaması…

‘HER ŞEYDEN NEFRET ETTİM’
Beni çok sarstı. Her şeyden nefret ettim. Kendimden, eşimden, çaresizliğimizden, bunu bana yapan insanlardan, maruz kaldığım bu iğrençlikten, bu zihniyetten… Beş dakika kadar sürdü. Masanın kenarlarını sıkmaktan avuçlarımın içi acıdı, morardı. Ayağa kalktığımda titriyordum. Kendimi tecavüze uğramış gibi hissediyordum. Zaten duygusal olarak, orada tecavüz ettiler bana.

‘DEVLET KADINLARI BÖYLE CEZALANDIRIYOR’
Yaşadıklarımı şimdi değerlendirdiğimde… Kürtajın, narkoz, sakinleştirici, hatta ağrı kesici bile verilmeden yapılmasını, devletin kadınları bir tür “cezalandırma” şekli olduğunu düşünüyorum. “Benim bedenim, benim kararım diyorsunuz öyle mi? Alın size!” demek bu. Başka yerlerde, tür acı deneyimler yaşayan kadınlar var mı bilmiyorum. Ben yaşadıklarımı paylaşmak istedim, belki konu dikkatini çeker, yazarsın ve bu sayede bazı şeylerin değişmesine vesile olursun… Sevgiler.
(Eda K.B.)

 

Çevrimdışı

Kadınların bu gibi durumlarda böylesine sessiz kalmaları beni çileden çıkarıyor.

__________________

Rüzgarda savruk, Başına buyruk ~

 

Çevrimdışı

Söyleyecek çok söz var ama şu ortamda diyecek tek söz; eşek olan millete semer vuran çok olur.

__________________
Deniz ol dalgan olayım, sahil ol kumun olayım
Martına kanat olayım, tüyümü Maviye boya
Adın Mavi, Gözlerin Mavi, Aşkın Mavi

 

Çevrimdışı

Maddi imkânlarınız olmadığı için üçüncü çocuğu doğurmak imkânsızsa ne diye kocanla ilişkiye giriyorsun?

__________________

 

Çevrimdışı

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bazen beni inanılmaz şaşırtıyorsun ? o yazdığın nasıl bir bakış şekli? ne alakası var? burada sorumluluk kadının oldugu kadar,erkeğin ..neden kadını suçlar gibi yazmışsın ?

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] okurken içim acıdı..hem de bunu yapan bir kadın doktor.Allah(C.C.) ıslah etsin boyle 'aramızda insan görüntüsünde gezen,insan olmayanları'..

 

Çevrimdışı

İnsanlar ben her şeyi biliyorum, o görüş bana çok yanlış dedikleri anda maalesef ki bir gerilemeye giriyorlar, @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]cum.
Bu ülkede kim sesini fazlasıyla duyurduğunu sanarsa, o görüş karşıdaki insana yanlış da gelse, bunu kabullenmeye hatta karşısındaki insanlara kabul ettirtmeye çalışır.Şuan oynanan oyun bu, tamamen yaranma çabaları.
Gelelim konuya, kimse kimsenin cinsel yaşamına karışamaz.Doktorda olsa, kimse o bayanın yapmış olduğu şeyleri yüzüne vurup onu rencide edemez.Kürtaj'a herne kadar karşı da olsam, beklenmedik bir durum olduğu zaman yapılması mecburi bir şey diye düşünüyorum.Sonuçta bayan belirtmiş "istemeden oldu, bakacak durumum yok" diye. Bu durumunda doktora ne yahu, bildiğin insan canı ile aslında kendisi oynamış.Narkozsuz, hiç bir ilaçla tedavi yapmadan direk almak ne demektir. Hadi orada kadın ölseydi ne olacaktı?Sorumlusu o mu olacaktı, devletin koyduğu kadın engeli mi, yoksa ölen kadının kendisi mi?

 

Çevrimdışı

Bir yerde hata var, çünkü her nefes alanın '' insan '' olarak anılması beni ürkütüyor. Yeni yıla girdiğimiz ilk günlerde ortaya çıkan bu haber, benim gibi birçok insanı da sarsmıştı, bilmeme rağmen bir kez daha okudum ve ben de bir kez daha nefret ettim. Kadının insan yerine konmadığının daha güzel yani daha iğrenç bir örneği olamazdı. Evlilik dışı bir birliktelikten olsaydı bu çocuk bu sefer de kadının namusundan girip namussuzluğundan çıkacaklardı, peki evli olunca ne oldu? Eşlerin birbirleriyle cinsel ilişkiye girip girmemesine devlet mi karar verecekti ki, kadın korunduklarını da söylüyor ama ne yazık ki bazen korunmak bile işe yaramıyor ve burada eğer ki maddi durumları da yetersizse, bazı insanlar gibi çocuklarını sokağa atmaktansa, daha dünyaya getirmeden vazgeçiyorlar. Bu kadın tecavüzcüden hamile kalsaydı '' DEVLET BAKAR. '' diyeceklerdi öyle değil mi? Peki bu kadın kocasından hamile kaldı ama kendi bakamıyor, devlet bu şekilde mi cezalandırıyor? Devletin görevi insanların cinsel hayatlarına müdahale etmek midir? Kimin kiminle ne zaman ilişkiye gireceğine siz mi karar vereceksiniz? Kadın mı tek suçlu? Kadın mı engel olmalıydı erkeğine? Kadınlarla nedir bu derdiniz, bir anlasak. Bir tek erkeklerin mi cinsel ihtiyaçları var? O zaman neden kadınlara verilmiş doğurmak yetisi? Gökten mi inecek bu çocuklar? Topraktan mı çıkacak? Daldan mı düşecek? Yoksa leylekler mi getirecek de bizim haberimiz yok. Böylesine yobaz, gerici ve utanç verici kişilerle aynı dünya üzerinde olmayı da geçtim aynı ülkede yaşamak beni kahrediyor. Haydi diyelim erkekler konuşur durur, onların işi bu çünkü, onlar kadını kendi kölesi gibi görüyor. Kadın doktor bu cümleyi nasıl kurabiliyor? '' Kocanın altına yatmayı biliyorsun. '' gibi bir cümleyi ben duysaydım o an, belki de katil olurdum orada. Bu kadar sığ düşünen, düşüncelerini iki bacağının arasına sıkıştıran ve beynini sadece bel altında kullanabilen insanlardan nefret ediyorum. Öyle iğrenç, öyle mide bulandırıcısınız ki, hayretler içerisinde bırakıyorsunuz beni. Bu kadın bir örnek sadece, kocasıyla ilişkiye girmek istemeyen kadınlarda var. Atıyorum X hanım, kocası o gün birlikte olmak istiyor ama kadın istemiyor ve bu gayet doğal bir şey, istemeyebilir, belki yarın da istemeyecek ama sizce kaç koca buna saygı duyuyor? Kaç kadın bu yüzden kocası tarafından tecavüze uğruyor haberiniz var mı? Bir deftere imza atarak, sen bir kadına sahip olamazsın. Zorla yapılan her şey suçtur bu ülkede, açın kanunları okuyun, araştırın öğrenin ama o zaman size göre hava hoş değil mi? Neden, çünkü bir kadın erkeğini mutlu etmek zorundadır. Lafta eşitlikçi, lafta demokratik, lafta adam ve lafta insan olanlarla nasıl baş edilecek bilmiyorum, hele ki böyle bir hükümet ile. Evet işi hükümete de bağladım, muhalefet olmak için değil, devletin ne zaman ne yapması gerektiğini bilmedikleri için. Bu olaya kadın doktorun dediği şekilde yaklaşanların, özellikle kadınların, bir gün başına böyle bir şey geldiğinde, ne hissedeceklerini çok merak ediyorum ve öyle düşünenlerden bir kez daha utanarak bitiriyorum. İnsan olarak görmüyorum, görmeyeceğim çünkü insanı hayvandan ayıran en önemli özelliği ''düşünebilmesidir.'' Siz de olmayan şey. Acı bir durum, çok acı.

__________________

If you can't measure it, it doesn't exist.

 

Çevrimdışı

tek söz rezalet, garibanlığın gözü kör olsun.