23 Ekim 2011, 01:54 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Gönül Treni. Işıksız bir gardan ayrıldı gönül treni, buhar fısıltılarıyla. Ağır ağır ilerledi. Ne ormanlar, ne dağlar, ne bahçeler, ne vadiler gördü. Karşıdan gelen trenlere sirenini de çaldı, içindeki umuttu yolcuları. Sabra benzerdi döşenen raylar ve o kadar geçiciydi ki gördükleri, yaşadıkları… Birkaç dakika için istemiyordu durmayı. Bütün duygularını yakıyordu kazanlaşmış beyninde. Önünde yığılan karlar engel değildi. Bazen fazla beklerdi sevdiği şehrin duraklarında, biraz daha umut için! Oysa bu gönlün varacağı yer yine başladığı gibi karanlık, yağ ve kömür kokan o garlardan biriydi. Bu gönül sadece yolunun üstündeki farklı şehirlere umut taşımayı seviyordu. Umut dağıtmak iyiydi, ama ne umutsuzcaydı kendi gönlünün duygularını ateşe atmak bu uğurda! Tünellere girip çıkmaktan korkmuyordu, genç bir makinist kullanıyordu treni ve ürkerdi onu kullanırken, aslında raydan çıkmaktan korkardı genelde. Kalbi daha mı hızlı atardı kazanın içinde? Bu umutlar zamanında yetişecek miydi solmadan? Tünellerden geçiyordu ve ondan başkası yoktu. Makinist bir gemi kullanamazdı, bu yüzden hep bir gemide yolcu olmayı istemişti. Gördüğü manzaraların geçiciliğini anlıyordu. Çünkü duracağı zaman değildi. O ara belki biner kompartımanların birine, oturur ve biletini uzatır sevdiği kadın. Ya da yapamazdı, miadı dolduğunda karanlık bir garda, yalnız başına inerdi genç makinist, ağzı yüzü kapkara olmuş halde. Onu bu kadar çirkin yapan şey belki duygularının dumanında boğulurcasına umut taşımış olmasıydı, acılıydı bu iş, fedakârlık istiyordu. Emekliliğine çok vardı o adamın. Ve kim bilir, daha kaç sefer yapacaktı. Ama yine de umutsuzdu, başkalarına kavuşturacak umutlar yetişmeliydi. Kendisi yetişse ne olacaktı.. O genci belki de en çok hırpalayan şey herhangi bir durakta bekleyeninin olmamasıydı. Gece ve gündüz o ateşin başında kavruldu, ağırdı gönül treni. yükü de ağırdı, durdurması da zordu hızlanınca. Pistonlarından çıkan sese tapardı o. Buharı içine çekerdi , dudakları nemlenirdi. Bir ayrılık türküsü patlatırdı yol ortasında kendi başına. Hem duygularını kürekle kazır, kazana atar, hem de o arada dinlenir soluklanırken, geçici manzaraya karşı yorgun kapkara ağzıyla mırıldanır o acılı içinde kalmış bir kaç duygularından, kimseyle paylaşamadığı... Sihir.. | |
|
Etiketler |
gönül, treni |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
BİR GÖNÜL BİLGESİNİN GÖNÜL TARİFİ | NarÇiçeği | İslamiyet | 0 | 18 Aralık 2015 01:19 |
Sürat Treni | PySSyCaT | Çevre Terimleri Sözlüğü | 0 | 29 Eylül 2014 13:42 |
Beş Treni | AfraN | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 17 Ağustos 2014 17:08 |