08 Mayıs 2014, 19:20 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Topal Sevda - Yusuf Hayaloğlu Topal Sevda Dün sahilde karşılaştık. Bir an gözüm ısırdı, Sonra birden tanıdım. Düşmemek için zor tuttum kendimi Bacaklarım titredi, Bir ağaca yaslandım. Yırtılan bir mektup gibi, Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu. Eski bir sevdanın Durulmamış nehirleri, Çırpınarak yüreğime akıyordu. Hatırladığım, Bir sonbahar günüydü, Karşımızdaki yeni eve taşındılar. Bütün gün bakışıp duruyorduk. Gözleri... Gözleri sanki birer kurşundular!.. O zamanlar ben, Zıpkın gibi bir çocuktum, Liseye yeni başlamıştım. Onun, saçlarını geriye savurup Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım. Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu Ne zaman buluşalım, desem, Olmaz, diyordu. Mektuplaşmak ona yetiyordu. Bir Temmuz akşamıydı, Unutmam... Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı, Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm, İçeri kaçıp saatlerce ağlamıştı. Sonraları çok konuştuk, gezdik. Bazen ağlaşıp bazen de gülüştük. Çılgın gibiydik, her firsatta buluştuk. Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük. Ailesi baş edemedi, Mersin'deki halasına gönderdi. Hiç arayıp sormadım. Ben o sıralar eylemci oldum; Mahalleden ayrılıp Yıllarca eve de uğramadım. Dünyam değişmişti artık... Memleketin gidişatını Hiç mi hiç beğenmiyordum. Forumlara, yürüyüşlere katılıyor, Durmadan şiir okuyup, Ajitasyon çekiyordum. Ah o gençlik rüzgarı, ah... Ezilen insanları, tek başıma Kurtaracağımı sandım... Anarşik bir eylem sırasında, Seken kurşunlarla Bacağımdan yaralandım. Ameliyatın ardından Yıllarca yattım içerde... Dosyam bir hayli kabarmıştı. Beni, o nemli koğuşlarda, Vefakar anamdan başka Hiç kimse aramamıştı... İçerden çıkınca, onu sordum, Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti. Oysa, kibrit ağusuyla Koluma dağladığım ismi, Hala silinmemişti... Hayat devam ediyordu... İçkiye vurmuştum, Unutmayı deniyordum. Pencerenin önünde, Kuruyan bir çiçek gibi Günden güne tükeniyordum... Anam çökmüştü artık, Ölmeden mürüvvet istiyordu Bazen oturup dertleşirdik. Kimsesiz bir kadın varmış, körmüş, Olur, demiş. Ben de fazla uzatmadım, evlendik. Geçmişe ait ne varsa, Mektuptu, resimdi; Bir-bir ayırıp yaktım ateşte. Nasıl gittiğini sorarsanız, Ne bileyim, Kör-topal gidiyor işte... Ne var ki, o hırçın saçları Hep yüzüme savruluyor, Balkona her baktığımda. Pişmanlık, bir eski yara gibi Hala kımıldayıp duruyor Onu hatırladığımda. Biliyorum, onunla olsaydım Böyle kavga edip durmazdım yüreğimle. Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım, Ben öldürdüm Bu hoyrat ellerimle!.. Dün, sahilde karşılaştık. Bir an boş bulundum, Sendeler gibi oldum. Öyle bir baktı ki, Ben o gözlerde Bir ömrün bütün acılarını buldum... Bir şeyler söylemek ister gibiydi. Başını eğip gitti, çocuklarının yanına Nedendir bilmiyorum, fakat Girmek istemedi sanki, Kocasının koluna... Ardından koşup durduramadım, Ona soramadım. Öylece donakaldım... Çünkü o anarşik eylemden beri Ben artık Değnekli bir topaldım!.. | |
|
Etiketler |
hayaloĞlu, sevda, topal, yusuf |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Başkaldırıyorum - Yusuf Hayaloğlu | Elysian | Şairler ve Şiirleri | 0 | 08 Mayıs 2014 18:21 |
Asi Bir Küheylan - Yusuf Hayaloğlu | Elysian | Şairler ve Şiirleri | 0 | 08 Mayıs 2014 18:19 |
Adı Yılmaz - Yusuf Hayaloğlu | Elysian | Şairler ve Şiirleri | 0 | 08 Mayıs 2014 18:17 |
Biz Üç Kişiydik (Yusuf Hayaloğlu) | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 27 Ağustos 2011 11:58 |
İyimser Bir Gül (Yusuf Hayaloğlu) | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 25 Ağustos 2011 18:32 |