11 Mayıs 2014, 23:21 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Rüyadan Sorumlu Beyin Merkezleri PET scan tekniğiyle bilimciler artık beyindeki çeşitli molekülleri takip edebiliyor ve beynin hangi işlevinde hangi bölümünün çalıştığını tespit edebiliyorlar. Bu yöntem sayesinde rüyaların oluşum mekanizması esas olarak beyinden salgılanan Asetilkolin, Serotonin, Melatonin, Karbolin, Dimetiltriptamin ve Pinolin gibi moleküllerin seviyelerindeki değişiklikler olduğu gösterildi. Molekül düzeylerindeki bu oynamalar, NREM ve REM uyku geçişlerini ve rüyaları yönetiyor. Rüyalardaki görüntü, düşünce ve seslerin oluşumundan beynin üst merkezleri sorumlu. Ancak beynin alt merkezlerinden birisi olan ve pons denen bölüm, rüya görmeyi tetikleyen en önemli merkez. Yani rüyalar pons bölgesinin uyarısıyla başlıyor. Daha sonra beynin orta merkezlerinden salgılanan bir dizi molekül, üst merkezleri harekete geçirerek rüyaların görülmesini sağlıyor. Rüyaların belirli konuları olması, düzenli ses ve görüntülerin oluşması nedeniyle, rüyaları oluşturan esas bölgeler arasında beyin kabuğundaki düşünce, ses ve görüntü merkezlerinin önemli rol oynadığı düşünülüyor. REM uykusu sırasında beyin kan akımında %17'ye varan artış gözleniyor. Rüyalar sırasında kan akımın en fazla arttığı merkezler, reflekslerden sorumlu olan beyin sapı, duygularımızın merkezi olarak bilinen limbik sistem ve entelektüel düşünce merkezi olan ön beyin. Limbik sistem içerisinde yer alan Amigdala ve Hipokampus adlı merkezler davranış ve duygulardan sorumlu. Rüyaların duygusal içeriğinden yani rüyalar sırasında hissedilen korku, heyecan gibi abartılı duygulardan bu merkezler sorumlu. Beynin ön tarafında bulunan Prefrontal bölge günlük hayatta bilinçten ve tüm entelektüel işlevlerden sorumlu olan merkez. Bu merkez NREM uykusunda inaktif hale geçiyor. Ancak REM uykusuna geçişte bu bölgelerde hareket başlıyor. REM uykusunda beynin algılama işlevleri neredeyse tamamen bloke oluyor. Dış dünyadan gelen sesler ya da ışık algılanmıyor. Yani dış dünyayla bağlantı tamamen kopuyor. Aynı zamanda vücudun istemli kontrolünü sağlayan kasları kontrol eden merkezler de baskılanıyor. Böylece, gözlerimiz dışında tam olarak hareketsiz kalıyoruz. Rüyalarda oluşan seslerin, beynin yan tarafından bulunan Ttemporal bölgedeki işitme merkezinin harekete geçmesine bağlı olduğu düşünülüyor. PET yöntemiyle yapılan çalışmalarda, rüya sırasında kan akımının arttığı gösterilen diğer bir bölge de beynin arka kısmında bulunan Oksipital bölge. Bu bölgede görmeden sorumlu merkez bulunuyor. Özellikle, Brodman'nın 19. ve 37. görmeden sorumlu alanlarında kan akımım önemli ölçüde artıyor. Rüyalar sırasında aktif hale geçen bölgeler esas olarak Asetilkolin tarafından uyarılıyor. Böylece rüya görülüyor. Asetilkolin etkisinin bitmesinden sonra beyin sapından salgılanan Serotonin ve Noradrenalin'e bağlı olarak rüya bitiyor. Rüyalarda aktif hale geçen görme ve işitme merkezleri, bellekte önemli yeri olan talamus ve limbik sistemle de yakın bağlantı içerisinde. Rüyalardaki görüntü ve seslerin kaynağı, daha önce belleğe kaydedilmiş bilgiler. Beynin çeşitli merkezlerinde kayıtlı olan yakın ve uzak bellekteki bilgiler kullanılarak çeşitli ses ve görüntüler oluşuyor. Limbik sistemin etkisiyle, bellekten alınan ses ve görüntülere duygusal unsurlar ekleniyor. Beynin ön bölümlerindeki bilinçten sorumlu merkezler de, tüm bu unsurları belirli bir düzen içerisine sokmaya çalışıyor. Yani, bir bakıma eldeki materyalle belirli bir senaryo oluşturuyor. Rüyada birçok merkezin aynı anda uyarılması ve günlük hayatta bizi kontrol eden bilincin baskılanması nedeniyle her zaman anlamlı ve düzenli bir rüya görmüyoruz. Bu nedenle rüyalarda bazen son derece makul bir senaryo yaşanırken, çoğu kez anlam veremediğimiz şekiller ve sesler duyabiliyoruz. Rüyaların oluş mekanizması, esas olarak bir dizi molekülün beynin bazı merkezlerini uyarması ve bazılarını da baskılamasıdır. NREM ve REM uykusu geçişleri sırasında değişik moleküller görev yaparak değişik merkezleri uyarıyorlar. Rüyaların duygusal, görüntüsel ve işitsel unsurları, beynin çeşitli merkezlerinin aktif hale geçmesinden kaynaklanıyor. Rüyaların mekanizması hakkında henüz bilinmeyen oldukça fazla nokta var. Rüyalar sadece kontrolsüz bir elektro-kimyasal uyarılar zinciri sonucu mu oluyor, yoksa beyin içerisinde bunu düzenleyen bilmediğimiz bir sistem mi var? Günlük hayattaki bilincin devre dışı kaldığı rüya dünyasında, beyin nasıl oluyor da görüntü, ses ve duyguları uyumlu bir birleşime çevirebiliyor? Rüyaların çeşitli buluşlara yol açması, şarkıların bestelenmesine katkıda bulunması acaba önemsenmeyecek rastlantılar mı? Tabii bu soruların yanıtları henüz bilinmiyor. Hangi rüyayı niçin gördüğümüz, rüyaların anlamları ve rüyaların amacı tam olarak bilinmiyor. Fakat bilimcilerin çoğu, hayatımızın önemli bir parçasını oluşturan rüyaların çok önemli yararları olduğu ve mekanizmasının anlaşılmasının beynin anlaşılmasında çok önemli rol oynayacağı konusunda birleşiyor.
__________________ kar havası gibisin dışarda, içimde elmanın dişlenişi. | |
|
Etiketler |
beyin, merkezleri, rüyadan, sorumlu |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Beyin İltihabı (Ensefalit), Beyin İltihap | Sır | Sağlık Köşesi | 0 | 08 Kasım 2010 08:21 |
Beyin + Dimağ: Nedir?. % 100 Beyin Güçü Mümkün mü?. | Sevda | Merak Ettikleriniz | 1 | 12 Eylül 2010 23:17 |
Talat: Hristofyas rüyadan uyansın | Cemalizim | Haber Arşivi | 0 | 26 Eylül 2009 01:19 |