Gün içerisinde defalarca e-postanızı kontrol ediyor, cep telefonunuzdan ses gelmediği halde gözünüzü alamıyorsanız, teşhisi koyuyoruz: Siz bir mesaj bağımlısısınız
HayatI kolaylaştırdığı kadar zorlaştırdığına da inandığım teknoloji, her geçen gün bizleri de bir girdap gibi içersine çekmekte. Bu yeniçağ hastalığı çoğumuzda sosyal olarak başlıyor, hızlı bir şekilde damarlarımıza işlenip zaman geçtikçe elektronik bip sesi olmadan yaşayamaz hale geliyoruz. Çalışırken, kitap okurken, seyahat ederken, hatta telefonun kapalı olması gerektiği yerlerde bile, kapatmayıp sessize alıp kısa sürelerle etrafa çaktırmadan göz ucuyla baktığımız anlar bile oluyor.
kontroller artar
Çoğu kişi güne, yatağının başucunda duran telefonunu kontrol ederek başlar. Ve o telefon 7/24 açık tutulduğu halde şarjı bir tık bile eksilmez. Sonrasında işe gidilir ve hemen bilgisayar açılır. İlk olarak Outlook kontrol edilir. Gerektiğinde iç yazışmalara cevap verilir ve hemen ardından Messenger' a göz gezdirilir. Onda da gerekli kontroller yapıldıktan sonra 7'den 77'ye herkesin kullandığı Facebook açılır. Tek tek profiller incelenir mesajlar okunur ve fotoğrafların altına yorumlar yapılır.
Eğer ki bu sıkı kontrolde istediğiniz kişilerden e-mail ya da mesaj aldıysanız tüm gün kontrolleri devam ettirirsiniz. Cep telefonunun bu kadar yaygın olmadığı zamanlarda, bizi arayanları yalnızca eve döndüğümüzde öğrenebilirdik.
Ama artık bırakın başkalarının bizi aramasını, kendi başımıza bir yere giderken bile sevgiliye, aileye, arkadaşlara tek tek haber verir olduk. Her gün bir yenisi çıkan cep telefonları artık mini bilgisayar olarak işimizi görmekle kalmayıp kol saati şeklinde bile çok değişik fonksiyonlarla karşımıza çıkmaya başladı. Aslında ne kadar uzak kalmak istesek de elektronik bip sesini duymaya mahkum bırakılıyoruz. Cep telefonları, pdaler, notebooklar, netbooklar, laptoplar derken sokakta yürürken bile her şey elimizin altında oluverdi. Ve sırf bu yüzden etrafımızdaki bir sürü güzelliği göremez olduk.
Hayatı tek tıkla yönetmek yerine bir şeyler için çaba sarf etmeyi çoğumuz unuttuk. İnsanlar arasında iletişim kopuklukları başladı. Herkes problemlerini mesajla, e-postayla, telefonla çözmeye başladı. Eminim ki ilişkilerdeki kavga oranı da %80 arttı. Mimik kullanılmadan anlatılan her şey karşı tarafa anlatmak istediğiniz şeye çok daha uzak anlamlar katıyor derken, ona da çare bulundu ve görüntülü telefonlar ortaya çıktı.
SInIrsIz konuŞma
Birbiriyle yarış halinde olan operatörlerin hemen hemen hepsi her gün değişik bir kampanyayla karşımıza çıkıyor. Birinin sınırsız konuşma süresi diğerinin sınırsız sms'i derken aklımızı çelmeyi başarıyorlar. Amerika'da yapılan araştırmalarda kişi başına düşen günlük sms sayısı 80'i buluyor. Hatta 13 yaşındaki bir kız çocuğu bir ayda 14.528 adet sms göndererek rekor kırmış ve gazetelere manşet olmuş.
Bununla övünen genç kız bir sonraki ay gönderdiği smsleri 24.000'e çıkartarak ciddi bir rekor kırmış. Anlayacağınız bu elektronik mesajlaşma tamamen bir hastalık. Hatta konuyla ilgili konuşan psikologların çoğunluğu, bu gelişmenin gençliği sinir problemlerine, not düşüşlerine ve atalete itebileceğinden dem vururlarken bazıları ise gençliğin birbiriyle iletişimlerini kuvvetlendirmeleri bakımından faydalı yönleri olduğunu belirtmekten de geri kalmamışlar.
facebook
Telefon haricinde en çok kullanılan mesaj odaklı ortam ise, kaçınılmaz facebook. Özene bezene hazırlanan profiller, en değişik şekillerde çekilmiş fotoğraflarla kendinize internet ortamında bir dünya kuruyorsunuz. İsim ve soyisimle yıllarca görmediğiniz arkadaşlarınıza, eşinize, dostunuza bile bir tıkla ulaşmanızı mümkün kılan Facebook, hergün kendini biraz daha geliştiriyor. Daha önce sadece mesajlaşma yöntemiyle haberleşilen facebookta artık online sohbet etmek bile mümkün.
Şartlar böyle olunca iş biraz daha büyüyor doğal olarak. Çünkü oda bir şekilde hayatımızın parçası oluyor. Evlilerin ya da ilişkisi olanların facebook üzerindeki en büyük sorunları ise bir iki maddeyi geçmiyor ne yazıkki. En sık sorun olan sebeplerden biri, tarafların birinin profilinde 400 ve üzeri arkadaş varken ötekinde 100'ü geçmiyorsa.az olan taraf bunu mutlaka sorun edip karşı tarafa saldırıya geçecektir. Ya da ilişkisi olduğu halde profilde ilişkisi yokmuş gibi veya evli olup bekar göstermek gibi küçük sebeplerle çiftler birbirini yıpratabiliyorlar.
Kendinizi kaptırmadan teknolojiyi yerinde ve zamanında kullanın. İnanın olduğunuzdan daha da fazla sosyalleştiğinizi göreceksiniz.
Evlİlİklerİ EtkİlİyorYapIlan araştırmalara göre internet ve mesaj bağımlılığı evlilikleri etkiliyor. Uzman Psikolog ve Aile Terapisti Füsun Budak: ''Son dönemlerde bilgisayar başından kalkmayan çiftlerin evliliklerinde sorunlar yaşandığını ve boşanmaların arttığını gözlemliyoruz. İnternet bağımlılığı, çiftleri aynı ev içinde yaşayan iki yabancı durumuna getirebiliyor'' diyor.