🔔 Çevrimdışı bildirim almak ister misiniz?
Bir konuya etiketlendiğinizde, özel mesaj aldığınızda, bir mesajınız alıntılandığında forumda olmasanız bile anlık bildirim almak için lütfen izni verin.
Babaannem oldukça uzun uzun anlattı. İç içe geçen hikayeler, onun büyük hikayesinde tek tek açılmaya başlıyordu. İçim bir eskici dükkanıydı. Zihnime dolan sırların üstündeki tozlar uçuşurken, keşfettiğim her nadide parçayı insanlarla paylaşmam gerektiğini hissediyordum. Kendimi yeniden keşfetmek ve bunu babaannemin hikayesinin içinden geçerek tamamlamak için tutuşuyordum. Yüzyıla varan ve içinde büyük acılar taşıyan bir hayata tanıklık yaparak kendime yeniden bakmak ve varlığımın dağılan parçalarını birleştirip, yapıştırmak istiyordum. İstanbula döndüğümde her şeyi yazmaya başladım. Bayzan, Ali, Vartanoş ve Çerçi Mehmet arka arkaya döküldüler tarihten bugüne. Onların dünyası, babaannemin dünyasında ışıyarak, beni varlığımın bahçesine davet ediyordu. Kendime, sevdiklerime ve nefret ettiklerime dair bir ilk noktaya, bir milada ihtiyacım vardı. Hiç telaffuz edilmeyen ama hayatımızın her adımında bizi gölge gibi takip eden o milat belliydi. O konuşulmadan hiçbir parçanın bütünleşmesi mümkün değildi. O mozaik vazonun kırıldığı andı. O, Tehcirdi...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.