29 Eylül 2022, 08:39 | #1 | |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | ALLAH CC dostları ve onların örnek hayatları Yâkût-i Arşî, insanlara olduğu gibi, hayvanlara karşı da çok merhamet sâhibiydi. Kuşlar ve diğer hayvanlardan bâzıları gelerek, ona bâzı şeyler sorarlardı. Allahü teâlânın izni ile onların ne söylediklerini anlar ve yardım ederdi. Bir defâsında dostları ile birlikte otururlarken, bir güvercin gelerek Yâkût-i Arşî’nin omuzuna kondu. Bir şeyler söylüyormuş gibi sesler çıkardı. Yâkût hazretleri bu güvercine; “Senin yanına dervişlerden birini katayım mı? Onunla gider misin?” dedi. (Sonradan anlaşıldığına göre) güvercin; “Senden başka kimseyi kabûl etmem” diyerek ısrâr ediyordu. Yâkût hazretleri kalkıp hayvanına bindi. İskenderiyye’den Eski Mısır denilen yere gitti. Oradan Amr bin As Câmiine vardı. Orada bulunanlara; “Bana filân müezzini çağırır mısınız?” dedi. Çağırdılar. O müezzine; “Ey müezzin kardeş! Bu güvercin İskenderiyye’ye kadar gelip bana şikâyette bulundu ki, minârede bu güvercinin bir yuvası varmış. Güvercin yavrulayıp, yavruları biraz büyüyünce, sen bunun yavrularını kesip yermişsin.” dedi. Müezzin bu hâlini îtirâf edip; “Doğrudur. Bu hâl birkaç defâ oldu” dedi. Yâkût hazretleri müezzine, bu hâlin bir daha tekrarlanmamasını tenbih etti. Müezzin tövbe etti. Bir daha yapmamaya söz verdi. Yâkût hazretleri de hayvanına binerek tekrar İskenderiyye’ye döndü. Bir defâsında zamânın sultânı bu zâtı ziyârete gelmişti. Geldiğinde, Yâkût hazretlerini, Habeşli siyâhî bir kimse olarak görüp, kalbinden; “Bu siyah bir köledir. Bu kimse büyük bir zât olabilir mi?” diye geçirdi. Yâkût hazretleri, kerâmet olarak sultânın bu düşüncelerini anlayarak, onun yanına yaklaştı. Başına yedi defâ dokundu; “Ama bu, nîmetlendirilmiş bir köledir.” buyurdu. Sultan hatâsını anlayıp, Allahü teâlânın velî kulları hakkında görünüşe göre hüküm vermenin veyâ görünüşe aldanarak onları aşağı görmenin ne kadar çirkin ve tehlikeli olduğunu anlayıp, önceki düşüncelerine pişmân oldu. Bu hâdiseden sonra sultan, yedi ay daha yaşayıp vefât etti. Böylece, Yâkût hazretlerinin sultânın başına yedi defâ vurmasının hikmeti anlaşılmış oldu. Yâkût-i Arşî’nin kerâmetlerinden biri de şuydu: Kendisine yemesi için bir yemek getirilse ve o yemek şüpheli olsa, o yemeğin üzerinde bir zulmet ve ağırlık olduğunu hissederek, aslâ yemezdi ve terkederdi. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
|
29 Eylül 2022, 11:17 | #2 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ALLAH CC dostları ve onların örnek hayatları EVLİYÂ Veliler, Allah'ın sadık dostları, Allah'ın şerîatına bağlı olan kimseler. Kur'an-ı Kerîm'de evliya kelimesi, insanların sahte ilâh ve mâbudlar hakkındaki çeşitli inanç ve davranışlar ortaya koymaları; "Allah'tan başka veliler edinmek" şeklinde ifade edilmektedir: "Allah'ın dışında birtakım veliler edinenler ise; Allah, onların üzerinde gözetleyicidir. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin" (eş-Şûrâ, 42/6). Bu âyette geçen veliler kelimesi şu anlamları kapsamaktadır: 1. Bir kimsenin başkasının gösterdiği yola göre amel ederek onun koyduğu kurallara, kanunlara ve adetlerine uyması (en-Nisa, 4/118-120; el-A'râf, 7/3, 27, 30). 2. Bir kimsenin başkasının yol göstericiliğine inanması, o şahsın gösterdiği yolun itimat edilir, diğerlerinin yanlış olduğuna iddiâ etmesi (el-Bakara, 2/257; el-İsrâ, 17/97; el-Kehf, 18/17-50; el-Câsiye, 45/19). 3. Bir kimsenin başkasının yaptığı kötülükleri gözardı ederek kendisini öbür dünyada kurtaracağına inanması (en-Nisâ, 4/123-173; el-En'âm, 6/51; er-Ra'd, 13/37; el-Ankebût, 29/22; el-Ahzâb, 33/65; ez-Zümer, 39/3). 4. Bir kimsenin bir başkasının yüce kerâmetleri dolayısıylâ kendisine yardım ederek afetler ve musibetlerden kurtaracağına inanması (Hud, 11/20; er-Ra'd, 13/16; el-Ankebût, 29/41). Geniş halk kitlelerinden bazı kimseler, İslâm hakkında ciddi bilgileri olmadığı için salih zatların kendi kaderlerini değiştireceklerine inanarak batıl yola sapmışlardır. Oysa Allah'tan başka hidâyet edici yoktur. Bu tür davranışlar, Allah'tan yüz çevirme ve ondan başkasına yönelme demektir. Allah onlara veli olmayacak, onlara azap edecektir. Allah'tan başka veli yoktur, velâyet yalnız O'nun hakkıdır: "Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka veliler edinmeyin. Ne az öğüt alıyorsunuz" (el-A'râf, 7/3). Lügatte veli; dost, arkadaş, itaatkar, komşu, işi üstlenen kişi anlamlarına gelmektedir. İslâmi ıstılahta; Allah dostları, Allah'ın sevgili kulları demektir: "İyi bil ki, gerçekten evliyâullah için korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar'' (Yûnus, 10/62). Hz. Peygamber (s.a.s.) de evliyayı şöyle tarif etmiştir: "Onlar görüldüğü zaman akla Allahu Teâlâ gelir. Yüzleri nurludur. Onlarla beraber bulunanlar şakı olmaz." Evliyanın kerâmeti haktır. Evliya, kerâmetini din için bir delil olarak kullanır. EVLİYALAR İLE İLGİLİ AYET VE HADİS (Allah’tan korkup sadıklarla beraber olun!) [Tevbe 119] (Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43] (Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43] (Her toplumun hidayet rehberi bir yol göstericisi vardır.) [Ra’d: 7] (Allah dilediği kimseyi nuruna kavuşturur.) [Nur: 35] (Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır.) [Fetih: 29] (Biz kimi dilersek onu derece derece yükseltiriz.) [En’am: 83] (Allah kime dilerse ona kat kat verir.) [Bakara: 261] (Ancak Rabbimin merhamet edip koruduğu hariç.) [Yusuf: 53] (Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar, Rabblerine bakarlar.) [Kıyâmet: 22-23] (Hamd olsun Allah’a, selâm olsun O’nun beğenip seçtiği kullarına.) [Neml: 59] (Nefsini tertemiz yapıp arındıran felâh bulmuş, kurtulmuştur.) [Şems: 9] (Siz gerçekten mümin iseniz, çok üstünsünüz.) [Al-i İmran 139] (Yoksa o kimse ki, gece saatlerinde -ibadete- devam eder, secde edici ve kıyamda durucu olarak ahiret azabından çekinir ve Rab’binin rahmetini diler, -bununla böyle olmayan eşit olur mu?.-Deki: Hiç bilenler ile bilmeyenler eşit olabilirler mi?. Ancak saf akıl sahipleri düşünüverir. -bundan ibret alırlar.) [Zümer Suresi. Ayet :9] (Ve insanlardan öylesi “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sâdıklarla beraber olun.” (Tevbe: 119) “Her birine âlemlerin üstünde meziyetler verdik.” (En’am: 86) (Not: Peygamber varisi oldukları için bu ayet-i kerimeye onlar da mazhardır.) “Onlar o kimselerdir ki, Allah imanı kalplerine yazmış ve onları kendinden bir ruhla takviye edip desteklemiştir.” (Mücâdele: 22) “Kim Allah’a ve Peygamber’e itaat ederse; işte onlar Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle, sâlihlerle beraberdirler. Onlar ne güzel birer arkadaştırlar.” (Nisâ: 69) “Yarattıklarımızdan öyle bir topluluk da vardır ki, onlar Hakk’a iletirler ve Hakk ile hüküm verirler.” (A’raf: 181) “Siz beşeriyet için meydana çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız ve Allah’a inanırsınız.” (Âl-i imran: 110) “Onlar sıdk makamında kuvvet ve kudret sahibi hükümdarın huzurundadırlar.” (Kamer: 55) “Allah içinizden iman edenleri yüceltir. Bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise kat kat derecelerle yükseltir.” (Mücadele: 11) Öyle erler vardır ki, onları ne bir ticaret ne de bir alış-veriş zikrullahtan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoymaz. Onlar gönüllerin ve gözlerin halden hâle döneceği günden korkarlar.” (Nur: 37) “Allah müminlerin dostudur.” (Âl-i imran: 68) (Not: Allah-u Teâlâ’nın kuluna yakınlığı dünyada ona lütfedeceği mârifeti ile, ahirette de rıdvan ile vukua gelir. İlim ve kudretiyle yakınlığı bütün insanlara şâmildir, ünsiyeti ile yakınlığı ise velilere hastır.) Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim yârim yardımcım sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihler zümresine kat.” (Yusuf: 101) “Müminler içinde öyle erler vardır ki, Allah’a vermiş oldukları ahde sadâkat gösterirler. Onlardan kimi bu uğurda canını fedâ etti, kimi de bu şerefi beklemektedir.” (Ahzab: 23) “Lütuf ancak Allah’ın elindedir. Onu ancak dilediği kimselere verir. Allah büyük lütuf sahibidir.” (Hadid: 29) “Takvâya erenler, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah’ı zikrederler. Bir de bakarsın ki onlar gerçeği görüp bilmişlerdir bile.” (A’raf: 201) “Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzerinde yatarken Allah’ı zikrederler.” (Âl-i İmran: 191) Gerçek mü’minler onlardır ki; Allah zikredildiği zaman kalpleri titrer (cezbelenir). Ve onlara Allah’ın âyetleri okunduğu zaman onların îmânlarını arttırır ve Rab’lerine tevekkül ederler. ENFÂL Suresi Âyet – 2 “Onlar o kimselerdir ki iman etmişlerdir ve kalpleri zikrullahla mutmain olmuş, sükûn bulmuştur.” (Ra’d: 28) “Ey mutmain olan nefis! Sen O’ndan râzı, O senden râzı olarak dön Rabbine! Gir salih kullarımın içine, gir cennetime!” (Fecr: 27-30) “Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler.” (Âl-i imran: 191) “Biz ona nezdimizden bir rahmet verdik, tarafımızdan has bir ilim öğrettik.” (Kehf: 65) Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve O’na yaklaşmaya vesile arayın.” (Mâide: 35) “Hidayeti kabul edenlere gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve onlara takvâ yollarını ilham etmiştir.” (Muhammed: 17) Uyan! ki Allahın evliyası ne üzerlerine korku vardır ne de onlar mahzun olurlar 10/YÛNUS-62 Allahü teâlâ, (Sevdiklerimi [evliyamı] halkın içinde saklarım, herkes tanıyamaz) buyuruyor. Allahü teâlâ, (Evliyam şunlardır ki; ben anılırsam, onlar hatırlanır, onlar hatırlanınca ben anılırım) buyuruyor. ALLAH’ü Teâlâ buyurdu ki: "Evliyâmdan birine düşmanlık eden, benimle harb etmiş olur..." (Hadîs-i kudsî-Buhârî) Evliyâ görülünce, ALLAH’ü Teâlâ hatırlanır. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ). Resulullah efendimize, evliyanın alametleri sorulunca, (Evliya görülünce, Allahü teâlâ hatırlanır.) [İbni Mace, Hakim-i Tirmizi] Selef-i salihinin, Eshab-ı kiramın, evliyanın hayatlarını okumak, iyi huylu olmaya sebep olur. (Berika) (Her şeyin bir kaynağı vardır. Takvanın kaynağı, âriflerin kalbleridir.) [Taberani] (Salihleri anmak, günahları temizler.) [Deylemi] (Âlimin yanında bulunmak ibadettir.) [Deylemi] (Âlimin yüzüne bakmak ibadettir.) [Deylemi] (Âlimlere tâbi olun!) [Deylemi] (Âlimler rehberdir.) [İ. Neccar] (Âlim, Allah’ın güvendiği kimsedir.) [Deylemi] (Salihler zikredilince [anılınca], rahmet iner.) [İ.Ahmed, İ.Gazali, İ.Cevzi, İ. Süyuti] (Peygamberi zikretmek ibadettir. Salihleri [evliyayı] zikretmek [anmak] günahlara kefarettir. Ölümü zikretmek [hatırlamak] sadakadır. Kabri zikretmek, Cennete yaklaştırır.) [Deylemi] (Allah’ın evliyası, cömertlik ve güzel ahlak üzere yaratılmıştır) hadis-i şerif (Üstada da, talebeye de saygılı olun) hadis-i şerif Evliya da insandır; fakat bir veli, evliya olmamış binlerce Müslümandan üstündür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Hiç bir şey, mislinin, bin katı olamaz. Fakat gerçek mümin, [veli kul, arif-i billah] bin insandan daha iyidir.) [Taberani] Kur'an-ı kerimde de bu müminlerin yani evliyanın, ariflerin üstün olduğu bildiriliyor: (Evliya o kimselerdir ki, onlar görülünce, Allah hatırlanır.) [İbni Ebi Şeybe, Ebu Nuaym] (Hak teâlâ, “Ben anılınca evliyam hatırlanır, onlar anılınca, ben hatırlanırım” buyurdu.) [İ. Begavi - Mesabih] Sevgili Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Bir Hâdis-i Şerifinde Şöyle Buyuruyor ; ( Şüphesiz Âlimler , Sizin İle Rabbiniz Arasında Elçilik Görevi Yapmaktadırlar.) ( Hakim , Müstedrek , 3/222 ; Teberânî , El- Kebir , 20 / 328 ; Heysemî, Mecmau'z- Zevâid , 2/64) (Öyle zatlar var ki, Allah’ı hatırlamanın anahtarıdır. Onlar görülünce Allah hatırlanır.) [Taberanî] (Her âlimin sohbetine gitmeyin! Ancak şu beş şeyden sakındırıp, diğer beş şeye davet eden âlimin sohbetine gidin! 1- Şekten, yakîne sevk eden, [Şüpheli inanıştan sakındırıp kesin imana yönlendiren] 2- Kibirden uzaklaştırıp, tevazua yönelten, 3- Nefreti, düşmanlığı bıraktırıp, hayra sevk eden, 4- Riyadan uzaklaştırıp, ihlâsa çeviren, 5- Dünyadan, zühde [tamahtan, tok gözlü olmaya] çağıran.) [Asakir] Görülünce Allah’ı hatırlatan zatların sohbetine gitmeli, böyle zatları sevenlerle beraber olmaya çalışmalı. Böyle büyük zatlar bulunmazsa, onların kitaplarını okumalı, çünkü (Kitap okumak, sohbetin yarısıdır)buyurulmuştur. (Gördüğünüzde sizlere Allah'ı hatırlatan, konuşması ilminizi artıran, ilmi ahireti düşünmenize yarayanla beraber olun!) [Ebu Ya'la] (Allahü teâlâ, her asırda dinini yenileyecek bir müceddid gönderir.) [Ebu Davud] (Her asırda salih zatlar vardır. Bunlar 500 kişi olup kırkı ebdaldir.)[Ebu Nuaym] (40 kişi olan ebdallerin bereketiyle düşmana galip gelir, beladan kurtulursunuz.) [İ. Asakir] (Yeryüzünde her zaman [ebdallerden] kırk kişi bulunur. Her biri İbrahim aleyhisselam gibi bereketlidir. Bunların bereketiyle yağmur yağar.) [Taberani] Âlimlerimiz, (Allahü teâlâ, rızasını taatte, gazabını günahlarda, orta namazı beş vakit namazda, evliyasını halk arasında, Kadir gecesini Ramazan ayı içinde gizlemiştir) buyuruyor. Dini bid’atlerden temizleyen müceddid zatları inkâr etmek daha kötüdür. Müceddidlerin çoğu mürşid-i kâmildir. Her zaman Ehl-i sünnet olan, doğru bir taife de [bir grup] bulunur. Bunların başında bir emîr, bir mürşid-i kâmil vardır. Bu taife Kıyamete kadar devam eder. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Ümmetimden bir taife [grup], Allah’ın emriyle hak üzere hareket etmekte devam eder.) [Buhari] Mişkat’taki, (Ümmetim arasında, doğru yolda olanlar, her zaman bulunur. Onlara karşı çıkanlar, doğru yolda olan bu kimselere zarar veremez.) hadis-i şerifi de gösteriyor ki, (Evliya yok, mürşid-i kâmil yok, emîr yok) diyenler, Kıyamete kadar devam edecek olan doğru gruba asla zarar veremez. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ALLAH IN RESULÜNÜN BİZLERE ÖRNEK OLUŞUNU, HANGİ KAYNAKTAN ÖĞRENMELİYİZ? | halukgta | Genel İslami Konular | 1 | 27 Ekim 2019 12:24 |
Kot taşlarken hayatları karardı | Seth | Haber Arşivi | 0 | 27 Kasım 2014 13:25 |
Cumhurbaşkanlarımızın İsimleri ve Hayatları | Süslü | Genel Paylaşım | 1 | 24 Haziran 2010 09:16 |
Allah Dostları | Asimavi | IF Ekstra | 15 | 07 Temmuz 2008 13:51 |