25 Şubat 2012, 21:36 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Chuck Palahniuk-Gösteri Peygamberi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, porngrafi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü çılgınlığına ilişkin karanlık bir taşlama; medya, şöhret ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama... Tender Branson, Creedish mezhebinin dünyadan yalıtılmış sahte cennetinde doğup büyümüş ve dış dünyaya gönderilmiş binlerce misyonerden biri. Kilise doktrinine göre görevi, yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek. Kaderi beklenmedik biçimde değişip onu şöhretin doruklarına taşırken aynı zamanda medya ve popüler kültürün içyüzüyle tanıştırıyor. Yarı tanrıya dönüşme yolunda yaşadıkları yakında yüzleşeceğimiz kıyametin çarpıcı bir habercisine dönüşüyor... Branson, mezhepte kendisine zaten hiç verilmemiş olan hayatı "dış dünya"nın çirkinliğine sonuna kadar gömülerek yok etmeyi deneyecektir. Ne var ki, hayatına karışan gizemli Fertility Hollis'e göre, kendine bir kader çizmeye çalışması anlamsızdır. Olacaklar zaten bellidir ve olmak zorundadır... Ve "intihar etmekle şehit olmak arasındaki tek fark gazetede manşet olmaktır." Chuck Palahniuk, önlenemez kaderine doğru nefes kesici bir hızla sürüklenen kahramanının gözünden tüketim toplumunun hastalıklı ve anlamsız yaşam biçimini bize bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Dövüş Kulübü'nün yazarından, en az ilki kadar çarpıcı ir roman, benzersiz bir yeraltı edebiyatı örneği. İz bırakan cümleler: “İsa çarmıha gerilmeseydi kimi kendine inandırabilirdi? Uyku hapları yutup,bir banyonun zemininde tek başına ölseydi, cennete gider miydi? Kendisinin kimsenin izlemediği, kimsenin ona işkence etmediği ve başında ağlayıp sızlamadığı bir kodeste can verseydi acaba bizi kurtarabilir miydi?” “Çarmıha gerilme sırasında izleyici sayısı düşük olsaydı, olayı başka bir zamana ertelerler miydi diye düşünmeden edemiyorum. İsa'nın neredeyse çıplak olmadığı bir haç görmedim. Hiç şişko bir İsa görmedim. Ya da vücudu kıllı bir İsa görmedim. Gördüğüm her haçta İsa, belinden yukarısı çıplak olarak bir kot markası veya erkek parfümü için modellik yapacak görünümde. Eğer kimse izlemiyorsa, dışarıya çıkmanın bir anlamı yok. Pekala evde oturup otuzbir çekebilir veya haberleri izleyebilirsiniz. Eğer birinin vidyo kasedi yoksa veya daha da önemlisi bütün dünyanın gözleri önünde canlı yayında geçmiyorsa hayatını, o kişi yaşamıyor demektir. O kişinin, kimsenin kıçına takmadığı, ormanda devrilen ağaçtan bir farkı yoktur. Birşeyler yapıyor olmanızın hiçbir önemi yok. Eğer yaptıklarınızı kimse fark etmiyorsa, hayatınız koca bir sıfırdan ibarettir. Boştur. Anlamsızdır.” “Tanrı'nın yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin.” “Sıradan insanlarla aynı problemlere sahipseniz, ağzınız aynı şekilde kokuyorsa ve saçlarınız karman çorman, parmaklarınızda şeytan tırnakları varsa, hiç kimse size tapmak istemez. Sıradan insanların sahip olamadığı şeylere sahip olmak zorundasınız. Onların başarısız olduğu alanlarda siz sonuna kadar gidebilmelisiniz. İnsanların olmaya korktukları şey olursanız, onların hayranlığını kazanırsınız.” “İnsanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar. Hiç kimse sorunlarının çözülmesini istemiyor. Dramlarının, önemsiz meselelerinin, hikayelerinin çözümlenmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar. Çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar. Büyük ve korkunç bir bilinmeyen.” “İntihar etmekle şehit olmak arsındaki tek fark, basında çıkacak haberlerin miktarıdır.” “Hayatın da porn filmlerin de sonu bellidir, tek fark hayat orgazmla başlar.” Bütün sırlarınızı bilen tek kişinin sonunda ölmesi insana korkunç karanlık bir zevk veriyor. Aileniz, doktorunuz, terapistiniz , danışmanınız. Banyo penceresinin dışındaki güneş bize aslında ne kadar salak olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Tek yapmanız gerek şey etrafınıza bakmak. Yüz beşinci kat civarına gelince insan bu bedenin , bu koca bebeğin esiri olduğuna inanamıyor. Onu beslemek, yatağa yatırmak ve tuvalete götürmek zorundasınız. Daha iyisinin icat edilmemiş olmasına inanmak istemiyor insan. Daha az ihtiyaçları olan, daha az vakit kaybettiren bir şey icat edebilirdik. İnsanların enden uyuşturucu kullandıklarını anlamaya başlıyorum. Çünkü zamanında sınırlı olduğu, kanunlar ve emirlerle dolu ve mülkiyete dayalı bu dünya da insanların yaşayabilecekleri tek gerçek kişisel macera bu. Sadece uyuşturucu ve ölümde yeni bir şeyler tecrübe etme şansına sahibiz ve maalesef ölümün hakimiyeti fazla kuvvetli. Menajere göre insanlar bir lider arayışı içindeler. Enerjik, kitlesel ve dinamik lider istiyorlar. Kimse çelimsiz bir tanrı istemiyor. Göğüs ve bel ölçüleri arasında ki farkın yetmiş beş santim olmasını istiyorlar. İnsanüstü bir şey görmek istiyorlar. Hayattakinden daha büyük boyutlar istiyorlar. Kimse sadece anatomik olarak düzgün birini istemiyor. Daha önce yoldan çıkmıştım, tekrar çıkabilirdim. Pratik yapmak insanı mükemmelleştirir. Kaos dediğimiz şey aslında henüz tanımadığımız düzenlerden ibaret. Tesadüfler henüz çözümleyemediğimiz düzenlerden ibaret. Anlayamadığımız şeye saçma diyoruz. Okuyamadığımız şeye laf salatası. Not: yaşadığı mezhebin kurallarına uygun yaşayan Tender, daha sonrasında kayıtsızlığın ve yönlendirilmenin verdiği zayıflıkla, ünlü biri olma yolunda ilerlerken, istemediği ve hatta bilmediği bir çok şeyin, kendi tarafından ve kendinden habersiz yapıldığını anlatırken bile bize aslında, gözümüzün önünde olan ve görmek istemediklerimizi nasıl alaşağı edebildiğimizde gösteriyor.. Mesela insanların duaya ihtiyacı vardır diyor ferility. Ve Tender’in haberi olmadan yazılan Günlük dualar kitabının, aslında tanrıya şükretmenin verdiği kolaylığa ve rahatlığa alışmış olanlara iyi rehber olabileceğini söylüyor. Komik de olsalar.. Orgazmı geciktirme duası Zayıflama duası Sigarayı bırakma duası En kutsal babamız Bana vermiş olduğun seçeneği geri al İrade ve alışkanlıklarımın kontrolünü eline al Eylemlerim üzerinde ki gücümü ellerimden çekip al Her davranışım senin kararın olsun. Her yanlışım senin elinden çıksın Ve hala sigara içmeye devam edersem Bunu senin isteğin olarak kabul etmeme izin ver.. Lilith: tanrıyı suça ortak etmek derim ben buna. Park cezalarını önleme duası Garson tavuğu ve limon kremalı turtamı getiriyor, kahvelerimizi tazeliyor. Sonra da gülümseyip ölmeye gidiyor. Hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük. Sanki hepimize aynı suni hafızadan takılmış. Çocukluğumuzla ilgili hiçbir şey hatırlamazken komedi dizilerinde ki ailelerin başına gelenlerin hepsini gayet iyi biliyoruz. Hepimizin belli başlı hedefleri aynı. Hepimizin korkuları aynı. Birinin zayıf olduğunu hayal etmek, onun güçlü olduğuna inanmaktan daha kolaydı. İnsanları iğdiş ederek köleleştirmeyen kültürler. Onların beyinlerini iğdiş ederler. Seksin son derece kirli, kötü tehlikeli olduğunu insanların beynine öyle bir kazırlar ki, kişi cinsel ilişkiye girmenin ne kadar zevkli olduğunu bilse bile, yine de yapamaz. İnsanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar ..Hiç kimse sorunlarının çözülmesini istemiyor ..Dramlarının ,,önemsiz meselerinin ,,hikayelerinin çözümlenmesini ,,pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar .. Çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar ; büyük ve korkunç bir bilinmeyen .. .. Eğer kimse izlemiyorsa herhangi bir şey yapmanın çok anlamsız olduğunun farkına varıyor insan .. .. Şimdiye kadar nasıl yaşadıysan gene öyle yaşayacaksın sanırsın ..Sonra beklenmdedik bir anda biri çıkar gelir ..Etrafındaki kimseye benzemez ..Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın ..Var olanı değil ,,sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını bilmediğin bir şeye hasretlik çektiğini anlarsın ..Şamar gibi iner hakikat suratına .. .. Her şey bir diğerinin türevi ..Bir göndermeye yapılan bir göndermeye yapılan gönderme .. .. Hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük ..Sanki hepimize aynı suni hafıza taklımış ..Hepimizin belli başlı hedefleri aynı ..Hepimizin korkuları aynı ..Gelecek parlak değil ..Çok yakında aynı anda aynı şeyleri düşünmeye başlayacağız ..Mükemmel bir uyum içinde olacağız ..Senkronize ..Birleşmiş ..Eşit ..Kati ..Karınclaar gibi ..Böcekler gibi ..Koyunlar gibi .. .. Kızı sakinleştirmek ve dinlenmesini sağlamak için balığımın hikayesini anlatıyorum ..Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık ..Tanrının yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı ..Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey ,,insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu ..O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda ,,onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin .. .. İnsanlar gerçekten oldukça eğitimliler .. Sanki bunun onlarla bir ilgisi varmış gibi .. Sanki bunun parayla bir ilgisi varmış gibi .. .. Borularda gezen sular insanların çöplerini ve b*klarını alıp götürüyormuş ,,gerisi de onların sorunu değilmiş zaten .. .. Ve aslında artık hiçbir şey hissetmeyecek hale gelene kadar her seferinde daha az acı çekeceksiniz .. .. İnsanların neden uyuşturucu kullandıklarını anlamaya başlıyorum ..Çünkü zamanın sınırlı olduğu ,,kanunlar ve emirlerle dolu ve mülkiyete dayalı bu dünyada insanların yaşayabilecekleri tek gerçek kişisel macera bu .. Sadece uyuşturucu ve ölümde yeni bir şeyler tecrübe etme şansına sahibiz ve malesef ölümün hakimiyeti fazla kuvvetli .. .. Ormanda bir ağaç devrilirse ve o anda orada bunu fark edecek kimse yoksa ,,ağaç orada kalıp çürümez mi ??Ve eğer İsa uyku hapları yutup ,,bir banyonun zemininde tek başına ölseydi ,,cennete gider miydi ?? | |
|
Etiketler |
chuck, palahniukgösteri, peygamberi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Çığlık Yazar: Chuck Palahniuk | BeSte | Kitap Tanıtımları | 1 | 17 Temmuz 2024 10:49 |
Hristiyanlığın Peygamberi Hz. İsa | Funda | Hristiyanlık | 0 | 26 Nisan 2018 01:17 |
Chuck Palahniuk Biyografisi | AftieL | Şairler / Yazarlar | 0 | 13 Haziran 2014 22:06 |
Chuck Palahniuk. | Sihir | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 28 Kasım 2011 09:33 |