IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

2Beğeni(ler)
  • 1 Post By CyBeR
  • 1 Post By Dedecan61

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 21 Şubat 2022, 15:57   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hayır ve şerri, Allah'ın yaratması ne demektir?




Hayır ve Şerri Allah'ın Yaratması:

İnsanın irade ve ihtiyariyle işlediği, hayır olsun şer olsun, bütün amellerini yaratan ancak Cenâb-ı Hakk'tır. O'ndan başka Halik yoktur ve yaratmak O'na mahsustur. Lakin, hayrı ve şerri insan kendi ihtiyariyle istemekte, dolayısıyla da mesuliyeti o çekmektedir. Bu hakikate iki misâl ile işaret etmeye çalışalım:

İnsan ruhuna görme kabiliyetini veren, ruh ile göz arasındaki münasebeti kuran ve göz fabrikasına ışığın bir hammadde gibi girerek görmeyi netice vermesini takdir eden Allahü Azimüşşân'dır. Bu fiillerde insan iradesinin ve kudretinin hiçbir tesiri yoktur. O halde, görme fiilini yaratan ancak O Hâlık-ı Küllî Şey'dir. Fakat Cenâb-ı Hak, insana bazı şeylere bakmasını helâl, bazılarını ise haram kılmıştır. İşte insan O'nun helâl kıldığı şeylere bakmakla hayır, haram kıldıklarına bakmakla şer işlemiş olur. Her iki hali de, yâni hayır ve şerri netice veren iki görme fiilini de, yaratan Allah'tır.

Aynı şekilde, yürüme fiilini yaratan da Cenâb-ı Hakk'tır. İnsanın herhangi bir yere veya istikamete gitmeyi arzu etmesiyle birlikte ayaklar onun seçtiği hedefe doğru harekete başlar. İnsanın bu hareketi ihtiyari bir fiildir. Bu fiil ile bir ıztırarî fiilin, meselâ, dünyanın güneş etrafında dönmesinin farkı açıktır.

Cenâb-ı Hak güneşe dünyayı istediği gibi hareket ettirme iradesini vermemiştir. Bu sebeble dünya Allah'ın takdir ettiği yörüngede milyarlarca seneden beri dönmektedir. Fakat insanın yürüme fiilinin yönünün tâyin ve tesbitini onun cüz'î iradesine bırakmıştır. Yürüme fiilini Allah yaratmakla birlikte, gidilecek yeri insan tercih ettiğinden, mesuliyet ona aittir. O halde insan Cenâb-ı Hakk'ın yarattığı yürüme fiiliyle O'nun emrettiği bir yere gittiğinde hayır, yasakladığı bir yere gittiğinde ise şer işlemiş olur. Bu iki misâle insanın diğer fiillerini kıyas edebiliriz.

O halde, hayır ve şerrin Allah'tan olması, bizim yaptığımız bütün amelleri O'nun yaratması demektir.

Hidâyet ve Dalâlet:

Hayır ve şerrin Allah'tan olması cihetiyle, insanları hidâyete erdiren ve dalâlete düşüren ancak O'dur. İnsanlar birbirinin hidâyet ve dalâletine sadece sebeb olurlar. Hidâyet ve dalâleti Cenâb-ı Hakk'ın yaratmasını yanlış anlayan bazı kimseler, "Hidâyet Allah'tandır, O nasib etmedikten sonra insan doğru yola giremez." diyerek, hem başkalarını ikaz ve irşad etme yolunu kapatmakta, hem de kendilerini kusurlarından mazur göstermek istemektedirler.

Önce şunu belirtelim. Cenâb-ı Hakk'ın dilediğine hidâyet buyurması caizdir. İnsanları saadete erdiren ve şekavete düşüren ancak O'dur. Lâkin Hâlık-ı Hakîm'in bir kulunda dalâlet yaratması, o kulun kendi cüz'î iradesini kötüye kullanması sebebiyledir. Yoksa, kul kendi kabiliyetini dalâlete yöneltmedikçe, Cenâb-ı Hak onu o yola sevketmez. Aynı durum hidâyet için de söz konusudur. Nasıl ki insan rızık için gerekli bütün teşebbüsleri yaptıktan ve sebeblere tevessül ettikten sonra neticeyi Allah'tan bekler. Zira Rezzâk (rızık verici) ancak O'dur. Sebebleri mükemmel bir şekilde yerine getirmekle rızkı elde etmeye muhakkak gözüyle bakamaz. Aynen öyle de bir kimseye Allah'ın emir ve yasaklarını en güzel bir şekilde tebliğ eden insan, neticeye kesin gözüyle bakamaz. Zira, Hadi (hidayete erdirici) ancak Allahü Azimüşşân'dır. O Zât-ı Zülcelâl'in dilediğine hidâyet vermesi ise, hidâyet şartlarına riayet eden kimseye, dilerse hidâyet vereceği demektir.

Yoksa, hidâyet sebeblerine teşebbüs etmemek mânâsına gelmez. Bu düşünce tarzı rızık misâlinde, tarlaya tohum ekmeden mahsul beklemeye benzer.

Bu noktada bir hususun açıklanması gerekmektedir. Tarlasına tohum ekemeyen kimsenin mahsul alamayacağı kesindir. Her sebebe hakkıyla riayet eden kimse ise yüzde doksan dokuz ihtimalle mahsule kavuşur. Yüzde bir ihtimal ile dolu, sel, kuraklık gibi bir musibet söz konusu olabilir. İşte, az da olsa netice alamama ihtimalinin bulunması insanın dergâh-ı İlâhiye'ye iltica etmesi ve O'na yalvarması hikmetine binâendir. Bu hakikat, hidâyet meselesi için de söz konusudur.

Bütün İyiliklerin Allah'tan, Kötülüklerin Nefisten Olması

Misâllerin, hakikat yıldızlarını gözetmekte birer dürbün vazifesi görmesi kaidesince, bu hakikati bir temsil ile açıklamaya çalışacağız:

Bir padişahın, memurlarından birisine kâfi miktarda altın vererek, bunların bir kısmıyla Kur'ân-ı Kerim tab'edip dağıtmasını emrettiğini, diğer kısmıyla da ahalinin ibâdeti için Süleymaniye gibi bir cami, ilim ve irfan sahasında terakkileri için Fatih Külliyesi gibi bir külliye ve düşmana karşı en güzel şekilde hazırlanmaları için de Selimiye gibi bir kışla yaptırmasını ferman buyurduğunu farzediniz. Bu memur verilen emirleri aynen yerine getirdiği takdirde ortaya çıkacak hayırlı neticelere sahip çıkabilir mi? "Bütün bu Kur'ân-ı Kerimleri ben bastırdım, bu cami, külliye ve kışla hep benim eserlerimdir." diyebilir mi?

Fakat o memur, padişahın emrinin hilâfına, altınlarla Kur'an bastırmak yerine, insanların itikad ve ahlâkını bozacak eserler bastırarak dağıtsa; cami, külliye, kışla yerine insanları ahlaken sukut ettiren rezalet yuvaları açsa, gençleri devlete ve millete düşman hale getirecek kamplar kursa, bütün bu faaliyetlerin neticesi olarak cemiyet hayatı alt üst olsa, bu adam diyebilir mi ki, "Bütün bu işleri padişah yaptı, çünkü bana bunları yapmam için gerekli sermayeyi o verdi?"

Her iki halde de sermayeyi veren padişahtır. Sermaye padişahın emri üzerine kullanıldığında bütün şeref ona aittir. Emrinin aksine kullanıldığında ise ortaya çıkacak bütün şer ve tahribat sermayeyi yanlış yolda kullanan kişiye ait olur.

Cenâb-ı Hak da herbir insana akıl, hafıza, hayal gibi hârika cihazlar takmış ve herbiri ayrı bir âlemin kapısını açan görme, işitme, korkma, sevme gibi nice hisler vermiştir.
Gözün büyüklüğünü ve görme sahasını iradesiyle takdir ettiği gibi, neye bakılıp neye bakılmayacağını da hikmetiyle tâyin etmiş ve tercihi insanın cüz'î iradesine bırakmıştır. Aynı şekilde, insanın neyi dinleyip neyi dinlemeyeceğini, neyi konuşup neyi konuşmayacağını tesbit etmiştir. Bütün azaların ve latifelerin kendi emri üzere kullanılması halinde, insana mükâfat olarak cennette ebedî bir saadet ihsan edeceğini de vaad etmiştir.

İşte insan, Hak Teâlâ'nın ihsan ettiği bu büyük sermayeyi O'nun nzası istikametinde kullandığında, ortaya çıkan dünyevî ve uhrevî neticeleri Allah'tan bilmeli ve O'na minnettar olmalıdır. Lezzetli üzüm salkımlarının hasiyetleri kuru çubuğunda aranılmaz, hakikatini rehber edinerek kendisine ihsan edilen nimetleri gasb ve temellük etmemelidir. Cenâb-ı Hakk'ın ona lütfettiği bu büyük sermayeyi, O'nun rızası hilâfına kullanan kimse, elde edeceği şerli neticelerden elbette ki tamamen mesul olacaktır.

(Alıntı)

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 21 Şubat 2022, 15:58   #2
Çevrimiçi
# Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hayır ve şerri, Allah'ın yaratması ne demektir?




Eline sağlık güncellemeye devam...

__________________
Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!!
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
dini sorular, fıkıh, meal


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Allah’ın sebeplerle yaratması Kaf_Dağı İslamiyet 0 09 Mart 2016 13:51
Hayır ne demektir. Seyra Dini Sözlük 0 15 Ekim 2014 18:48
Şerri de Allah yaratır Ecrin Genel İslami Konular 0 16 Temmuz 2013 02:10
Hayır da, şer de Allah’tandır Ecrin Genel İslami Konular 0 16 Temmuz 2013 02:09
Her İşte Hayır Ve Şerri Gözetmek Liaaa Genel İslami Konular 0 13 Haziran 2012 15:10