IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

2Beğeni(ler)
  • 1 Post By CyBeR
  • 1 Post By Dedecan61

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06 Aralık 2021, 15:36   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Maddi bir varlığı olmayan meleklerin, maddi varlığı olan cisimleri mesken tutmasını nasıl anlamak gerekir?




İslam kaynaklarında, gök cisimlerinin meleklerin ikamet etmesi için yaratıldığına dair herhangi bir bilgi yoktur. Göklerin ve diğer varlıkların hepsinin yaratılmasındaki en büyük hikmet, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellilerine mâkes olması içindir. Bu sebeple, meleksiz gezegenlerin ve gök cisimlerin anlamsız olacağı yargısı doğru değildir.

Bu konudaki doğru yargı şudur: Allah evrenin bütün parçalarını kendisini -hal diliyle- tesbih edecek şekilde yarattığı gibi, bu cansız ve şuursuz varlıkların hal diliyle yaptıkları tesbihlerini kal diliyle yapmaları için her yerde canlı ve şuurlu varlıkları da yaratmıştır. Kâinat içerisinde çok küçük bir yere sahip olan yeryüzünü insan ve cinlerle doldurduğu gibi, o geniş gök apartmanlarını şuurlu varlıklardan mahrum bırakması her tarafta açık yansımaları görülen hikmete aykırıdır. Bu şuurlu varlıklar da meleklerdir.

Meleklerin o gök cisimlerinde nasıl yer aldıklarını bilmememiz, bunun olmadığını göstermez.

Diğer taraftan, Meleklerin meskeni sadece gökler değildir. Yeryüzü de meleklerle doludur. Zaten, o nuranî varlıkların oturacak mekânlara, saraylara ihtiyaçları da yoktur. Gökleri nice isimlerine ayna, nice sanatlarına mazhar olarak yaratan Allah, o muhteşem ve güzel mülkünü boş bırakmayarak onları meleklerle şenlendirmiş, o mahlukatını onlara seyrettirmiştir.

Ruhumuz bedenimizi hane olarak kullandığı, göz penceresinden bu âlemi seyrettiği gibi, diğer duygularla da bu âlemle ilgi kurduğu anlaşılıyor.

Meleklerin gök cisimlerine binmesi de böyle anlaşılabilir. Melekler o maddî cisimlerle birlikte hareket ettikleri, içlerine dahil olmamakla birlikte, onların tespihlerini temsil ve onlardaki ince sanatları tefekkür ettikleri ders verilmiş oluyor.

Gezegenlere müekkel melekler, onlarla birlikte hareket ederek o semavi cisimleri temaşa ve tefekkür ettikleri gibi, yağmur tanelerine müekkel olanlar da aynı görevi katrelerde ifa ederler.

Biz de bir kitabı okuduğumuzda, ruhumuz görme sıfatıyla o kitabın satırlarını tararken, gözümüz maddesiyle o kitapla herhangi bir temasta bulunmaz. Bunun çok daha farklı ve meleklere mahsus bir şekli de onlarla bindikleri gezegenler arasında geçerli olabilir.

Cinler de ateşten yaratılmış olmakla beraber, yeryüzünde ikamet etmektedir. Bunlar değişik şekillerde temessülleri söz konusu olduğu gibi, bizzat bilmediğimiz şekilde bir yerlerde ikamet etmeleri de mümkündür.

Cinlerin göklerin bazı yerlerinde de oturdukları ayetle sabittir:

“Biz göğe çıkmak istedik: Bir de ne görelim, orası sert ve kuvvetli bekçiler, şihablar, alevler, (roket gibi mermiler)le dolu! Önceleri biz göğün bazı yerlerinde oturup dinleme merkezleri edinirdik. Ama şimdi kim dinlemeye kalkışırsa, derhal kendini gözetleyip izleyen bir alevle karşılaşıyor.” (Cin, 72/8-9)

mealindeki ayette bunu açıkça görmekteyiz.

Meleklerin de böyle bir şekilde göklerde yıldızlarda yer almalarının elbette bir sakıncası ve engeli yoktur.

Kaldı ki, güneşin ışıkları birer nur olarak sisteminde yer alan -yer küresi dahil- bütün gezegenlere yansıması, şeffaf parçalarda yedi rengi, ısısı ve kütlesinin bir misaliyle yer laması gözle görünen bir gerçek olduğuna göre, meleklerin göklerde oturmalarını imkansız görmek elbette isabetli değildir.

Fatır suresindeki,

“Hamd, gökleri ve yeri yaratan ve melaikeyi iki, üç, dört... kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O, yaratıklarından, istediğine, dilediği kadar fazla özellikler verir. Çünkü O her şeye kadirdir.” (Fatır, 35/1)

mealindeki ayetin açıklamasına yer veren Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki ifadeleri konumuza ışık tutacak mahiyettedir:

"Bir sineğe, bir meyveden bir meyveye; bir serçeye, bir ağaçtan bir ağaca uçmak kanadını veren, Zühre'den Müşteri'ye, Müşteri'den Zühal'e uçacak kanatları o veriyor. Hem melaikeler, sekene-i zemin gibi cüz'iyete münhasır değiller, bir mekân-ı muayyen onları kaydedemiyor. Bir vakitte dört veya daha ziyade yıldızlarda bulunduğuna işareten مَثْنَى وَثُلاَثَ وَرُبَاعَ (ikişer, üçer, dörder) kelimeleriyle tafsil verir." (bk. Sözler, Yirmi Beşinci Söz, İkinci Şule)

(Alıntı)

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Alt 06 Aralık 2021, 15:37   #2
Çevrimiçi
# Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Maddi bir varlığı olmayan meleklerin, maddi varlığı olan cisimleri mesken tutmasını nasıl anlamak gerekir?




Güzel açıklamaydı eline sağlık..

__________________
Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!!
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
dini sorular


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Meleklerin ruhu var mıdır; ecsam-ı nurani oldukları ifade edilmektedir, buna göre meleklerin cisimleri mi vardır? CyBeR İslamiyet 1 06 Aralık 2021 15:39
MADDÎ TEMİZLİK PySSyCaT Dini Sözlük 0 22 Ekim 2018 12:00
Cennette Suret Çarşısı var mıdır? Varsa nasıl anlamak gerekir? Kaf_Dağı İslamiyet 0 09 Mart 2016 10:12
Yokluğun varlığı Olan SesizliğimSu Biraz Deitra Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 25 Aralık 2011 19:44
Hz. Peygamber ‘savaş bir hiledir’ demiştir. Bu sözü nasıl anlamak gerekir? Kalemzede İslamiyet 0 25 Temmuz 2011 16:03