10 Mart 2016, 09:46 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Kabir azabı sürekli midir, yoksa geçici midir? Kabir azabı sürekli midir, yoksa geçici midir? KABİR AZABI SÜREKLİ MİDİR, YOKSA GEÇİCİ MİDİR? İki şekilde cevaplandırırız. Birinci şekil cevap: Bazı hadislerde iki fha arasında azaplarının hafifletileceği bildirilmiştir. Kabirlerinden kalkınca"Vah bize, yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?" [1] derler. Bu âyette de bin sürekli olduğu bildirilmiştir. "Ateş, sabah akşam onlara sunulur." [2] Buhâri'nin Semre yoluyla Rasûlullah'ın rüyası ile ilgili hadis de bu manada*dır, yani: "Kıyamete kadar böyle azap görürler." [3] Kuruyana kadar iki ölünün azabını hafifleteceği umulan İbni Abbas'tan gelen iki yaş hurma çubuğu ile ilgili hadis de azabın sürekliliğini gösterir. Azabın hafifletilmesi hurma çubukları yaş olduğu müddetçedir. Rebî b. Enes'in Ebu'l-Aliye yoluyla Ebû Hureyre'den rivayet ettiği hadis*te: "Sonra, başları taşla yanlan bir kavme rastladım. Kafası yazıldıkça yeni-m iyileşiyor. Onlara bu ceza sürekli verilecektir." [4] es-Sahih*te de: "Giydiği iki hırkayla böbürlenerek yürüyen kişiyi Allah'ın yere batırdığı, bu cezanın da kıyamete kadar süreceği" rivayet edilmiştir. [5] Berâ b. Azib hadisinde kâfir anlatılırken: "Sonra kabrinden cehenneme bir kapı açılır, kıyamet kopana kadar buradan, cehennemdeki yerlerine bakar" buyurulmaktadır. Bunu Ahmed b. Hanbeî rivayet eder. Bazı rivayetlerde de: "Kabrinden cehenneme bir delik açılır. Kıyamete kadar bu delikten ce*hennem hüznü ve dumanı gelir." [6] ikinci şekil cevap: Bir müddet azap gördükten sonra kesilir. Günahla-nyla terazisi hafif gelen bazı günahkâr müslümanlarm günahları Ölçüsünde azap gördükten sonra hafifletilmesi, bu kısım azabı oluşturur. Nitekim günahkâr müslümanlar cehennemde günahları ölçüsünde yandıktan sonra azaptan kurtulacaklardır. Akraba ve dostlarının yaptığı duâ, verdiği sadaka, istiğfar, gönderdiği Hac ve Kur'ân okuma sevapları da günahkâr mü'mini azaptan kurtarır. Ni*tekim, dünyada yapılan şefaat sayesinde de kişi azaptan kurtulabilir. Ama bu şefaat bazan şefaat olunan kişinin iznine bağlı olmayabilir. İzin verme*den kimsenin şefaat etmesine Yüce Allah müsaade etmez. Yani şefaat oluna*cak kişiye, Yüce Allah merhamet etmek isteyince kişiye şefaat hakkı verir. Verilen bu şefaat hakkından dolayı kişi başka bir şeyle gururlanmamakdır, çünkü bu, şirktir, batıldır. Âyeti celîlelerde: "Allah'ın izni olmadan kimse şe*faat edemez" [7]"Allah'ın razı olduğu kişiler dışında kimseye şefaat edemez*ler" [8] "Şefaat edecek kişi ancak O'nun izninden dolayı şefaat eder", [9] "Al*lah'ın izni olmadan kimsenin şefaati faydalı olmaz" [10]ve: "De ki, bütün şefaat Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü de O'nundur." [11] İbni Ebî'd-Dünyâ, Muhammed b. Mûsâ yoluyla Abdullah b. Nâfi'den şu*nu nakleder: "Medine'li bir adam ölünce, biri rüyasında onu cehennemlikler arasında görür. Haliyle buna çok üzülür. Aradan birkaç saat geçince bunda da onu cennetlikler arasında görür. Ölen kişi sorar: "Sana ne oldu?" Dedim ki: "Seni cehennemlikler arasında gördüm." Dedi ki: "Evet, cehennemliktim. Ama, bizimle beraber salihlerden bir adam gömüldü. O da yakınlarından kırk kişiye şefaat eti. Ben de bunlardandım." İbni Ebî'd-Dünyâ Ahmed b. Yahya yoluyla bir dostundan nakleder: "Ölen kardeşimi rüyamda gördüm. Ona dedim ki: "Kabre konulunca başın*dan ne geçti?" Dedi ki: "Elinde cehennem topuzu bulunan biri yanıma geldi. Birinin yaptığı dua olmasaydı onu bana vuracaktı." Ömer b. Cerîr anlatıyor: "Kişi ölmüş bir kardeşine dua edince bir melek bu duayı adamın kabrine götürür ve: "Ey kabirde yatan garib insan. Al, bu kardeşinin sana hediyesidir" der. dillere sarılmış nur gibi tabaklar içinde bize sunuldu." Ona dedim ki: "Bu na*sıl olur?" Dedi ki: "Hayattaki mü'minlerin duası böyledir. Ölülere dua ettik*leri zaman duaları kabul edilir. Bu dualar, ipek mendillere sarılı olarak nur*dan tabaklar içinde ölülere sunulur ve "al, bu falancanın sana hediyesidir" denir. İbni Ebî'd-Dünyâ, Ebû Ubeyd b. Bahîr yoluyla bazı dostlarından nakle*der: "Ölümünden sonra bir kardeşimi rüyamda gördüm. Dedim ki: "Hayatta olanların duası size ulaşıyor mu?" Dedi ki: "Evet, Allah'a yemin olsun ki nur gibi yükselerek adamı sarar." [12] İnşaallah bu sorunun uzun cevaplarını, ölülerin, hayatta olanların hedi*yelerinden faydalanması babında zikredeceğiz. [13] [1]Yâsîn sûresi, (36/52). [2] Gâfîr sûresi, (40/46). [3] Ben derim ki: İbni Kesir Tefsirinde şöyle denmektedir: (Ubey b. Kal), Mücâhid, Ha-sen ve Katâde'ye göre Ölüler, dirilişten önce bir defa uyuyacaklardır. Katâde der ki: Bu uyku, iki sûra üfleme arasındadır. İşte o zaman "bizi yerimizden kim kaldırdı" di*yecekler. Bunlara karşı mü'minler de cevap vereceklerdir. Birçok selefin görüşü bu*dur. İbni Kesîr'in gafletinden ini, yoksa İbni Kayyım'ın gafletinde mi olacak bunu bilmiyorum, bu konuda hiç merfû' hadis zikretmeden mevkuf hadisleri merfû gibi zikrediyorlar. Ya da Ubey b. KaVm vahiyden öğrendiği şeyi merfû'dur zannediyor-lardır. Ayrıca İbni Kesir sözkonusu mevkuf hadislerin senetlerini olsun zikretseydi de inceleseydik, araştirsaydık bkz. İsbâtü azâbi'1-kabr, 8-128. Orada, müfessir İb*ni Habib yoluyla İbni Abbas'tan bu manada senetsiz bir eser daha nakledilmiştir. Beyhakî bu eserinde hiç merfû' hadis zikretmemiştir. Eğer merfû bir hadis bilmiş ol*saydı, asla senetsiz olarak başkasından mevkuf bir hadis rivayet etmezdi. Allah en iyisini bilir. 352Hadis sahihdir Yukarda rivayeti geçti [4] zayıf bir hadistir. Rivayeti yukarıda geçti. [5] Hadis sahihdir. Yukarıda rivayeti geçti. [6] Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiği hadisin tahriri yukarıda geçti. Hadis zayıftır. İşa*ret edilen ikinci tahririne rastlamadım. Ama sahih sayılan bir hadiste, Rasûlııllah olayı şöyle anlatır: "(Azab görecek kişi için) ona ateşten bir döşek hazırlayın. Kabrin*den cehenneme bir kapı açın da oradan cehennemin sıcaklığı, pis kokusu girsin... vd." denir. Hadisin tahrici yukarıda geçti. [7] Bakara sûresi, (2/255). [8] Enbiyâ sûresi, (21/28). [9] Yûnus sûresi, (10/3). [10] Sebe' sûresi, (34/23). [11] Zümer sûresi, (39/44). [12] Kabul edilen şeı^î kaynaklar, bildiğim kadarıyla dört tanedir. Bunlar Kitap, Sünnet, İcma-ı Ümmet ve Kıyas'tır. Rüyaların hüccet olabileceğini alimlerden kimse söyle*memiştir. İbni Kayyım'a ne oluyor da ravileri bilinmeyen zayıf üç rüya ile istidlal ediyor? Güvenilir ravilere dayanarak bunlar sahih olsa bile rüya hüccet olmaz ki. Sana ne oluyor ey imamımız İbni Kayyım, Allah sana merhamet etsin -gerek burada gerekse başka yerde durumu musavî olan bu rüyalara sarılıyorsun? Her yiğidin kendine göre bir kıyafeti vardır (Türkçemizde her yiğidin bir yoğurt yeyişi vardır şeklinde kullanılır.) Her alimin de bir kusuru vardır. İnşallah İbni Kayyım'ın kusu*ru ilim denizinde kaybolur gider. [13] İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 121-123.
__________________ SusKun ve Sessiz Mürekkep... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. | |
|
Etiketler |
kabir azabı sürekli midir, yoksa geçici midir? |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ciltte gevşeklik ve sarkmalar varsa liposuction yeterli midir? Yoksa ameliyat gerekir mi? | Ecrin | Sağlık Köşesi | 0 | 12 Ekim 2014 01:39 |
Domates Sebze midir, Yoksa Meyve mi? | Zen | Merak Ettikleriniz | 0 | 24 Mart 2013 12:40 |
İslam bir görüş müdür, yoksa yaşam biçimi midir? | Kalemzede | İslamiyet | 0 | 09 Ağustos 2011 13:09 |
Kabir Azabı. | Lee | Genel Paylaşım | 0 | 11 Aralık 2007 23:33 |