15 Mayıs 2014, 19:40 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İlk Mevlevi Kimdir Çelebi, daha genç yaşında, halim-selim bir ahi genci iken, Mevlâna'nın halkasına girmişti. Asıl adı Ahi Hüsâmeddin Hasan'dı. Babası. Konya ahilerinin şeyhi olarak bir zaviyede oturuyordu. Ataları, Urmiye'den göçerek Konya'ya gelip yerleşen fütüvvet ehliydi. Bu yüzden Çelebi Hüsâmeddin'e Ahi Türkoğlu da deniyordu. Çelebi Hüsâmeddin'in ilk işi, Mevlâna'nın mezarı üzerine Türbe yaptırmak olmuştu. Mevlâna, sağlığında mezar üzerine türbe yaptırma geleneğine pek uymuyordu. Babası bilginler sultanı Bahâeddin Veled öldüğü zaman, cenazesi, şimdiki Mevlâna Türbesi'nin bulunduğu Has Bahçe'ye defnedilmişti. Mevlana'ya büyük saygı besleyen Selçuklu ve-ziri Emir Muineddin Süleyman Pervane, bu mezar üzerine bir türbe yaptırmak isteyince, Mevlâna ona: "Şu gök kubbeden daha iyisini, daha büyüğünü yapamayacağına göre, yenisini yapmaya zahmet etmeyiniz." diyerek bu isteğinden vazgeçirmişti. Mevlâna, Mesnevisinin üçüncü cildinde: "Mezara türbe yaptırmak, üstüne kubbe kurmak, mana sahiplerince makbul değildir." diyor ve ilâve ediyordu: "Bizim mezarımızı yerde arama! Bizim mezarımız ariflerin gönülleridir." Mevlâna'nın mezar üzerine türbe yaptırmanın gönüllüsü olmadığı bu sözlerinden açıkça anlaşıldığı halde, Mevlâna'nın menkıbelerini yazan ve Çelebi Hüsâmeddin'in halifeliğinde sağ olan Ahmed Eflaki. Mevlâna'nın vasiyet yollu şu sözlerini kaydediyor: "Bizim dostlarımız, türbemizi, uzaklardan görünecek şekilde yüksek yapsınlar. Kim bizim türbemizi ta uzaklardan görerek tam bir inançla bizi hatırlarsa, onun namı iki cihanda aziz olacaktır. Tam bir aşkla riyasız bir doğrulukla gelip türbemizi ziyaret edenin dileğini Yüce Allah yerine getirir." Mevlâna bu sözü söylemiş olsa da, olmasa da, ölümünden sonra, mezarı üzerine bir türbe yapma isteğinin kimse önüne geçemezdi. Mezar her gün ziyaret ediliyor, her ziyaret eden bu isteği tekrarlıyordu. Mevlâna'nın Ölümünden birkaç ay sonra, Mevlâna'ya büyük bir saygı besleyen Emir Alâmeddin Kayser, bu istekle Sultan Veled'e başvurmuş, önce onun rızasını almıştı. Sultan Veled'in "kabul" sözünden sonra, Alâmeddin Kayser, Emir Süleyman Pervane ve onun varlıklı eşi Gürcü Hatun'la işbirliği ederek seksen bin dinar para toplamış, bir türbe yaptırılması için Çelebi Hüsâmeddin'e teslim etmişti. Bu para kısa sürede yüz altmış bin dinara yükselmiş ve türbe yapımına geçilmişti. Selçuklu devrinin tanınmış mimarlarından Tebrizli Bedreddin'e yaptırılan Türbe, ilkin dört fil ayağı sütun üzerinde yükselen dilimli bir tuğla gövde ve onun da üzerinde yine dilimli konik bir kümbet şeklindeydi. Kuzey yönünde yüksek kemerli açık bir eyvanı vardı. Doğu, Batı ve Güneyi kapalıydı. Eyvan'da, Mevlâna'nın mezarı üzerine, Selim oğlu Abdülvâhid ve Konyalı Genak oğlu Hûmâmeddin adlı iki usta ahşap bir sanduka yerleştirmişlerdi. Mevlâna'ya ait olan bu ashap sanduka bugün Sultânu'l Ulema’nın kabri üzerinde bulunmaktadır. Sandukanın heybetli görünüşü halk arasında Mevlâna ölünce babası ayağa mı kalktı? Gibi bir söylentiye sebep olmuştur. Sanduka'nın üzerindeki sülüs yazılar, Mevlâna'nın Divan'ından ve Mesnevi’sinden seçilmiş; kitabesi Çelebi Hüsâmeddin ve Sultan Veled tarafından yazılmıştı. Böylece Mevtana Dergâhının nüvesi ve temelleri atılmış oluyordu
__________________ Kırk yılda bir gibisin... | |
|
Etiketler |
kimdir, mevlevi, İlk |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Mevlevi Kıyafetleri | Liaaa | Dini Resimler | 0 | 16 Nisan 2012 12:18 |
AgaiN Kimdir ? | AgaiN | Hey Sen! Beni Tanıyor Musun? | 18 | 25 Nisan 2006 12:46 |