04 Ocak 2015, 03:58 | #2 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (1) | Cevap: yaşarken ölmek. İnsanın yaşama isteğini azaltan sebeplerinin olmasının, hatta; gülümsemeyi unutturan düşüncelerle hayattan soğumasını, altüst olmuş bir insanın yaşamış olduğu korkunç duygu. Hiç bir zaman insanları yaşarken öldürecek kadar insanlara yanlışlar yapıp, üzüp, kırmamak gerekiyor. Bir rüzgârdır gelip geçer dediğiniz insanlar, bazen çok hassas olabiliyor. Kendi benliğinden dışarıya göstermediği benliklerle yaşayan insanlar fazlasıyla mevcut. Böyle bir durumda yaşadığını anlar mı -ki- insan? Bazen bazı şeyleri, her şeyin ilacı olan zamana bırakmak gerekiyor. |
|
09 Şubat 2015, 03:04 | #5 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: yaşarken ölmek. ben öldüm.. ama yaşıyorum.. ruhumu yitirdim bir terkedil'iş kazasında.. biraz canım acımadı değil... eçti sonra.. hiç birşey hissetmiyorum şu an.. gerçekten.. törenle toprağa verdiler ruhumu.. gömdüler.. "isyan şarkılarım" çalıyordu fonda.. üzerine ben de birkaç kürek toprak attım.. yazık oldu.. ruhumu uğurlayan cemaate şöyle bir baktım.. annem, babam, bacım, arkadaşlarım hiç kimse yoktu.. kimseyi tanımıyordum.. ''acaba'' dedim.. ama baktım ruhuzar taşına isim doğruydu.. sonra baktım köşede birkaç tanıdık yüz.. hayatımdan geçmiş ya da bir maalesef parantezinde geçememiş adamları gördüm.. sayenizde demek istedim.. vazgeçtim.. sonra boşverdim.. "daha cok gencti diyen" yaşlı bir teyzeyle gözgöze geldim.. ''ıstırabın yaşı olmaz'' dedim.. sustu.. ''sen kimsin'' demedi.. ruhumu gömdüm, bedenim sapasağlam.. burdayım! düşününce komik geliyor.. gülmek istiyorum ama beceremiyorum.. ruhumu gömdüm.. çiçek gondermeyin. onun yerine karşılıksız aşk acıları çekenler derneği'ne ya da yitip giden hayallerin ardından, boş gözlerle hayatı seyredenler vakfı'na bağısta bulunun dememe rağmen, birkaç çelenk vardı ruhumun cenazesinde.. bi tanesi dikkatimi çekti.. simsiyah çiçekler vardı.. ortasında tek bir solmuş karanfil.. ve altında şöyle yazıyordu silik harflerle, 'ruh dibini aydınlatmaz..'' muhtarlıktan kaydımı sildirdim.. hiç bir seçimde adım okunmayacak artık.. ikametgah adresim artık bir muamma.. zilim zaten çalışmıyordu, cama vuranlara da bakmam artık.. telefon çalıyor bazen, buyrun ''o'ydum bir zamanlar'' diyerek açıyorum... telleri kopmuş yaralı bir gitar gibiyim artık... yenilerini takamıyorum ve manalı bir ses çıkaramıyorum.. ben öldüm.. ama yaşıyorum.. |
|
23 Şubat 2015, 10:27 | #7 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: yaşarken ölmek. Yaşarken ölmek tüm bedene ait bir kavram değildir. Yaşarken; duygularınız, vicdanınız, insanlığınız, insaniyetiniz, iyi duygularınız, saflığınız, masumiyetiniz, kimi zaman adamlığınız, kimi zaman kadınlığınız, hakkınız, inançlarınız, değer yargılarınız ... Kısacası sizi siz yapan herşeyi cinayete kurban verebilirsiniz. Veyahut, teker teker farklı katillerin elinde katledilebilir tüm benliğiniz yada senliğiniz. Bu yepyeni umutlarla yepyeni duyguları doğuramayacağınız anlamına gelmez ama belli dönem bitlisel hayatta yaşarsınız. Tatsız, kokusuz, hissiz ve bomboş şekilde. Sonra güneş açar, bir kelebek kanat çırpar, ağacın yaprağından seken güneş ışığı gözünüze çarpar, küçük bir çocuk gülücük atar, hafif bir rüzgar çıkar ve dirilirsiniz. Yepyeni bir insan hatta belki daha iyi. Yeni bakış açıları, yeni hevesler, umutlar, yeni bir aşk, belkide kıymet bilme. Ve öldüğü yerden diriliverir tüm duygularınız. |
|
Etiketler |
yaşarken, ölmek |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Demir Demirkan - Ölmek Yaşarken | Luthien | D, E, F, G | 0 | 17 Eylül 2014 18:30 |
Yaşarken Ölmek | Sahin Sefaoglu | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 20 Mayıs 2012 21:22 |