IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By HANDSOME

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09 Aralık 2011, 01:11   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Köpek BesleyiciLeri nin Dikkatine.




Köpeğinizi Tanıyın

Köpekler doğdukları andan itibaren insanlara karşı sevgi duyarlar.Bu şekilde dünyaya gelen tek hayvan türü köpektir.Bu nedenle siz köpeklere yakınlık göstermeseniz de onlar sizi çoktan benimsemiştir. Yeni aldığınız köpeğiniz sahibi olduğunuzu hisettiği andan itibaren kokunuzu benimsemiştir. Bulunduğu mekanlarda özellikle sizin eşyalarınızın üzerine uyumayı tercih eder. Sizin kokunuz onu rahatlatır. Annesinden yeni ayrılmış olan kopek sahibini en yakın dostu olarak görmektedir. Köpeklere davranışlarını kontrol edebilmeleri için yardım ettiğiniz taktirde sizin sadık dostunuz olmamaları için hiç bir neden kalmayacaktır.Köpek pedagojisi artık bu aşamada size yardımcı olmaya başlıyor. Pedagoji uzmanları köpeklerin gelişim sürecini takip altına alarak köpeklerin yönlendirmeye çalışırlar.Köpeğinizin kendi kontrolünü sağlayabilmesi adına eğitilmesini istiyorsanız eğiticinin ciddi bir eğitim almış olmasına dikkat etmelisiniz. Eğiticiler her kopek ırkına ve cinsiyetine göre farklı bir eğitim yöntemi seçerler. Ayrıca verdikleri eğitimde köpeğin sahibinin kişiliği de rol oynamaktadır.Köpekler 2- 3 günlük oldukları günden yaşamlarını devam ettirdikleri güne kadar öğrenmek için hazırdırlar. Uzmanlar ise köpeklerin 6 ve 8. haftalarında eğitilmeye başlanmalarının daha iyi olacağı düşüncesindedirler. Çünkü araştırmalar köpeklerin 6 ve 8. haftaları arasında oldunlaşma dönemine girdikleri ortaya çıkmıştır.

Fiziksel olarak gelişen köpeğe yeterli ilgi gösterildiğinde zekası da o derece gelişecektir. Henüz yavru olan bu köpeklere ciddi anlamda bir eğitim verilemz. Bu dönemde verilen eğitimin amacı gelecekte alacağı eğitime hazırlanmasıdır. Sürekli kapalı mekanlarda kalan ve dış çevreyle yakın ilişkilere giremeyen köpekler ise eğitim almış köpeklerle kıyaslanamazlar.

Evde yapılan eğitimlerde köpeklere sürekli söylenilen komutlara uyması gerektiğini öğretmeye çalışmak asıl yapılması istenilen değildir. İstenilen köpeğin insanların yaşayış biçimine alıştırmak ve öğrenme sınırını aşmasını sağlamaktır. Bu dönemde verilen eğitim köpeğin gelecekte karşısına çıkacak zor eğitimlerin üstesinden gelmesini sağlayacaktır. Köpeğinizin size göstermiş olduğu yakınlığın, sizde ona aynı yakınlığı göstererek davranışlarınızla karşılık verin.
Memnun kaldığınız durumlarda ise köpeğinizi ödüllendirmeniz oldukça faydalı olacaktır.
Köpeğinizi cezalandırmanız da onu ödüllendirmeniz kadar önem kazanmaktadır.
Gerektiği yerlerde onun hata yapmasına izin vermeli ve onu cezalandırmalısınız.
Köpeğinizi ödüllendirirken ya da cezalandırırken bunu hakettiğine emin olun. Bu şekilde köpeğiniz hani durumlarda ödül ya da ceza alacağını bilecektir.

Köpeğinizi sürekli cezalarla eğitmeyin. Ceza alacak davranışlar sergilediğinde, onu ödül alacağı davranışları sergilemesine yönlendirin. Böylelikle köpeğiniz motive olacaktır.

Köpeğinizi cezalandırırken ona asla vurmayın.Vurarak onu cezalandırmanız köpeğin şiddeti örnek almasına neden olabilir.
Onu cezalandıracağınız zaman bunu onu azarlayarak yapmanız daha olumlu sonuçlar almanızı sağlayacaktır.
Köpeğinizin yapamayacağını düşündüğünüz konularda onu zorlamayın. Köpeğiniz bahçaedeki kediyi kovaladığında muhtemelen sizin sözünüzü dinlemeyecektir. Henüz yavru olan köpeğiniz bu gibi durumlarda komutlara uymayı ancak zamanla öğrenecektir.
Köpeğiniz dışarıda tuvaletini yapmasını sağlamak için iyi bir gözlemci olmalısınız. Onu dışarıya çıkardığınızda nerelere tuvaletini yaptığına dikkat edin, köpeğinizin tuvaleti geldiğinde davranışlarına dikkatle izleyin. Evde bulunduğunuz zamanlarda köpeğinizin aynı davranışları sergilediğini gördüğünüzde onu hemen dışarı çıkarın ve daha once tuvaletini yaptığı yerlere götürün. Köpeğinizi tuvaleti için dışarı çıkarırken, ona her defasında aynı komutu kullanın. Böylece köpeğiniz zamanla bu komutu her duyduğunda ne yapması gerektiğini bilecektir.
Köpek sahiplerinin bir çoğu onların hoşlarına giden her şeyi çiğnemelerinden şikayetçidir. Siz bu durum aengel olmak için yavru köpeğinize çiğnemesi için bir takım oyuncaklar temin edin. Oyuncağını tanıması onun evde bulunan diğer eşyaları çiğnemesini önleyecektir. Özel eşyalarınızdan birini çiğnemeye başladığını gördüğünüzde ise ona Hayır diyerek oyuncaklarını verin. Yavrunuzun, özel eşyalarınızı hiç bir şekilde dişlerinin arasına almasını istemiyorsanız onların köpeğiniziin hoşlanmayacağı şekilde kokmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde köpeğiniz o eşyalara yanaşmayacaktır.
Köpeklerin çoğu insanların üzerine hoplamayı severler. Fakat siz köpeğinizin bu şekilde davranmasını istemiyorsanız onu oturmaya alıştırmalısınız. Köpeğinizin yemek vakti geldiğinde avucunuza aldığınız mamayı o oturur duruma geçtikten sonra verin. Köpeğinizi insanları otururken karşılaması için alıştırmalar yapın. Köpeğinizin davranışlarını ödüllendirmeyi unutmayın.

kaynak : Do. Dr. Tamer Dodurka

Köpeklerin Evcilleşmesi

Hayvanların kendi doğasından oldukça farklı şeklide ve insanın arzu ettiği boyutlarda, yeni bir davranış yapısı kazanması olarak tarif edebileceğimiz evcilleşmede binlerce yıl süren bir seleksiyon söz konusu olmuştur.

Son araştırmalara göre köpek, insanın en eski ev hayvanıdır. Köpekler, ilk olarak, Avrupa ve Yakın Doğu'da, daha sonra Amerika'da evcilleştirilmiştir. Bonn yakınlarındaki Oberkassel kasabasında bulunan bir köpeğin çene kemiği üzerinde yapılan incelemelerle, ilk evcil köpeğin ortalama 14.000 sene evvel yaşadığı anlaşılmıştır. Böylece insanın en eski ev hayvanının köpek olduğu ortaya konmuştur. Bazı kaynaklara göre kurtların evcilleşmeye başlaması İsrail'de M.Ö. 12.000 - 10.000, Anadolu'da ise 7000 yılarına uzanmaktadır.

Evcilleştirme büyük ihtimalle farklı zaman ve mekanlarda gerçekleşmiştir. Böylece farklı köpek ırkları oluşmuş ve bunlar arasında, insanın işine en çok yarayan köpekler tutulup, diğerleri üretim dışı bırakılmıştır. Kurttan köpeğe geçiş, yine evcilleşmenin ve insanlarla birlikte yaşamanın sonucu olarak ortaya çıkan ve binlerce yıldır süregelen bir olaydır. Bu zaman içinde hayvanlar psikogenetik ve hatta anatomik olarak da değişikliklere uğramışlardır. Kurda ait davranışların, köpekte % 50 oranında değiştiği iddia edilmektedir.

Geriye kalan % 50 oranındaki ortak davranış biçimleri, çok uzun zamandan beri kurtlardan çok uzak yaşamasına rağmen mevcuttur. Yani köpek, halen kurtlara ait içgüdüler taşımaktadır. Bu içgüdüler, köpeğin avlanması, kilometrelerce gezmesi, alan koruması, gıdasını seçmesi ve çiftleşmesi için programlanmıştır. Bu içgüdüleri tatmin etme imkanı bulamayan köpeğin, bize belli etmese de stres içinde olması kaçınılmazdır.

Evcilleşmenin temelinde, içgüdüleri kontrol edebilme yeteneği vardır. Bir canlı (insan dahil) içgüdülerini ne denli kontrol edebiliyorsa, o kadar evcildir. Beynin prefrontal (ön alın) bölgesi bu yetenekten sorumludur ve bu bölge bakımından en gelişmiş canlı, insandır. Köpekte de insan kadar olmasa da, bu bölge oldukça gelişmiştir. Kediyle kıyaslanacak olursa, bu gelişim, köpekte daha fazladır. Maymunda ise, bu bölge köpeğinkinden daha büyüktür, ancak büyüklük tek başına yetmemekte, bu alanın kullanılma oranı da önem taşımaktadır. Bu alan kullanıldıkça sinir hücreleri arasında bağlantılar gelişmekte ve kontrol yeteneği artmaktadır. Bu bakımdan köpeklerin, içgüdülerine daha hakim hayvanlar olduğu söylenebilir. Zaten maymunun evcil olmadığın herkes bilir. Kavram kargaşası olmasın diye açıklamakta yarar var; maymun gibi, insanla anlaşan her hayvan evcil değildir, bunlar ehlileştirilmiş olan, yabani hayvanlardır. Evcilleştirme ile ehlileştirme farklı kavramlardır. Evcil bir hayvanın doğan yavruları da evcildir, oysa ehli olan yabani bir hayvanın yavrusu da yabani doğar ve bizimle anlaşabilmesi için ehlileştirilmesi gerekir.

Kaynak: Doç. Dr. Tamer Dodurka

Köpeklerde Saldırganlık

Liderlik mücadelesinde veya sokak karşılaşmalarında sosyal üstünlük taslamak, kolaylıkla saldırı tehditlerinin meydana gelmesini sağlar. Tehdit davranışı sadece saldırı için değil, ikaz ve savunma amacıyla da yapılmaktadır. Tabii ki bu davranışlar bakımından, köpekler arasında az yada çok farklılıklar olmaktadır.

Eğer bir köpek, yabancı bir köpeği veya insanı düşman olarak algılıyorsa, tüm dikkatini bu canlı üzerinde toplar. Özellikle, ense ve boyun bölgesindeki kılların dikleşmesi ve gerilmiş eklemler, vücudu büyük gösterip, köpeğin saldırıya geçeceğini belirtir. Kuyruk, yukarıda belirtildiği gibi ırka göre az veya çok şekilde sırta doğru kıvrılır ve kaldırılır veya yere paralel düz tutulur. Kafa ise az miktarda öne doğru eğilir, böylece köpek tüm vücudunu sırtıyla düz bir hizada tutmuş olur. Bu arada, enerji harcamamak için kuyruk sallanmayabilir. Bazen de kökten çevrilip daire çizilir. Bu hareket köpeğin hızını artırıp dengeyi sağlar, bu arada kuyruk ucundaki duyarga görevi yapan kıllar, muhtemelen çevredeki sinyalleri algılar.
Kendine güvenen bir kurt, tehditkar bir bakışın yanına diğer yüz mimiklerini de katar. Çatılmış alın bölgesinin altından bakan gözler, böyle bir durumda daha da aşağı noktana bakar. Dudakların güçlü bir şekilde geri çekilmesiyle, tehditkar dişler ortaya çıkar, boyun derisi son derece gerilir. Kulaklar, hafif eğik olarak önde tutulur ve son olarak, gerçek bir tehdit etme unsuru olan ağız da açılır. Bunlar, kurdun olduğu gibi, köpeğin de, ısırmaya başlayacağını gösteren mimiklerdir. Prensipte tehdit,saldırı hareketinin şekillenmesi için oluşur, ancak bu sırada köpeğin gerçekten saldırıya geçmesi gerekmez. Tam bir saldırı tehdidinde, bakışlar tam olarak rakibinin gözlerinin içine yöneltilmiş vaziyette, dudaklar üste ve alta çekilerek öndeki dişler ortaya çıkartılmış, ağız açısı kısaltılmış ve yuvarlaklaştırılmıştır. Hayvan tetikte olup, en ufak bir tehlike anında, dudak araları daha da büyümekte, ağız ve dişler iyice ortaya çıkmaktadır. Ancak, saldırganlık durumunda dudakların aldığı bu pozisyon, çok az köpek ırkında dikkat çekici olmaktadır. Kurtta, ağız açısının yuvarlak şekle sokulması belirgin biçimde gözlenir. Birçok evcil köpekte ise bu önemli sinyal, uzun tüyler nedeniyle fark edilmez. Köpeklerde düşman karşısında ortaya çıkan mimiklere, kulakların arkaya (kulak kökleri dahil) çekilmesini de ekleyebiliriz.

Kurtlarda, tüm tehditkar davranışlar kesinlikle kurallara uygundur. Tehdit ya kavgayla ya da rakiplerden birinin teslimiyet göstermesi veya ortamdan uzaklaşmasıyla, yani uzlaşmayla sonuçlanır. Evcil köpeklerde, bu kurallar zaman zaman ihlal edilmektedir. Bu durum ya kalıtsal faktörlerden, ya köpeğin psikolojisindeki olumsuzluklardan ya da deneyimsizlikten kaynaklanmaktadır.

Tehdit eden köpek kafasını kaldırıp, bakışlarını karartır, kuyruk bayrak gibi havaya kalkar ve bacak kasları gerilir. Kasılmış bacakları sayesinde, yerden mümkün olduğunca yukarıda durur ve bedenini adeta büyütür. Bunun yanında, boyun ve sırt tüylerini kabalaştırıp, kaldırır. Bu tür davranış birçok memeli hayvanda görülebilir. Hepsinin ortak bir amacı vardır. Kendini olduğundan iri göstermek.

Savunmada olan köpekler tehdit davranışları sergileyebildiği gibi, ısırma davranışında da bulunabilir, bu ısırıklar ya düşmana karşı olur ya da boşa gider. Çoğunlukla, tehdit davranışı gösteren iki köpekten, savunma anındaki ısırmanın çok daha tesirli olduğu bilinir. Korkmuş köpekler, üzerlerine gelecek objelere saldırırlar, örneğin; tesadüfen oradan geçen bir insana saldırabilir. Savunma ifadesi gösterdikten sonra düşmanıyla kavgaya girebilir, kaçabilir veya alçak gönüllülük göstererek sinebilir.

Köpeklerde Zekanın Ölçülmesi

Bu hayvan türünün zihinsel faaliyetlerini ölçmek için çeşitli testler ortaya konulmuştur.Bunlar maalesef güvenilirliği kanıtlanmamış testlerdir,ancak hayvanların, değişik ekolojik çevrelere uyum sağlama yeteneklerinin karşılaştırılması daha objektif veriler sağlayan bir yöntemdir.

Bu amaçla genellikle iki yaklaşım şekli benimsenmiştir: Biri evrimsel, diğeri ise ekolojik yaklaşım.

Evrimsel yaklaşımda, beynin büyüklüğü ölçülür. Özellikle, beynin temel vücut fonksiyonları için ayırdığı bölümün dışında kalan kısmı ölçülür ve birim olarak EQ (Encephalisation Quotient) kullanılır. EQ birimi beyinin, zihinsel işlevler için ayrılan kısmın büyüklüğüne işaret eder. Köpeğin EQ'su kendininkinden % 38 oranında daha fazla gelişmiştir. Buna paralel olarak, köpekte koku korteksi, kedide ise işitme korteksi daha büyüktür.

Çevresel olaylara tepkilerin değerlendirildiği ekolojik yaklaşım ise evcil hayvanlara daha az uyarlanabilir bir yöntemdir. Bu yaklaşıma, yol bulabilme davranışları örnek gösterilebilir. Kedilerin zihinsel olarak çevrelerinin haritasını çıkarabildiği ispatlanmıştır. Köpek geçtiği yolları hatırlar ama geçmediği yolları doğru olarak tahmin etme yeteneği kedininkinden azdır; zira kediler, uzun mesafe avcıları olup, zihinsel harita onlar için yaşamsal öneme sahiptir.

öpeğinizde Psikolojik Problem Var mı?

Köpeğin kendi doğasına ters düşen ve herhangi bir amaç taşımaksızın yapılan davranışların sebebi psikolojik problemler olabilmektedir.
Bunlardan bazıları, sebebi dış faktörler olsa bile, köpeğin kendi içsel hesaplaşmalarıdır.
Buna, anoraksia nevrosa dediğimiz sinirsel sebeplere dayalı iştahsızlık, depresyon, demoralizasyon ve sebepsiz kaşınmadan tutun, kuyruk yemeye kadar varan obsessif - kompulsif davranışlar örnek gösterilebilir. Bunlar genellikle insan - köpek ilişkisini doğrudan etkilemezler. Ancak bu ilişkiyi doğrudan etkileyen bozukluklar vardır ki,bunun en tipik örneği agresif (saldırgan) davranışlardır ve köpeğin anksiyetesi (gerginliği) dışarıya yönelmiştir. Bunların tamamı tedavi gerektiren psikolojik problemlerdir.

Öncelikle şu soruyu cevaplandırmalıyız: Köpekte problem olarak nitelendirdiğimiz husus gerçekten köpeğin problemi mi,yoksa bizim problemimiz midir? Aslında ortaya çıkan davranış problemlerinin önemli bir bölümü, köpek tarafından normal olan davranışların, insanlar tarafından anormal olarak algılanmasıdır. Bizler hayvanlardan, bizim gibi hareket etmelerini ve bizim monoton hayat düzenimize uymalarını bekleriz. Tabii ki, evcilleştirmeyle birlikte, köpekler de kendi yetenekleri doğrultusunda bize uymaya çalışmışlardır. Ancak, bazen bizim isteklerimiz çok abartılı olabilmektedir.

Maalesef, köpek için tamamen normal olan birçok davranış insan - köpek ilişkisine zarar verecek boyutlardadır. Örneğin; köpeğin evde liderlik iddiasında bulunması, köpeğin içgüdülerine ters düşmeyen, son derece normal bir davranıştır. Bu tür davranışlar, köpek açısından davranış bozukluğu olmasa da, köpeğin insanla beraber yaşamına olumsuz etki ettiği için, istenmeyen davranış sınıfına girer ve bunların giderilmesinde de psikolojinin tedavi yöntemleri uygulanır.

Bazı istenmeyen davranışlar, sadece basit bir nedenden dolayı oluşmaktadır. Örneğin; küçük bir oda içinde sürekli olarak havlayan bir köpek, geniş bir bahçe içine konulsa havlamayacaktır. Bunu da davranış problemi olarak nitelendirebilir miyiz?

Örneğin; yalnızlık endişesi diye adlandırılan problem nedeniyle, akşam eve geldiğimiz zaman birçok kıymetli eşyamızı köpeğimiz tarafından parçalanmış olarak bulabiliriz. Bir vakamda bunun sebebini bulmakta epey zorluk çekmiştim. Ama olayı iyice incelediğimde, bu problemin sebebinin çok komik ve basit olduğunu buldum. Köpeğin böyle davranmasının tek nedeni, gündüz vakti üst kattaki çocuğun oynadığı atariden çıkan acayip seslerdi. Hayvan bu seslerden dolayı gerginleşiyor ve gerginliğini bu şekilde çözüyordu. Eğer hayvana huzurlu bir ortam sağlayamamışsak ve havyan korkusundan dolayı bu tür davranışlarda bulunuyorsa, bu davranışı anormal diye nitelendirmeden evvel biraz düşünmemiz gerekmiyor mu?


Köpek Beslemesinde Yapılan Ciddi Hatalar

1.Ev yemekleri artıkları verilmesi:
İnsan ve köpek sindirim sistemi ,sindirim karakteri ,barsakların uzunluğu gibi bir çok açıdan farklılık gösterir.Bu sebeplerden insan beslenmesinde kullanılan gıdalar köpek ve kediler için uygun olmayıp,bazıları tehlikelidir.Örneğin patlıcan nikotin içerir,çok kullanılan havuç ise ağır lifli yapısı ile emilimi olmayıp,sindirim sistemini aşırı yorar,ekmek ise mayalı yapısı ile mide de gastrit ,bulantı,aşırı gaz ve sonunda kusmalara yol açabilir.
Kuşlara kuş yemi,balıklara balık yemi yediriyoruz.Köpeklere neden ev artıkları veriyoruz?Neden onları tehlikeli sonuçlara (Mide-barsak hastalıkları,karaciğer ve böbrek dejenerasyonları,iskelet sisteminde bozukluklara bağlı yürüme hataları,aşırı ve durdurulamayan tüy dökülmeleri,huysuzluk,saldırganlık ve bir çok daha başka sağlık problemleri.)götürecek bu gıdaları kullanıyoruz?Bu soru ciddi biçimde sorulmalıdır

2.Her türlü kemik verilmesi!(Çok tehlikeli):

Günümüzde kemiğin çok masum bir yiyecek olmadığı bilinmektedir.Yapılan araştırmalar kemiğin ani barsak yırtılmaları sonucu köpek ve kedileri ölüme götürebildiğini kanıtlamıştır.Zaten besleyici özelliği olmayan kemik barsaklarda hiç bir şekilde sindirilememekte ve tüm sindirim sisteminden olduğu gibi geçerken çeşitli sıyrık,yırtıklara yol açabilmektedir.Bunun sonucu iç kanama ve ölümdür.Meslek hayatım boyunca bu tarzda bir çok olaya şahit olduğumu da belirtmeliyim.

3.Sakatat (Akciğer,işkembe vs) verilmesi:
İnsanlarda hasatalık oluşturan mikrop ve parazitlerin bir kısmı hayvanlardan bulaşır.Bunlar büyükbaş hayvanların iç organlarında yaşar ve bunları yiyen köpekler aracılığı ile insanlara bulaşır.İşte akciğer ile verem başta olmak üzere Kist Hyadatit,parazit yumurtaları köpek ve kedilere onlardan da insanlara bulaşır.Hiç bir besleyici özelliği bulunmayan akciğerin(Beyaz ciğer)köpek ve kedilere verilmesi toplum sağlığı açısından son derece tehlikelidir.Dünyada hayvan artıklarının köpek ve kedilere yedirilmesi yasaklanmıştır.

4.Şekerli,baharatlı gıdalar

5.Şarküteri tipi insan yiyecekleri(Sucuk,sosis vs.)

Köpeklerde ve Diğer Bütün Hayvanlarda Oluşan Hastalıklar

Tüm hayvanlar yaşamları boyunca çeşitli enfeksiyonlara maruz kalırlar.Anneden alınan antikorların etkisi sona erdiğinde enfeksiyonlara karşı zayıf hale gelirler.Enfeksiyona yakalanmadan önce,kendi bağışıklıklarını geliştirmeleri için gerekli olan yeterli miktarda antikoru üretecek B hücrelerine sahip olmaları gerekir.Özellikle köpek üretim merkezleri,barınaklar,pansiyonlar,pet shop ve dog showlar gibi kalabalık çevrelerde bulunan yavrular yüksek risk altındadır.Bu nedenle,viral ve bakteriyel aşıları tamamlanmış olan yavru köpeklerin,dog show gibi etkinliklere katılması doğru değildir.

VİRAL HASTALIKLAR


Gençlik Hastalığı : (Canine Distemper)
Köpeklerin gençlik hastalığı bulaşıcı viral bir hastalıktır.Kolostrum (anneden ilk emzirme sırasında alınan süt,ağız sütü,yüksek miktarda antikor içerir.)almış yavrularda.materyal(anneden alınan) antikorlar yavruyu % 12 hafta korur.Kolostrum almamış olanlarda ise bu süre 1-4 haftadır.Bu nedenle hastalık genellikle 3-12 aylık köpeklerde yaygındır.Fakat daha yaşlı köpeklerde de rastlanabilmektedir.Yüksek ateş (40-41C) ile başlayan hastalık,iştahsızlık,depresyon,burun ve göz akıntıları,kusma ve ishal ile devam eder.Hastalığa yakalanan köpeklerin büyük kısmı (%60-80) ölür.Hastalığın en çok görülen tipi solunum tipi olmak üzere sindirim sistemi ile ilgili ve sinirsel belirtilerin gözlendiği hastalık formları daha sık görülür.Hastalığın sinirsel formunda sara tipi nöbetler,tikler ve felçler gözlenir.Distemper virüsü T ve B hücreleri ile makrofajları etkiler.Köpek iyileşse bile virüsün bağışıklık sisteminde yaptığı bozukluk kalıcı olur.Distemper virüsünün hastalık yapma yeteneği köpek makrofajları üzerindeki bu replikasyon yeteneğinden ileri gelmektedir.

Kanlı İshal : Canine Coronavirüs)
Kanlı ishale neden olan parvovirüsler nispeten yeni virüslerdendir ve kedilerin gençlik hastalığı virüsleri ile yakınlıkları vardır.İlk olarak 1978 yılında ortaya çıkan ve yüzbinlerce köpeğin ölümüne neden olan bu hastalık köpeklerin afeti olarak tanımlanmaktadır.İlk olarak Kuzey Amerika'da tanımlanan hastalık bundan sonra Avustralya,Yeni Zelanda,Asya,Merkez Amerika ve Güney Afrika'da görülmüştür.1983'lü yıllarda itibaren 50'yi aşkın ülkede gözlendiği bildirilmiştir.Hastalık her yaştaki köpekte gastrointestinal belirtilere,yavru köpeklerde kalp kasının iltihabına(miyokarditis) neden olur.Özellikle yavru köpekler için tehlikeli olan parvoviral enteritise,3 yaşın altındaki köpeklerde rastlanmaktadır.Yeni Zelanda'da yapılan bir araştırmaya göre 0-7 haftalık köpeklerde hastalığın insidansı %63, 8-12 haftalık köpeklerde %29, 3-6 aylık köpeklerde %23, 6-12 aylık köpeklerde %14, 1-2 yaşındakilerde ise %9, bir yaşından sonra da %11 olarak tespit edilmiştir.Bu virüs özellikle hızlı olarak bölünen hücreleri hedef alır.Bu hücrelerde organizmada bağırsakta bulunan ve alınan besinlerin değerlendirilmesi ile ilgili olan hücrelerdir. Parvoviral hastalığın ilk belirtisi şiddetli kusmadır.Kusmuk gri-beyaz renkte ve suludur.Kusmayı sulu,kötü kokulu,sarıdan kahverengiye kadar değişen renkte ishal izler.İshal halinde çıkarılan dışkıda taze ya da pıhtılaşmış halde kan bulunur.Ateş 41.C kadar yükselir.Kusma ve ishal nedeni ile oluşan sıvı kayıpları sonucu çoğu yavru köpekler ilk 24 saat içerisinde ölür.Kalbin etkilendiği durumlarda ise çoğu zaman yavru köpekler ölü bulunurlar.Bu hastalıkta ölüm oranı %50'nin üzerindedir. Parvovirüslerin bağışıklık sistemini baskıladıkları bilinmektedir.Ancak bunun mekanizması ve lenfosit fonksiyonlarını nasıl etkiledikleri henüz açıklığa kavuşmamıştır.Virüslerin bağışıklık sistemini nasıl baskıladıklarıyla ilgili 4 ana mekanizma vardır.Bu mekanizmalar sayesinde virüsler,vücudun bağışıklık sisteminin zayıf taraflarını araştırarak kendi varlıklarını garantiye alırlar.

Virüsler:
1)T ve B hücrelerinin fonksiyonlarını bozar veya onları yok ederler.

2)Bağışıklık sisteminin düzeninde dengesizliğe yol açarak,baskılayıcı T hücrelerinin aşırı aktif hale gelmesine neden olurlar.

3)Makrofajlar bu virüsleri yutarken,makrofajlara zarar verebilir vemakrofajları enfekte edebilirler.

4)Hedef hücrelerin genetik kodlarını çalabilirler.

Virüsler özellikle belirli bir hücreyi etkileyen kimyasal habercilerin reseptörlerine kendi genetom proteinlerini yerleştirirler.Bu şekilde virüs, habercinin gönderdiği komutları bozar veya ortadan kaldırır.Modifiye canlı parvovirüs aşıları,köpeklerde 2-5 haftalık bir süre için bağışıklık sistemini baskılayıcı etki gösterir.

Bulaşıcı Karaciğer Hastalığı : (Infectıous Canine Hepatitis, CAV-1)
Bu hastalığın etkeni adenovirüslerdir (CAV-1) ve bulaşma hasta köpeklerin idrarı ile olur.Hastalığın en şiddetli formları yavru köpeklerde görülmektedir.Aşılı anneden doğan yavru köpekleri kolostrum 5-7 haftaya kadar koruyabilir.Bulaşıcı karaciğer hastalığının 13 yaşındaki köpeklerde bile ölüme yol açtığı bilinmektedir.Adenovirüsler tüm dokuları enfekte edebilme yeteneğindedir.Fakat daha çok karaciğer hücreleri ile ilgilidirler ve bu organda şiddetli yangıya neden olur.Hastalığın ilerleyen dönemlerinde gözlerde kornoval opasite (kornoal bulanıklık) şekillenir.Mavi göz olarak da adlandırılan bu bozukluğun nedeni gözlerin pigmentli tabakasının yangısıdır ve aşılamayı takibende gözlemlenir.

Adenovirüs Tip-2 Enfeksiyonu : (Canine Adenovirüs Type-2 CAV-2) Bu virüs daha çok solunum sisteminde hastalık yapmaktadır."Trache obronşitis veya Kennel Cough" olarak adlandırılan köpek öksürüğü hastalığının etkenlerinden biridir.Özellikle kalabalık ortamlarda barınan köpekler arasında yaygındır.CAV-2 aşısı aynı zamanda CAV-1 aşı virüsü nedeniyle oluşabilecek korneal reaksiyonları da önler.

Köpek Nezlesi : (Canine Parainfluenza)
Bu viral enfeksiyon solunum sisteminde orta dereceli bir yangıya neden olur.Ancak CAV-2 virüsü ve Bordetalla bronchiseptica bakterisi ile kombine halde çok şiddetli ve ölümcül enfeksiyonlara neden olurlar.

Koronavirüs İshali : (Canine Coronavirüs)
Koronaviaral enfeksiyon genellikle subklinik olarak seyreder.Klinik belirtileri ateşle ve hafif bir inestial akıntı ile başlar,sonraları kusma ve ishal gözlenir.Koronaviral hastalık tek başına şiddetli enfeksiyonlara neden olmamakla birlikte,özellikle parvoviral enfeksiyonlarla birleştiği zaman,hem klinik belirtilerin şiddeti hem de ölüm oranında artış görülür.

Kuduz : (Rabies)
Kuduz sıcak kanlı hayvanların merkezi sinir sistemini etkileyen viral bir hastalıktır.Bu eski ve korkunç hastalığın etkeni olan Rhabdovirüsler beyinde yangı(iltihap) meydana getirirler.Bu virüs enfekte hayvanların salyası ile taşınır.İnkubasyon periyodu(Etkeni aldıktan hastalığın başlamasına kadar geçen zaman periyodu.) 10 gün ile birkaç ay arasında değişir.Kuduz ölümcül bir hastalıktır.Klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedavinin faydası yoktur.Birçok vahşi hayvan(ratlar,racoonlar,yarasalar,tilkiler) kuduzun rezarvuarı durumundadır.Aristotlr "Hayvanın Tarihçesi" adlı kitabında kuduzu köpek Deliliği" şeklinde tanımlamıştır.Kuduzdan korunma için modifiye canlı ve ölü aşılar bulunmaktadır.Son yıllarda ölü aşıların daha etkili bulunması,modifiye canlı aşıların vazgeçilmelerine neden olmuştur.

BAKTERİYEL HASTALIKLAR

Bordetelloz:
Bu hastalığın etkeni olan Bordetella bronchiseptica bakterisi Adenovirüs Tip-2 ve Parainfluenza ile birleşerek Köpek Öksürüğü diye adlandırılan hastalığı meydana getirir.Köpek bordetellozisi şiddetli öksürüğe neden olur.Aşı özellikle intranazal (burun içi) olarak uygulandığı zaman çok etkili koruma sağlar.Toplam 13 antijenlik tip bu hastalığa neden olabilmektedir.Fakat sadece 3 tanesine karşı aşı geliştirilmiştir.Ancak bu üçü %90 nın üzerindeki vakadan sorumlu olan antijenlerdir.

Leptospiroz:
Klinik tablosu oldukça değişik olan bu enfeksşyonda ateş ile başlayan hastalık tablosu böbrek yetmezliği ile sonuçlanır.Böbrek fonksiyonlarının bozulması üremiye neden olur.Başlıca belirtileri halsizlik,uyuşukluk,deprosyon,iştahsızlık,ishal,ku sma,ağız ve göz mukozalarının yangısı,anormal sinirsel belirtiler ve ölüme neden olan kan pıhtılaşması bozukluklarıdır.Bulaşma enfekte köpek ve ratların idrarları ile olur.Bu hastalığın en önemli özelliği insanlara da bulaşabilmesidir.

AŞISI BULUNMAYAN ÖNEMLİ KÖPEK HASTALIKLAR
I

Herpesvirüs :
Bu viral enfeksiyon özellikle yavru köpekler için öldürücü bir hastalıktır.Süt emme çağındaki yavru köpeklerde hafif derecede solunum yolu enfeksiyonuna neden olur.Kalıcı enfeksiyonlar olgun dişilerde meydana gelebilir.Herpesvirüsler sinir hücrelerine yerleşerek bağışıklık sisteminden korunabilme yeteneğindedirler.Brusellosizin aksine,herpesvirüsle enfekte olan gebeler doğum yaparlar.Ancak matarnal antikor geçişini sağlayamazlar.Bu annelerden doğan yavrular herpesvirüslere karşı duyarlıdırlar.

Bruselloz:
Bu bakteriye hastalığın ne aşısı nede tedavisi vardır.Hasta köpekler devamlı taşıyıcı durumundadırlar.spontan yavru atmalar brusellosizin ilk göstergesidir.Bulaşma oral ve mukoz membranlar yoluyla olmaktadır.erkek köpekler enfeksiyonu çiftleşme yoluyla enfekte dişi köpeklerden alırlar.Ayrıca hasta dişilerin vulvalarının yalanması ve idrarlarının alınması yolu ile de bulaşmalar olmaktadır.Dişiler de yine çiftleşme ve hastalığın etkeni olan bakterilerin ağız yolu ile alınması neticesinde hastalığa yakalanırlar.Bu nedenle dişi köpekler üreme öncesinde brusellosiz yönünden kontrol edilmelidir.


İç Parazitler

Kalp Kurdu:

Karlp kurdu taşıyan bir sivrisineğin ısırması ile genç kalp kurtları köpeğin kan dolaşım sistemine girer ve köpeğin kalbi ile birlikte 13-30 cm arası bir boya ulaşıncaya kadar gelişirler.Kalp Kutru'na yakalanmış köpekleri kurtları imha etmek için ilaçlarla tedavi edilebilir ama koruyucu bakım çok daha etkilidir. Yapabileceğiniz iki şey var; köpeğinizi sivrisineklerden koruyun ve ona düzenli olarak veteriner hekimizden temin edebileceğiniz kalp kurdunu önleyici ilaçlar verin.Ancak veteriner hekiminiz,köpeğinizin kalp kurduna yakalanmış olup olmadığını görmek için önce bir kan testi yapmak isteyecektir.

Kancalı Kurtlar:
Kancalı kurtlar daha çok yavru köpeklerde görülür,ama her yaştaki köpekler ciddi biçimde bu kurtlara yakalanabilirler.Köpekler parazitin larvalarını yutarak kancalı kurtlara yakalanabilir veya larvalar köpeğin derisine girer.Yavru köpekler kancalı kurtları annelerinden doğumdan önce vaya meme emerken kapabilir.Zaten hasta ve zayıf olan köpekler kolay bir hedef oluşturur ve önlem alınmadığı takdirde ölüme kadar götürebilir.Parazitin yumurtaları taze bir dışkı örneğinde mikroskop altında görülebilir.Tedavi rutindir,ama köpeğin çevresini temiz tutarak onu kancalı kurlardan koruyabilirsiniz.Düzenli olarak bölgedeki dışkıları alın,çimleri kısa ve olabildiğince kuru tutun ve asfaltlı veya taşlı yolları dezenfektanlarla yıkayın.

İnce Bağırsak Kıl Kurtları ve Soluncanları:
Kıl kurtları ya da askaritler,yavru köpeklerde sıkça görülür.Çoğu yavru hiç bir belirti göstermez.ama diğer köpekler ve çocuklara da bulaşabilecek milyonlarca yumurtayı çevreye dağıtırlar.Kıl kurtları beyaz,ser,ince ve yuvarlak spagheti görünümündedir ve yaklaşık 6 cm'e kadar uzarlar,çoğu zaman yay gibi yuvarlanırlar.Yetişkin köpekler kıl kurtlarına karşı bağışık olabilirler ve hiç bir belirti göstermeyebilirler.Veteriner hekiminiz, kıl kurdu bulunduğu takdirde ilaç yazacaktır,ama önlemek için,kancalı kurtlarda tarif edildiği şekilde temizlik önerilir.

Tenyalar:

Bu parazitler köpeğin anüsü çevresindeki tüylerde,yatağında veya dışkısında görülebilir.Canlı iken anüs parazitleri kırık beyaz.yassıdır ve ileri geri sallanır;kuruduklarında sarılaşırlar.şeffaf olur ve bir pirinç tanesine benzerler.Anüs parazitlerine yakalanmış bir köpek kilo kaybedebilir ve zaman zaman ishal olur.Eğer köpeğinizin anüs parazitlerine yakalanmış olduğunu düşünüyorsanız,veteriner hekiminizin dışkısını muayene etmesini ve ilaç vermesini isteyin.

Kalın Bağırsak Kurtu:
Kalın bağırsak kurtları,köpeğin sindirim sisteminin alt kısımlarında yaşar.Bazı köpekler hiç bir belirti göstermez,dolayısıyla veteriner hekiminiz dışkısını muayene ederek tanıyı koymalıdır.Başka köpekler zaman zaman oluşan ishal,anemi,kilo kaybı,halsizlik ve sağlık durumunda genel bir bozulma gösterebilir. Tedavi için ilaç şarttır.Köpekler kalın bağırsak kurtlarını,etrafı koklayıp yalayarak aldıklarından,yukarıda da belirtildiği gibi köpeğin yaşadığı bölgeyi temiz tutmak gerekir. Köpeğinizin solucan,kancalı kurt,kıl kurdu,anüs parazitleri veya kalın bağırsak kurtlarına yakalandığından kuşku duyuyorsanız,bir ya da iki dışkı örneğinin mikroskop altında incelenerek sorunun türünü ve boyutunu tespit etmek ve böylece en etkin tedavi yolunu bulmak gerekir.Asla kurt tedavisini kendi başınıza yapmayın;yanlış bir kurt tedavisi,kurtların kendisi kadar köpeğe zarar verebilir.Öncelikle veteriner hekiminiz,sorunun gerçekten kurtlardan mı kaynaklandığını ve öyle ise hangi tür kurt olduğunu tespit etmek zorundadır;ayrıca kurt tedavisine başlamadan önce verilecek doğru ilaç ve miktarı belirlemek için de köpeğin genel fiziksel durumunun da değerlendirilmesi gerekir.Aslında köpeğinizin dışkısının parazit yumurtaları bakımından incelenmesi,köpeğin yıllık fiziksel muayenesinin bir bölümünü oluşturmalıdır,yani bir dahaki sefere veteriner hekime gittiğinizde köpeğinizin dışkısını da yanınızda götürün.


Aşılama

LÜTFEN DİKKAT...Kediniz veya köpeğiniz açısından hayati önem taşıyan aşılar, onları ölümcül viral hastalıklara karşı korur. Aşı yapılması, kedi veya köpeğinizin vücudun bağışıklık sistemini uyararak,hastalığa karşı özel antikorlar üretilmesini ve ilerdeki dönemlerde hastalığı yapan etkenle karşılaşıldığında antikorlar sayesinde hastalanmamasını sağlar. Akılda tutulması gereken en önemli nokta, bu hastalıklara karşı özel tedavilerin bulunmayışıdır. Viral hastalıklara karşı en güvenli ve ucuz yöntem aşılamadır.

AŞILAMA NİYE ÖNEMLİ:
Kediniz veya köpeğiniz açısından hayati önem taşıyan aşılar,onları ölümcül viral hastalıklara karşı korur. Aşı yapılması, kedi veya köpeğinizin vücudun bağışıklık sistemini uyararak,hastalığa karşı özel antikorlar üretilmesini ve ilerdeki dönemlerde hastalığı yapan etkenle karşılaşıldığında antikorlar sayesinde hastalanmamasını sağlar.Akılda tutulması gereken en önemli nokta, bu hastalıklara
karşı özel tedavilerin bulunmayışıdır. Viral hastalıklara karşı en güvenli ve ucuz yöntem aşılamadır.

PEKİ NE ZAMAN?
Kedinizi yada köpeğinizin annesi aşılı ise altmışıncı günden itibaren aşılara başlanabilir. Eğer anne aşısızsa, yada bilinmiyorsa kırk beşinci günden itibaren aşılara başlanmalıdır.

HENÜZ HİÇ AŞISI YOK...
Eğer hiç aşısı yoksa veya aşı zamanı geçmişse başka hayvanlarla temas etmesine izin vermeyin. Özellikle toplu olarak bulundukları yerlerin tehlike yaratabileceğini unutmayın. Hayvanların gezintiye çıktıkları parklar ve yollar da aşısızlar tehlikeli bölgelerdir. Bu tür yerlere götürmeseniz dahi sizin hastalığı ayakkabı veya diğer bir şekilde eve getirebileceğinizi unutmayın.

TEKRAR AŞILAMA NEDİR?Tekrar aşıların veya rapel (booster) aşıların önemi büyüktür. İyi ama nedir bu tekrar? Ne işe yarıyor. İlk defa aşılanan yavru hayvanların bağışıklık sistemi daha önce karşılaşmadığı etkenlerle karşılaşmış ve hızla çalışmaya başlamıştır. Ancak bu tam korunmayı sağlayacak bağışıklığı oluşturmaya yetmez. En geç üç hafta içinde yapılacak olan tekrar aşı ile tam bağışıklık sağlanacaktır.Bu tarihten 1 yıl sonraya kadar tam olan korumayı devam etmek için her yıl aşıların bir defa tekrar edilmesi gerekmektedir.

Köpekler İçin Aşılama Tablosu

KÖPEK AŞI TABLOSU
İlk aşı 45-60. gün Canin parvo virus(kanlı ishal)aşısı
14-21 gün sonra Parvo,distemper,leptospira,adeno virüs aşısı(karma aşı)
7 gün sonra Bordotella Broncoseptica+parainfluenza virus aşısı
7 gün sonra Parvo,distemper,leptospira,adeno virus aşısı(karma aşı) Tekrarı bir yıl sonra
7 gün sonra Bordotella Broncoseptica+parainfluenza virus aşısı Tekrarı bir yıl sonra
7 gün sonra Kuduz(rabies) Tekrarı bir yıl sonra

Kuaförler

Biz insanların derisinden çok farklı olan dostlarımızın derilerine ayrı bir özen gösterilmesi gerekir. Tarama işlemi pedinizin derisine masaj, kıl foliküllerinde kan dolaşım kolaylığı ve tüy diplerinin havalanmasını sağlıyacaktır. Unutmayınız ki hayvanımızın ter bezleri sadece burun ve patilerde yer almaktadır.

Tarama işlemi sizlerin en çok şikayetçi olduğunuz tüy dökülmelerini de ortadan kaldıracaktır. Kalan canlı tüyler daha parlak ve sağlıklı görünecek ve tüylerin keçelenmesi engellenecektir.

Fırçalama işlemi yapılırken kullandığınız tarağın(pet malzemeleri) kedi ya da köpeğinizin tüy yapısına uygun olmasına dikkat edilmesi gerekir. Eğer köpeğiniz kısa tüylü bir ırk ise işiniz daha kolay olacaktır.Bunlar için en ideali eldiven biçimli fırçalardır.Keçeleşmiş tüyleri taramaya çalışmayın.Eğer keçeleşme şekillendiyse ve açılma imkanı bulunmuyorsa ona uygun keçe açıcı taraklar kullanılması veya hekiminizin tavsiyesiyle uygun traşın yapılması daha doğru olacaktır.

Tarama alışkanlığı da pek çok alışkanlık gibi petiniz yavruyken verilmelidir.

Uzun tüylü köpeklere belirli periyotlarla uzayan tüylere gerek şekil vermek ve gerekse kısaltma amaçlı traş yapılmaktadır.

Eğer petleriniz rutin olarak taranırsa dilediğiniz şekil ve tüy uzunluğunda traş yapılabilmesi mümkün olmaktadır. Aksi halde taranmamış uzun tüyler keçeleşecek ve hekiminizin tavsiyesiyle kısa kesim traş uygulanacaktır.

Hijyenik koşullarda gerçekleştirilen her traş sonrasında traş bıçakları ultraviole ışın altında sterilize edilmelidir. Traştan sonra köpeğinizi uygun bir hayvan şampuanıyla yıkamanız önerilmektedir.

KÖPEK veya KEDİNİZİ KESİNLİKLE İNSAN ŞAMPUANLARI İLE YIKAMAYINIZ.İnsan şampuanları petlerinizin üzerindeki yağ tabakasını bozacak ve petinizin dış etkenlere karşı direncini düşürecektir.


Köpeklere Komut Öğretmek (Eğitmek)

Bir köpeğiniz var ve ismi EFE siz onu eğitmek istiyorsunuz. İşte size bir eğitim klavuzu.

A. TEMEL EĞİTİM:


1.YERİNE GEÇ:
Köpeğiniz her zaman sol tarafınızda oturması ve solunuzda yürümesi gerekir. Bunun için ``Efe Yerine Geç`` deyip,sol elinizle sol bacağınıza bir kaçkez vurmanız yeterlidir. Eğer gerekiyorsa sevk kayışını arkadan sağ elinizden sol elinize alınız.Köpeğiniz sol tarafınıza geçtiğinde ``Otur`` komutunu verin ve oturduğunda ``Aferim oğlum`` diyerek başını biraz okşayın. NOT:Köpeğinizin sol tarafınızda olmasının sebeplerinden birisi;siz sağında kaldığınız için sizi daha iyi algılar.Diğer bir sebepse;yürürken araçlardan korunması gereken kişileri (mesela çocuk gibi) sürekli solumuzda tutarız ki onlara bir şey olmasın.Diğer bir sebepse;genellikle bizler sağ elimizi kullanırız.Köpeğimizi gezdirirken biriyle tokalaşmamız gerektiğinde ve sağ elimizi başka bir nedenle kullanmamız gerektiğinde rahatça kullanabilmemiz için köpeğimizi sürekli sol tarafta bulundurmamız gerekir.KESİNLİKLE KÖPEĞİNİZİ SAĞ TARAFINIZDA GEZDİRMEYİN.Aksi takdirde komutların çoğunu yapmaz.
2. OTUR :
Köpeğinizi solunuza aldığınızda veya oturmasını istediğinizde ``Efe Otur ``demeniz yeterlidir.Köpeğiniz verilen komutu yaptığında ``Aferim Oğlum``deyiniz.Eğer köpeğiniz yanınızda ise başını da okşayınız.Bu hareket onun ödülüdür.Yalnız bu şekilde ödüllendirirken kesinlikle aşırıya gitmeyiniz.Aksi takdirde lakaytlaşır.
3. YAT :
Yat komutunun verilebilmesi için öncelikle otur komutunu veriniz.Daha sonra ``Efe Yat`` demeniz yeterlidir.Komutu yerine getirdiğinde ödüllendirin.Köpeğiniz yatmıyorsa sertçe ``Hayır`` deyin ve komutunuzu tekrarlayın.Eğer yine yatmıyorsa fiziki bir engel olabilir kontrol ediniz. Örneğin yerler ıslaktır veya vücudunda diken gibi bir şey olabilir.
4. İZLE :
Köpeğinizin yanınızda yürüyebilmesi için ``Efe izle``diyerek sol ayağınızla yürümeye başlayın,o da sizinle birlikte yürüyecektir.Yürürken sizi geçerse veya arkada kalacak olursa sertçe ``Hayır`` deyip izle komutunu tekrarlayınız.Temel eğitimde olduğunuz için köpeğinizin sevkini kesinlikle elinizden bırakmayınız.
5. DUR :
Yürürken durmanız gerektiğinde sertçe ``Dur`` deyip aynı anda sizde durunuz.Durduktan sonra otur komutunu veriniz.Aferim oğlum diyerek başını okşayarak o nu ödüllendiriniz.
6. GEL :
Köpeğinizi çağırmak istediğinizde ``Efe gel oğlum`` diyerek elinizi şaklatmanız yeterlidir. Geldiğinde çokça seviniz.

B. İLERİ İTEAT EĞİTİMİ :


7. OTUR BEKLE :
Köpeğiniz yanınızdayken oturtun ve ``Bekle`` diyerek yanından ayrılın.Bu işlemi köpeğinizi bağlamadan kısa süreli bir yere gidecek olduğunuzda da yapabilirsiniz,işiniz bitip de yanına geldiğinizde;sizi beklediği için ``aferim oğlum`` diyerek o nu okşayınız.Eğer komutunuza riayet etmezse (sizi beklemeyip yerinden ayrılacak olursa) sertçe cezalandırınız.

8. YAT BEKLE:

Önce köpeğinizi oturtun,daha sonra yat komutunu verip ``Bekle`` deyip yanından ayrılın.Bir önceki komuttaki gibi köpeğinizin yanına geldiğinizde O nu ödüllendirin. Eğer bekle komutuna riayet etmezse sertçe O nu cezalandırınız.

9.YERİNE :

Köpeğinizi ileri itaat eğitimi çalışırken sol tarafınıza almak için sol elinizi sol bacağınıza birkaç kez vurunuz solunuza geçtikten sonra sol elinizle köpeğinizin sol yanağını okşayarak o nu ödüllendiriniz.

10. SEVKSİZ İZLE :

Temel eğitimdeki gibi köpeğinize ``İzle`` deyip yürümeye başlayın,birkaç metre gittikten sonra sevk kayışını köpeğinizin boğazından çıkarın ve izle diyerek sol bacağınıza birkaç kez vurarak yürümeye devam ediniz.
11. DUR :
Yürürken durmanız gerektiğinde sağ avucunuz yere paralel olacak şekilde ve avuç içiniz köpeğe bakacak şekildeyken dur işaretini yapın ve aynı anda sizde durunuz.Temel eğitimdeki gibi durduktan sonra otur komutunu sesli veya sessiz el hareketiyle veriniz.

12. YAT :

Köpeğinizi oturtup bekle komutunu vererek sağ ayağınızı sağ tarafa bir omuz hizası açarak sol ayağınızı da yanına getiriniz ve tekrar bekle komutunu tekrarlayıp yanından yavaşça ayrılınız.5-10 metre gittikten sonra durunuz ve konuşmadan biraz eğilip sağ işaret parmağınızla yeri gösteriniz.Eğer yatmazsa sertçe ceza verin ve ardından yat işaretini tekrarlayınız.

13. YAT BEKLE :

Köpeğiniz yattıktan sonra Trafik polisinin dur işareti gibi sağ elinizle bu işareti yaparak bekle komutunu veriniz.Eğer kalkacak olursa cezalandırın ve ardından komutu yineleyiniz.

14. YATTAN OTURA GEÇİŞ :

Köpeğinizin karşısındayken ve köpeğiniz yat pozisyonunda sizin komut vermenizi beklerken; sağ eliniz biraz yana açık ve yere paralel olarak avuç içiniz köpeğinize doğru bakacak şekilde elinizi yere paralel olarak yavaşça başınızın hizasına kadar kaldırınız.Köpeğiniz otura geçecektir eğer oturmazsa sertçe cezalandırın ve otur işaretini tekrar yapınız.

15. YAT BEKLE :

Köpeğiniz oturduktan sonra bir önceki komutdaki gibi ona bekle işaretini yapınız.Bu sayede uzaktan otur komutunda bir müddet sizi bekleyecektir.Beklerken yere yatacak olursa veya yerinden ayrılacak olursa cezasını veriniz ve el hareketiyle oturtup tekrar bekle komutunu veriniz.

16. GEL :

Köpeğiniz karşınızdayken yanınıza çağırmak istediğinizde sağ avuç içinizi göğsünüze birkaç kez vurunuz.Köpeğiniz yanınıza geldiğinde aferin deyip O'nu biraz seviniz.

17. UZAKDAN DUR :

Köpeğiniz eğitim tekrarı yaparken ve köpeğinizi karşıdan el hareketiyle çağırdığınızda;durmasını istediğiniz zaman sağ elinizle trafik polisinin dur işaretini yaptığınızda köpeğiniz duracaktır.Durduktan sonra tekrar çağırabilirsiniz.

18. GERİ GİT :

Eğitim yaparken uzaktan köpeğinizi çağırdınız ve gelirken dur işaretini yaptınız ve o da durdu.Eğer köpeğinizin biraz geri gitmesini istiyorsanız geri git deyin ve komutunuzu el hareketiyle de destekleyiniz (sağ avuç içinizi ileriye doğru birkaç kez hareket ettirin.Yalnız bu komutu kullanmak istiyorsanız sürekli tekrar yaptırarak pekiştiriniz.

C. SALDIRGANLIK EĞİTİMİ :

19. SALDIR :
Karşılaştığınız herhangi bir kötü durumda karşınızdaki kötü niyetli kişilere köpeğinizin saldırmasını istediğinizde ``Efe Kim Oğlum O`` veya ``Kim O`` diyerek köpeğinizi saldır komutunu verirken köpeğinizin kasığına birkaç kez dokununuz.Bu hareket köpeğinizi heyecanlandıracaktır.5-6 ay sonra sadece saldır komutunu vermeniz yeterli olacaktır.

20. KES :

Karşınızdakine köpeğiniz saldırırken saldırıyı bitirmek istediğinizde sertçe ``Kes`` deyin,susduktan sonra o nu aşırı şekilde ödüllendiriniz.

D. ALAN KORUMASI EĞİTİMİ:

21. KORU :
Bulunduğu yeri korumasını istediğinizde (şimdilik geceleri.Bir yıl sonra gündüz bile koru komutunu verdiğinizde bulunduğu yeri koruyacaktır) ``Efe Koru Oğlum`` diyerek yanından ayrılın ve kötü niyetli kişiler geldiğinde onlara saldırır.Eğer siz geldiğinizde sizi tanımayıp saldırırsa (rüzgarın tersten esmesiyle sizin kokunuzu alamayabilir) O'na adıyla seslenin ve sizi tanıyıp saldırıyı keser.Bu komutun kesi yoktur.Gün ışığını gördüğünde komutun bittiğini anlayacaktır.

E. BODY-GUARDLIK EĞİTİMİ:


22. KOMUTSUZ KORUMA :
Size yapılacak herhangi bir harekette (siz görmeseniz dahi) karşınızdakine saldıracaktır.Unutmayın ki köpeklerin iç güdüsü kuvvetlidir,karşınızdaki bir şey yapmasa bile o kişiye saldırıyorsa kötülük seziyor demektir yada karşınızdaki kişi korktuğu için adrenalin salgılıyor demektir.

23. HAYIR-KES :

Karşınızdakine tehlikeyi sezip saldırdığında o nu durdurmak istediğinizde sertçe ``Hayır Kes`` deyin ve durduktan sonra o nu ödüllendiriniz.


F. ÖDÜL VE CEZA :

24. ÖDÜL :
Verilen komutu doğru yaptığında veya hoşunuza giden bir şey yaptığında O'nu ödüllendirmeniz için ``Aferim Oğlum`` diyerek başını okşamanız köpeğinizin ödülüdür.
NOT : O'nu kesinlikle yiyecekle ödüllendirmeyiniz.Aksi takdirde sizi koruması gerektiğinde eğer yanınızda yiyecek yoksa sizi korumayacaktır.Köpeğiniz daha önce yiyecekle rüşvete alıştırılmış,bunu kesmeye çalıştım.

25. CEZA :

Verilen komutu yapmadığında veya sizin sevmediğiniz bir şeyi yapacak olursa hareketi yaparken sertçe ``Hayır`` diye O'na bağırmanız köpeğinizin cezasıdır.(Örneğin olmadık yere çişini yapmak için yerleri kokladığında O'na sertçe hayır derseniz oraya işemeyecektir.Uygun bir yere geldiğinizde onu serbest bırakın.

G. ÇİŞ EĞİTİMİ :


26.TEMİZ OL :

Köpeğiniz günde birkaç kez dışarıya çıkarıldığında bulunduğu yeri pislemez.Gezdirirken çişini yapmasını istediğinizde ``Efe Temiz Ol`` diyerek o nu serbest bırakın ve ihtiyacını gördükten sonra aferim deyip yanınıza çağırınız.

ÖNEMLİ NOTLAR :


1. Verilen bu eğitimin her gün tekrar edilmesi gerekir.Ne kadar tekrar ederseniz o kadar iyi olacaktır.
2. Köpeğinizle çok fazla kişi ilgilenmesin aksi takdirde istediğiniz sonucu alamazsınız.
3. Köpeğiniz yanınıza ilk geldiği günden itibaren tavrınızı baştan koyun.Örneğin yapmasını istemediğiniz şeyleri yapacak olursa ilk andan itibaren cezasını veriniz.Bir kaç ay sonra size adapte olacaktır.

Köpek Yaralanmalarında İlk Yardım
Köpekler çok enerjik ve meraklı hayvanlardır,biz köpek sahiplerinin bütün dikkatine ve önlemine rağmen bir kaza geçirmelerine ve başlarını derde sokmalarına şaşmamak gerekir.Kötü sonuçlara sebep verecek olaylara parklarda,nehir veya deniz kenarlarında,trafikte,bahçede hatta ev içinde karşılaşabilirsiniz.En iyi yöntem ufak ya da büyük her türlü kazanın başınıza gelmeyeceğini düşünmek değil önlem alıp kendinizi hazırlamanızdır. Bir kaza anında tabiiki köpeğinizi veterinere götüreceksiniz.Ancak öncelikli olarak köpeğinize ve veterinerinize yardımcı olmak, köpeğin daha fazlı acı çekmesini önlemek,kanayan bir yarayı durdurmak ve yaranın daha kötü bir hal almasını önlemek için yapacaklarınız vardır.

ALTIN KURALLAR :

· Sakin olun.Köpeğiniz panik olduğunuzu anlar ve aynı şekilde cevap verir.
· Yiyecek,içecek kesinlikle vermeyin.
· Yavaşça ve dikkatlice taşıyın,yatıştırıcı bir ses tonu ile konuşun.
· Veterin Hekiminize gitmeden önce telefon ederek köpeğinizin durumu hakkında ayrıntılı bilgi verin.

KIRIKLAR :
Köpeğinizin ayağı yada vücudundaki başka bir kemik açık yada kapalı olarak kırılmış olabilir.Yani kemik kırılarak deriyi parçalamış ve dışardan görünüyor olabilir veya içeride kırılmış olabilir.Köpeğiniz inliyor,ayağa kalkamıyor,vücudunda şişkinlik, deforme ile dokunmada hassas bir acı duyuyor ise bir kırık ile karşı karşıyasınız demektir.
· Köpeğinizin hareketini kısıtlayın.
· Eğer açık bir kırık var ise bu yeri yapışmayan bir bandaj kullanarak sarın ve sert zeminden korumak için pamuk kullanın.
· Ayakta bir kırılma var ise;bacağını pamukla iyice sarınız ve bandajlayınız.Bandajı iki kat yapabilirsiniz bu bandaj Veteriner Hekininize gidene kadar iddare etmelidir.
· Tahta düzgün bir spatula yada sert ve düzgün bir plastik yardımı ile ayağın düzgün bir hal almasını ve hareket etmemesini sağlayın.Pamuk ile bandaj yaptığınız ayağın altına bu düzgün sathı koyunuz ve yeni bir bandaj ile ayağa sabitleyiniz.
· En kısa zamanda Veteriner Hekiminize götürün.

YANMALAR :
Deri ve kürk üzerinde ateş yada kaynar bir sıvının verdiği zararlar olarak tanmlayabiliriz.Derin yanıklar o bölgedeki sinir sistemini öldürdüğü için köpeğiniz acı çekmeyebilir ancak bir şokun içinde olabilir.
· Yanan bölgeyi acilen soğuk su dökünüz.Ancak vücudun tümü ile çok soğuk suyun temasına kaçınınız.Soğuk sudan dolayı köpeğinizi diğer bir şoka sokabilirsiniz.
· Yanan bölgedeki deri ve kürk parçalarını eliniz ile kaldırmaya çalışmayın ve herhangi bir krem yada merhem sürmeyin.
· Yanan bölgeyi yapışmayan steril bir bez ile (Gazlı bez) sarınız.Böyle bir steril bez yok ise yiyeceklerimizi saklamak için kullandığımız strech fiimler ile yanık bölgesini kaplayın ve yara üzerine soğuk su ile ıslattığınız bezi koyunuz.
· Yangından kurtulan bir köpek ise,duman nefes borusu ve ciğerleri tahriş etmiş olabilir.
· En kısa zamanda Veteriner Hekiminize götürün.

NEFES BORUSUNDA YABANCI CİSİMLER :
· Köpeğiniz kusmaya çalışır iken aynı zamanda aralıklar ile elini ağzına götürüyor ve nefes alma zorluğu çekiyor ise muhtemelelen nefes borusunda yabancı bir cisimden şüphelenilmelidir.
· Köpeğinizi oturtun ve birinin yardımını isteyin.
· Bir elinizi ağzının üst tarafından diğer elinizi ise alt tarafından tutarak ağzı açınız ve cisimi çıkarmaya çalışınız.Bunu yaparken köpeğin burnunu kapatmadığınızdan emin olun.
· Dilini dışarı çıkarın ve yabancı cismi kontrol edin.
· Asla küçük parçalar ile yine küçük ve kaygan toplar ile oynamasına izin vermeyin.Büyük boy köpeklerde tenis topunu yakalaması için havaya dikey olarak atmayınız.
· Köpeğinize asla kemik vermeyiniz.
· Köpeğiniz nefes almaya devam ediyor ancak zorlanıyor ve siz cismi göremiyor veya çıkarmakta zorluk çekiyor iseniz hemen Veteriner Hekiminize götürün.


ZEHİRLENME:
Ani hareketsizlik,dengesizlik,kusma,ishal zehirlenme belirtisidir.Çeşitli birçok kimyasal madddeler zehirlenmeye sebep olabilir.Köpeğinizin neden zehirlendiğini araştırmak veterinere tedavi konusunda kolaylık sağlayacaktır.
· Zehirlendiğine inandığınız yerden köpeği uzaklaştırın ve olası diğer hayvanlar ile çocukların başka bir zehirlenmeye sebep olmaması için çevre güvenliğini sağlayın.
· Veteriner Hekiminize telefon ederek belirtileri söyleyin ve tavsiyelerini uygulayın.
· Zehirlendiğine inandığınız maddeyi veya maddeleri Veteriner Hekiminize söyleyiniz ve köpeğinizi Veteriner Hekiminize götürürken bu maddeleride yanınızda götürünüz..


ARI SOKMASI:
Yaz ayları boyunca arılara ve böceklere karşı dikkatli olun.Köpekler meraklı burunlarını ve ağızlarını her yere sokabilirler.Bu bir böcek yuvası yada arı kovanı olabilir.Arı yada böcek sokması lokal yada vücudun tümü üzerinde belirtiler gösterebilir.Sokulan yerde şişkinlik veya vücudun şişmesi,köpeğin inlemesi yada sokulan bölgeyi köpeğin ısırmaya çalışması genel sinyallerdir.Eğer ağız bölgesinde bir ısırma oldu ise salya artış gösterecektir.
· İğneyi bulmaya ve cımbız yardımı ile çıkarmaya çalışın.Bunu yaprken çok fazla deriyi sıkmamaya özen gösterin.Böcekler iğnelerini soktuklarıı yerde bırakmazlar.Bunun için köpeğinizin ısırıldığını tahmin ettiğiniz yerde araştırma yaparak hangi böceklerin bulunduğunu saptayın.
· Köpeğiniz yerden kalkamıyor ve nefes almakta zorlanıyor,dişetleri solgun pempe görünüşlü ise değişik ve acil yardım gerektiren bir reaksiyon gösteriyor hemen Veteriner Hekiminize götürün.


AÇIK YARALAR :
Köpekler sıkça patilerini kesebilir.Bunun için patilerini sık sık kontrol etmeyi bir alışkanlık haline getirin.
· Yara yerinden koyu bir kan sızıyor ise ciddi bir damar yarasına işaret etmektedir.
· Yara yerinden açık kırmızı ve tazyikli bir kan akışı var ise atardamar yarasına işaret etmektedir.
· Küçük ikincil derecede bir yaralanma ise köpeğinizin bu yarayı yalamasına izin verin ancak aşırıya kaçmasını engelleyin yarayı daha da büyütebilir.
· Derin olmayan yüzeysel yaralanmalarda,yaralı bölgeyi bir parça pamuk ve antiseptik solüsyon ile temizleyin.
· Köpeğin vücudunu dikkatlice kontrol edin yara üzerinde bir cisim olup olmadığını,yaranın derinliği ile ciddiyetini,hayati bölgelere yakın olup olmadığını ve olası diğer yaralanmaları bulmaya çalışın çok küçük olaslar bile not edin.
· Yara kanamaya devam eder ise yapışmayan steril bir bez ve pamuk yardımı ile yarayı sarın.Aşırı sıkı sarmaktan kaçının.
· Yara patide veya bacakta ise yaptığınız bandajın temiz kalmasını sağlamak için eski temiz bir çorabınızı bu bandajın üzerine giydiriniz.Hemen Veteriner Hekiminize götürün.
· Atardamar kanamalarında kanamayı durdurmak sıkı bir bandajı gerektirir.Kanama bandaja rağmen devam ediyor ise tekrar bir bandaj ile daha sıkı bir şekilde önlemini alınız.
· Göğüs kafesi delinmiş ise burun ve ağızdan alınan nefes akciğerlerden dışarı çıkabilir.Göğüs kafesinden hışırtlıl bir ses gelmesi bu olaya işarettir.Hemen gazlı bir bez ve hava geçirmeyen temiz bir nesne ile bu bölgeyi kapatın ve hışırtlı ses kesilinciye kadar basınç uygulayın.Solunumu önlememek için fazla basınçtan kaçının.Bu bölgeyi bir bandaj ile sabitleyiniz.
· Neses almıyor ve kalp atışı hissetmiyor iseniz.Gözüne parmağınız ile vurunuz eğer yaşıyor ama kendinde değil ise göz kırpacaktır.Eğer cevap vermiyor ise sorun var.Suni tenefüz yapın ve aynı zamanda kalp masajı yapın.Ancak bu sistemler köpeklere uygulandığında minimum başarı ile karşılaşılmıştır.
· Acilen Veteriner Hekiminize götürünüz.Herzaman olduğu gibi Veteriner Hekiminize telefon ederek durum hakkında bilgi vermeyi de unutmayınız.


YARALI KÖPEĞİ TAŞIMAK:
Kötü bir kaza ve yaralanmaya maruz kalan köpeğiniz korku ve endişe içinde olacaktır.Yaranın vermiş olduğu acı ve ağrı hissinden dolayı düşündüğünüz gibi hareket etmeyebilir,sizi ısırmaya çalışabilir.Bunun için mümkün olduğunca köpeğin dişlerinden uzak durun ve yaralı bölgeye sert hareketlerden kaçının.
Dikkatli ve bilinçli hareket edin köpeğinizle rahatlatıcı bir ses tonu ile konuşarak rahatlamasını sağlayın.
Sevk tasmasını hazır hale getirin ve takın bu mümkün değil ise; köpeğinizi dolaştırırken sevk tasmasını tuttuğunuz yerden (tutamaç) tasmanın diğer mandallı ucunu bu tutamaçtan geçirerek bir boğma tasma haline getirin ve köpeğinizin boynunua takın.(Köpeğinizi asla bu tasmadan çekip sürüklemeyin)Herhangi bir ısırılmaya karşı köpeğinize ağızlığını takın eğer yoksa bir kumaşdan yada gazlı bezi kullanarak hazırlayacağınız uzun şerit halindeki bez ile köpeğinizin ağzını bağlayın.Bunu yaparken şerit halindeki beze yumuşak köpeğinizin ağzının büyüklüğü ile oranlı bir düğüm atın ve ağzına geçirin düğüm yeri altta kalmalı,daha sonra diğer iki ucu boynundan dolaştırarak bağlayın.Ancak bu uygulamayı yüz ve ağız yarası olan,nefes almakta güçlük çekilen durumlarda kesinlikle uygulamayın. Köpeğiniz yürüyebilecek durumda ise güvende olması için arabanıza yatırın.Eğer yürüyemiyecek durumda ise taşımaya hazır olun.
Küçük köpekler kolayca taşınır.Taşırken köpeğin yaralarına,kırık olduğu bölgelere dikkat edin ve nefes yolunu kapatmadığınızdan emin olun.
Orta boy köpekler için bir elinizi göğüs çevresinden diğer elinizi bacakların vücut ile birleştiği yerden kalçayıda destekliyerek kaldırın.
Büyük boy köpekler için yardım gerekebilir.Birinci kişi köpeğin boynunun altından,diğer elini köpeğin ellerinin vücut ile birleştiği yerden tutumalı göğüsü desteklemeli,diğer kişi ise ayakların vücut ile birleştiği yerden kavramalı ve kalçayı ve vücudu orta noktadan destekleyerek kaldırmalı.
Bel kemiği ile omurilik kırılmalarında kesinlikle köpeği yerden kaldırmayın hemen profesyonel bir yardım için veterineri bölgeye çağırın. Her üç boy köpek ırkları için uygulanacak en iyi yöntem ise;
Köpeğinizin yattığı yerin hemen arkasına bir battaniye serin yada düzgün sert plastik veya yine düzgün sağlam köpeğin boyuna göre bir tahta üzerine köpeğinizi çok az kaldırarak yada sürükleyerek birkaç kişi ile birlikte dengeli bir biçimde alın.Yerden kaldırırken çok dikkatli olun.
Köpeğinizde ciddi bir yara veya kırık tahmin ettiğiniz bölgeye dokunmadan yavaşça kaldırın.Bu arada elinizi köpeğin ağzından uzak tutun canı yandığı ve endişe içinde olduğu için sizi ısırabilir.
Neden değer verdiğiniz ve hayatı paylaştığınız dostunuz için ayrı bir ecza dolabı olmasın.Bir eczadolabı daha alarak Veteriner Hekiminizin telefon numarasını bu dolabın üzerine kolayca okunacak şekilde yazınız ve yapıştırınız Gerekli tıbbi melzemeleri hazır bulundurun.
Ev İçinde :
1. Pamuk - Temizlemek ve sargıda kullanmak üzere.
2. Antiseptik solüsyon - Yarayı temizlemek ve temiz tutmak için.
3. Flaster - Bandajı sabitlmek için.
4. Gazlı ve steril bezler.
5. Eski temiz çoraplar - Özellikle bacak ve ayak bandajlarının temiz kalması için.
6. Antiseptik krem.
7. Termometre.
8. Makas .
9. Cımbız.
10. Yanıklar için kullanılacak veterinerin önerdiği krem.
11. Strech film - Yanık bölgeyi sarmak için.
12. Krep bandaj.
13. Soda-Kusturmak için.Veteriner önerisi ile.
14. Ağızlık ya da ısırılmaya karşı önlem almak için ağızı bağlayacağınız uzun şerit -Gazlı bezden hazırlayabilirsiniz.
15. Sodabicarbonat - Arı ve böcek sokmaları için.
16. Tentürdiyot
17. Alkol

Arabada :
1. Köpeği taşımak için köpeğinizin boyuna uygun sert plastik veya ince tahta.
2. Ağızlık ya da ısırılmaya karşı önlem almak için ağızı bağlayacağınız uzun şerit -Gazlı bezden hazırlayabilirsiniz.
3. Tasma ve sevk tasması.
4. Veteriner Hekimin telefon numarası
5. Telefon etmek için telefon kartı.
6. Antiseptik solüston.
7. Antiseptik krem.
8. Krep bandaj.
9. Flaster
10. Makas
11. Cımbız
12. El Feneri
13. Fosforlu Giyecekler


Hayvan Severler İçin Uçuş Rehberi

Uçakla yolculuğa çıkarken, sevgili kedinizi, köpeğinizi ya da kuşunuzu da birlikte götürmek istiyorsanız, havalimanında uçuştan vazgeçmenize bile neden olabilecek olaylar yaşamamak için önlemlerinizi alın. Yurtiçine de yurtdışına da gidiyor olsanız, evcil hayvanınız için kesinlikle rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Sevimli dostunuzun, sizinle birlikte seyahat edebilmeniz için ona uygun bir kafes ya da kutuya sahip olmanız gerekiyor. Bazı havayolu şirketleri belirli bir ücret karşılığında gerekli muhafazayı yolcuya veriyor olsa da, THY'de böyle bir uygulama yok. Yolcu kafesi kendi getirmek zorunda. Eğer muhafaza, check-in işlemleri sırasında, havayolu görevlisi tarafından uygun bulunmazsa, evcil hayvanınızın taşınması kabul edilmeyebilir. Evcil hayvanlar için öngörülen en uygun muhafaza boyutu, 46x31x25 olarak belirlenmiş.

BELGELERE DİKKAT


Ayrıca, gideceğiniz yer yurtiçi bile olsa, kutu içinde kabine alınacak canlı hayvanın geçerli sağlık belgesi, kimlik cüzdanı ve aşı kağıdını yanınızda bulundurmak zorundasınız. Eğer yurtdışına gidiyorsanız, gittiğiniz ülkenin kurallarına göre başka belgeler de istenebilir. Evcil hayvanlar, kabinde, bulundukları kutu ya da kafes muhafazasından çıkarılamazlar. Sahibinin oturduğu koltuğun önünde, kabin içindeki gidiş geliş ve servisi engellemeyecek biçimde yerleştirilirler. Aynı uçuşta, kabinde sadece bir tek evcil hayvan bulunabiliyor. Yani sizden önce herhangi biri kedi, köpek ya da kuşu için rezervasyon yaptırdıysa, sizin evcil hayvanınızla birlikte kabinde uçmanız yasak.

6 KG'DEN AĞIRSA KARGOYA


Aralarında THY'nin de bulunduğu bir çok havayolu şirketi, yolcunun serbest bagaj hakkına bakmaksızın, evcil hayvanlar için, kilo başına bilet ücretinin yüzde biri kadar ayrı ücret alıyor. Ayrıca, sizinle yolculuk edebilmesi için, evcil dostunuzun 6 kilodan ağır olmaması gerekiyor. Yalnızca, görme ve işitme engelli yolcuların beraberindeki, özel eğitimli köpekler için ağırlık sınırlaması yok.

YILAN VE ZÜRAFA UÇAMAZ

IATA kurallarına göre, geçerli sağlık, kimlik ve aşı belgelerine, ülkeye giriş izinlerine ve transit ülkelerden istenen öteki belgelere sahip, yılan, zürafa ve kokarca dışındaki tüm hayvanlar, uygun muhafazalar içinde olmak üzere, kargo bölümünde taşınabilir.


Köpekler İçin Gerekli Malzemeler


BOYUN TASMASI:


Boyun tasması köpeğiniz için vazgeçilmez malzemelerin başında gelmektedir. Tasma, köpeğinizin anne sütünden kesilmesinden sonra mutlaka takılmalı ve sürekli olarak boynunda durmalıdır. Aksi halde büyüyünce tasma taktırmayabilecektir. Köpeğinizi gezdirirken mutlaka tasması üzerinde olmalıdır. Tasma seçiminde kaliteli ürünleri tercih etmelisiniz. Kalitesiz tasmalar köpeğinizin boyun bölgesinin tahriş olmasına, tüy dökülmesine, takılan tasmanın köpeğinizin tüylerini boyamasına neden olmakta ve en önemlisi ise köpeğinizin deri hastalıkları ile karşı karşıya bırakabilmektedir. Tasma köpeğinizin büyüklüğüne göre seçilmelidir. Köpeğinizin boynunu ne çok sıkmalı, ne de çok gevşek bırakılmalıdır. Tasmanın üzerinde en az bir halka bulunmalıdır. Köpeğinizi gezdirirken kullanacağınız sevk kayışlarını boyun tasmasına takmayınız. Bunun için mutlaka göğüs tasması edininiz. Gezintiler sırasında sevk kayışını boyun tasmasına takmanız halinde köpeğinizin boğazı sıkışacak, nefes almasında zorluklar yaşanabilecektir.

SEVK KAYIŞI DERİ:

Değişik renklerde deri malzemeden yapılan, üzerinde en az bir kancası bulunan, isteğiniz uzunluklarda olabilen, göğüs tasmasına takılmak suretiyle kullanılan ve köpeğinizin yanınızdan ayrılmasını engelleyen bir malzemedir. Bu sevk kayışını köpeğinizi bağlamak için kullanmayınız. Aksi halde köpeğiniz sevk kayışınızı kemirerek kullanılmaz hale getirebilir.

SEVK ZİNCİR :

Zincir sevk kayışı güçlü ve zapt edilemeyen köpekler için tavsiye edilir. Uç kısmı zincir, tutma kısmı derinen imal edilmiş ve çok güzel olanları da mevcuttur. Köpeğinizi bir yerde sabitlemek istediğinizde kullanabileceğiniz bir malzemedir.

EĞİTİM TASMASI :


Özellikle büyük ırk ve bekçilik görevi üstlenebilecek köpeklerde kullanılması gerekmektedir. Eğitim tasması çelik malzemeden yapılmaktadır. Köpeğinizin boyun ölçülerine göre genişletilip,daraltılabilmektedir. Tasmanın taban kısmı düz, üst kısmı sivridir. Tasma istenildiğinde ters çevrilerek sivri ve fakat yuvarlatılmış kısım iç tarafa da getirilebilir. Güçlü bir yapıya sahip bulunan köpeğinizin dolaştırılmasında yaşanan sıkıntıların giderilmesi için sivri kısım iç tarafa getirilerek kullanılır. Köpeğiniz güvenliği sağlayacağı bölgede serbest bırakıldığında ise sivri kısım üst tarafa getirilir.

FLEX:

Köpeğinizin belirli bir bölgede serbestçe, sizi çekiştirmeden dolaşmasını sağlayan, değişik renk, özellik ve de uzunluklarda olan makara sistemiyle donatılmış, otomatik olarak kısalıp, uzayabilen sevk kayışıdır. Köpeğinizle gezinti bu sevk kayışı ile bir zevk haline gelir. Bu sevk kayışını köpeğinizi bağlamak için kullanmayınız.

GÖĞÜS TASMASI:

Köpeğinizi gezdirirken kullanmanız gereken ve en az boyun tasması kadar önemli olan bir malzemedir. Köpeğinizin ırkı ve büyüklüğüne göre deri ve naylon özellikte çok çeşitli ve renkte göğüs tasması bulunmaktadır. Göğüs tasması köpeğinizin boyun ve ön bacak altlarından geçerek göğüs kafesini sarmaktadır. Sevk kayışını mutlaka göğüs tasmasına takarak köpeğinizi gezdiriniz.

MAMA KABI:

Köpeğinizin yemeklerini koyabileceğinizin değişik renk ve özellikle mama kaplarını mağazalar ve veteriner kliniklerinden temin edebilirsiniz.

TARAK:

Özellikle uzun tüylü köpekleriniz için vazgeçilmez bir malzemedir. Değişik renk, özellik ve büyüklükte bulunabilen tarakların kaliteli olanları tercih edilmelidir. İnsanlar için imal edilmiş taraklar köpeğinizin tüylerini taranmasında yetersiz kalacaktır. Nasıl biz insanlar taranmak ihtiyacı hissedersek köpeğinizin de tüylerinin taranması gerekmektedir. Edineceğiniz tarağın dişlerinin ince tel olmasına dikkat ediniz. Köpeğinizi taramaya yavru iken alıştırınız. Köpeğiniz mümkün olduğu ölçüde ve en az haftada bir sıklıkla tarayanız. Tarama işlemi köpeğinizin tüylerinin daha sağlıklı,parlak ve güzel görünmesini sağlayacağı gibi derisine de masaj yapmanıza olanak sağlayacaktır. Tarama işlemi ile ölü tüyleri alarak tüy dökülmesini büyük ölçüde giderebileceğinizi unutmayınız. Tarama işleminde kesinlikle bastırmayınız. 15-20 dakika düz ve yine aynı süre ters yönde tarama işlemini gerçekleştiriniz. Köpeğinizin boyun,kulak ve arkası, kol altları ve kuyruk kısmının daha çabuk keçeleşeceğini dikkate alarak bu bölgeleri özenle tarayınız. Köpeğinizin taramaya başlamadan önce derisinde açık yara, ben, ur olup olmadığını kontrol ediniz. Tararken bu bölgeleri tahriş etmeyiniz. Köpeğinizi düzenli olarak taramanız traş yaparken onun fazla rahatsız olmasını engelleyecek ve traşın daha kısa sürede tamamlanmasına yardımcı olacaktır.

AĞIZLIK:


Köpeğinizi insanların yoğun olduğu bölgelerde dolaştırıyor ve zaman zaman da serbest bırakıyor iseniz veya çok hırçın ve ısırma eğilimi fazla ise kullanmanız gereken önemli malzemelerden biridir. Değişik özellikte ve renklerden imal edilmiş ağızlığı temin edip kullanmanız, sonradan doğabilecek sorunların önüne geçebilecektir.

ŞAMPUAN:

Köpeğinizi, insanlar için üretilmiş sabun veya şampuanla yıkamayınız. Bu tür temizlik malzemeleri köpeğinizin tüylerine zarar vereceği gibi derisinde de tahrişlere ve çeşitli deri hastalıklarına neden olabilecektir. Köpeğinizi yıkamak için özel olarak üretilmiş köpek şampuanları veya hiç olmazsa saf yeşil sabun kullanmanız önemle tavsiye olunur.

MADALYON :


Köpeğinizin isminin, adres ve telefonunun yer alacağı ve veteriner hekim kontrolünde olduğunu gösterir bir madalyon temin ederek boyun veya göğüs tasmasına takmanızın büyük yararlar sağlayacağını unutmayınız.

GAiTA TOPLAMA ALETİ:

Çevreyi rahatsız etmemek ve kirletmemek için köpeğinizin gaytasını toplamak üzere imal edilmiş bir malzemedir. Uzun saplı, kürek ve süpürücünün bir araya monte edildiği, kol çekeceği vasıtasıyla otomatik olarak gaytayı içine alan bir alettir. Temin etmenizde yarar görülmektedir.


Diş Sağlığı

Ağzın temel görevi gıdaları almak ve küçük parçalara ayırarak sindirim organlarına ulaştırmaktır.Dişler bu işlevin önemli bir parçasıdır.Doğumdan sonra birkaç hafta içerisinde süt dişler çıkar. Süt dişleri geçicidir ve 28 adettir.Bunlar zaman içinde düşerler ve yerlerine kalıcı dişler çıkar.Kalıcı dişler 7 aylık iken tamamlanır ve 42 adettir. Diş değiştirme dönemlerinde arada sırada ağızda ağrı olabilir veya hayvan dişi düşünceye kadar yemek yemeyebilir.(1 gün veya daha kısa)Bu dönemdeki hayvanların ağzı mümkünse haftada 1-2 kez kontrol edilmelidir.Diş eti kaşıntısını gidermek için köpeğe çiğneyebileceği oyuncaklar,kemirme ipleri ile oynama fırsatı tanınmalıdır.Eğer 6 ayı geçmesine rağmen süt dişleri hala düşmedi ise veteriner hekiminize müracaat edilmelidir.Hekiminiz düşmemiş süt dişlerini çekerek,kalıcı dişlerin normal yerlerinden çıkmasına yardımcı olacaktır.Köpek 10 haftalık olduktan sonra parmağınızla ve bir miktar enzimatik diş pastaları kullanarak diş etlerine masaj yaparsanız ileride diş ve ağız temizliği konusunda zorluk çekmezsiniz.

DİŞLERLE İLGİLİ SORUNLAR:

Düşmemiş Süt Dişi :
Özellikle düşmemiş süt dişleri kalıcı dişlerin pozisyonunu bozarlar.Bunların 6 aydan sonra çekilmeleri gerekir.

Plak :
Dişin taç kısmı üzerinde gıda ve bakterilerin oluşturduğu filimdir. Eğer sert gıdalar (kuru mama gibi) ve fırçalama suretiyle uzaklaştırılmazsa,kalsiyum tuzlarının üzerinde birikmesiyle diş taşları oluşur.

Tartar
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
iş taşı :

Kahverengi bakteri ve tuz birikimidir.Dişin çürümesine neden olabileceğinden veteriner hekimce temizlenmesi gerekir.

Periodental Hastalık :
Plak ve diş taşı sonucu diş etlerinde oluşan hastalıktır.Plak ve diş taşları dişetlerini tahriş ederek oluşturduğu yangıya gingivitis denir.Diş eti cebinde yerleşip,ilerleyerek dişin kaybına neden olabilir.

Diş Çürüğü :
İnsandakine göre daha az sorun olmaktadır.Zaman zaman azı dişlerinde görülür.Özellikle fazla çikolata yiyen köpeklerin sorunudur.Dişin restoratif tedavisi gerekir.

Kırık Diş :
Kavga,kaza ve sert cisimleri ısırma sonucu diş kırılabilir.Bu durumda kırığın ulaştığı seviye göz önünde bulundurularak diş dolgusu ya da kanal tedavisi yapılır.

GÜNLÜK BAKIM:

Günlük olarak dişlerin temizliği yapılmalıdır.Bu dişlerin temizliğine yardımcı olacak gıdaların (örn.,preskemik) verilmesiyle de kolayca yapılabilir.Ayrıca piyasada satılan kuru mamalar da yararlıdır.Yaşlı hayvanlarda bunun yanı sıra dişlerin haftada 2 defa temizlenmesi yararlıdır.Parmağa takılan diş fırçaları ve yutulabilir nitelikte diş pastaları (macunları) bu iş için uygundur.

PERİYODİK BAKIM:

Eğer düzenli olarak diş bakımı sağlanıyorsa ilave bir periyodik bakıma gereksinim yoktur.Günlük bakım uygulanmayan ve yumuşak gıdalarla beslenen köpeklerin 6-12 ayda bir defa mutlaka dişleri veteriner hekime muayene ettirmelidirler. Diş üzerinde biriken plak ve taşların dişeti hastalıkları ve ağız kokusuna neden olacağı unutulmamalıdır.Böyle dişlerin ise veteriner hekim tarafından genel anestezi altında temizlenmesi gereklidir.

Köpeklere Tuvalet Alışkanlığını Kazandırmak



Bazı köpek sahipleri için, yeni köpeklerin, ya da köpek yavrularının tuvalet eğitimi sorun olabilir. Halbuki, dikkatli bir gözlemle, yavruların ya da daha olgun köpeklerin tuvaletlerini nerede yapacaklarını öğrenmeleri birkaç hafta içinde bile tamamlanabilir.

Tuvalet eğitiminde vurgulanması gereken en önemli nokta, tuvaletini belirtilen bölgede her yaptığında, köpeğin övülmesi ve ödüllendirilmesidir.

Hatalar” çoğunlukla sahibinin, yavru köpeği yeterince yakından gözlememesinden veya yavrunun tuvalete gitme ihtiyacı olduğunu anlayamamasından kaynaklanır. Yavruların tuvalete gitme zamanları oldukça belirgindir. Örneğin, uyandıktan hemen sonra, eğitim ya da oyundan sonra ve her yemeğin ardından. Bu nedenle belirli ve düzenli bir rutin oluşturmak zamanlama uygulamak önemlidir.

Yavru ev içine pislediyse, pislediği bölgeyi amonyak içermeyen bir deterjanla iyice temizleyin ki bir daha aynı yere tuvaletini yapmasın. Gerekirse, köpeğin o belgeye girişi sınırlandırılabilir.

Yavrunun normal olarak ihtiyacını gidereceğini hissettiğinizde onu gözünüzün önünden ayırmayın.

Eğer onu yakından gözetleme imkanınız yoksa, tuvaletini yapmak istemeyeceği bir alana koyun. Bu onun yuvası veya tuvalet eğitim kafesi olabilir.

Köpeğin tuvalet ihtiyacı olduğunun ima edebilecek davranış değişikliklerine dikkat edin. Örneğin, yeri koklaması, daire çizmesi ya da ağlaması.

Bu davranış şekillerinin gördüğünüz zaman onu hemen tuvaletini yapmasını istediğiniz yere götürün.

İşini bitirinceye kadar onu sessizce bekleyin. Onu doğru zamanda ödüllendirmek çok önemlidir.

İhtiyacını giderdiğinde onu cömertçe ama sakinlikle övün ve ona bir ödül verin ya da bir tür ödüllendirme olarak, oyun için biraz daha dışarıda kalın.

Eğer yavru dışarı çıkmak ister ve fakat üç dakika içinde ihtiyacını gidermese onu geri götürün. Onu hiçbir şekilde övmeyin ve onu kafesine koyun. Bir müddet olarda bırakıp sonra tekrar dışarı çıkartın.Bu sefer yaparsa onu övün ve ödüllendirin.

Yavru ihtiyacını giderene kadar onunla oynamayın.

Köpeğinizin belli zamanlarda ihtiyacını gidermesi işlemini rutine bindirin. Gün içinde her saatte bir,onu dışarıya, belirlenmiş bölgesine götürün. Akşamları yavruyu uyumaya teşvik edin ve gece siz yatmaya gitmeden önce, onu uyandırıp tuvalet için dışarıya belirlenmiş bölgesine götürün. 6-10 haftalık köpeklerde, gece tuvalet ihtiyacını giderme zaman arısını 5 saatten fazla geciktirmeyin.

Yavru tuvalet ihtiyacını doğru yere yapmasını öğrenmeye başladıktan sonra, onu daha uzun aralıklarla dışarıya çıkartın.

Bilinçli bir eğitime rağmen tuvaletini yuvasına veya evin herhangi bir yerine yapan köpek çok azdır. Eğer yaparsa, bir sorun olduğuna işarettir.

Öncelikle, köpeğinizin sağlıklı olduğundan emin olmak için sindirim sistemi kontrol edin, Gece yemek ve su vermeyin, gerekirse veteriner hekiminizin tavsiyelerine uyun.

Köpeğiniz tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra, dışkısının temizlenmesi, her köpek sahibinin sorumluluğudur. Her zaman yanınızda bir poşet bulundurun. Köpeğiniz ihtiyacını giderdikten sonra poşete elinizi geçirin ve dışkıyı aldıktan sonra diğer elinizle poşetin ağzını tutup çekiniz. Poşetin ağzını bağlayıp çöpe atınız.


Konu HANDSOME tarafından (09 Aralık 2011 Saat 01:22 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
besleyicileri, dikkatine, köpekler, nin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Chione nin dikkatine myworld İtiraf Ediyorum 9 27 Kasım 2011 20:10
Kadınların dikkatine! Süslü Ah Kadınlar 4 13 Şubat 2010 13:50
PR4, PR5, PR6 Sitelerin Dikkatine CroAtoN Link değişimi 1 11 Kasım 2009 00:16