Çevrimdışı

Yaklaşık 1 ay önce bir operasyonla Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması gündeme gelmişti. Bunun üzerine birçok tartışma ortaya çıktı. Acaba savunulmalı mıydı, yoksa yapılan taşıma operasyonu doğru bir karar mıydı? IŞİD tehdidinden bir korkuları mı vardı? gibi birçok soruyla karşı karşıya kaldık.

Yetkili ağızların sarf ettiği cümleler bir kesmi tatmin edip, orduyu kahraman ilan ederken, bir kesim de bu cümlelerden ikna olmadı ve bu konuda da bölünmeler başladı. Olayın üzerinden geçen 1 ay sonrasında, geçtiğimiz günlerde Nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan'ın Eşme Ruhunu selamlaması ve buna vurgu yapması kafalarda yeni bir soru işaretine neden oldu. TSK'nın PKK ve PKK'nın Suriye kolu olan PYD ile iş birliği yapıp yapmadığı düşünülmeye başlandı.

Bunun üzerine Genelkurmay, '' Bazı basın yayın organlarında; hiçbir zaman muhatabımız olmayan ve olmayacak olan terörist başının 'Eşme Ruhu' açıklamasına atfen Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun Suriye toprakları içinde yer değiştirmesi ile ilgili olarak "TSK ile PYD/PKK’nın işbirliği yaptığı" yolundaki yayın ve haberler tamamen gerçek dışıdır. 31 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasal düzenini değiştirmeyi hedefleyen bir terör örgütü ile silahlı mücadele eden ve bu uğurda binlerce şehit ve gazi vermiş olan şerefli, haysiyetli ve onurlu Milli Ordu Türk Silahlı Kuvvetlerine bu yakıştırmayı yapan kişileri ve yayın organlarını Yüce Türk Milleti önünde şiddetle kınıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri, kendisine yasalarla verilmiş görevleri ve Hükümetlerimizin talimat ve direktifleri doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Yüce Türk Milleti’ne yönelik her türlü terör örgütü ile mücadele etme azim ve kararlılığını sürdürmektedir. Açıklamalarımızda defaatle vurguladığımız üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri, iç siyasi çekişmelerin bir aktörü olmayacak, Demokratik, Laik, Sosyal, Hukuk Devleti’nin gereklerini yerine getirmeye devam edecektir. Yüce Türk Milleti’ne saygıyla duyurulur. '' açıklamasını yaptı.

Peki sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Terörist başı dedikleri Abdullah Öcalan'ın mektubunda atıfta bulunduğu gibi TSK ile PKK bir işbirliği yapmış mıdır?


Not: Yorumlarınızı yaparken saygı çerçevesinde olmasına özen gösterip, kullanacağınız kelimelere dikkat ediniz.

__________________

If you can't measure it, it doesn't exist.

 

Çevrimdışı

Taşıma kararı kesinlikle mantıklıydı bence. Zira orayı koruyan askerlerimiz " Bordo Bereli " dediğimiz birimin askerleriydi. Hepimiz az çok özelliklerini efendim yetiştirilmelerinin ne şartlarda olduğunu vs biliyoruz. Kesinlikle 1 tane Borda Bereli'nin saçının teli daha o topraktan daha değerli, fikrimce.

İşbirliği konusuna gelecek olursak eğer; olmuşsa şaşırmam.

 

Çevrimdışı

TSK ve Hükümet böyle birşeyin olmadığın defaetle söylediler. Cemil Meriç'in bir sözü var; Aydınların aydınlatamadığı halkı, soytarılar aldatır. Buradan Fırat haber ajansına, doğan haber ajansına ve cihan haber ajansına öpücüklerimizi gönderiyoruz.

 

Çevrimdışı

Bu konu aslında çok derin bir mevzu, uzun uzadıya konuşulması gerekiyor, bence çok gereksiz bir operasyondu ki, zaten ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Gidip bir ülkeden izin alıp topraklarına girmek ne zaman operasyon oldu ? terör örgütü denilen İŞİD i en çok destekleyen ülke biz değil miyiz ? Onlara silah, mühimmat sağlayan da bizim ülkemiz değil mi ? İŞİD terör örgütünde en fazla bizim ülkemizden insan katılmadı mı ? Birileri oynuyor kafasına göre bizlerde izliyoruz sadece. İmralı dan mesajlar yağdırıyor Abdullah Öcalan bizim ülkemizi yönetenler de bütün bu söylemleri dikkate alıyor ve uyguluyor. Bunların hepsi iş birlikçi dangalaklar..

__________________
Hiçbir şey istediğim yok senden felek!
Ama yine de ucuz olsun ekmek
Ve pahalı olsun insan hayatı...
‘R.Hamzatov’

 

Çevrimdışı

yapilan bu operasyon, bircok soru isaretini de beraberinde getirdi. once bu konudaki fikrimi beyan ederek baslayayim; turbenin tasinmasi yonunde alinan karar ve gerceklestirilen operasyon, gunumuz sartlarinda son derece dogruydu, zira orada gorev yapan askerlerin hayatlari soz konusuydu. yalniz, ben alinan kararin tek sebebinin bu olmadigini, altinda cok onemli stratejik noktalar oldugunu da dusunuyorum. bugun, turkiye cumhuriyeti, bulundugu cografyanin en guclu ordularindan bir tanesine sahip ve kendi sinirindan 90 km. uzaklikta bulunan bir turbeyi koruyamayacak durumda degil. bu sebepten, operasyonu, hem bolgenin icinde bulundugu durum, hem de refahin saglanamamasi ve daha da onemlisi, bolgenin gelecegiyle ilgili uzerinde kapsamlica dusunulerek atilmis mecburi bir adim olarak goruyor ve bu yuzden dogru buluyorum.

simdi, konuyu yuzeysel degil de, biraz daha etraflica inceleyecek olursak; tartisma konumuzun sorusuna da bir cevap buluruz diye dusunuyorum. konuyla ilgili ilk gunlerde, operasyon yapilacagi hakkinda pyd tarafina bilgi verildigine dair bir aciklama yapilmisti. yukarida da bahsettim; turkiye pek tabii bu operasyonu rahatlikla gerceklestirebilecek bir ulke, ustelik hicbir orgut veya ulkeye bununla ilgili bilgi vermek zorunda da degil. ancak; operasyonun amacinin turbedeki askerlerin can sagligi oldugunu dusundugumuzde, operasyonla ilgili taraflara bilgi vermek hem turbedeki askerlerin, hem de operasyonu gerceklestiren askerlerin guvenligi ve ayni zamanda, bilgi verilmemesi yanlis anlamalara sebebiyet verebilecegi, istenmeyen bir catisma dogurabilecegi icin oldukca onemlidir. ayrica bu durum sadece bu operasyona ozgu olmadigi gibi, sadece turkiye'ye de ozgu degildir, ki zaten orneklerini her ulkenin yakin gecmisinde gorebilmek mumkun. bu veriler dogrultusunda, ben tsk-pkk/pyd isbirliginin soz konusu olmadigini, fakat oyle olmus olsa dahi bunun kapsamli, stratejik ve dogru alinmis bir karar oldugunu dusunuyorum.

tabii isin cok daha farkli boyutlari da var, olay yalnizca gittim-aldim-geldim degil, farkli etkileri var, zira nevruz kutlamalarinda okunan mektupta da ornegini gorduk. kabul edersiniz ki bugun, pyd ile pkk'yi birbirinden ayirmak oldukca sig bir fikir olur. bolgedeki dengeler, surecin hassasligi gibi seyler goz onune alindiginda, operasyonun etkilerinin ne derece oldugu daha net ortaya cikacaktir.

kisacasi, yerli ve zamaninda alinmis dogru bir karar olarak goruyorum. sayet gec kalinmis ve olasi bir isid saldirisina maruz kalinmis olsaydi, bugun cok daha farkli seyleri tartisiyor olabilirdik. ayrica belirtmem gerekir ki; operasyon odakli bakinca iktidar da kimin oldugu o kadar da onemli gelmiyor bana, bugun akp iktidari var ve onlarin siyaseti uzerinden konusuyoruz bunu fakat iktidarda chp, mhp, parti ismi onemli degil herhangi bir parti olsaydi da biz bugun yine bunlari tartisiyor olacaktik. turbe tasindi, neden tasindi? koruyamadik mi? turbe tasinmadi, olasi bir isid saldirisinda, turbe tasinmadi, neden tasinmadi? koruyamadik mi? iki ucu da her goruse acik bir konu. yazima baslerken bahsettigim soru isaretleri de buradan geliyor.

son olarak eklemek istiyorum, gerceklestirilen operasyonun itibar zedelenmesine yol actigi da asikar ancak bir karar verilmesi ve buna gore hareket edilmesi mecburiyse, -ki mecburi oldugu konusunda herkes hemfikirdir zannediyorum.- karar verirken boyle riskleri de goze almak gerektigine inaniyorum.

okuma sabrini gosteren herkese ve tabii ki konu icin sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] a tesekkurler.
sevgiler.

__________________
everything. everyone. everywhere. ends.

 

Çevrimdışı

önümüzde kıbrıs gibi bir örnek varken taşınma meselesi biraz garip diye düşünüyorum gerekirse sınırlarımız süleyman şah türbesine kadar genişletilebilirdi.

 

Çevrimiçi

Çok ilginçtir. durmadan biz büyük bir devletiz deyip kendimizi şişiriyoruz ve biri iğne batırıp g. üstü çakılıyoruz. tabi bilmiyorum sizler neyle bakıyorsunuz ama görmeniz için şöyle bir örnek verebilirim;
2 savaş uçağımız vurulurken ne yaptık?
biz büyük bir ülke falan değiliz kendimizi kandırmaktan vazgeçelim artık Amerika'dan izin almadan hiç bir şey yapamayan aciz bir ülkeyiz. ve işid terör örgütünün bir numaralı yardımcısıyız yeryüzünde yapayalnız
kalmışız daha fazla yazamicam ağlayasım geldi bize.