Çevrimdışı

Başbakan Erdoğan, adını taşıyan üniversitenin vakıf toplantısında konuştu.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Konuşmasının büyük bir kısmında Mısır'da yaşanan gelişmelere değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine yönelik kullanılan 'Diktatör' ifadelerine sert çıktı. Erdoğan, 'Menderes'e de diktatör dediler. Şimdi aynı şeyi bana söylüyorlar. Ben diktatör olacağım birisi kalkıp bana diktatör diyecek. Vay onun haline' diye konuştu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları...

Eğitim insanı formatlamak değildir. Bilgisayar teknolojisi insanı inceleyerek üretilmiştir. Tefekkür ve tasavvur gücünü bir insan kazanmalıdır. Sadece bilgiyi yüklemek olsaydı bilgisayarlara gerek kalmazdı. Talimsiz terbiye terbiyesiz talim hiç bir anlam ifade etmez.

"MISIR'DA YAŞANANLAR SADECE SİYASET DEĞİL SOSYOLOJİNİN DE KONUSUDUR"

Bölgesel ve küresel meselelerde üniversitelerin ön açıcı olmasını istiyoruz. Mısır'da yaşananlar siyasetin kadar sosyolojinin uluslararası ilişkilerin konusudur. son derece tarihi eşiklerden geçiyoruz. Ama ben Mısır olaylarında da daha öncede yaşandığı gibi bir şey hatırlatmak istiyorum. İlim adamı fikir namusundan bedeli ne olursa olsun taviz vermeyen bir insandır.

Ben bir siyasetçiyim biz bile kalkıp ilme ters bir şey işliyorsak, ilim adamının kalkıp öyle değil böyle demesi lazım. El pençe durup ferman buyurdunuz dememesi lazım.

"DARBENİN DEMOKRATI OLMAZ"

Mısır'ın en başarılı üniversitelerinde Esher Şeyhi'nin darbeye çanak tutmasını hafızam almadı. Orada ilim bitmiştir. O ilim adamlığı kisvesiyle darbecilere karşı kendisini kurtarır ama tarih onları lanetler. Darbenin demokratı olur mu ya? Darbe darbedir. Mısır'a karşı sergilenen tavır ilime de aykırıdır. Olaylar karşısında susmak ağır veballer altına girmektir. Özellikle üniversitelerin bu hadiseler karşısında daha gür sesler çıkarmasını bekledik. Bugün darbeye darbe diyemeyenin bu hastalık tüm vücuda sirayet ettiğinde artık söylenmesi hiç bir anlam ifade etmez. Eğer Galile ölüm tehdidine rağmen dünya dönüyor deme cesaretini göstermeseydi bilim bugünkü seviyesine ulaşmayacaktı.
Darbelerin hiç bir meşru gerekçesi olamaz. Mursi de hata yaptı diyenler vicdanlarını rahatlamaya çalışıyor. 70 yıl bir ülke dayatmayla yönetiliyor. Halkın iradesi sandığa tecelli ediyor ve yüzde 52 ile Mursi'yi getiriyor. Mursi'ye bir yıl dahi tahammül edemiyor. Araştırıyoruz İsrailli bir bakan ve yanında sözde bir entelektüel. Müslüman Kardeşler'in orada kazanmasını dahi düşünmek istemiyorum diyor. İktidar gücünü ele alamaz kazansa da. Bana göre halkın iradesi diyor ki ben oyumun namusunu istiyorum diyor ve ben bu namusa sahibim diyor.

"MURSİ HATA YAPTIYSA CEVABINI SANDIKTA VER"

Eğer 17 yaşındaki Esma meydana çıkıyorsa Adeviyye'ye meydana çıkanlar onun için çıkıyor. Binlerce insan şehit oluyorsa oylarının namusu için sokağa çıkıyorlar. Buna darbe denmeyecek de neye darbe diyecekler. Mısır Ordusu'nun tüm mensuplarına seslendim. Mısır'ı işgal edenlere karşı mı tankları yürüttünüz yoksa oyla iktidara gelenleri tankla topla indirenlerle beraber misin? Başını iki elinin arasına al düşün. Mursi hata yapmışsa seçimi bekle oyunu sandıkta ver. Eğer biz Türkiye'de biri üçe katladıysak bu dönemde geçmiş dönemlerle karşılaştırılamayacak ölçüde yolsuzlukların bağlantılarını kestik.

"BEN DİKTATÖR OLSAM..."

Hala yolsuzluklar var, kayıt dışı hala var ama onları da aşacağız. Ortada 3 bini aşkın ölü varken Mursi'yi gündeme getirmek darbecilerin sırtını sıvazlamaktır. Biz Mısır'daki darbeyi insani vicdani değerlerimiz gereği sert eleştirdik ve eleştiriyoruz. Menderes hata yaptı dediler. 27 Mayıs darbesi meşrulaştırılmaya çalışıldı. Erbakan da hatalıydı dediler 28 Şubat'ı meşrulaştırmaya çalıştılar. Menderes'e de diktatör dediler. Şimdi aynı şeyi bana söylüyorlar. Ben diktatör olacağım birisi kalkıp bana diktatör diyecek. Vay onun haline.

Benim polisim su sıkıyor gaz atıyor neymiş polis saldırıyor. Kamu araçları yakılıp yıkılıyor bunlara saldırı dahi diyemiyorlar özgürlük mücadelesi diyorlar. Sandıkta kazanamayacağını anlayanlar dağlarda silahla şehirlerde molotof kokteyliyle yürüyor.

Caniye cani, katile katil , darbeciye darbeci diyemeyenler durumu meşrulaştırmaya çalışıyor.

"YARININ ÜNİVERSİTELERİ BİLİMLE ANILACAK"

Biz bugün nasıl ki Selçuklu'nun Osmanlı'nın adil yöneticileriyle gurur duyuyorsak bizden sonra da bu ülkenin çocukları bu ülkenin yöneticileriyle gurur duymalı. Dünün üniversiteleri yasaklarla ikna odalarıyla anılıyordu ama yarının üniversiteleri bilimle anılacaklar. Dün ikna odalarını kuranlar bugün Ankara'da caddede milletvekili dokunulmazlığına sığınarak yol kesiyorlar. Ama biz o familyadan olmayacağız.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi fiziki şartlarını da tamamladıktan sonra burayı büyük bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Rize arazi olarak belli şeylere el vermiyor. Burada ne yazık ki hazine arazisi yok ama kamulaştırma yöntemiyle buradaki sosyal alanları genişletmeye çalışacağız.