IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

3Beğeni(ler)
  • 3 Post By N999

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14 Nisan 2012, 14:13   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
23 Nisan Nereye




Nisan ayı, Türk çocuklarının en sevdiği aydır. En büyük bayramlarını kutladıkları ay. Bu bayramın hazırlıklarının yoğunlaştığı, gece gündüz Büyük Önderlerinin adını duydukları, O’na yazılmış şiirleri ezberledikleri, ülkelerinin kurtuluşunu yeniden yeniden öğrendikleri ay… Atatürk’ün Samsun’a çıkışından başlayarak Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşuna kadar geçen sürede olanları derslerinde önce bir bir öğrenirler. Daha gerilerden Çanakkale’den başlatırlar öğretmenler bu Türk’ün bağımsızlık savaşını ileri sınıflarda… Yayılmacı ülkeleri inceleyerek konuya girerler… Sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığında, bu meclisin kararlarıyla ordumuzun toparlanışını, yeniden kuruluşunu, düşmanlara karşı verilen Kurtuluş Savaşı’nı (Millî Mücadele’yi) sırasıyla öğretirler. Maraş neden kahraman, Urfa neden şanlı, Antep neden gazi hep bu ayda tekrar edilir, öyküleriyle işlenir…

Çocukların en sevindikleri iş de bu anlatılanları Atatürk önderliğinde gerçekleştiren, halkın sözünün geçtiği yer olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü, 23 Nisan 1920’nin yıldönümünü törenlerle meydanlarda kutlamaktır.

O gün yaşıtlarıyla meydanlarda oyunlar oynamak, değişik kılıklarla geçmişi ve geleceği canlandırmak, o günün anısına şiirler okumak, şarkılar, marşlar söylemek, gösteriler yapmak… Askerlerimizin çaldıkları müziği dinlemek… Kahramanlık marşlarımızla yürümek, ulusunu tek yürek olmuş, kendilerini coşkuyla alkışlarken meydanlarda görmek… Türk olmanın övüncünü yaşamak… Ulusuyla onur duymak… Bayraklı geçit törenlerinin göz yaşartan güzelliğini yaşamak…

Bu bayram artık bunlar yaşanmayacak… Bir emirle kalktı.

Bu emre severek, inanarak uyanlar , zaten çok önceden bu günlerin gelişini hazırlayanlar bakın neler yapıyorlar?

TRT duyurularına başlamış o ünlü çocuk şenliklerinin. Bayraksız, marşsız, Atatürksüz, ulusal heyecan duyurtulmadan yapılan herhangi bir eğlence görüntüsündeki 23 Nisan Dünya Çocuk Şenliğinin duyurusunu dünya çocuklarının dans görüntüleriyle yapıyorlar. Tanıtım müziği bile tanıdık değil, bizden değil…

Türkiye’nin en çok okunan, yurtdışında en çok dağıtımı yapılan, dünyada her yere girebilen Hürriyet gazetesi bu yeni girilen yolda öncülüğü üstlenmiş. Bir aydır bir duyuruları var: “23 Nisan Müjdesi”

Bu sözü okuyunca önce içiniz şöyle bir ılık ılık oluyor, heyecanlanıyorsunuz… Bu karanlık günlerde ne ola ki bu müjde?

Utanıyorsunuz önce, bu gazetenin yandaş olmayan emektar gazetecilerini bir bir gazeteden attığı için yaptığınız eleştirilerden. Biz yanılmışız, bakınız ne kadar Atatürkçü bir gazete. 23 Nisan’ı aylar öncesinden kutlamaya başladı. Bir de müjdesi var!

“23 Nisan Müjdesi yazısı kırmızı beyaz olmayıversin , bayrak rengimizi çağrıştırmasın o yazıyı çevreleyen taba rengi (tütün rengi) ne çıkar. İçerik önemli… “dersiniz içinizden…

“Bu taba renkli yuvarlağın üzerindeki şekiller, kuş, kelebek, çiçek böcek, çocuk, ağaç, kilise kulesiymiş, bir tek millî simgemiz yokmuş, olmayıversin, hele durun belki bir bildikleri vardır …” diye düşünürsünüz…

Sonra, “Atatürk resmi yokmuş bu duyuruda, bayrak yokmuş, Türkiye adı yokmuş, Türk çocukları adı eksikmiş… Olmayıversin, içeriğe bakalım hele!..” dersiniz…

Çocuklar yazdıkları yazıları buraya gönderecekler, her hafta bir birinci seçilecekmiş. Bu birinci seçilen yazılar film olarak düzenlenecek, televizyonda gösterilecek, yazanlar armağan olarak elektronik araçlar kazanacaklarmış.

Beş birinci yazı sırasıyla konmuş sayfalarına. Ünlü kişilerden oluşan seçici kurul seçmiş bunları (Gazete bu seçici kurula jüri demiş).

Yazıları sırasıyla baştan sona okuyorum. Okuyorum… Okuyorum…

Bana bıraktığı izlenim şu:

Ağzımda kekremsi bir tad, gönlümde bir kama saplanma acısı, başımda ağrı… İçimde bir boşluğa yuvarlanışın verdiği baş dönmesi, mide bulantısı…

Gazetenin, “yarışma sona erdi” diye verdiği sayfa duyurusunda haberin üstüne temsilî bir resim konmuş. Dört çocuk resmi, masa çevresinde oturan dört çocuk. Üçü sarışın, biri kumral bu çocukların. Tipik Amerikalı veya Batılı görünüşlü dört çocuk.

Beş yarışma birincisi yazının beşi de birbirinin aynısı. Ulusu belli olmayan, kendilerine ait bir kültürleri olduğu belli olmayan, her ulustan olabilecek uluslararası bir kimlik kazanmış beş çocuk, beş yazı… Çeviri deseniz uyar…

Öykündükleri figür, korsanlar, alıntı yaptıkları söz, Kızılderili’den… Hele birinin öykü kahramanları hep gri gözlü. Nereden kime hayran olmuşlarsa…

Çevre üzerine yazmışlar. Kızılderili atasözleri vermişler… Bir tanesi, yolda yediği dondurmanın kâğıdını yere atan kadından teyze diye söz ediyor. Birkaç kez “bir teyze”, “teyze” diye yabancı bir kadından söz ediliyor. Cumhuriyetle kazanılan birey olma yitiriliyor yeniden. Madem uluslararası bir yerlerdesiniz, ne bu insanlarımıza karşı saygısızlık, senlik benlik? Nereden teyzeniz oluyor herhangi bir kadın? Hani çağdaşlık taslıyordunuz? Dünyayla bütünleşiyorsunuz? Dünyada böyle bir sesleniş var mı? Sonra başka bir yazıda bir konuşmacıdan söz ediliyor. Mübeccel Hanım. Yoldan geçen basit gördüğünüze teyze, size ders veren, azıcık arkalı olana, hanım demek…Daha bu yaşta araziye uymuşlar…

Bu öyküleri okuduktan sonra aklıma takılanlar:

Madem çevre üzerine yazı yarışması yaptınız, neden bu yarışmanın adı “23 Nisan Müjdesi?”

“23 Nisan Ulusal Egemenlik “ kavramından çocukları uzaklaştırmak, küreselleştirmek için mi böyle yaptınız? Bu yarışmanıza 23 Nisan adını bu yüzden mi kullandınız?

Neden yalnızca çevre öyküleri yarışması değil adı?

Bu yapılan da tıpkı uluslararası gençlik şenliği düzenleyip şenliğe “Viva 19 Mayıs” adını vermek gibi…

Geçen senelerde (2010) daha bayramlar yasaklanmadan Antalya Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı İbrahim Daş, Yalçın Bayer’in köşesine bir yazısını göndermiş, yazı orada yayınlanmış. İbrahim Daş bu günleri görmüş:

“…Son yıllarda iktidarın milli eğitim politikaları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında ‘Ulusal Egemenlik’ boyutu yok sayılmakta, sanki bir çocuk festivali havasına sokulmaya çalışılmaktadır. Bayram kutlamalarında sarı, turuncu, mavi, beyaz ağırlıklı renklerin kullanılması da gözlerden kaçmamaktadır. AB’nin bayrağının renkleri ve turuncu devrimlerin bayraklarının renklerini, çocuklarımızın bilinçaltlarına kazıma girişimleri yerine ay-yıldızlı bayrağımızın renkleri olmalıdır.

Türk milleti ulusal egemenliğini nasıl devraldığını unutmamıştır. Aynı şartlar tekrar ettiğinde aynı yöntemlerle ulusal egemenliğini korumaya hazırdır.”

Öğretmenimiz, “ Türk milleti ulusal egemenliğini nasıl devraldığını unutmamıştır!” diyor.

Unutmuştur. Unuttu. Unutturuldu…

Aradan iki yıl geçmiş siz o uyarıları yapalı. Dinleyen oldu muydu?

Bakın gündem haberlerinden biri:

“Bu akşam (12 Nisan) Babylon’da gerçekleşecek Kings of Convenience konseri iptal edildi.”

Yer adı yabancı. Konser adı yabancı. On sözcükten oluşan cümlenin içindeki sözlerden beşi Türkçe, beşi yabancı. Yarı yarıya paylaşmışlar sözcükleri. Biraz daha süre geçsin bakın bir ikisi belki Türkçe olacak sözlerimizin.

Ha, bir de müjdesi var iktidarın:

Yeni Eğitim yasasıyla birlikte Osmanlıca (!) ve Kürtçe(!) seçmeli ders oluyormuş…

Dilbirliğimiz, Türkçe eğitim dilimiz bozuluyor. Türkçe alfabemiz tehdit altında. Ses bayrağımız göklerimizde tek başına dalgalanmayacak…

Daha ne konuşuyorsunuz?

Dilimiz gidiyor. Ulusal Egemenlik kalır mı? Kalmayan bir kavramın, olgunun, konunun, varlığın, günün, tarihin bayramı olur mu?

Olsa olsa ulusal egemenliği giden bir toplumun yapacağı, ne dine ne geleneğe uymayan birşekilde, Fethullah Gülen’in (doğum gününü) Kutlu Doğum Haftasını stadyumlarda daha büyük şenliklerle, kalabalıklarla, on binlerce kişiyi bir işaretle toplayarak ilahilerle kendinden geçirerek topluca kutlamaktır…

23 Nisan nereye? diye sormaya bile gerek yok aslında. 23 Nisan yıllardan beri yoktu. Bu yıl gerçekten yok…

Bunun için komutanlarımızın durumuna bakın… Eğitim sistemimizin girdiği çıkmaza bakın… Yargımıza bakın… Yıllardır tutuklu tutulan, yargılama adı altında onlarca duruşma, yüzlerce duruşma geçiren, bir türlü yargılanamayan, hükmü verilemeyen ordumuzun generallerinin, gazetecilerimizin, aydınlarımızın durumuna bakın.

Memurların durumuna bakın. Sözleşmeli olacaklarmış bundan böyle , memur güvencesi de tarihe karışacak…

Suriye haberlerine bakın. Suriye’nin Suriye askerinin, Suriyeli sivile ateş etmesini içlerine sindiremeyenler, savaş naraları atanlar, Kars’ta bu akşam 30 eli silahlı kişiyle karayolunu kesen, araçları durduran, ateş açan PKK terörüne karşı sus pus duruyorlar, görmezden geliyorlar… Amasya’da bile askere geçtiği yollarda mayın döşeyebiliyor hainler artık… Ülkemizin geldiği duruma bakın!

Generalleri terörist muamelesi görüyor ülkemizin. Teröristi serbest bırakılıyor…

Okulları mahalle mekteplerine, medreseye döndürülüyor… Eski yazılar, olmayan diller hortlatılıp yeniden dayatılıyor… İmamları camilerden çıkıyor, öğretmenle yer değiştiriyor, öğretmenin yerine okullara, evlere giriyor. Toplumun her işini devralıyor imamlar devlet memurundan… Ülkemizin öğretmenleri kaç yıl oluyor taşımalı sistemle köylerden çıkarıldı… Okulları kapanan köylerden bayrağımız indi. Köylerde bayrak dalgalanmıyor…

Atatürk resimleri iniyormuş kamu binalarından… Ziraat Bankasıyla başlamışlar buna… Görenler yeminle söylediler bazı şubelerinin adlarını.

Atatürk ilkelerine göre, Atatürk devrimlerine bağlı, bu ilkeleri koruyan çocuklar yetiştirilmeyecek artık… Yasayla kaldırıldı… “Gençliğe Hitabe” sorgulanıyor, okullardan çıkarılıyor. “Andımız” kalksın deniyor.

23 Nisan nereye diye sormak saçma!

Sorunuz:

Türk Milleti böyle nereye?

Feza Tiryaki
İLK KURŞUN

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 14 Nisan 2012, 14:22   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: 23 Nisan Nereye




Feza Tiryaki'ye şunu söylüyorum ; aklının ortasına sandalye atıp , ayaklarımı uzatmak istiyorum !

 

 

Etiketler
23, nereye, nisan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Çocuğumuzu nereye kadar teşvik etmeli, nereye kadar ısrar etmeli, nerede o konudan vazgeçmeliyiz? yeSa Okul Öncesi Eğitim ve Öğretim 0 03 Mart 2020 18:11
Dikkat bugün 1 Nisan! 1 Nisan Şaka Günü tarihçesi ve en komik 1 Nisan şakaları Beatrice IF Ekstra 1 01 Nisan 2019 12:17
Nereden Nereye / 28 Nisan 2017 Vizyon Da AngeL Film Tanıtımları 0 27 Nisan 2017 14:35