22 Mart 2012, 18:42 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hüseyin Çelik Şeriat Hukukuna Geçileceğini Kendi Diliyle İlan Etti Hüseyin Çelik, Türk Medeni Kanunu’nun piri üstadı olan Mahmut Esat Bozkurt’a çok ağır sözlerle saldırdı. Neredeyse ölüsünü mezardan çıkarıp asacak, öyle ağır konuştu. Hüseyin Çelik’in Medeni Hukuk ile nedir alıp veremediği diye düşündüm, açtım akıl defterimi, kitabımın 145.sayfasında bakanlığı lağvedeceğini, “Desantralizasyona geçiyoruz” dediğini yazmışım. 16.11.2005’de, Milli Eğitim Bakanıyken, “Bir heyetle üzerinde çalışıyoruz, 13 başlık 29 kriter hazırladık, hepsi tamam, günü geldiğinde uygulayacağız” demişti. Şimdi, o hazırlık, eğitimde birliğimizi paramparça edecek olan Bölücü Eğitim Yasası, 10 Nisan’da meclise gelecek, ama 29 değil 26 başlık altında gelecek. Demek 26 başlık MEB’i ve Talim Terbiye Kurulunu lağvetmeye yetiyor, diye düşünürken, bugün yeni haberle Medeni Hukuk’u da lağvedeceklerini kendi diliyle ilan etti. Hazırladıkları 29 kriterden kalan üç başlıktan biri de bu olmalı. Şeriat Hukuku derslerinin verileceği sertifikalı kurslar geliyor, dikkat! Nasıl olacağını anlatayım. Malezya modeliyle Şeriat Hukukuna geçiş yapacaklarını duymayan kalmamıştır. Malezya modeli özetle şudur; önce şeriatı talep eden bir kesim yaratılır, sonra onların arzusu üzerine demokratik talepmiş gibi şeriat mahkemeleri kurulur. Yani, demokratik yoldan şeriata geçiş… Bu şöyle bir süreçtir. Başı örtülü bir kızımızdan “Şeriat Hukukuna göre yargılanma, evlenme ve miras hakkı istiyorum” diyen bir dilekçe alınır. Gerisi AB uyum paketi çerçevesinde, İnsan Hakları kapsamında yürür. “Talep varsa çare de var” ile “talep varsa ders var” piyasa modeli yan yana getirilir, bunun adı batıda demokrasidir. Dünya Bankası borçlandırdığı ülkelere böyle hükmeder ve biz de demokrasiye gideceğiz derken en demokratik yoldan gideriz teokrasiye… Dilekçe vererek şeriat hukukuna geçişin perde arkasında olası görünen; ailesine yapılacak yardımlar, kariyer olanakları, ileride milletvekillik, ABD vatandaşlığı, gibi, demokratik(!) yola döşenmiş fırsatları burada konuşmayacağız. Peki de… Nerden bulacaklar şeriat hukukçusunu, yani arabulucu kadıyı?.. Anlaşılan, bu hafta “Arabulucu Hukukçu” sertifikası verecek olan üç aylık kursun açılması için Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından yürütülen “sektör komitesi” semineri tamamlanmıştır. Hüseyin Çelik’in bugünkü çıkışından bunu anlamak lazımdır. Ve yine anlıyorum ki H.Çelik’in 2005’de birlikte çalıştığı heyet de bu örgüttedir. Geriye bir şey kaldı. Şeriat Hukukuna göre arabulucu olmak isteyen bir avukata “Şeriat Hukukuna göre arabuluculuk” derslerini kim nerede verecek? Çünkü, Medeni Hukuk bilgisini fakültedeyken almış olan bir avukatın “Medeni Hukuka göre arabuluculuk dersi” için ayrıca sertifikalı kursa gitmesine gerek yoktur. O nedenle, bizde olmayan Şeriat Hukuku dersi içindir bütün bu düzenlemeler. Bu noktada, gelsin 2006 yılında Abdullah Gül’ün Kahire Üniversitesiyle yaptığı denklik sözleşmesi. Gelsin Malezya’da okutulmuş Türk öğrenciler… Gelsin Mesleki Yeterlilik Kurumu yasasında hükme bağlanan “dışarıdan eğitim hizmetleri satın alınır” maddesi! Nasıl, inanamadınız değil mi? Sadece bir dilekçelik işleri kalmış olduğunu fark ettiniz. Şeriat hukukuna geçerken, Cumhuriyet kanunlarına ve medeni hukuka bu kadar yüklenmelerinin nedeni, işi çoktan bitirmiş oldukları içindir. Tek hukuk sistemi demokratik değilmiş de bize bunu demokrasi diye yutturmuşlarmış da… Yani, ikili hukuk sistemiymiş demokrasi… Anladınız mı? Ahhh ah… Neden sevmezler Mahmut Esat Bozkurt’u bilseniz; aşar vergisini kaldırdı, halkın eli para görmeye başladı, halk borçsuz yaşamaya başladı, Cumhuriyet halka refah getirmeye başladı, halkın iktidarı tesis olmaya başladı, halk kendini egemen hissetmeye başladığında bunun adı Cumhuriyet idi, Medeni olmak yani Laik olmak idi, halk bunu kavramaya başladı. Onun için sevmezler Mahmut Esat Bozkurt’u. O ve Atatürk Cumhuriyetçiydiler, Halkçıydılar, Devrimciydiler, Devletçiydiler, Milliyetçiydiler, Laiktiler… Asla demokrasi sözcüğünü kullanmadılar. Çünkü İngiliz paralı askerlerinin mezar taşlarında yazan “demokrasi için öldü” sözünün ne kadar kirli savaş aleti olduğunu biliyorlardı. Evet, demokrasi, emperyalist çetelerin en pis oyunudur, en çirkin yalanıdır, onların ağzına yakışır. Mahmut Esat Bozkurt’a yüklenerek kendini Cumhuriyetin kurucularından daha büyük gösterme psikolojisi içerisinde, “nasılsa bu rejimi bitirdik” pervasızlığında sözler sarf etmeyi devlet töremize ve tarihimize hiç yakıştıramıyorum. Bu dil bizim dilimiz değildir, çocuklarımıza yanlış örnek oluyorlar, bir eğitimci olarak bu dili ayrıca protesto ediyorum! Ayrıca toplumda gerilim yaratmayı bir taktik olarak kullanıyorlar. Bakınız, akşamdan sabaha rejimi değiştirecek kadar ciddi, Şeriat Hukuku yasası önümüze getirilmişken, biz bunu konuşmayıp H.Çelik’in sarf ettiği o sözleri konuşalım, koskoca rejim sorununu magazinleştirelim, onu istiyorlar. O nedenle konuyu bu yönüyle fazla konuşmak istemiyorum, “kötü söz sahibine” deyip noktalayalım, işimize bakalım. 10 Nisan günü meclise getirilecek olan Bölücü Eğitim Yasası nedir, halkımız daha bunu anlayamadan önümüze Bölücü Hukuk Yasası getiriyorlar. Tam bölücü; Medeni Hukuk isteyenler, Şeriat Hukuku isteyenler… Laik olan olmayan, dindar olan olmayan… Kavramlar değişti, ölçütler de değişiyor. Bir “demokrasi virüsü” salıyorlar ortalığa, amip gibi durmadan bölünüyoruz! Balyoz, asıl birliğimize indiriliyor! İsteyenler için bulunsun ne var diyecekler. Ama kazın ayağı öyle değil, havari yöntemiyle çalışacaklardır, o mahkemeleri tercih etmek terfi etmenin, kadro bulmanın ön şartı oluverecektir. Şimdiden belli bir cemaate girmeyi iş garantisi görenler yok mu? Çok demokratik şekilde, hiç baskı görmeden… Hangi hukuka tabi olmak istediğinizi dilekçe vererek seçeceksiniz… İKİ BAŞLI HUKUK geliyor! Ama öyle iki başla da kalmayacaktır, bölünme başladı mı ben de ayrı hukuk isterim diyenler kendi şeriat hukukunu oluşturacaklardır, talep yaratacaklardır. Babası şeriat hukuku isteyen bir ailede kızlarının medeni hukuk isteme özgürlüğü olabilir mi? Parçalanmış toplum, aile fertlerine kadar parçalanmışlık gelir… Eğitimde Birlik gidiyor, Hukukta Birlik gidiyor… Şeriat yasası geçerse intihar edecek genç kızları ve kadınları düşünün artık… Bu melanet hırkasını halkımıza giydirmeye çalışanlara mutlaka cevabı verilecek, bu yasa paramparça edilecektir. Ben Türk annelerine güveniyorum. Başı örtülü gezer, onu töresi sayar, o başkadır, ama kızlarını medeni bir evliliğe layık görür, asla buna razı olmaz. Hele kızlarına mirastan pay vermemek, asla olacak iş değildir. Nineler, analar, gelinler, genç kızlar… Hüseyin Çelik kendi diliyle konuştu, söz sırası şimdi sizdedir! Bölücü Eğitim Yasasını ve Bölücü Hukuk Yasasını kendi dilinizle geri tepmek için ayağa kalkın, kapatın o dizileri, çekin televizyonun fişini, yollara düşün! Artık herkesin Hüseyin Çelik’e onun anlayacağı dilden konuşma hakkı doğmuştur! Mahiye Morgül İLK KURŞUN | |
|
Etiketler |
celik, diliyle, etti, geçileceğini, hukukuna, ilan, kendi, Şeriat |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
IŞİD Ramazan'da Şeriat Devleti İlan Edecek | Elysian | Haber Arşivi | 0 | 12 Haziran 2014 08:13 |
Hüseyin Çelik'ten 'dershane' mesajı | AngeL | Haber Arşivi | 0 | 16 Kasım 2013 23:44 |
Hüseyin Çelik'ten Şahin Açıklaması | Rhytia | Haber Arşivi | 0 | 19 Temmuz 2012 17:18 |
Hüseyin Çelik darbeleri eleştirdi | PassioN | Haber Arşivi | 0 | 06 Mayıs 2012 11:42 |