Çevrimdışı

4+4+4 sisteminin tartışıldığı Milli Eğitim Komisyonu toplantısında kavga çıktı..



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Milli Eğitim Gençlik Kültür ve Spor Komisyonu'nda 4+4+4 yeni eğitim modeli teklifinin görüşmelerine başlandı. Komisyonun bir önceki günkü toplantısında 12 saat konuşarak bir rekora imza atan CHP Sakarya Milletvekili Engin Akkoç'un ardından toplanan komisyonda CHP'li milletvekilleri uzun konuşmalara devam etti.
CHP'Lİ VEKİL 2,5 SAAT KONUŞTU

Söz alan CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz yaklaşık 2.5 saat konuştu. Yılmaz konuşurken komisyon başkanı Nabi Avcı sık sık Yılmaz'ın konuşmasını makul bir sürede tamamlaması uyarısında bulundu.
ÖNERGE GELDİ, KONUŞMALAR 5 DAKİKA İLE SINIRLANDI

Komisyon Başkanı Avcı, Yılmaz'ın konuşması sürerken bir önerge olduğunu belirterek önergeyi okuttu. Milletvekillerinin konuşma süresinin 5 dakika ile sınırlanmasını öngören önerge oylanarak hızla kabul edildi. Avcı toplantıya 15 dakika ara verdiğini söyledi.
Bu sırada ayağa kalkan CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, "içtüzük ihlali yapıyorsunuz böyle bir hakkınız yok" diye itiraz etti. Avcı, "İçtüzüğü ben de okudum" diye karşılık verdi. Altay "Komisyonu böyle yönetemezsiniz" diye bağırdı, Avcı, "Komisyonu çalıştırmak için bunu yapıyorum" dedi. Bu arada CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, "Gümrükten mal kaçırır gibi yapıyorsunuz. Aceleniz ne?" diye bağırdı.
KAN AKAR TARTIŞMASI

Milletvekilleri komisyon başkanı Avcı'nın yanına giderek itirazlarını sürdürdü. Altay komisyon başkanı Avcı'ya "Olaylardan sen sorumlusun, akacak kandan sen sorumlusun" diye bağırdı. Bu arada arka sırada oturan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Kandan bahsetme, ne kanından bahsediyorsun. Kan lafını kullanma" diye bağırdı.
CHP'li Altay itirazlarını sürdürerek, "İnsan babasının çiftliğini bile böyle yönetmez. Burası sizin çiftliğiniz değil. Komisyonlarda yeterlilik önergesi verilmez. Çiftlik gibi yönetilmez" diye bağırdı. CHP'li Serter de "Herşeyi oldu bittiye getiriyorsunuz. Aceleniz ne" diye tepki gösterdi.
Bu arada AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Altay'a bağırmaması uyarısında bulundu. Altay, "Sana bağırmıyorum, ben başkana bağırıyorum" diye karşılık verdi. Altay, "Burası babanızın çiftliği değil" diye konuşurken, Özdağ da "Burası kimsenin çiftliği değil, milletin çiftliği" dedi. Altay ile Özdağ bu atışma sonrası birbirinin üzerine yürüdü. Olası bir kavga milletvekillerinin araya girmesi ile engellendi.
CHP'LİLER MECLİS BAŞKANINA GİTTİ

Komisyon toplantısına verilen 15 dakika aradan sonra komisyon yeniden toplandı. Toplantıyı açan komisyon başkanı Nabi Avcı, yüksek tansiyonu düşürmek için 1 saat ara verdiğini söyledi. Yemek arasında CHP'li milletvekilleri TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in yanına gitti. CHP'li Serter sürenin 5 dakika ile kısıtlanmasının yanlış olduğuyla ilgili itirazlarını Çiçek'e ilettiklerini, Çiçek'in de komisyon Başkanı Nabi Avcı ile görüştüğünü aktardı. Serter, Çiçek ile Avcı'nın yaptığı görüşmede 5 dakika konuşma süresinin 10 dakika olarak değiştirileceğini, daha önceden süresiz konuşma hakkı bulunanların konuşma süresinin ise 1 saat ile sınırlandırılması yönünde değrelendirme yapıldığını ancak bunları kabul etmeyeceklerini ifade etti.

__________________
Küçükken bir yerim ağrıdığında - Öpeyim de geçsin. derdin. Yüreğim ağrıyor ANNE. Öpte geçsin.

 

Çevrimdışı

Bu Ülkede Bir Bakan Değiştimi Sistem De Değiştiriliyor Ve Halk Buna Müsait Olmadığı HaLde..

Artı Öğretmenleri Hali Ne Olacak Onu Merak ediyorum !

 

Çevrimdışı

VenceRemoS Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu Ülkede Bir Bakan Değiştimi Sistem De Değiştiriliyor Ve Halk Buna Müsait Olmadığı HaLde..

Aynen öyle ne yazık ki, her gelen bir şeyleri değiştirip daha iyiye gideceğimizi düşünüyor-aklınca- ama hiçbir zaman net ve iyi bir sonuç alınmadı, alınmıyor. Çünkü bir sistem oturmadan, öteki geliyor, ona alışırken, yenisi çıkıyor.

__________________

If you can't measure it, it doesn't exist.

 

Çevrimdışı

İlkokul mezunu ve daha Türkçeyi dogru dürüst konuşamayan insanların eğitimimizin gelecegini tartışması ve eğitim sistemimizi değiştirmeye çalışmalarını gördükçe kahroluyorum. Bu iş Meclisin işi değil bu açık ve net. Bu iş seçkin bir eğitimci-ögretimci bir zümrenin işi olmalı. O Meclisteki Boşbogazlarda o ceylan derisi koltuklarında boş boş oturmalı. Şahsen oy kullandıgım için bu insanlardan herhangi birinin o meclise girmesine katkı sagladıgım için çok pişmanım çünkü şu 500-550 kişilik mecliste sadece ama sadece 5-6 kişi o Vekillik sıfatını hak ediyor. Evet Vekiller arasında eğitimciler var hocalar var ama onlarda ideolojinin içine düşmüş olduklarından objektif birşey yapamıyorlar. Mevcut eğitim sistemi bu ülkeye hiçbir katkı saglamadı ve saglayamaz değiştirilmesi gerek ama öyle hükümümetin istedigi gibi kafasına göre pat diye değiştirilmemesi gerek. Bu işler belli plan ve program dahilinde gerçekleşmeli, hükümet olayı oldu bittiye getiriyor bugun yasayı onayla yarın işleme koy seneye okullarda uygula olmaz böyle.