04 Ekim 2011, 17:22 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Parasız eğitimden tutuklu Berna ve Ferhat'tan mektup var! Parasız eğitim pankartı açtıkları için 18 aydır tutuklu yargılanan Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz'dan mektup var. Ferhat ve Berna, başta üniversiteliler olmak üzere herkesi 6 Ekim'deki duruşmaya davet ediyor. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ferhat Tüzer: Size, parasız eğitim istediğim için 18 aydır tutuklu kaldığım ve Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nden zorla, yerlerde sürüklenerek sürgün getirildiğim Kandıra 1 No’lu F Tipi’nden yazıyorum. Sürgün edilenlerin arkasından soruşturma açıldığını duyunca şaşırır mısınız bilmiyorum ama benimle birlikte sürgün edilen herkese aylara varan görüş cezaları verildi. Sebebi ise sürgün edilirken, “buna karşı gelişimiz”miş! Ben ve Berna, Anayasa’nın güvence altına aldığı eğitim hakkını “parasız” talep ettiğimiz ve bunu bu ülkenin en ilgili makamında yer alan Başbakan’a bir pankartla duyurmak istediğimiz için 1,5 yıldır tutukluyuz. Son mahkememizde mütaalasını okuyan ve bu eylemimizi, düşüncenin ifadesi olarak değerlendirip tahliyemizi ve beraatimizi isteyen savcıya rağmen, mahkeme heyeti her defasında ve ısrarla “tutukluluğun devamına” kararı alıyor. Kararın altında, parasız eğitim talebini yargılamak yatıyor. Hatta öyle ki, Edirne Savcısı bizim için masa açıp imza toplayan arkadaşlarımızın “suçu ve suçluyu övmek” iddiası ve örgüt propagandası yaptıkları gerekçesiyle yargılanmalarını istiyor. Bu nasıl hukuk, adalet anlayışı ve zihniyet? Daha davamız kesinleşmeden ve buna dair hüküm verilmeden nasıl suçlu oluruz ve nasıl bizim serbest bırakılmamız için imza toplayanlar bu suçu övebilir? Sürekli demokrasiden, hak ve özgürlüklerden bahsedenlerin gerçek yüzü bu davaya bakıldığında rahatlıkla görülebilir. Ülkemizdeki milyonlarca öğrenci gibi bizlerin de yakıcı sorunu olan eğitimin paralı olması, öğrencileri akademik çalışmalar yerine bu sorunla boğuşmaya itiyor. Parası olmadığı için kilometrelerce yol yürüyen, yemek ve yurt parası bulamadığı için okuldan sonra çalışmak zorunda kalan öğrencilerin sayısı, azımsanmayacak ölçüde. Harç parasını çıkarabilmek uğruna, inşaatlarda hayatlarını kaybeden öğrenciler hâlâ akıllarda. Yeni bir eğitim dönemi başladı. Bu aynı zamanda birilerinin ceplerini doldurma zamanı demek. Har(a)ç, katkı payı, kayıt parası vb. o kadar meşrulaştırıldı ki! Arada bir “Sakın para ödemeyin. Zorla alan olursa bize bildirin” diye açıklamalar yapılıyor. Ama bunun denetimi kesinlikle yapılmıyor. Eğitimin ticarileştirilmesine, bir sektör ve rant alanı haline getirilmesine ses çıkarmak, buna karşı olmak, yıllara varan hapis cezalarıyla yargılanmayı getiriyor. Yoksul halk çocuklarının okuyamadığı bu ülkede, zenginler için daha çok özel okul açılıyor. Bu okullar binbir çeşit reklamlar eşliğinde pazarlanırken buna sessiz kalabilmek mümkün mü? Bizler bu adaletsizliğe karşıyız. İnsani bir hak olan eğitimin eşit ve parasız olmasını istediğimiz için aylardır tutukluyuz. Bu tutuklulukla beraber, üniversite öğrencisi olan ben ve Berna’nın öğrenim hakkı da gasp edilmiş oldu. Tutukluluk sürecinde yaşadığım işkence ile birlikte yıllara varan görüş ve iletişim cezaları verildi. Tüm bu yaşanılanların nedeni, “demokratik” bir ülkede anayasal bir hak olan eğitimin “parasız” olmasını istemek! Bunların karşılığı ise 15 yılla yargılanmak! Peki, kimden yana bu “demokrasi, adalet ve eşitlik” sözleri? “Padişahım çok yaşa!” demeyenlerin çoğu bizim gibi hapishanelerde. Ancak savcının “Sanıkların eylemleri, anayasal düşünceyi açıklama ve ifade etme sınırları içindedir” diye belirtmesine rağmen “suçu işlediklerine dair kuvvetli şüphe!” nedeniyle “tutukluluğun devamına” kararı manidardır. “Ferman yazıldı, cezanız kesildi” anlayışı hüküm sürüyor. Herhalde bu dava nezdinde bu talebi tekrar edenlere gözdağı, bizlere ise “had” bildirmek isteniyor. Biz tüm bunlara rağmen haklı ve meşru talebimizin arkasındayız. 19 ayımızı dolduracağımız 6 Ekim günü, Beşiktaş Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde beşinci mahkememiz görülecek. Bu davayı sahiplenen herkesi sizin aracılığınızla davet ediyorum. Berna Yılmaz: 1.5 yıl oldu tutuklanalı. Bu ülkede parasız eğitim istemenin bedeli yıllara varan tutsaklık. Ferhat ve ben, en başta kendi hakkımız, genelde de tüm öğrencilerin, ailelerin hakkını dile getirdiğimiz için 1.5 yıldır bedel ödüyoruz. 15 yılla yargılanıyoruz. Evet, parasız eğitim istemenin bedeli 15 yıl. Herkes duysun ve bilsin ki Anayasa’da var olan bir hakkı yazmak kolay, istemek suç. İşte Ferhat ve ben bu ülkede bu hakkı dile getirdiğimiz için suçlu ilan ediliyoruz. Hem de “kuvvetli bir suç” bizimkisi. Nedir kuvvetli suç? Cevabı yok! Çünkü gerçekte ortada suç falan yok. Anayasa’da var olmasına rağmen gasp edilen bir hak var. Parası olmadığı için ölen binlerce öğrenci var. Ve tüm bunları bilmesine rağmen, kılını bile kıpırdatmayan bir hükümet var. Ferhat ve ben, bu gerçekleri yaşayan, gören öğrenciler olarak “Parasız Eğitim İstiyoruz, Alacağız” yazılı pankartı açtık. Paralı eğitim, bu ülkede yakıcı bir sorun. Çünkü asgari ücretin 655 TL olduğu ülkemizde, halkımız ya çocuklarını okula göndermemeyi tercih ediyor ya da kıt kanaat geçinerek okutabiliyor. Annemiz, babamız, sırf biz okuyalım diye insanlık onuruna yakışmayan işlerde, zor şartlar altında çalışıyor. Okulun halılarını yıkıyor örneğin. Hem de canını ortaya koyarak, sakat kalmayı göze alarak. Böyle bir ülkede, parasız eğitim istemek suç değil, bir haktır. Mayıs ayında görülen üçüncü mahkememizde savcı, bu talebi dile getirmenin kişi hak ve özgürlüğü olduğunu söyleyerek, beraatımızı istedi. Yani savcı diyor ki: “Sizi aylarca içeride tutarak bir suç işledik. Bu bir haktır, serbest bırakılmalısınız.” Ama heyet tutukluluğa devam kararı verdi. Mahkeme beş ay sonraya, 6 Ekim 2011’e ertelendi. Bu süre içerisinde Ferhat ve ben, hızla okuldan atıldık. Bize beraat kararı veren savcı ise sürgün edildi. Hukuksuzluğun biri bitiyor, diğeri başlıyor ve biz tüm bunların ortasında ısrarla ‘parasız eğitim’ talebini dile getirerek, binlerce öğrencinin umudu olmaya devam ediyoruz. 6 Ekim 2011’de Beşiktaş 10. Ağır Ceza Mahkemesinde dördüncü kez hakim karşısına çıkacağız. Bu mahkemeye hepinizi çağırıyorum. Gelin hep birlikte haykıralım: “Parasız eğitim istemek suç değil, haktır.” Bu hukuksuzluğa göz yummayalım. Hepinizi duyarlı olmaya, duyarlı olmanın ötesinde mahkemenin önüne gelerek sesimize ses olmaya çağırıyorum. Bunu, kendi hakkımız ve geleceğimiz için yapalım. | |
|
04 Ekim 2011, 17:51 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Parasız eğitimden tutuklu Berna ve Ferhat'tan mektup var! Hukuk çok başka işliyo canını sevdiğim memleketimde...iddianameleri hazırlanmamış, neyle suçlandıklarını bilmeden yıllarca ceza evinde yatıp, maaşları kesilip aileleri açıkta kalan askerleri izliyoruz işte sürekli ertelenen karara bağlanılamayan davalarla.. Gençlerle uğraşmak zaten bu "tip" makamların hobisi, bi' de alay konusu yapıyolar "bak gördün mü nasıl da tıktık içeri baldırıçıplakları" diye.. Üzgünüm bunlar iyi günlerimiz..Arapsaçı kararlar daha çoook bağlar elimizi.. |
|
04 Ekim 2011, 18:05 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Parasız eğitimden tutuklu Berna ve Ferhat'tan mektup var! Bu ülkede bazı şeyler cok saçma bir şekilde ileriliyor. Örnegin ; Aşırı derecede askerimiz var ve bu askerlerin cogu daha silah tutmadan askerligi bitiriyor. Örnegin; Bu ülkede aşırı derece üniversite mezunu var bu mezunların cogu daha bölümleri hakkında birşey bilmiyor. Bence, asker sayımız azaltılmalı ve işlevsel askerlerden oluşan bir ordu kurmalıyız bu sayede askeriyede müthiş bir gelir azalması olacak bu gelen geliri EĞİTİM'e aktarmalıyız.. Bence, Üniversitelerde gereksiz bölümlere ayrılan kontenjanı azaltıp yerine iş görecek bölümlerin kontenjanlarını biraz olsun arttırmalıyız. Buradan yapılacak kısıtlamaları EĞİTİM için kullanmalıyız.. Ya da hiç birini yapmadık ; KYK bursunu verirken daha cok araştırma yapmamız gerek ve bu bursların kontenjanlarını arttırmalıyız. Ben burs alan öyle insanlar tanıyorum ki 12 yıl kolejde okumuş, ailesinin üzerine apartman ve araba olan kişiLER burs alıyor ve ben öyle burs alamayan kişiler tanıyorum ki daha cebinde yol parası olmayan insanLAR.. Eğitim hak edene ücretsiz olmalı. Hak edenden kasıt ; Gitipte ÖSS'de 200 bininci olana değilde ÖSS'de ilk 10 bin kişi arasına giren herkesin yeme-içme kitap masrafları ve mümkün oldugunca barınma masrafları giderilmeli bunu yapacak ekonomiye sahip bir ülkeyiz.. NOT; Bu insanların bunları istedi diye içeride olması yanlış hemde cok ama suçun bir kısmıda bu insanlarda. İçlerinde bir cok provakatör kişi var. Yazdıkları pankart'ın renklerinden bile bu insanların nasıl bir görüşe sahip olduklarını apacık anlıyoruz görüşleri ne olursa olsun saga sola zarar vermeden birşeyler isteyen insanların hapiste yatması yanlış.. |
|
Etiketler |
berna, eğitimden, eäÿitimden, ferhattan, mektup, parasız, parasä±z, tutuklu, var, ve |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitimden İzler Sergisi ziyaretçilerini ağırlıyor | Zeytin | Kültür ve Sanat | 0 | 10 Ekim 2023 11:07 |
Özer: Egemenlik eğitimden geçiyor! | İpek- | Eğitim Haberleri | 0 | 25 Nisan 2023 00:05 |
Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz serbest! | Aze | Haber Arşivi | 1 | 07 Ekim 2011 11:22 |
Ferhat ve Berna'ya Tahliye | Melodram | Haber Arşivi | 0 | 07 Ekim 2011 09:43 |