Çevrimdışı

Sosyal Medya toplumların DNA’sını mı değiştiriyor?Sosyal medyanın insana geri dönüşü ile alakalı bir yorum da Yıldız Teknik Üniversitesi Basın Danışmanı Ümit Sanlav'dan geldi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Sanlav "Sosyal Medya Savaşları" isimli kitabında 2008’den beri Türkiye’de yaygın olarak kullanılmaya başlanılan ve iletişim anlayışımızda büyük bir devrim yaşanmasına neden olan Sosyal Medya’yı kullanmada ne kadar becerikliyiz ve dünyadaki bu hızın neresindeyiz sorularına yanıt arıyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Yapılan araştırmalara göre sosyal ağların insanları giderek asosyalleştirdiğini ifade eden Sanlav, buradaki kimliklerin, utanma duygusunu yok ettiğinden ve insanlarda narsisizm gibi birçok farklı psikolojik etki ortaya çıkardığını da belirtiyor. Facebook’u “sosyal bir ayna”, Twitter’ı “sosyal bir megafon” olarak nitelendiren “Sosyal Medya Savaşları” yazarı Ümit Sanlav, sosyal ağların yaşam kalitemizi ne kadar etkilediğini de sorguluyor.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Kullanıcılarını Narsist mi yapıyor?



Sadece sosyal paylaşım ve dijital iletişimden ibaret olmadığı net bir şekilde anlaşılan Sosyal Medya, uygulamaları, kişilerin ruhsal durumlarına ve karakter tiplerine de etki ediyor. Sosyal medya, kullanıcıların bastırdıkları bazı mizaci özelliklerinin daha çok ortaya çıkmasına yol açtığı gibi, toplumların DNA’sını da zamanla değiştiriyor.



Best ComputerScienceSchools‘un son araştırması, sosyal medyanın karakterimize etkisini başka bir açıdan ele alıyor ve sosyal ağların bizi narsist varlıklara dönüştürdüğünü iddia ediyor ve sosyal medyanın kişileri sadece kendini düşünen, başkalarının onun hakkında ne düşündüğüne takıntılı insanlar haline getirdiği tezini savunuyor.



Amaç kendini üstün göstermek



Facebook kullanım sıklığı ile narsisizm kişilik özelliklerinin ortaya çıkmasını doğru orantılı olduğunu söyleyen araştırma, en yoğun narsist özellikler taşıyan kullanıcıların daha sık durum güncellemesi yaptığını, daha çok kendilerinin başrolde olduğu fotoğraflar paylaştığını ve kendilerini üstün göstermek için özlü söz ve mottolar paylaşmaya daha yatkın olduğunu belirtiyor. “Selfie”lerin son dönemde bu kadar popüler olması da bu örnekleri destekler nitelikte. Ayrıca geçen sene gerçekleşen boşanmalarının üçte birinde Facebook’un bir sebep olarak yer alması da çok ilginç bir ayrıntı.



Teknolojideki sanallığın sosyalleşmesi



Tüm bu olumsuz tabloya rağmen sosyal medyanın, kullanıcılarının hayatları üzerinde büyük etkisi olduğu hemen hemen tüm akademik çalışmaların içeriğinde yer almaktadır. Sosyal medya üzerinden yaratılan bağların İnternet üzerinde sağlanan platformun sanallığını sosyalliğe doğru dönüştürdüğü söylenmekte. Böylelikle güçlü değilmiş gibi gözüken bağların farklı alanlarda kuvvetli olabileceklerine de değinilmekte.

 

Çevrimdışı

Son zamanların en kolay ama en doğru tespitiydi.

 

Çevrimdışı

bu yaşam boyunca herşeyin kısmen bi zararı ve yararı olmustur. bunu bilmeyen mı var?

 

Çevrimdışı

Evet Ruhsal Yönden Son derece Etkilendigimiz Bir Platform Oldu ve İnsanlar Derinleşince Hayatlarına yansıttıkları Bir Yaşam oldu.
Abartıyor muyuz ? Evet Abartıyoruz .
Taki Kişi Hayatına Müdahele Nispet Yapma Kişiye Hakaret ve Sayamadıgım Birçok Şey.
Kolay ve Fazla İletişimin Yarattığı Ruhsal Bozukluklar.

 

Çevrimdışı

kullanmayı bilmek gerekiyor, öncellikle.
en basitinden kaba tabir olacak; WC check-in yapanlar dahi var bunları kullanmayı bilen olarak ne gösterebilir nede söyleyebiliriz.
gayet taabii bi şekilde etkilenmeleri normal beyin.error! beyin.hata! herkes için gerçeliliği söz konusu değildir.

 

Çevrimdışı

Tabiki İnsan her halini Edasını resmeder ve beyan ederse
Hayatına Bir Müdahele Olur Olumlu yada Olumsuz İlerledikçe Bu
Hastalık hali alır Ve Başa Çıkılmaz.
Bence Herşeyin Azı Karar Çoğu Zarar.