05 Haziran 2014, 00:41 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Resimli garip bilgiler (8) Sera Etkisi Ne Demektir? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Dünya, enerjisinin büyük bir bölümünü fosil yakıtları yakarak sağliyor – sadece petrol değil, kömür ve doğal gaz da dahil; bu yanma sonucunda karbondioksit açığa çıkiyor. Karbon, yüz milyonlarca yıldır yeryüzündeki fosil yakıtlarda depolanmıştı. Özellikle son yüzyılda, büyük miktarlarda fosil yakıt yakılması sonucu, açığa çıkan karbondioksitte de artış oldu. Bütün karbondioksit atmosferde kalmaz; bir kısmı okyanus ve göl sularında çözünür ve bir kısmı da, kalsiyum ve magnezyum karbonat formunda kayaya dönüşür. Fakat ölçümler, atmosferdeki karbondioksit miktarının her yıl yavaşça arttığını göstermektedir.Atmosferdeki karbondioksit miktarının artışı, önemli bir problemi de beraberinde getirdi. Karbondioksitin görünür ışığa karşı geçirgenliği vardır, fakat kızıl-ötesi ışığı emer. Dünyanın güneşten aldığı enerji, çoğunlukla görünür ışık formundadır. Atmosferdeki karbondioksit, görünür ışığa karşı geçirgen olduğu için, enerji direkt olarak yeryüzüne ulaşır. Fakat yeryüzünden yansıyan ışık genelde kızıl-ötesi formundadır ve atmosferdeki karbondioksit tarafından emilir. Karbondioksit molekülü bu enerjiyi tutmaz ve bütün yönlere olmak üzere tekrar yayar ve böylece, bir kısmını yeryüzüne geri göndermiş olur. Karbondioksitin etkisi, güneşten gelen enerjinin yeryüzüne ulaşmasını engellemek şeklinde değil, fakat bu enerjinin bir kısmının uzaya geri gitmesini önlemek şeklindedir. Bu sürece, “sera etkisi” denmektedir. Atmosferdeki karbondioksit miktarının her yıl arttığı düşünüldüğünde, yeryüzündeki ortalama sıcaklıkta derece derece gerçekleşecek bir artış beklentisi ortaya çıkiyor. Dünyanın ikliminde ciddi etkileri olması için, sıcaklık artışının çok büyük olması gerekmez. Antarktika buzulunun eriyerek, dünyanın kıyı şehirlerinde sel haline dönüşmesi için, yaklaşık 4°C’ lik bir artış yeterli olacaktır. Ve 1975 yılından bu yana, ortalama sıcaklık yavaş yavaş artmaktadır! Kızılötesi Işınları Nerelerde Kullanılır? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kızılötesi (Kızılaltı, IR veya Infrared) ışınım, dalgaboyu görünür ışıktan uzun fakat terahertz ışınımından ve mikrodalgalardan daha kısa olan elektromanyetik ışınımdır. Teknolojide kabul edilen ismi olan infrared Latince’de aşağı anlamına gelen infra ve ingilizce kırmızı anlamına gelen red kelimelerinden oluşmaktadır ve kırmızı altı anlamına gelir. Kırmızı görünür ışığın en uzun dalgaboyuna sahip rengidir. Kızılötesi ışınımın dalgaboyu 750 nanometre ile 1 mikrometre arasındadır. Normal sıcaklığındaki insan vücudu 10 mikrometre civarında ışıma yapar. Doğrudan alınan güneşışığı %47 kızılötesi, %46 görünür ışık ve %7 morötesi ışınımdan oluşur. Kızılötesi görüntüleme hem sivil hem de askeri kullanım alanları bulmuştur. Hedef tesbiti, gözlemleme, gece görüşü, güdüm ve takip sistemleri gibi askeri kullanım alanlarının yanında, ısıl verimlilik analizi, uzaktan sıcaklık ölçme, kısa mesafeli kablosuz iletişim, spektroskopi ve hava tahmini gibi alanlarda da kullanılmaktadır. Kızılötesi gökbilim algılayıcılarla donatılmış teleskoplar kullanarak uzayın normal teleskoplarla, moleküler bulutlar gibi uzay tozları yüzünden görüntülenemeyen alanlarını görüntülemekte, gezegenler gibi soğuk cisimleri bulmakta ve Evren’in uzak geçmişinden kalan yüksek miktarda kırmızıya kayma’ya sahip nesneleri görüntülemekte kullanılmaktadır. Kızılötesi filtreler birçok farkli malzemeden üretilebilir. Bunlardan bir tanesi görünür ışığın %99′unu kesebilen polysulphone isimli plastiktir. İnfrared filtreler asker gece görüş dürbünlerinde sahneyi kızılötesi ışıkla aydınlatırken, görünür ışığı keserek, dürbünün kullanıcısının dışarıdan görülmesini engeller. Kızılötesi takip sistemleri (kızılötesi güdüm sistemleri olarak da bilinir) hedefin yaydığı kızılötesi ışınımı, hedefi takip etmek için kullanır. Kızılötesi takip sistemi kullanan füzeler, sıcak cisimler kızılötesi ışık yaydığından “ısı güdümlü füze” olarak da bilinir. İnsanlar, araç motorları ve uçaklar gibi birçok nesne ısı ürettiğinden kızılötesi dalgaboylarında arkaplandan kolayca ayırt edilebilir. Kızılötesi ışınım bir ısı kaynağı olarak kullanılabilir. Kızılötesi sauna ve bazı elektrikli sobalarda ısınma amacıyla, uçak kanatlarında ise oluşan buzu eritmek amacıyla kullanılırlar. Kızılötesi ışınım aynı zamanda bir sağlık ve ****oterapi alanında da kullanılmaktadır. Kızılötesi ışınım etraflarındaki havayı ısıtmadan sadece ışık geçirmeyen cisimleri ısıttığından yemek pişirme için de kullanılabilir. Kızılötesi ısıtma sanayide boya kurutma, plastik üretimi, tavlama, plastik kaynaklama gibi alanlarda da popüler olmaya başlamıştır. Bu tip uygulamalarda kızılötesi ısıtma yavaş yavaş geleneksel fırın ve ısıtma elemanlarının yerini almaktadır. Malzemenin karakteristiğine uygun kızılötesi frekans seçimi enerji verimliliğini de arttırmaktadır. IR veri iletişimi bilgisayar cihazları arasında kısa mesafe iletişimde kullanılmaktadır. Bu tip aygıtlar genellikle IrDA protokülüne uygun üretilmektedir. Uzaktan kumandalar ve IrDA cihazlar, plastik bir mercek tarafından odaklanıp, dar bir ışın haline getirilen, kızılötesi LED ışığı kullanmaktadır. Bu LEDi kapatıp açarak (modüle ederek) bilgi kodlanır ve karşı tarafa aktarılır. Alıcı bir silikon fotodiyot kullanarak kızılötesi ışığı yeniden elektrik akımına çevirir. Fotodiyot sadece verici tarafından üretilen hızla titreşen sinyala tepki gösterir, bu şekilde ortamdaki yavaş değişen ışığı filtrelemiş olur. Kızılötesi ışık duvarları geçemediğinden başka odalardaki cihazları etkilemez, bu yüzden yoğun yerleşim alanlarında kullanılmaya uygundur. Kızılötesi iletişim aynı zamanda uzaktan kumanda aletlerinde en sık tercih edilen iletişim metodudur. Kızılötesi lazer kullanan açık hava optik iletişim cihazları şehirlerde noktadan noktaya yüksek hızlı iletişim sağlamanın, fiber optik kablo çekmenin masrafıyla karşılaştırıldığında ucuz bir yoludur. Kızılötesi lazerler aynı zamanda fiberoptik iletişim sistemlerinde de kullanılır. 1.330nm (en az saçılım) ve 1.550nm (en iyi iletim) frekanslarındaki ışık fiberoptik iletişimde tercih edilir. Kızılötesi spektroskopi atomlar arasındaki bağları analiz ederek molekülleri tanımlamaya yarayan bir tekniktir. Her kimyasal bağ kendine has bir frekansta titreşir. Bir moleküldeki bir grup atom (mesela CH2) bağların esneme ve bükülme hareketlerinden dolayı birden fazla titreşim moduna sahip olabilir. Eğer bir titreşim molekülün dipol momentinde değişime yol açarsa molekül aynı frekansa sahip bir foton soğurur. Çoğu molekülün titreşim frekansları, kızılötesi ışığın frekanslarına denk düşer. Genellikle bu teknik 4000-400cm-1lik orta-kızılötesi ışınım kullanarak organik bileşikleri analiz etmekte kullanılır. Örneğin soğurduğu tüm frenkanslar kaydedilir. Bu tayf kullanılarak örneğin içeriği ve saflığı hakkında bilgi edinilebilir. Meteoroloji uyduları termal ve kızılötesi fotoğraflar çekebilen radyometrelerle donatılmıştır. Bu fotoğrafları kullanarak eğitimli analistler bulutların yüksekliklerini ve tiplerini belirleyebilir, kara ve deniz sıcaklıklarını ölçebilir ve okyanus yüzey olaylarını görebilirler. Tarama genellikle 10,3-12,5 µm frekanslarında yapılır. Sirrus ve Kümülonimbüs gibi yüksek buz bulutları parlak beyaz, Stratus ve Stratokümülüs gibi daha alçak ve sıcak bulurlar ise gri olarak güzükür. Sıcak yüzey şekilleri koyu gri veya siyah olarak görülür. Kızılötesi görüntülemenin bir dezavantajı stratus veya sis gibi alçak bulutların sıcaklığının yüzey sıcaklığına yakın olması sebebiyle bazen yer ve deniz yüzeyinin görüntülenememesidir. Avantajı ise gece de kızılötesi fotoğraf çekmenin mümkün olması sayesinde hava durumunun sürekli izlenebilmesidir. Bu tip kızılötesi görüntüler nakliye endüstrisi için çok önemli olan Gulf Stream gibi okyanus akıntılarının ve anaforların görüntülenmesini sağlar. Balıkçılar ve çiftçiler hasatı donmaya karşı korumak ve çıkarılan deniz mahsulü miktarını arttırmak için kara ve deniz sıcaklıklarını öğrenmek ister. El Niño gibi fenomenler de bu şekilde görüntülenebilir. Bilgisayarlı renklendirme teknikleri kullanılarak, normalde siyah-beyaz olan termal resimler, ilgilenilen bilginin daha kolay göze çarpması için renklendirilebilir. İklimbilim alanında, dünya ile atmosfer arasındaki enerji alışverişindeki trendleri izlemek amacıyla atmosferik kızılötesi ışınım takip edilir. Bu trendler dünyanın iklimindeki uzun dönem değişiklikler hakkında bilgi verir. Küresel ısınma araştırmalarında güneş radyasyonu ile birlikte takip edilen en önemli iki parametreden biridir. Sanat tarihçilerinin verdiği isimle kızılötesi reflektogramlar resimlerin alt katmanlarında gizli çizimleri günışığına çıkartabilir. Karbon siyahı resmin tüm arkaplanını boyamak için kullanılmadığı sürece reflektogramda iyi görüntü verir. Bor Elementi Nerelerde Kullanılır? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Periyodik tabloda B simgesiyle gösterilen, atom numarası 5, atom ağırlığı 10,81, yoğunluğu 2,84 gr/cm3, erime noktası 2300 C ve kaynama noktası 2550 C olan, metalle ametal arası yarı iletken özelliklere sahip bir elementtir. Genellikle doğada tek başına değil, başka elementlerle bileşikler halinde bulunur. Tabiatta yaklaşık 230 çeşit bor minerali vardır. Oksijenle bağ yapmaya yatkın olması sebebiyle pek çok değişik Bor-oksijen bileşimi bulunmaktadır. Bor-oksijen bileşimlerinin genel adıborattır. Dünyanın en stratejik madeni olarak kabul edilen Bor, nükleer sanayiden uzay araçlarına, gübre sanayiinden ilaç sanayine, kimya sanayinden otomobil sanayine kadar 400′ü aşkın alanda kullanılır. Türkiye,dünyada Bor rezervlerinin %65′ine sahip bulunurken dünya üretiminin %32′sini gerçekleştiriyor.Türkiye dışındaki ülkelerde Bor rezervlerinin ömrü son elli yıllıkken ülkemiz tüm dünyanın 450-500 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek Bor rezervlerine sahip konumdadır.Eti Holding A.Ş. aracılığıyla Burhaniye’den Şavaştepe’ye,Susurluk’tan Dursunbey’e,Bigadiç’ten Sultançay’ına,Bursa Kestelek’ten Sındırga’ya,Kütahya Emet’den Eskişehir Kırka’ya kadar 1 milyon 700 bin hektarlık bir bor madeni rezervleri alanı kamulaştırılmış durumdadır.Türkiye bor madenlerinin ihracatının %50′sini ham madde halinde,%50′sini işlenmiş olarak satar.Dünya bor rezervlerinin kalan kısmı ABD,Rusya,Çin,Şili,Bolivya,Peru,Arjantin,Sırbistan ’da bulunur. Bor ürünlerine ait teknolojiler genellikle teknolojiyi üreten ülkelerce gizlenir,bu konudaki bilgilere kolaylıkla ulaşılamaz.Bu nedenle,diğer ülkelerden önemli teknoloji transferleri yapılamamıştır.Bu ham madene sahip olan ülkelerden ziyade,bu madenle ilgili teknolojiye sahip gelişmiş ülkelerin piyasaları kontrol ettiğini gösterir. Piyade tüfeği,tabanca,top,tank üretiminde,zırhlı personel taşıyıcıların zırhlarını güçlendirici seramik plaklarda da bor kullanılır.Borla güçlendirilmiş cam malzemelerin iletken olmayan ve düşük dielektrik(yalıtkanlık) özelliği onları radara karşı görünmez kıldığından askeri teçhizat yapımında önemlidir. BNCT (Boron Neutron Capture Therapy) kanser tedavisinde kullanılır.Özellikle beyin kanserinin tedavisinde hasta hücrelerin seçilerek imha edilmesine yaraması ve sağlıklı hücrelere zararını minimum düzeyde olması nedeniyle tercih sebebi olabilir. Japon bilim adamlarınca,2001 yılı Şubat ayında,magnezyum diboridin geleceğin süper iletkeni olabileceği keşfedilmiştir.Süper iletkenlik,sıcaklığın belli bir noktanın altına düşürülmesi ile (kritik sıcaklığın altına) her türlü elektriksel direncin kaybolması durumudur. Nükleer reaktörlerde ve radyoaktif malzemenin fisyonu sonucunda ısı,alfa ve beta parçacıkları,gama ışınları ve nötronlar açığa çıkar.Nötronlara kalkan olarak kullanılan en önemli malzemelerden biridir. Bor bileşikleri,özellikle de boraks binlerce yıldan beri kullanılıyor.Babillerin Bor’u kıymetli eşyaların ergitilmesinde,Mısırlıların mumyalamada,Eski Yunanlıların ve Romalıların temizlikte,Mısırlıların,Mezopotamya uygarlıklarının ve Arapların bazı hastaların tedavisinde bor’dan yararlandığı bilinir.Hafifliği,gerilmeye olan direnci ve kimyasal etkilere dayanıklılığı nedeniyle;plastiklerde,sanayi elyafı üretiminde,lastik ve kağıt endüstrisinde,tarımda,nükleer enerji santrallerinde,roket yakıtlarında da kullanılır.Camın ısıyla genleşmesini önemli ölçüde indirgediği,camı aside ve çizilmeye karşı koruduğu,titreşim,yüksek ısı ve ısı şoklarına karşı dayanıklılığı sağladığı için ısıya dayanıklı cam gereçleri ve elektronik ve uzay araştırmalarında kullanılacak üstün nitelikli camların üretiminde de önemli yeri vardır.Ayrıca son günlerde otomobil yakıtı olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Sinestezi Nedir? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Uyandıkları her sabah kendine has ve değişiktir.Basitçe gazete okurken bile okudukları her bir kelimede gözlerinin önünde bambaşka renkler parlar.Kapı çaldığında çevrelerinde farklı büyüklükte üçgenler görüp gökkuşağına baktıklarında çeşit çeşit sesler duyabilirler.Do notası çalınca mavi renkler görebilirler.İşte tüm bunlar,sanrılar gören birinin değil,sinestezi sahibi insanların yaşadıklarıdır. Kelimenin etimolojisine baktığımızda; syn (birlikte) ve aisthesis (algı/his/duyum) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur.Ortaya çıkan Synaistesia kelimesi, birleşik his ya da birleşik duyum olarak tercüme edilebilir.Kaynak olarak hissizlik,duyu eksikliği anlamına gelen Tıp sinesteziyi,bir algı modalitesi uyarıldığında birden fazla kanalda uyarılma oluşması olarak tanımlar.Metefor,sembolizm kelimeleri gibi,çeşitli sanat ürünlerinin tanımlamasında kullanılan sinestezi kelimesinden farklı olarak bu olguyu yaşayan kişiler,kasıtsız ve sürekli olarak oluşan benzetmelerden bahsederler.Kısaca,birden fazla algı sistemi aynı nesnelere kendi yorumlarını aynı kuvvette verirler.Sinestezi sahibi insanlar,örneğin,insanları insan olarak değil de,görsel/işitsel/tekstürel vb. bir nesne/olgu olarak hatırlar ve benimserler;annesini ılık süt,kardeşini bir kedi vb. olarak gören/hatırlayan/düşünen biri gibi… Demografi olarak genelde solak ve çift el kullananlarda ve kadınlarda daha sık rastlanır ve irsi olduğu düşünülür.Bu kişilerde hafıza fonksiyonları güçlenirken matematiksel ve mekansal algı fonksiyonları zayıflar.Sinestezinin,beynin sol yarım küresiyle ilgili ve hipokampüs bezine bağlı bir fonksiyon olduğu düşünülür.İstatiksel olarak çok nadir rastlansa da ‘normal’ bir beyin fonksiyonudur.Her beyinde gerçekleşen bir sürecin bazı insanlarda bilinç yüzeyine yansımasından kaynaklanır. Dünyada Kaç Ülke Vardır? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Büyütmek için tıklayınız, esas boyutları 1148x679. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Aslında bu sorunun net bir yanıtı yoktur.Hangi kaynağı araştırırsanız araştırın farklı rakamlarla karşılaşma ihtimaliniz çok yüksektir;çünkü bir ülkeyi tam olarak ifade eden genel bir tanımlama mevcut değildir.Bu nokta da Birleşmiş Milletlere üye olan ülke sayısı referans alınabilir ancak.Bu durumda diyebiliriz ki uluslararası ortamda tanınan yüz doksan üç ülke,Birleşmiş Milletler’e üye olan yüz doksan iki ülke ve Vatikan vardır.Bunun dışında Birleşmiş Milletler’e üye olmadığı halde uluslararası ortamda tanınan ülkeler de vardır: Çin Cumhuriyeti (Tayvan): 1971′den itibaren Birleşmiş Milletler’e üye olmayan ancak uluslararası hukukuna ve Montevideo Konvansiyonu’na (anlaşmasına) göre devlet olarak tanımlanır. Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (Batı Sahra):Bu ülke,BM’nin alt üyesi tarafından tanındığı halde,BM üye olma talebini kabul etmiyor. Kosova:Sadece Çin Cumhuriyeti ve BM’nin otuz dokuz üyesi tarafından tanınır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kıbrıs):Diplomatik olarak Türkiye dışındaki BM üyesi tarafından tanınmayan ülkedir. Abhazya(Gürcistan) ve Güney Osetya (Gürcistan): Diplomatik olarak Rusya ve Nikaragua dışındaki BM üyesi tarafından tanınmayan ülkedir. BM’nin hiçbir üyesi tarafından tanınmayan ancak fiilen bağımsız ülkelere gelince,bunlar: Dağlık Karabağ Cumhuriyeti (Azerbaycan), Transdinyester (Moldova), Somaliland (Somali), Sealand (Birleşik Krallık), Tami Eelam (Sri Lanka), Lakota Cumhuriyeti (ABD)’dir. Bir bölgenin ülke olarak kabul edilmesinde önemli bir karar mekanizması olan BM,24 Ekim 1945′te dünya barışını,güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik,toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak amacıyla kurulmuştur.İlk üyesi Amerika Birleşik Devletleri’dir.Son üyesi ise 28 Haziran 2006′da Sırbistan ile kurduğu ortaklıktan ayrılan Karadağ’dır. Tuaregler Kimdir? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Büyütmek için tıklayınız, esas boyutları 1280x911. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Cezayir,Libya,Mali ve Nijer arasında geniş bir alanda yaşayan ve Berberi dillerinden birini konuşan halktır.Sayıları yaklaşık 1,2 milyona ulaşan Tuaregler bağımsız bir siyasi örgütlenmeye de sahiptirler.İsimler Tuareg,İslamiyet’e dönmekte geciktikleri,halen de en katı inanışlara mesafeli durdukları için Tanrı’nın terk ettiğianlamında Arapça bir ifadedir. Kuzey Tuaregler çoğunlukla çölde, Güney Tuaregler ise daha çok step ve savanlarda yaşar.Kuzeydeki başlıca Tuareg konfederasyonları Ahaggar ve Azcer, güneyde ise Asben, İfora, İtesan, Avellimiden ve Kel Tademaket’tir.Güney Tuaregler Zebu ve deve yetiştirir ve bunların bir bölümünü Kuzey Tuareglere satarlar.1970′lerde ve 1980′lerde Moritanya’nın güneyi, Senegal, Nijer, Burkina Faso ve Çad’ı etkisi altına alan kuraklık Güney Tuareglerin sayısının azalmasına ve hayvancılığa dayalı geleneksel yaşam biçimlerinde önemli değişikliklere yol açmıştır. Geleneksel Tuareg toplumu, soylular, din adamları, vasallar, zanaatçılar ve eskiden köle emekçilerinden oluşan katmanlara bölünmüştür.Tuaregler geleneksel olarak, kırmızıya boyanmış deri çadırlarda yaşarlar. Günümüde deri yerine naylon çadırlar da kullanılmaktadır. Güneyde beşik tonozlu keçe çadırlar yaygındır. Yetişkin erkekler kadınların, yabancıların ve evlilik yoluyla akraba oldukları kişilerin yanında mavi bir peçe takarlar; ama bu gelenkeler kentleşmeyle birlikte kaybolmaya başlamıştır. Tuaregler arasında eski Libyalıların kullandıklarına benzer bir el yazısı (tifinag) varlığını korumaktadır. Aslen berberi kabilelerine mensup göçmenlerdir.Zahiriye mezhebine mensupturlar ve mezhepleri gereği bir hadise dayanarak yüzlerini örttükleri söylenir.Bazılarına göre ise bunun nedeni,kötü ruhların ağızdan girmesini önlemektir.Başka rivayetler de bulunur.Bunlardan biri,duyguların gizli kalmasını düşündüklerinden erkeklerin yüzlerine peçe taktığıdır.Tabii bunun nedeni tamamen coğrafi koşullarla da ilgili olabilir;çöldeki kumlardan dolayı. Kültürlerine oldukça bağlı,son derece gururlu ve prensip sahibidirler.Kadınlarını ezmedikleri bilinir,kız çocuklarına da erkek çocuklarla aynı eğitim verilir.Çocuklar soylarını babadan değil,anneden alırlar.Kadınlar aile işerinde etkili bir güce sahiptirler ve tek eşlilik hakimdir. | |
|
Etiketler |
8, bilgiler, garip, resimli |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Resimli garip bilgiler (1) | Nogitsune | Genel Paylaşım | 4 | 05 Haziran 2014 01:02 |
Resimli garip bilgiler (7) | Nogitsune | Genel Paylaşım | 0 | 05 Haziran 2014 00:40 |
Resimli garip bilgiler (4) | Nogitsune | Genel Paylaşım | 0 | 05 Haziran 2014 00:33 |
Resimli garip bilgiler (3) | Nogitsune | Genel Paylaşım | 1 | 05 Haziran 2014 00:25 |
Resimli garip bilgiler (2) | Nogitsune | Genel Paylaşım | 0 | 05 Haziran 2014 00:16 |