IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By halukgta

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 19 Ağustos 2012, 13:02   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kur'an ı anlayabilmek adına, yaptığımız yanlışlar.





Günümüzdeİslam ı, Kur’an ı anlamaya çalışırken, öyle kaynaklardan, bilgilerden istifadeediyoruz ki, hiç sorgulamadan, düşünmeden Kur’an süzgecinden geçirmedenyaşamımıza geçiriyoruz. Ne yazık ki bu yol ve yöntemi, geçmişte de büyük birçoğunluk böyle yaşamış, bugünde öyle yaşıyor. Bu konuya örnek olması adına,yazdığım yazıma bir kardeşimizin verdiği cevap üzerinde, sizleri düşünmeyedavet etmek istiyorum.


(Senedille-i şeriyye diye bir şey duydun mu hiç?
Ayrıca hiç kimse Kuran ayetlerini dizip dizip, bak şurada şu yazıyor, o zamanbenim aklıma göre şu anlam çıkar, diyemez. Diyen kişi ya din sapığıdır yaultra mezhepsizdir ya da özel yetiştirilmiş bir siyonisttir.

Sen Kuranın açıklamasının seninin minicik beyninin aldığı kadar olduğunu musanıyorsun?
Yürü git, burada çoluk çocuk kandıracağım diye uğraşma.
Her önüne gelen din şarlatanı olmuş.)



Yukarıdaki sözlerideğerlendirdiğimizde, bizler şuan ki aklımız ve mantığımızla, Allah ınemrettiği, bizlere rehber olsun diye gönderdiği Kur’an ın muhkem ayetlerini,anlamamızın mümkün olmadığını, Kur’an ı anlayabilmemiz için, başka kaynaklaramutlaka ihtiyacımızın olduğu anlatılmaya çalışılıyor. Düşünün lütfen beşerindahi yazdığı bir ilmi kitaba, bu sözleri söylesek, sanırım kitabın yazarı çoküzülürdü.


Kur’an ı kendi aklı veçabasıyla anlamaya çalışanlara da, arkadaşımızın layık gördüğü sözlereüzülmemek elde değil. Bu kardeşimiz Kur’an ı anlayarak okumuş olsaydı, bu yoluve yöntemi Allah ın önerdiğini bilirdi.


Elbette Kur’an ı anlamak adına,bir cümlenin ya da kelimenin ardına düşüp, kendimizce anlamlar çıkarmamız büyükhata olur. Bugün bu hata ne yazık ki yapılıyor. Kur’an da bir kelimeden yolaçıkarak, açıkça belirtilmeyen gizli anlamlar yükleyerek, hurafe inançlarımızadelil arama çabası içinde kanıt aranıyor. Bu yöntemde elbette bizleri, yanlışagötürecektir.


Bizler inandığımız rivayetlere,kelimelerin ardından kanıt aramak yerine, Allah ın bizlere neler anlattığını,bizlerden ne istediğini, nasıl bir yolu izlememiz gerektiğini, bir bütün olarakanlamaya çalışırsak, en doğru yolu izlemiş oluruz. Daha sonra işimiz daha kolayolacaktır.


Kur’an ayetlerini doğru anlamakiçin, mutlaka Kur’an ın diğer ayetlerinden yararlanmalı ve Kur’an ın bir başkaayetine ters düşecek bir anlamı, manayı çıkarmamalıyız. Allah dinin anası,temeli olan muhkem ayetleri, yine Kur’an içinde verdiği nice örneklerleaçıkladığını bizlere anlatır ve yalnız Kur’an ın ipine bizlerin sarılmasıiçinde öğüt verir.


Gelin Kur’an bütünlüğünde,arkadaşımızın yazdığı cevabı birlikte değerlendirelim ve üzerinde düşünelim.Önce günümüzde Kur’an ı anlamanın kesin şartlarından sayılan, EDİLLE-İŞER’IYYE NEDİR onu anlamaya çalışalım.


Geleneksel İslam anlayışına göre, Kur’an ıdoğru anlayabilmemiz için, bazı ek bilgilere, beşeri kitaplara ihtiyacımızolduğu anlatılır. Bu bilgiler yoksa Kur’an ı doğru anlamakta mümkün değildirdenir. Bunun şartları olarak da şunlar sayılır.


1. Kur’an
2. Sünnet
3. İcma
4. Kıyâs



Kur’an ı anlamada en önemli kaynak, bizzat kendisi olduğu anlatılır, budoğrudur. Fakat Kur’an ı, tek başına ayetleri anlamamızın mümkün olmadığı,doğru anlayabilmemiz içinde, peygamberimizin sünneti yani hadislerine mutlakaihtiyaç duyulduğu vurgulanır. İcma ise, peygamberimizin ölümünden sonra,herhangi bir konuda bütünmüctehidlerinin şer’i bir hüküm üzerinde ittifakıyla alınan kararlar olduğusöylenir. Kıyas ise bir şeyi başka bir şeye benzetmek, karşılaştırmak suretiyleanlamaya çalışmaktır.


Şimdi gelelim bu dört başlığın, Kur’an ıanlamamızdaki doğruluğuna. Allah Kur’an da birçok kez bizleri uyararak, sizlereyemin olsun ki bu Kur’an ı kolaylaştırdım der. Hatta hala öğüt almayacakmısınız diye de dikkatimizi çekerek, ayetler üzerinde bizlerin düşünmesiniemreder. Eğer aklı başında bir insan, ayetleri anlayamayacak olsa, Allahbizlerin, neden ayetler üzerinde düşünmesini istesin? Düşünmeyenlere de ikazedip, uyarıda bulunsun? İşte bunu da dikkatle düşünmeliyiz.


Allah Kur’an ı doğru anlamamız içinde yol gösterirve Kur’an da, her şeyden nice örnekleri sıraladık ki, anlayasınız diye de açıklamayapar. Bir başka deyişle Kur’an ı, yine Kur’anayetleriyle anlamamızı öğütler bizlere.


Sünnete ve peygamberimizin hadislerine gelince. Yine bu konuda açıklama yapan Kur’an,peygamberimizin yalnız Kur’an a uyduğunu, ümmetine yalnız Kur’an ı tebliğ edipve yalnız Kur’an ile hükmetme görevi aldığını da çok açık anlatır birçokayetinde.


Hatta öylebir örnek verir ki, eğer elçim sizlereindirdiğime, tek bir söz ilave etmiş olsaydı bizim adımızı kullanarak, onun şahdamarını keserdik diye de, çok açık hükmünü vermiştir. Buradan da anlıyoruzki, peygamberimizin yolundan gitmek isteyen, yalnız Kur’an a sarılmalıdır.


Tüm bu bilgileri, Kur’an bütünlüğündedüşündüğümüzde, peygamberimizin Kur’an dışından ne bir hüküm verebileceğini,nede Kur’an ın dışına asla çıkamayacağını anlıyoruz. Eğerbizler Kur’an ı rivayetlere, ya da yüzlerce yıl önce Kur’an ı anlayanlarınanladıkları gibi anlamaya çalışırsak, hata yaparız.


Şunu asla unutmamalıyız. Dine hüküm koyan yalnızbenimdir diyen, Allah ın hükmünü asla unutmadan, peygamberimizin adınıkullanarak, bugün bizlere iletilen rivayetleri, Kur’an süzgecinden geçirerekalmalı ve yararlanmalıyız. Hiçbir doğru bilgi dışlanmamalıdır tek bir şartla,imtihan olduğumuz Kur’an ın onayından geçmesi şartıyla.


Diyelim ki bizler Kur’an ayetlerini okuduğumuzdaanlamamız mümkün değil, o zaman neden Kur’an ı bizlerin anlayacağı şekliylepeygamberimiz yazdırmadı diye, bir soru gelmez mi akla? Yine düşünmeye devamettiğimizde, madem bizler Kur’an ın muhkem ayetlerini okuyup düşündüğümüzdeanlamamız mümkün değil, bu durumda peygamberimiz Kur’an ile birlikte, ayetlerinaçıklanmış halini neden sağlığında yazdırıp bizlere ulaştırmamış? Bakın nekadar ilginç sorular çıkıyor ortaya.


Hâlbuki Allah hatırlayınız, yalnız Kur’an ın ipinesarılmamızı, onun üzerinde düşünmemizi ve yalnız Kur’an ı koruması altınaaldığını, sizlere gönderdiğim elçimin, yalnız sizleri Kur’an ile uyaracağınısöylemiyor muydu bizlere Kur’an da? İmtihanda öyle olmaz mı zaten. Herkeskendisi imtihan için düşünüp, aklını kullanıp, çaba göstermesi gerekmez mi?Allah bizlerin anlayamayacağımız bir kitaptan, sizce sorumlu tutarda imtihaneder mi? Allah bakın elçisinin Kur’an dışına çıkamayacağını, topluma yalnızKur’an ile hükmedeceğini, çok net nasıl açıklıyor hatırlayalım.


Nisa 105: Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasındaAllah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik.Sakın hainlere yardakçı olma.


Maide 67:Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiğipeygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğakılavuzluk etmez.


Ahkaf 9: De ki: "Ben, resulleriçinden bir türedi değilim!Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahye dilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim.


Ahzap 2: Rabbinden sana vah yedilene uy! Allah,yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.


Araf 3; Rabbinizden size indirileneuyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğütalıyorsunuz.


Yukarıdaki ayetlere ve buna benzer onlarca ayetleregözlerini yumanlara, elbette söyleyecek sözümüz olamaz. Madem okuduğumuzdaherkesin anlaması mümkün değil, Allah nasıl olurda sizleri bu kitaptan sorumlututuyorum der, bunu da mı düşünen yok? Elbette düşünme ve akıl devre dışıkalırsa, neyin doğru neyin yanlış olduğu da anlaşılmayacaktır.


Allah hem din ve iman adına veliniz yalnız benim,sakın velilerin ardına düşmeyin diye ikaz ettikten sonra, acaba bizlerinrehberi, dinin anası olan muhkem ayetleri, bizlere anlaşılması zor gönderir de,birilerinin ardı sıra bizlerin gitmesini sağlar mı? Nasıl olur da Allah a böyle bir adaleti layıkgörürüz, bunu damı düşünemiyoruz?



Size küçük bir örnek vermek istiyorum. Peygamberimizinyaşadığı dönemde geçen, bir olayı sizlere nakletmek istiyorum. Peygamberimizinanlattığı bir konu, dilden dile nakledilerek, peygamberimizin kulağına kadargelmiş. Peygamberimiz ben böyle bir şey söylemedim, diyerek söylenen busözleri yalanlamış. Çünkü kendi söylediği sözler değiştirilmiş, ilaveleryapılmış ve asıl anlamından saptırılmış. Bakmış ki bu yol çok tehlikeli veAllah yolundan saptırıcı, hemen kendisinden bundan böyle hadis nakliniyasaklamış ve bakın ne söylemiş.

(Allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izinvermedi.

Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11
Biz hadis yazarkenHz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Sendenişittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mıistiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplaryazdıkları için yoldan çıktılar.”

El Hatib, Takyid 33 )


Elbette bunlarda birer rivayettir, peygamberimizinsöylediği rivayet edilir, ama önemli olan Kur’an ın onayını almış olmasıdır.Peygamberimizin ilk önce hadis yazımını yasakladığı, fakat daha sonra izinverdiği anlatılır. Hâlbuki dört halife devrine baktığımızda, dört halifedöneminde de, peygamberimizden hadis naklinin, yasağının ciddiyetle takip edildiğinigörürüz. Bakın sizlere birkaç örnek.


Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonraMüslümanları toplayarak şöyle demişti: “Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve buhadislerde ihtilafa düşüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilafedecektir. Peygamberden hiçbir şey tahdis etmeyin. Sizebir soru soran olursa, “Bilgimizle sizin aranızda Allah’ın kitabı var” deyin veonun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kılın”
[Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I, 2-3]



Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktanberaberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunlarınyakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi MüslümanlarınMişnası’dır bunlar.
[İbn Sad/Tabakat 5/140]



Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyre’yi Devş dağlarınagöndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına göndermekle tehdit etmiştir.
[Tahzırul Havas 10b. ]



Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre o yanında yazılı sahifeler bulunankimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmış ve “Sizden önceki insanlar,Rab’lerinin Kitabını terk ederek âlimlerinin sözlerine uydukları için helakolmuşlardır” demiştir.
[İbn Abdilberr, 108]


Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı? ” diye sordu. Oda “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı” cevabını verdi.
[Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30, 31; EbuDavud K. Fiten 1, Tırmızı K. Fiten 43]



Elbetteyukarıda yazdıklarımda, daha önce söylediğim gibi rivayettir, önemli olanKur’an un süzgecinden geçiyor olmalarıdır. Bizim için kriter Kur’an dır. Onunonayladığı her bilgi, bizlerin başının tacıdır.



Şimdidebu konuyu kendi akıl süzgecimizden geçirelim ve diyelim ki, eğerpeygamberimizin hadisleri olmasaydı, bizler Kur’an ı doğru anlayamazdık. Budurumda Allah, kullarının anlayacağı bir rehber göndermemiş diye inandığımızınfarkında mıyız?



Bugünmezhepleri düşünün lütfen. Aynı konuda dahi, çok farklı hadis nakledilmişgünümüze ve hepside farklı bilgileri içeriyor. Sizce peygamberimiz aynı konudafarklı farklı sözler söyler mi? Bu yöntemle Kur’an ı anlamaya çalışırsak,hangisini doğru kabul etmeliyiz, bunun garantisini veren var mı aramızda?



AllahKur’an ı koruması altına aldığını söyler bizlere. Eğer Kur’an anlaşılması zorbir kitap olsaydı, onun açıklanmış bilgilerini de korumasına almaz mıydı?Lütfen dikkatle düşünelim, madem Kur’an ayetlerini peygamberimizin hadisleriolmasaydı anlayamazdık, acaba peygamberimiz neden sağlığında hadislerinitoplatıp yazdırmadı?



Hatırlayınızhadis toplama ve kayda geçirme çalışmaları peygamberimiz devrini bırakın, dörthalife devrinde de yapılmamıştır. Ancak dört halife devrinden sonra, İslam ınmezheplere bölünmesi ile toplanmaya yazılmaya başlanmıştır. Bu durumda kidüşüncelerinizi lütfen irdeleyiniz. Dikkatle düşündüğünüzde gerçeklerianlayacaksınız. Elbette herkes kendi imtihanını yaşıyorsa, istediğine inanmaktada özgürdür.



HâlbukiAllah yüzlerce ayetinde, bizlerin yalnız Kur’an ın ardı sıra gitmemizisöylediği gibi, Kur’an ayetleri üzerinde bizlerin bizzat düşünmesini deemreder. Bizler eğer dinin anası olan muhkem ayetleri okuduğumuzdaanlayamasaydık, yaradan bu sözleri söyler miydi?



Düşünün lütfen, herkes kendiyaptıklarından sorumlu tutuluyorsa, her beşer kendi imtihanını bizzat Kur’andan yaşamakla görevliyse, din ve iman adına veliler edinmeyi Rabbimyasakladıysa, nasıl olurda Allah bizlerin anlayamayacağı hükümler koyar, ondansonrada bizleri sorumlu tutar, bunu da mı düşünemiyoruz?



Böyle bir adaletsizliği, nasıl olurdaRabbimize isnat ederiz, bunu anlamak gerçekten çok zor. Kur’an ı doğru anlamak için, mutlakapeygamberimizin hadisleri lazımdır demek, büyük yanlış olur. Çünkü bizlererivayet edilen bilgilerin, peygamberimizin sözleri olduğundan emin değiliz.Bunun garantisini de kimse veremez. Ayrıca bunları söylemek ve inanmak, Kur’ana da saygısızlıktır. Allah hadi bir benzerinigetirsinler bakalım derken, acaba bizlerin Kur’an ın karşısına getirdiğimizkitapların farkında mıyız?



Bugünyaptığımız büyük yanlışlardan biriside, mezheplerin, geleneğin dine ilaveleriniKur’an da göremediğimizde, bakın gerçekten Kur’an da her şey yokmuş, demeyanılgısına düşmemizden kaynaklanmaktadır. Şunu lütfen unutmayalım, Allahsizlere her şeyden nice örnekler verdik Kur’an da diyor ve sizleri bu kitaptansorumlu tutuyorum diyorsa, lütfen Kur’anı yetersiz görme yanılgısından kurtulalım. İlaveleringeleneğin ve mezheplerin ilaveleri olduğunu bilelim, onlar olmazsa eksik imanetmiş oluruz diyerek, Rahmana ve kitabına saygısızlık etmeyelim.



Peygamberimizinölümünden sonra, yaklaşık beş yüz civarında hadis toplandığından bahsedilir.Peki, günümüzde bu sayının yaklaşık ne kadar olduğunu biliyor musunuz? Ne yazıkki günümüzde milyonlara yaklaşmıştır. Peygamberimizin ölümünden sonra, hadistoplama yarışlarını lütfen araştırınız. Bu yolun nasıl tehlikelerle doluolduğunu, o zaman daha iyi anlayacaksınız. Bu yolla mı Kur’an ı anlamayaçalışacağız?



Buradanda anlaşılıyor ki, dine nifak sokmaya çalışanlar çok çalışmışlar.Peygamberimizin adını kullanarak, dine nifak sokanların bu acı gerçeğinidüşündüğümüzde, Kur’an ı anlamak adına izlediğimiz yolun tehlikelerini artıkfark edelim ki, din düşmanlarının oyunları bozulsun.



Kur’anı anlama yöntemlerinden olan, İcma ve kıyasa gelince. Bizler geçmişte yaşamışâlimlerin anladığı şekliyle, bugün Kur’an ı anlamaya çalışırsak, büyük yanlışyaparız. Kur’an her çağa uyan ve ilmin, bilimin ışığında çok daha doğruanlaşılan bir nurdur. Onun içindir ki Allah, müteşabih ayetlerden bahsederken,âlimlerin bu ayetler hakkında yeni buluşlarıyla, iman edenlerin imanlarınınartacağından bahseder.



Bugüngeçmiş âlimlerin bilgileri,müctehidlerinin günümüze ulaşan nakillerini, bizlere doğru ulaştığını aslabilemeyiz. Bunun garantisini verebilecek, hiç kimse de yoktur. Hatırlayınızpeygamberimizin sağlığında bile, kendi sözünün dönüp dolaşıp yine kendisinebüyük yanlışlarla geri dönmesi örneği, dikkatle düşünülmelidir.



Din ve iman şaka götürmez. Allah korusun dönüşüolmayan yola girdiğimizde, pişman olmak istemeyen, Rahmanın koruması altındaki Kur’anı anlamaya çalışmalıdır. İmtihanımızda yalnız Kur’an dan dır. Bunusöyleyen bizleri yaratan Rabbimizdir.



Kıyas yöntemi aslında, her zaman ve her konudakullanılan bir yöntemdir. Açıklanan ve hüküm verilen bir konuda, benzerikonularla bağdaştırmaktır ki, bu her zaman uygulanmıştır. Önemli olan kıyasettiğimiz hüküm, Kur’an ın apaçık hükmü olsun.



İşte dostlar, bizler imanımızı, inancımızı böyleyaşıyoruz ve kendimiz gibi düşünmeyenleri de, şarlatanlıkla, daha da ilerigidip Siyonistlikle suçluyoruz. İçimize giren Yahudi fitnesi, ne yazık kiyüzlerce yıldır bizden birisi gibi içimizde yaşadığı yetmemiş, İslam toplumuiçersinde saygın yerlere de gelmiş. Artık bunun farkında olalım. Öyleyanlışlara inandırılmışız ki, doğrular yanlış görünür olmuş. Allah yardımcımızolsun.



Aklımızıdevre dışı bırakarak, eğer rivayetler ve sanı ile hala Kur’an ı anlamayaçalışırsak, sanırım Rabbin cezalarından da, kurtulmamız mümkün olmayacaktır.



Aklını kullanmayanı Allah, pislik içinde bırakırımdiyorsa, gelin artık aklımızı devreye sokalım ve düşünerek Kur’an ı anlamayaçalışalım ve ona göre iman edelim. Aklımızı kullanalım ki, pisliktenkurtulalım, huzura kavuşalım.


Dilerim Rabbimden, aklını kullanarak Kur’an ı anlamaçabasıyla İslam ı yaşayan, Rabbin halis kullarından oluruz.


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK


























 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
İ


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bakara Suresi 41-42. Ayetler Ve Günümüzde Yaptığımız Yanlışlar. halukgta Genel İslami Konular 7 08 Haziran 2018 12:34
Ruhban Sınıfı Ve Yaptığımız Yanlışlar. halukgta Genel İslami Konular 0 29 Ekim 2015 12:25
Zekat Konusunda Yaptığımız Yanlışlar halukgta Genel İslami Konular 0 17 Nisan 2013 18:06
Hac konusunda yaptığımız büyük yanlışlar. halukgta Genel İslami Konular 0 11 Mart 2012 16:13
Güzellik Uğruna Yaptığımız Yanlışlar Hayal Ah Kadınlar 0 16 Şubat 2010 12:29