12 Haziran 2012, 15:12 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Kürtaj konusu ve Kur'an ın bu konuya bakışı. Bizler İslam ı yaşarken, kendi çabalarımızla değil, birilerininöğretileri, güdümüyle yaşadığımız içindir ki, anlamaya çalıştığımız konularıngerçek hükmünün ne olduğunu, Allah ın rehberinden öğrenme çabasında hiç olmayız.Bu yanlış yolu takip ettiğimiz içinde, emin olmadan doğrulardan uzak yaşarız. Bugünlerde konuşulan Kürtaj konusuna da, ne yazık ki aynı gözlebakıyoruz. Allah sizlere bir rehber gönderdim imtihanınız, sorumluluğunuzKur’an dan dır dediği halde, yaşantımızda karşılaştığımız sorunları Allah ınrehberine danışmak, ona sormak yerine, beşeri bilgilere her nedense daha çokitibar ediyor ve onlara inanıyoruz. Kürtaj yani gebelik sonlandırması,gerçekten çok önemli bir konu. Basında bir kısım kişilerin söylediği gibi, bukadının bileceği bir iştir, kadının bedenine karışmayınız, ister doğurur isterdoğurmaz sözleriyle asla açıklanamaz. Bizler hiç bir şeyin sahibi değiliz, emanetçiyiz. Onun içindir ki,bizlerin bu konudaki söz hakkımızda sınırlıdır. Kürtaj konusuna gelince. Allah biz Kur’an da, her şeyden niceörnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız diyorsa, bu konuda dabizlere düşen Allah ın rehberinden, bu konuyu anlamaya çalışmak olmalıdır. Allah Kur’an da, anne karnında bebeğin oluşumunu ve geçirdiğisafhalarını bizlere anlatır. Gelin şimdi Kur’an a müracaat edelim ve bu konuyuanlamaya çalışalım. Acaba anne karnında döllenen yumurta, ne zaman insan olmavasfını kazanıyor, bunu anlamaya çalışalım. SECDE suresi: 7. O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanıçamurdan yaratmıştır. 8. Sonra onun zürriyetini, dayanıksız bir suyun özündenüretmiştir. 9. Sonra onutamamlayıp şekillendirmiş, onakendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar azşükrediyorsunuz! Secde suresinde geçen bu ayetler üzerinde, dikkatledüşündüğümüzde, anne karnında ki döllenen yumurtanın, ne zaman insan özelliğinitaşıdığı çok açık anlaşılıyor. Önceşöyle düşünelim. İnsanı hayvanlardan ve diğer canlılardan ayıran özelliğimiznedir? Canlı oluşumuz mu, yoksa Allah ın kendi ruhundan üfleyerek, bizlerebahşettiği ruhumuz mu? Sanırım bu sorunun doğru cevabını bulursak, konuyu da doğruanlayabiliriz. Ölen bedenimizi düşünün, toprak oluyor gidiyor, ya ruh? İşteinsanı insan yapan asla kaybolmayan ruh, bizleri değerli ve dokunulmaz kılıyor. Allah Âdem i yarattığında, tüm meleklerin âdemin önünde secdeetmesinin, yani ona saygı duymasının, ana nedeni nedir diye düşündüğümüzde,insanın Allah tan bir parça olduğu gerçeği, daha iyi anlaşılacaktır. Gelelim ayette bahsedilen, anne karnında geçen evrelere. Öncekadın ve erkeğin menisinin bir araya geldiğini, yani döllenen yumurtalardanbahsediliyor. Daha sonrada bu evrenin geçtiği bir zaman olduğu anlatılıyor vebu zaman içinde yavaş yavaş canlının, şekillenmeye başladığı belirtiliyor. Bu kısma kadar baktığımızda, bu oluşumun canlı olduğu anlaşılıyorama dikkat ederseniz insan hüviyetini daha almıyor. İnsan olabilmesi için,Allah ın kendi ruhundan ona üflemesi, yani ona ruh vermesi gerekiyor. İşte geçenbu evreden sonra Yaradan, anne karnındaki bu şekillenmiş canlıya, bakın nasılbir özelliği veriyor. (Onakendi ruhundan üflemiştir.) İşte bebeğin dokunulmaz anı, bu andan itibaren başlıyor, tıpkıÂdemi yaratıp kendi ruhundan üflemesi gibi. Bu andan sonra annenin sağlığıtehlikeye düşmediği sürece, kürtaj asla yapılamaz. Bu bebek artık, normalyaşayan bir insan gibidir. Bakın yine Yaradan bu konunun daha iyi anlaşılması için, bir başkaörnek daha veriyor, şimdi ona bakalım ve üzerinde düşünelim. Hac 5:Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilinki, biz sizi topraktan,sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce)belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşanceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Vedilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizibir bebek olarak dışarı çıkarırız. Dikkat ederseniz yukarıdaki ayette, anne karnındaki bebeğin, Allahın ruhundan üflenmeden önce geçirdiği evrelerini anlatıyor. Ayete baktığımızdabelirlenmiş bir et parçası haline gelişinden bahsediyor. Dikkat ediniz bu halekadar canlı, ama insan hüviyetinde değil. Ne zaman Allah ona ruh veriyor, işteondan sonra ona dokunan, onun yaşamına son veren, en büyük suçu, günahı işlemişolur. Şimdide geçmiş İslam toplumları ve din âlimleri, kürtaj konusundakendi devirlerinin ilmi bilgileri ve Kur’an ışığında neler söylemiş ve neyapmışlar ona bakalım. Önce şunu belirtmek isterim. Geçmiş dönemlerde İslam toplumları, kürtaja tamamenkarşı çıkmamış, ama Kur’an ın sınırlarında hareket etmişlerdir. Bakın bu konuda neler söylenmişve uygulamışlar. (Anne karnında en önemli safha, cenine ruhun üflendiği andır.(Taberî XVNI/9) Bir başka deyişle canlanmasıdır. Insan, ya ruhla cesedin bütünüdür ki; genel kabul görengörüş budur; ya da sadece ruhtur. (Râzî XXlll/85) Bundan; ceninin üçüncü devre sonundan yani 120 günden önce insan olmadığı anlaşılır. Insan oluş, bu noktadanitibaren başlar (Taberi XVN/11). Hem diğer bir yaratış, hem de, ruhun üflenmesibunu gösterir. İştebütün bunlardan, ötürü, Hz. Ali (r.a.), bu yedi devre geçip ruh üflenmedikçecenine müdahalenin "ve'd" (çocuğu diri diri gömme, yani öldürme)olmayacağını söyler (Ibnü'I-Cevzi, Zâdü'I-Mesir V/462). Imâm Ebû Hânîfe de bunu delil olarak kullanır. Bütün bu temel gerçeklerdenötürü tüm İslâm fıkıhçıları, döllenmenin üzerinden yüz yirmi gün geçtiktensonra ve de zaruret yokken çocuk aldırmanın (kürtajın) haram olduğunda ittifaketmişlerdir.) Yukarıda yazdığım düşünceye karşı çıkanlarda vardır. Bu düşünce döllenmeninbaşladığı andan itibaren, artık gebeliğe son verilemeyeceğini, bunu yapanlarınbir insanı öldürmüş sayılacağı düşüncesini savunmaktadırlar. Bu düşüncefarklılıkları geçmişte de, günümüzde de vardır ve olacaktır. Herkes birbirinesaygı duymalıdır. Hepimiz bu Dünyada, imtihandan geçiyoruz. Bu farklı düşünce, imtihan oluşumuzun özeliğindendir.Yalnız unutmamamız gereken, Kur’an dan imtihan olduğumuz gerçeğidir. Allah ayetlerinin üzerinde düşünmemizive akıl ederek hayatımıza geçirmemizi emreder. Onun içindir ki, din adınafarklı düşüncelerimizi yaşarken, hiç kimse diğerine baskı yapmamalı, zorlakendi düşüncesini kabul ettirmeye çalışmamalıdır. Örneğin kürtaj konusunda geçmişte de farklı düşünce ve inançlarolduğu halde, hiç kimse bir diğerine baskı yapmamıştır. Fakat birleştikleri birkonu varsa, çocuğun anne karnında geçen evrenin sonunda, ruhun üflenmesindensonra, artık asla kürtajın, haklı bir neden yokken yapılamayacağıdır. Bu döneminbir kısım din âlimine göre, 120 gün olduğu bir kısmına göre de, bundan dahakısa olduğuna inanılır. Yüzlerce yıl önce yaşamış âlimler, kendi devirlerinin ilmine görebir araştırma yaparak toplumu yönlendirmişlerse, bizlere düşende günümüzilmiyle, tıbbıyla bunları daha dikkatle, itinayla araştırmak olmalıdır. Allah Kur’an ı bizler için yemin ederek, kolaylaştırdığını birçokkez söylüyorsa, bu konu üzerinde düşünürken bunu unutmamalıyız. Kendinefsimizde, Kur’an ın vermediği bir hükmü vermeye kalkarsak, dini zorlaştırmışolacağımız gibi, kadınlarımızı da hak etmediği bir zorlukla karşı karşıya bırakmışolacağımızı bilmeliyiz. Allah Kur’an da birçok konuda, detaylara girerek bizlereanlatmıştır. Örneğin bebeğin, 24 ay süt emmesinin öneminden bahseder. Boşanankadının, 3 ay hali geçtikten sonra evlenebileceği, Mirasın nasıl dağıtılacağı, kimlerleevlenemeyeceğimizin açıkça belirtilmesi gibi. Buna benzer birçok konuda incedetayları veren Yaradan, eğer isteseydi, hamile sonlandırması konusunda da çokince detaylar verip, hükmünü verebilirdi. FakatYaradan bunu asla yapmamıştır. Eğer yapmış olsaydı, özellikle kadınlarımız çokzor durumlarda kalır, sorumluluk altına girerlerdi. Allahbiz her şeyden nice örnekleri Kur’an da sıraladık diyor da, bu konuda açıkçabir hüküm vermeyip, bizleri zora sokmadan bir yol, yöntem öneriyorsa, bizleredüşen bu yolu yöntemi Kur’an dan bulmak olmalıdır. Bizler her nedense özellikle, kadınlarımızı ilgilendiren, Kur’anın açıkça hüküm vermediği konularda kararlar verip, birçok konuyuzorlaştırarak, din adına kadınlarımızı zorluklarla karşı karşıya bırakıyoruz. Sanırım hesap günü, yaptıklarımız önümüze getirildiğinde,kadınlarımıza karşı yaptıklarımızdan, biz erkeklerin yüzleri pek gülmeyeceğe benziyor. Allah bizlerin uyması gerektiği konularda, apaçık hükmünüvermiştir. Hatta hiçbir eksikbırakmadığını, açıkladığını da apaçık söylüyor. Bazı konularda ise kesin birhüküm vermeyip bizlere rahmet, kolaylık olsun diye bahsetmemiştir. Çünkübizlerin, zayıf yaratıldığımızı söyler Allah. Bunun içindir ki, uymamız gerekenkitabı, yemin ederek kolaylaştırdığını söyler bizlere. Peygamberimizde bir hadisinde, bu konuda bakın nasıl uyarıyor vebilgilendiriyor bizleri. (Allahbazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlarayaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması içinhatırlatmamıştır, onları da araştırmayın. Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403 ) Bizlerne yazık ki Allah ın şeriatından uzaklaşmış, kendi nefsimizin etkisiyle beşeribir şeriat kurmuşuz. Allah ın şeriatından uzak yaşayıp, dini zorlaştırdığımız için,huzur ve mutluluktan uzaklaşmışız. Bugün İslam toplumunu düşünün lütfen, nedemek istediğimi anlayacaksınız. Kürtaj konusunda yüzlerce yıl öncesinde dahi, büyük bir sorunyaşanmamış, bu konu çok fazla gündeme dahi gelmemiştir. O devrin ilmi ve Kur’anın verdiği bilgilerle, kürtaj konusu çözümlenmiş, sınırlar tespit edilmiştir. Günümüz ilmi çok daha ileri olduğuhalde, Kur’an ın ışığında değil, nefsimizde yarattığımız beşeri şeriatla, bukonuya günümüzde bakışımız, bizleri geçmişten daha geriye götürmektedir. Bugidişle cahiliye devrinden, bir farkımız kalmayacak. Kur’an ı devre dışı bırakan bizler, edindiğimiz velilerinşeriatıyla, Allah ın şeriatından çok uzaklaşmışız. Hesabın görüleceği O gün,bakın peygamberimiz ne söyleyecekmiş. Furkan 30; EyRabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular. Gerçekten artık Kur’an, devre dışı bırakıldı. Onun içindir ki,İslam toplumlarında bu acı gerçek artık su yüzüne çıktı. Kur’an dan bahseden,onun ayetleri üzerinde düşünen ne yazık ki yok. Allah ın şeriatı terk edildive beşeri bir şeriat yaratıldı. Daha da kötüsü bu Allah katındandır diyerek, toplumAllah ile aldatılır oldu. Rabbim ne olursun yardım et bizlere. Gönül gözlerimizi, seningüneşinle aydınlat. Yoksa beşerin yarattığı bataklığın içinden, aslakurtulamayacağız. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK | |
|
Etiketler |
bakışı, bu, konusu, konuya, kuran, kürtaj, ve, ın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
O Kız Bu Konuya Gelmesin | CanDostu | İtiraf Ediyorum | 10 | 29 Temmuz 2014 23:18 |
Kürtaj Bilgileri - Kürtaj Tipleri | Liaaa | Kadın Sağlığı | 0 | 10 Mart 2012 15:14 |
Vicdani ret konusu ve Kur'an ın bu konuya bakışı. | halukgta | Genel İslami Konular | 1 | 20 Kasım 2011 16:24 |