IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Sevda

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 28 Mart 2013, 19:10   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Evrenin yaratılışı - Tanrıların doğuşu




EVRENİN YARADILIŞI - TANRILARIN DOĞUŞU

İsa'nın doğuşundan bin yıl önce; Homeros'un devrinde bile Yunan Tapınağı "mabedi" vardı. İlyada ve Odisse de yunanlıların inandıkları Tanrılar ve Tanrıçalar; efsaneleri ve özellikleri ile biliniyor, tanınıyordu.Fakat bu efsaneleri anlatan şair Homeros Tanrıların geçmişlerini ve nereden çıktıklarını hiç anlatmamıştır. O sadece Zeus'un Kronos'un oğlu olduğunu, Okeanos ile karısı Thetis'in bütün Tanrıların ve varlıkların sahibi olduğundan bahseder.
Sonraları Yunanlılar inandıkları Tanrıların tarihlerini, onların nasıl ve nereden çıktıklarını aramaya başladılar.

Eski Yunanlıların öğrenmek istedikleri ilk şey "Dünyanın yaradılışı" meselesidir. Onlar yerin, göğün, denizin, ışığın, suyun, havanın nasıl yaratıldığını bilmek istiyorlardı. Yeterli bilgileri olmadığından bütün bu şeyleri ve diğer tabiat olaylarını canlı birer varlık gibi hayal ederek, incelemeye koyuldular. Yeri, göğü, suları birer tanrı saydılar. Onlara kendi kafalarında birer insan şekli verdiler. Eski Yunanlılar, yeryüzünün yepyeni olduğu, daha kesin biçimini almadığı döneme Khaos adını takmışlardı. Khaos kelimesi büyük bir karmaşayı anlatmak için kullanılır, ve eski Yunanlılarda yeryüzünün ilk halini bir karmaşa, karışıklık olarak görüyorlardı. Efsanevi Tanrılar, işte bu el değmemiş karmaşık toprağa bir düzen getiriyorlardı.

Kargaşadan ilk çıkan Gaia yeryüzünün anası yada ana tanrıçasıydı. Gaia dünyaya bir çok tanrı ve tanrıça getirdi. Yunanistan'ın en yüce dağı, tanrıların mekanı sayılan Olympos'ta egemenlik kuran o büyük tanrılar ailesi Gaia'nın soyundan gelmedir. Gaia'nın çocukları eski çağ tanrılarının en güçlüleriydi, Yunanlılarda Romalılar da onları el üstünde tutarlardı.

Gaia ölümsüzlerin yeri olan ve yıldızlarla bezeli olan göğü yani Uranos'u yarattı. Ona, yani göğe kendisini de içine alsın kaplasın diye kendi büyüklüğünü verdi.. Ondan sonra Gaia yüksek dağları, ahenkli dalgaları bulunan Pontos'u, denizi meydana getirdi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Hesiodos’un kardeşi Perses’e gerçekleri açıklamak ve doğru yolu göstermek amacıyla yazdığı “İşler ve Günler” (Erga kai Hemerai) adlı didaktik eserinde Thegonia’daki yöntem insanlar dünyasına uygulanır:
Tanrılar gibi insanlar da bazı aşamalar geçirip bugün bulundukları duruma gelmişlerdir. Ne var ki tam karamsar bir görüşle insanların iyiye değil, kötüye gittikleri ve sonlarının büsbütün yıkım olacağı kanısındadır. Bunu önlemek için kişinin adalete dayanıp doğrudan ayrılmamsı ve hele gece, gündüz var gücüyle çalışması gerekir.

Hint-Avrupa kaynaklı dünya görüşlerine dayanan bu mythos Yunan yazınında pek yankı uyandırmamışsa da, Roma dünyasında epey tutunmuş ve işlenmiştir. Theogonia ile İşler ve Günler arasında ana görüş açısından hem bir benzerlik, hem bir çelişki vardır: Her iki yapıtta sözü geçen Prometheus efsanesi, İşler ve günler’ de altın çağ Kronos’un egemenlik dönemiyle bir tutulur, insanlar için yıkım Olympos’lu tanrıların saltanatıyla başlar.
Çağların (soy) madenlere göre sınıflandırılması İran-Babil kaynaklı bir görüşe dayanır. Hesiodos’a göre beş soy vardır: Altın, gümüş, tünç ve demir soyları, bunların aralarına Hesiodos bir soy daha sokar: Homeros destanlarında sözü geçen yarı kahramanlar soyu.
Hesiodos he soyu şöyle tanımlar:

ALTIN SOY
Olympos’ta oturan ölümsüzler yarattı
ölümlü insanların ilk soyunu altından.
O zaman Kronos’un gökleri tuttuğu zamanlardı,
tanrılar gibi yaşıyordu insanlar,
kaygısız, rahat, acısız, dertsiz.
Belalı ihtiyarlık çökmüyordu üstlerine,
kolları, bacakları her zaman dipdiri
sevinip coşuyorlardı gamsız şölenlerde,
tatlı uykulara dalar gibi ölüyorlardı.
Dünyanın varı, yoğu onlarındı,
toprak kendiliğinden bereket saçıyordu.
Sayısız nimetler ortasında, rahat, memnun,
yaşayıp gidiyordu insanoğulları tarlalarında.
Bu ilk insanlar ölüp toprağa karışınca,
birer cin oldular Zeus2un dileğiyle,
İyi birer cin, toprağı ve insanları koruyan cinler
yaman bir şerefe konmuş oldular böylece.

GÜMÜŞ SOY
Sonra gümüşten ikinci bir soy yarattı
Olympos’ta oturan ölümsüzler.
Bunların boyları bosları da, akılları da
çok başka türlüydü altın soylulardan.
Çocuklar yüzyıl çocuk kalıyordu
evde, analarının dizinde çocukça oynaşarak.
Büyüyüp ergin çağa gelince,
pek uzun sürmüyordu hayatları,
başlarını derde sokuyorlardı çılgınlıklarıyla,
ölçü nedir bilmiyordu coşkunlukları,
ölümsüzleri saymıyor, tapınaklara gitmiyorlardı,
oysa uygar insanların yasasıydı bu.
Kronos oğlu Zeus kızdı onlara,
gömdü toprağa saygısız yaratıkları,
yer altı cinleri, oldu gümüş soylular,
bunlar şerefçe altındadır ötekilerin.

TUNÇ SOYLULAR
Bir üçüncü soy yarattı tanrılar babası Zeus.
Bu tunç soylular gümüş soylulara hiç benzemiyordu,
birer kütük gibiydi bunlar, güçlü kuvvetli, korkunç,
işleri güçleri azıtmak, saldırmak, öldürmekti,
bunlar ekmek yemiyordı, taş gibiydi yürekleri,
korku salıyorlardı gittikleri yere.
Önünde durulmuyordu güçlerinin,
yenilmek nedir bilmiyordu
gürbüz omuzlarına çakılı kolları.
Tunçtandı silahları, tunçtandı evleri,
tunçla kazıyorlardı toprağı,
çünkü kara demir yoktu henüz.
Bunlar kendi elleriyle yokolup,
çekti gittler öbür dünyaya.
ve dünyada ad bırakmadan gittiler
küflü, paslı Hades’in ürpertili karanlıklarına.
Kapkara ölüm rüzgarları aldı onları,
bırakıp gittler pırıl pırıl gün ışıklarını.

KAHRAMANLAR SOYU
Toprak yeniden örtünce bu soyu da,
bir kuşak daha yarattı Zeus, Kronos’un oğlu.
Daha bereketli, daha doğru, daha yürekli olan bu soy
yarı tanrı kahramanlar getirdi dünyaya.
işte ondandır bu sınırsız topraklarda
bizlerden önce gelen koca yiğitler.
Çetin savaşlarda, yürekler acısı kargaşalıklarda
yitti gitti bu kahramanların hepsi,
kimi yedi kapılı Thebai’nin duvarları önünde,
Oidipus sürüleri uğruna Kadmos’un toprağında
kimi gemilerde, denizler ötesindeki Troya’da
güzel saçlı Helena uğruna.

sarıldılar her şeyi örten ölüm yorganlarına.
Kimilerine de Kronos oğlu Zeus, tanrılar babası,
insanlardan uzakta, dünyanın sınırlarında
bir yurt ve bir hayat verdi mutlu ve ölümsüz.
Orada, o mutlu adalarda yaşıyor şimdi onlar,
engin, derin Okeanos’un kıyılarında.
O mutlu yiğitlere yılda üç kez ürün verir,
çiçekler, tatlı meyveler saçan Ana Toprak.

DEMİR SOYU
İnsanoğullarının beşinci soyuna gelince,
keşke o soydakilerden biri olsaydım ben,
keşke daha önce ölsem, ya da doğmasaydım!
çünkü bu beşinci soy demir soyudur.
Onlar gündüzleri didinir, ezilirler,
geceleri kıvranır dururlar,
tanrıların yolladığı türlü dertlerde.
Belalarla karışık biraz sevinçtir bulabildikleri.
Ama bir gün gelecek, Zeus, Kronos’un oğlu
bu ölümlü insan soyunu da yok ediverecek.
O zaman ak saçlı insanlar soyu gelecek,
o zaman ne baba oğullarına benzeyecek,
ne de oğulları babalarına,
ne ev sahibi konuğunu bilecek, sevecek,
ne dost dostunu, ne kardeş kardeşini bugünkü gibi.
Yaşlanır yaşlanmaz hor görülecek ana, baba,
kaba kaba çatacaklar onlara.
Tanrı saygısı nedir bilmeyecek bu mutsuzlar,
karınlarını doyuranların karınlarını doyurmayacaklar.
Ne yeminin değeri kalacak, ne doğrunun, ne iyinin,
yalnız kötülere, azgınlara gidecek saygıları,
bak güçlünün olacak yalnız, vicdan kalmayacak.
Kötü insan saldıracak iyi insana, yalana dolana kaçıp, antlarını çiğneyecekler,
zavallı insanların ayaklarına dolanacak
kıskançlığın kem gözleri, kem dilleri.
O zaman bırakıp yeryüzünü Olympos’a gidecek
insanları bırakıp tanrılara sığınacak
ak yüzlü, ak alınlı Aidos’lar, Nemesis’ler
yalnız acılar kalacak ölümlü insanlara,
çare bulunmaz olacak kötülüklere karşı.

Alıntılar

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hz Adem'in Yaratılışı. Zen İslamiyet 0 14 Kasım 2012 18:10
Kadının yaratılışı nasıl olmuştur ? Zen İslamiyet 0 02 Kasım 2012 22:19
Ölümsüzler(Immortals)Tanrıların Savaşı 11.11.11 * Düş Sinema Dünyası 10 16 Kasım 2011 03:58
Nazca Çizgilerinin Sırrı (Tanrıların Arabaları) Düş Esrarengiz Olaylar 0 30 Mart 2011 16:50
İlk Kadının Yaratılışı Kan Serbest Kürsü 0 03 Nisan 2008 14:11