Ruh Molekülü (DMT =Dimethyltryptamine) Yazan; CanDostu 18 Eylül 2018, 11:48
"Ruh molekülü" enteresan geliyor değil mi? Yaşadığınız dünyada size en ilginç gelen şeyler aslında gerçeğe en yakın olan şeylerdir... Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Dünyada varlığını sürdüren dinler ve din adamları genelde bilimi pek sevmemektedir. Bilimin, yaratıcının varlığını inkar ettiğini düşündükleri gibi bu düşünceyi de yaymaktadırlar. İşin aslı tam tersidir. Kendini dine adamış ya da kendini öyle göstermeye çalışan insanlardan daha çok ulvi amaca sahip olanlar, aslında bilim insanlarıdır. Çünkü bilim insanları, söylenenin aksine yaratıcının olmadığını ispatlamak yerine yaratıcının varlığını ispatlamaya çalışıyorlar. Tabi bunun yanında insanlığa fayda sağlamak amacıyla hayatı kolaylaştırmak için buluş yapmayı da ihmal etmiyorlar. * * * Yaratıcının varlığını ispat etmek için yapılan çalışmalar arasında bulunan ilginç sonuçlar ise bir hayli şaşırtmaktadır. Bunlar arasında insanların salgılamış oldukları bazı hormonlarin içinde bulunan kısa adı DMT olan Di Methyl Tryptamine molekülüdür. DMT'nin tam olarak vücutta ne görev üstlendiği henüz bulunamamıştır. Ancak vücutta yoğun artış gösteren zaman, doğum yapıldığı zamandır. Diğer artış ise ölüm anında ve uyku halinde vücutun ürettiği gözlenmiştir. Yani bu demek oluyor ki, Di Methyl Tryptamine aslında ruhun vücuda girip çıktığı anlarda normalin üstüne ulaşmaktadır. DMT tam olarak vücudumuzun neresinde bulunmaktadır? * * * Herkesin bildiği gibi beynimiz sağ ve sol olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Aynı şekilde beynimizin içinde yer alan organ(cık)lar da ikiye ayrılmaktadır. Epifiz bezleri arasında sadece tek bir epifiz bezi, beynimizin tam ortasında bütünlüğünü korur vaziyette bulunmaktadır. İşte bahsettiğimiz epifiz bezinin içinde DMT dediğimiz molekül yer almaktadır... Sizce bu bir tesadüf mü? * * * Az önce DMT'nin doğum, ölüm ve uyku halinde vücudumuzda daha fazla üretildiğinden söz etmiştim. Sıkı durun... İnanç sahibi olan insanların dini ritüellerini gerçekleştirdiği zamanlarda da yoğun olarak gözlenmiştir. İbadet yaparken, ilahi söylerken veya meditasyon amacıyla bazı iskelet hareketlerinde de yoğun artışlara rastlanmıştır. * * * Bir kez daha şaşırmak ister misiniz? Eski çağlar dediğimiz, teknolojinin olmadığı zamanlarda epifiz bezini araştırdıkları, hatta çeşitli amaçlar için kullandıkları tespit edilmiştir. Bunun en iyi örneği Mısır ve Roma'da bazı göz semboli ile resmedildiği anlaşılmıştır. Eski zamanlarda bile bilinen bir şeyi, teknolojinin zirve yaptığı günümüzde neden daha fazla bilgiye sahip değiliz? Epifiz bezimizi işlevsiz hale getirilebilir mi? Öyleyse bunda amaç ne olabilir? * * * 1990 yılında yapılan bir araştırmada sodyum floridin epifiz üzerine oldukça etkili olduğu tespit edildi. Bunun üzerine çalışma biraz daha genişletilerek, epifiz bezin tam anlamıyla düşmanı olan floridin sodyumla birleştirerek adeta mıknatıs görevi üstlendiği anlaşıldı. İnsana sodyum florid verildiği taktirde, beynimizdeki DMT molekülüne sahip olan epifiz bezi kireçlenmeye başlar. Böylece vücudumuzda hormanal işlevin dengelemesine engel olur. Tüm sinir sistemlerinin anası diyebileceğimiz epifiz bezi, ruhsal bir anten görevi görerek üçüncü gözün fiziksel olarak bütün olmuş halidir. Fiziksel olarak bedenin yüksek bilinç haline geçerek farklı duyularınızın açmasına olanak vermektedir. Malesef çoğu insanın epifiz bezi ağır şekilde tahrip olmuştur. Tahrip olmasının nedeni ise yukarıda bahsettiğim sodyum florid ile kireçlenmesidir. Epifiz bezinin kireçlenmesini etkileyen faktörler nelerdir? * * * Günümüzde neredeyse bütün yiyeceklerde ve temizlik maddelerinde bulunan kalsiyum, florür, bromür ve klor epifiz bezine aşırı şekilde zarar vermektedir. Çeşme suyu içerken bir kez daha düşünmelisiniz. Ayrıca diş macunu satın alırken çok dikkatli olmalısınız... Epifiz bezinin güçlenmesini isteyenlere ufak bir ipucu; güneşlenmeyi ihmal etmeyin...
__________________ Deniz ol dalgan olayım, sahil ol kumun olayım Martına kanat olayım, tüyümü Maviye boya Adın Mavi, Gözlerin Mavi, Aşkın Mavi |
Görüntüleme 576
Yorumlar 3
|
19 Eylül 2018, 13:07 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Ruh Molekülü (DMT =Dimethyltryptamine) Bedenimize ne denli zarar verdiğimizi birçoğumuz biliyorduk, özellikle sağlıksız besinler ve çevre koşullarının etkisiyle bunu hissedebiliyorduk. Ruhsal açıdan bir çöküş ve depresif ruh haline de bizi sürükleyebilirdi ama demek ruhumuzun moleküllerine kadar gidiyor olay. Her seçim bedenimizin bir yerlerinde bir tahribata yol açıyor, gerçekten ince eleyip sık dokuyarak beslenmek, kullanacağımız temizlik ve kozmetik ürünlerini de itinayla seçmek gerekiyor. Ne yazık ki hepsini başarabilmek çok da kolay değil. Bir de ben güneşlenmem hiç... Epifiz bezlerim kusura bakmasın artık.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
|
19 Eylül 2018, 16:16 | #3 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (4) | Cevap: Ruh Molekülü (DMT =Dimethyltryptamine)
Ben bunun sistematik olarak bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Günümüzde değil ancak bundan bilmem kaç yıl belki de yüzyıl için hedeflenmiş genetik mutasyona hazırlık olabilir. Yani gelecekteki ataları olduğumuz insanların genetik yapılarındaki değişikliğe sebep olacağız. İnanç olarak da popüler dinler yerine Agnostisizm yerini alacaktır. İlerleyen günlerde Agnostisizm hakkında da makale yazmayı düşünüyorum.
__________________ Deniz ol dalgan olayım, sahil ol kumun olayım Martına kanat olayım, tüyümü Maviye boya Adın Mavi, Gözlerin Mavi, Aşkın Mavi | ||||
|
19 Eylül 2018, 16:52 | #4 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Ruh Molekülü (DMT =Dimethyltryptamine)
Olabilir, bir değişim olduğu zaten belli. Her anlamda insanlar bir değişim geçiriyor. İnanç konusundaki değişimleri şu an bile hissedebiliyoruz bence. Belki direkt yaratıcıyı reddetmiyor çoğu insan ama dini reddedenlerin sayısı artıyor. Belki ülkemizdeki din istismarının etkisi de bunda büyüktür. Zamanla dini reddetme bütünüyle reddedişe de dönüşebilir. Bunu dillendirenlerin sayısı arttıkça değişim daha net gözlemlenir. Ben yıllardır inanç sahibi olmadığımı söylüyordum ve zamanla çevremde benim gibi düşünen insanlar görmeye başladım. Lise döneminde feysbuk kullanırken dini inanç kısmına agnostik yazan nesildendim, merakla bekliyorum yazını. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. | ||||
|
Etiketler |
dmt, epifiz bezi, ruh molekülü |
Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
| |
Benzer Makaleler | ||||
Article | Author | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Su Molekülü Nedir? | Violent | Fizik | 0 | 22 Kasım 2014 17:24 |
Hücrelerinizdeki Hayat Enerjisi: ATP Molekülü | Amelia | Biyoloji | 0 | 16 Haziran 2014 13:20 |
Hemoglobin Molekülü | YapraK | Ödev ve Tezler | 0 | 29 Eylül 2009 04:35 |