Ceza Yazan; HerakLes 09 Haziran 2016, 17:38
Yemeksiz düğünede gittim. böylelikle gitmediğim düğün çeşidi kalmadı. yalnız yemeksiz derken, yanlış anlaşılma olmasın görgüsüz değiliz. baya hiç yemek yok. ara sıcak, pasta falan. yok yani. annem gitmeden önce kavun kesmişti. ye şunu demişti o yüzden hayattayım. benim asıl derdim biz düğünde neler olacağını katılımcılar olarak neden bilemiyoruz. bu neden bi sır olarak kalıyor hep. lan biz düğüne geliyoruz işte. söylesene sen başımıza neler gelecek orda. ne biçim arkadaşsın sen. de ki yemek yok, yemeği bırak pasta-börek bile yok desen "niye yok ulan" mı diyecez biz sana. düğüne gelmeden yemeği gömecez sonra gelecez. ama yok söylemiyorlar. daha sonra whatsapp grubu açılıyor "düğün yemekli mi" diye tartışıyorlar. ben dedim ki arkadaşa soralım, damat hani bizim arkadaşımız ya. o bilir dedim. yok sorulur mu bilmem ne deyip yine beni sosyal olmayan varlık olarak tanımladılar. eee noldu sordurmadınız bana ? ne geçti elinize ? siz aç kaldınız salaklar. annem bana kavun kesmişti, olan size oldu. ben neden söylenmediğini buldum ama. söylememek mantıklı. düğün denilen şeyin komple mantıksız olmasını istiyorlar, ondan ekstra çaba harcıyorlar. davetiyeden düğünün yemekli mi, yemeksiz mi olduğunu anlamaya çalışıyorlar. nasıl anlayacaksın, gelinin ailesinin soyadı cafcaflıysa düğün yemekli mi oluyor? birde arkadaşa takı takma olayı var. bana sordular ne takacaksın diye. ben düğün yapıcam mı, evlenecem mi ? hayır. şu an öyle bi durum yok. ama ben adamı seviyorsam yardımcı olmak için bütçeme göre altın takıyorum. peki diğerleri ne yapıyor ? bak 2 sene önce evlenen bi arkadaşın evindeyim. onunla birlikte bu arkadaşın düğününe gidicez o sonra ayrılcak eşiyle. dedim ki ne takacan lan ismet'e ? dur dedi bi bakalım. kendi düğün cd'sini koydu bilgisayara. açtı takı merasimini. ismet'in buna takı taktığı sahneyi, cinayet zanlısını teşhis etmeye çalışan türk polisi gibi inceledi. imkanı olsa ismet'in eline zoom yapacak. sonra baktı. buldu. kutu vermiş ismet buna. ee ne olacak dedim şimdi? bu kutunun içinde çeyrek altın olsa çıkarır takardı bana. kesin gram altın var onun içinde. çıkartıp takmaya utandı yavşak. ondan kutuyla verdi totoş. çıkarımlara bak. dehşetle dinliyorum adamı. bende ona gram altın vericem demek ki dedi. bu ne biçim mantık lan böyle. o zaman bu mantıkla benim ismet'e eşşeğin lülüsünü takmam lazım. bana bişey takmadılar ben ne takıyom millete. benim düğün videom yok, olacak gibide gözükmüyor. hakikaten tiksindim adamdan. yemin ederim gideceği her düğünden önce videosunu açıp kim ne takmış diye bakıyormuş. o zaman altının gramı kaç para, şimdi kaç para onu hesaplıyonmu desen yok tabii. gittik düğüne. umuyorum ki son düğünüm zaten. en fazla bir düğüne daha giderim. ondan sonrada arkadaş edinmiycem zaten. yer gösterdiler oturduk bi yere. normal düğün işte herzaman ki yaşadıklarım, sıkılıyorum yani. birşeyler eksik yani. bir baktım yemek yok. yemek yok ama tabak var. servis var. hemde öyle bi tabak var ki, sanki kuzu çevirme gelecek gibi bi hava var ortamda. insan yemek vermeyecekse sofraya o kadar büyük tabak koyarmı lan. tabakla 3 saat geçirince masada "ulan sen dolu olsan, ne yerdim varya seni" diye iç geçiriyorsun. daha sonra yalan olmasın kanepe diye bişey geldi. düğüne gittiyseniz bilirsiniz siz, ben ilk defa gördüm. ıslak ekmeğin üzerine salatalık, kimine zeytin konmuş. evindeki kanepe var ya hani 3 kişilik. bazen misafir gelince açıyorsun yatıyorlar falan. işte onu kemirsen bu kanepeden daha fazla tat alırsın. bu nasıl bir kanepe, nasıl bi yemek lan. daha sonra sosis geldi 10 kişilik masanın ortasına 1 küçük tabak. herkese 1 sosis düşüyor. ben dedim ismet delirmiş düğün hazırlıkları sırasında. bize alttan alttan mesaj veriyor. alın sosis yiyin. yoksa düğünde insanlara 1 tane sosis ikram etmenin mantığı nedir yani. ben tabii bunların hiçbirini yemedim. tanımadığım bilmediğim sosis sonuçta ne yicem. ama beni sosya varlık değilsin diye ötekileştiren arkadaşların ne yaptı biliyormusunuz ? bizim masaya gelip yemediğimiz kanepeleri istediler. aç kaldılar çünkü. kavun kesenleride olmamış demekki. düğün bitti. ertesi gün iş var. traşda oldum düğünden önce neden? orda başka bi arkadaşta kalcam. üzerimde gömleğim. memurum ya ben. bildiğin tam memurum o saatde bile. saat 23:55 ( saati nerden biliyon dersen polis tutanağında yazıyor. istesem tam lokasyon bilgisi verebilirim ama vermiyim hadi). serin bi ilkbahar gecesi. düğünden çıkmışım. açım. üzerimde gömlek, atımda pantolon. sanki düğünden çıkıp işe gidicem. bu sırada mazot çok yakmasın diye 70-80 arası gidiyorum. zaten düğünde o kadar kalmamın sebebi trafiğin rahatlaması için. ben gün içerisinde her zaman trafik var mıdır, yok mudur onu düşünürüm. o gün işe arabayla gitmişim veya servisle gitmişim hiç önemi yok. hep aklımda trafik var. çıldırıyorum çünkü istanbul trafiğinde. neyse işte sağdan sağdan yavaş yavaş giderken bir baktım trafik çevirme levhası. ben artık iyice yavaşladım. 30 km hıza kadar düştüm. orta şeride de bi tane polis geçmiş fener tutuyor. ama elektrikler kesilince evde 5 metre ötesini göstermeyen fenerlerden değil, adam ışığı bir koydu ben 300 metreden kör oldum. ulan ne oluyor bu herif niye böyle yapıyor diye düşünüyorum. tam iyice yaklaşıyorken polis kendi sağına doğru çekildi. tam yanından geçerken içimden : "adamlar demek ki tekin olmayan tipleri arıyorlar. ondan fener tuttu arabanın içine. ben tabii memurum, traşımı olmuşum gömleğimi giymişim falan. anladı memur olduğumu. o da memur sonuçta" dedim. sırıtıyorum bi tarafdanda. iyi adam sandılar ya beni. oysa ki malım ben. bildiğin mal. hoşuma gitti ama o an. tam yanından geçtikden sonra dikiz aynasından bi baktım, polis hızlı adımlarla arabasına doğru ilerliyor. bak o an içim bi gıdıklandı. bir şeylerin ters gittiğini anladım. canım sıkıldı onu öyle görünce yani. anladım kötü bişey olacak. bir baktım 5 km sonra yine bi trafik çevirmesi. aha dedim bu sefer durdurcaklar. demin beni anons etti diye geçiriyom içimden. "memur görünümlü katil var" diyerek. lan. yine durdurmadılar. öylece gittim o gün. gittiğim arkadaşada hiçbişey anlatmadım. ben manyağım ya çünkü. kuruntu yapıyorumdur diye anlatmadım. 2 hafta sonra babama trafik çevirmesinden kaçma cezası gelmiş. BABAM ARIYOR. adamın sorduğu soruya bak. + oğlum iyi misin ? -iyiyim baba. sen nasılsın ? +bende iyiyim. 24 nisan 2016 saat 23:55 neredeydin ulan sen ? yemin ediyorum böyle sordu herif. lan ben ne bileyim nerdeydim. öyle sorduğuna göre evde değilmişim demek ki. nerdeymişim dedim. trafik çevirmesinden kaçıyormuşsun dedi. hasss.....irr dedim bende istemsizce. daha sonra eve gittim. annem trafik çevirmesinden kaçarken ölen bi çocuk vardı onun haberini okuyor bana. ya anne ben kaçmadım diyorum çevirmeden falan. inanmıyor kadın. oysa 30'la geçtim insafsızlar 30. anlattım babama olayı. adam fener tuttu, baktı memurum bıraktı dedim. gerizekalı fener tutunca duracaksın dedi. açtım karayolları trafik yönetmeliğini öyle bişey yok. beni yolun sağına doğru sevk etmek zorunda. ben öyle hareketler bekliyorum adamdan. adam gözüme fener tutuyor lan. bende ona yakayım uzunları o zaman kör olalım birlikte. ben normalde şikayet edecektim o trafik polisinide, daha kendimizi babamıza anlatamadık. o yüzden uğraşmadım. ödedik 180 tl ceza. hemde erkenden ödedik indirim olsun diye. tabi olay bununla sınırlı kalmıyor ki. kendi mantğımın almadığı bir olay yaşayınca bende travma oluyor. şimdi ne zaman trafik polisi görsem "bu adam beni çeviriyormu, benmi anlamıyorum çeviriyorsada" diye psikoza giriyorum. geçen polisler orta şeritle sağ şeridi kapatmış, sol şeritden trafik akıyor. sırtlarıda dönük polislerin akan trafiğe doğru. ben sol şeritden gidecekdim, lan dedim şimdi yine kaçtı demesinler diye durduk yere çevirme yapılan yere daldım. beni takip eden 3 arabada peşim sıra geldi. önden giden takip ediliyor ya bu gibi durumlarda hep. ben 10 km hızla gidiyorum. bi tarafdanda polislerin gözlerinin içine bakıyorum "benlik bişey var mı? ehliyet ruhsat vereyim mi" diye. trafik polisi ellerini yanına açtı. " napıyorsunuz lan siz burda, defolun şuraya" diye bağırdı. sen ne yapyorsun esas. ordan geçeyimde yapıştır cezayı hemen dimi. yemezler artık. ya yanımda insan olmasa yemin ederim bütün çevirmelerde ehliyet ruhsat gösterip, üzerimi aratasım var. öyle rahat ederim ben artık. sürekli aramdan ceza gelecekmiş gibi oluyor. babamı inandıramadım. yanarım ona yanarım. bu arada adam o kadar kızdı ama bir yandanda akrabalara "bizim oğlan trafik çevirmesinden kaçmış" diyede anlatıyor. o da sıkıldı artık hiçbişeye bulaşmayan çocukdan. kriminal çocuk istiyor babam. yarında kahveye gidip sobanın içine el bombası falan atayımda sevinsin bari.
__________________ Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. |
Görüntüleme 619
Yorumlar 1
|
09 Haziran 2016, 17:57 | #2 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Ceza Ballı lokma tatlısı. ☺️❤️ |
|
Etiketler |
ceza, düğün, kavun, memur, polis, trafik, video |
Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
| |
Benzer Makaleler | ||||
Article | Author | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Trafik Cezaları, Trafik Ceza Maddeleri, Trafik Ceza Kodları, Trafik Ceza Kanunu Nedir | PauL | Otomobil Haberleri | 0 | 26 Kasım 2011 09:55 |
Ceza-fun | 911 | Güvenlik Açıkları | 27 | 28 Aralık 2005 05:27 |