07 Mayıs 2020, 17:06 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Şiirlerin Ardında Kalan Saklı Yaşamlar Şiirlerin Ardında Kalan Saklı Yaşamlar “Coşkuyla okuduğumuz şiirlerin bir yazılış hikayesi var mı gerçekten, Böyle muazzam şiirler nasıl kaleme alınır.” #1 – ATTİLA İLHAN – O MAHUR BESTE [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] O MAHUR BESTE Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara Müjgan bir kadın ismi olup Arapça`da kirpik demektir. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edildiğini radyodan duyan Attila İlhan şiiri Karşıyaka`dan İzmir`e geçmek için bindiği vapurda oluşturmaya başlamıştır. Attila İlhan ise şöyle açıklıyor şiirin yazılış hikayesini: “12 Mart sonrasının kahır günleriydi. Bir sabah radyoda duyduk ağır haberi: Deniz’lere kıymışlardı. Karşıyaka’dan İzmir’e geçmek için vapura bindim. Deniz bulanıktı; simsiyah, alçalmış bir gökyüzünün altında hırçın, çalkantılı… Acı bir yel esintisinin ortasında aklıma düştü ilk mısra… Vapurda sessiz bir köşe bulup yüksek sesle tekrarladım. Vapurdan indikten sonra da rıhtım boyunca bu ilk mısraları tekrarlayarak yürüdüm.” [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] #2 – NAZIM HİKMET KUVVAYİ MİLLİYE DESTANI “Kuvayi Milliye Destanı“, Nazım Hikmet‘in Kurtuluş Savaşı‘nı bölümler halinde anlattığı destandır. Nazım Hikmet, Kuvayi Milliye’yi 1939’da yazmaya başlar, 1941’de bitirir. Yapıtın sonunda “939 İstanbul Tevkifhanesi, 940 Çankırı Hapisanesi, 941 Bursa Hapisanesi” diye bir not bulunmaktadır.Nazım Hikmet Dayısı Ali Fuat Cebesoy’dan milli mücadeleye ait ayrıntılı bilgiler ister. Onun da desteğiyle şiir üç yılda tamamlanır. Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır, destânımızda yalnız onların mâceraları vardır. #3 – NECİP FAZIL KISAKÜREK Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İncin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor, Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler, Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor. Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi, Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. … Şiir yazıldıktan sonra çok beğeni kazanır ama Necip Fazıl, anlaşılamadığını düşündüğü için bu durumdan memnun olmaz. Çünkü bu şiirde şair, yirminci yüzyıl toplumundaki bunalımları anlatmak isterken kaldırımlarda yaşayan evsiz insanların anlatıldığı düşünülmüş. Felsefe profesörü Mustafa Şekip “Yalnız bu şiir bir sanatkara yeter.” diyerek şiirin ne kadar değerli olduğunu vurgulamıştır. #4 – CEMAL SÜREYA- ÜVERCİNKA Cemal Süreya eşi Seniha hamile iken kendisine “Üvercinka” adını taktığı genç bir kızla tanışır ve aralarında tutkulu bir aşk başlar. Fakat Süreya’nın 58 yıllık hayatında bu genç kızın ne adını bilen ne de yüzünü gören kimse olmayacaktır. Süreya’nın hayatında bir giz olarak kalan bu sır, Türk Şiirinin en güzel ve gizemli şiirlerinden birini ortaya çıkaracak Süreya’ya da şöhreti getirecektir getirmesine de Süreya bir karar vermek durumundadır. Çok sevdiği eşi Seniha o çok istedikleri çocuklarını doğurmak üzeredir ve Süreya kararını verir Üvercinka ile ayrılık kararı alırken bir Ağustos günü şu satırlar dökülür dizelere: Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında Afrika dahil Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma Yatakta yatmayı bildiğin kadar Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor Bütün kara parçaları için Afrika dahil Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Sabahları acıktığı için haklı Gününü kazanıp kurtardı diye güzel Birçok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında Afrika dahil Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahil Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok Aklıma kadeh tutuşların geliyor Çiçek Pasajında akşamüstleri Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil #5 – ÖZDEMİR ASAF- LAVİNİA Özdemir Asaf‘ın ‘Lavinia‘ şiiri; platonik olarak sevdiği ve bunu hiç söyleyemediği Mevhibe Meziyet Beyat için yazılmıştır. Çok alımlı bir kadın olan Mevhide hanım adına başka şairler tarafından takma isimlerle şiirler yazılmış. Mesela Oktay Akbal ‘Hasya’ ismiyle ona şiirler yazmış. İlhan Selçuk, ressam Edip Hakkı Köseoğlu ve Öztürk Serengil de Mevhibe Hanım’a gönlünü kaptırmış diğer isimlerdir. Sana gitme demeyeceğim Üşüyorsun ceketimi al Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal Sana gitme demeyeceğim Gene de sen bilirsin Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim İncinirsin Sana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavinia Adını gizleyeceğim Sen de bilme Lavinia #6 – SEZAİ KARAKOÇ-MONA ROZA Mona Roza Tek Gül anlamına gelir. Bir rivayete göre… Sezai Karakoç üniversitedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır.. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz.. Bir gün cesaretini toplayıp aşkını Muazzez Hanım´ a arzeder. Fakat reddedilince çok üzülür… Okullar tatil olur. Muazzez hanım Geyve´ de yazlıkta kalmaya başlar. Sezai Karakoç’ ta tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaya başlar.. Her gün karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder…Ona şiirler yazar. Mona Roza şiirinin her kıtasının baş harflerine dikkat edersek Muazzez Akkayam ismi ortaya çıkar. Gel zaman git zaman okul biter ve mezuniyet töreni yapılır.Mezuniyet törenindeyse Sezai Karakoç Mona Roza şiirini okur. Muazzez Akkaya ise tam karşısındadır. Şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar. Herkes bir daha okuması için ısrar eder. Ve tam 3 kez Sezai Karakoç bu şiiri ard arda okur. Sahneden tam ineceği sırada Muazzez Hanım koşarak yanına gelir ve ona hala teklifinin geçerli olup olmadığını sorar. Sezai Karakoç senin aşkın artık benimkine yetişemez der ve hayır cevabını verir Muazzez Hanım bayılır. Ertesi gün ise Muazzez Hanım´ın intihar ettiği duyulur. Sezai Karakoç hala evlenmemiştir. MONA ROZA Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek… | |
|
Etiketler |
şiirlerin ardında kalan saklı yaşamlar |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Saklı Kalan | yeSa | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 24 Şubat 2020 00:40 |
Ölber Vadisi'nin içinde saklı kalan güzellik: Deve Mağarası | ZaLim | Yaşam ve Detay | 0 | 10 Temmuz 2019 01:31 |
Saklı Şehrin Saklı Kahramanlarıydık – Özlem AYRAL | Vesaire | Şairler ve Şiirleri | 0 | 18 Aralık 2014 09:33 |
Ahmet Telli - Saklı Kalan | Elysian | Şairler ve Şiirleri | 0 | 25 Mayıs 2014 13:55 |
vodafone kalan dakika öğrenme kalan mesaj ogrenme | by_C3zA | Vodafone | 0 | 09 Mart 2010 22:26 |