21 Mayıs 2017, 14:55 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Munzur Dağları'nın Kutsal Çocukları: Yaban Keçileri Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. MUNZUR DAĞLARI'NIN KUTSAL ÇOCUKLARI: YABAN KEÇİLERİ Tunceli-Erzincan yolu boyunca uzanan Kutu Deresi artık yılın son misafirlerini ağırlıyor. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte derenin geçtiği vadi derin bir sessizliğe gömülüyor. Dere kenarında bulunan turistik tesisler de son müşterilerini ağırlıyor. Bölgeyi gezmeye gelen iki grup, Munzur Nehri'nde yetişen alabalıktan yemek için bir yol üstü lokantasına giriyor. Bir yandan vahşi doğayı izlerken bir yandan da siparişlerini garsona söylüyor. Tunceli ve çevresinde yaşayan yaban keçileri devletin resmi koruması altında ve avlayanlara para cezası veriliyor. Ancak sadece bununla kalınmıyor. Bölgedeki Aleviler için kutsal olan keçileri avlayanlar, toplumdan da dışlanıyor. Garson siparişleri hazırlamak üzere salondan ayrılırken, birden dağı işaret ederek, "keçilerimizi gördünüz mü? diye soruyor." Önce kimse anlam veremiyor ancak garsonun işaret ettiği noktada kıpırtılar hemen dikkat çekiyor. Bir grup keçi renkleri toprakla neredeyse aynı olduğu için ilk bakışta fark edilmiyor. Müşteriler önce herkesin bildiği evcil keçiler zannediyor. Ancak garson açıklama yapıyor: "Bunlar Dersim'e özgü yaban keçileri." Herkes büyülenmiş gibi bakıyor. Onu aşkın yaban keçisi, dağın yamacına kadar inmiş. Bazıları otlanırken, bazıları ise kayalara tırmanıyor. Başlarından uzun boynuzlu bir erkek, irili ufaklı "10'u aşkın yaban keçisi" İnsanların bulunduğu alanlara çok sık yaklaşmıyorlar. Lokantadakiler telefon ve fotoğraf makinalarıyla bu anları görüntülemeye çalışıyor. Yemek saatleri olsa gerek çevreye aldırış etmeden otlanıyorlar. Arada Kutu Deresi olduğu için ne onlar bu tarafa gelebiliyor, ne insanlar onların olduğu tarafa gidebiliyor. Durum böyle olunca kimselere aldırış etmeden sarı otların arasında sarıya yakın renkleriyle sessiz sessiz otluyorlar. Bazıları ise ulaşabildikleri ağaç dallarını yemeye çalışıyor. Derken ağaçların arasında diğerlerine göre daha iri bir yaban keçisi çıkıyor. Yaklaşık yarım metrelik boynuzları, çenesinin altındaki sakallarıyla kendisini hemen fark ettiriyor. Sürünün lideri erkek keçisi sürüyü kontrol edercesine diğer keçilerin çevresinde bir süre dolaşıyor. Yemekleri getiren garsonun uyarısıyla herkes kafasını kaldırıp daha yukarılara bakıyor. İnsanların çıkmasının mümkün olmadığı kayalıklarda da yaban keçileri geziniyor. Türkiye'nin doğusundaki sarp dağlarda yaşayan yaban keçilerinin nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya değil. Ancak buna rağmen Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından koruma altına alınmışlar. Yani izinsiz avlanmaları yasak. Bakanlık 2011 yılında sayılarını tespit etmek için bir çalışma yaptı. Ancak sayımın sonucu avcıların iştahını kabartmamak için açıklanmıyor. Avlanmalarına sadece av turizmi kapsamında izin veriliyor. Bunun da şartları oldukça ağır: Hayvanın sekiz yaşından büyük, erkek ve verimden düşmüş olması gerekiyor. Tunceli bölgesinde bu özellikleri taşıyan sadece 10 yaban keçisi bulunuyor. Tunceli bölgesi Türk ordusu ve PKK arasındaki çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bölgelerden biri. Belki bu özelliği sayesinde yaban keçisi avına kimse ilgi göstermiyor. Yakın zamanda yaban keçisi avı için bölgeye gelen olmadı. Keçiler sadece kaçak avcıların hedefi oluyor. Bunun da cezası var. Keçileri kaçak olarak avlayanlara 12 bin liradan başlayan para cezaları veriliyor. Tunceli Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürü Ali Haydar Gürsönmez, ekiplerinin kaçak avlanmaya karşı 24 saat görev başında olduklarını söylüyor. Al-Monitor'a konuşan Gürsönmez kaçak avlanmaya karşı etkili mücadele verdiklerini belirterek, şöyle diyor: "Av koruma faaliyetleri özellikle bu sezonlarda çok yoğun geçiyor. 24 saat ekiplerimiz sürekli teyakkuzda. Gelen ihbarla bazen planlı, bazen plansız harekete geçiyoruz. Her geçen yıl daha da etkili bir çalışma ve koruma yapıyoruz. Teknolojinin tüm imkânlarını kullanıyoruz, şimdi olamasa da ileride insansız hava aracı da kullanabiliriz. Bakanlıkça koruma altına alınan bir türdür. Nesli azalan bir türdür ama nesli tehlikede diyemeyiz. Normal av dönemlerinde avlattırma sağlamıyoruz. Yaban keçisi avlanması daha çok av turizmi kapsamında yapılıyor. O da bireylerin daha sağlıklı bir nesil bırakması için ayıklama yöntemi ve turizmde bir gelir sağlama yöntemiyle beraber değerlendirerek, o şekilde avlattırma sağlıyoruz. Kaçak avlanan çok kişi yakalıyoruz. Mesela geçen yıl dört kişi cezalandırdık. Bir tane çengel boynuzlu dağ keçisi vurmuşlardı, 15 bin lira tazminat cezası kestik." Tunceli bölgesindeki yaban keçileri çok şanslı. Nedeni ise yaban keçilerinin kutsal olduğuna inanılması. Tunceli'de yaygın olan Alevi inancına göre yaban keçileri kutsal. Bu nedenle avlanmaları, toplumun yazılı olmayan kurallarıyla yasaklanmış. Buna rağmen avlayanlar ise yine yazılı olmayan kurallarla cezalandırılıyor. Cezayı kesen, "dede" olarak adlandırılan Alevi toplumundaki inanç önderleri. Bunlardan biri Ali Ekber Frik. Al-Monitor'a konuşan Frik yaban keçilerinin kutsal sayılmasının nedenlerini şu cümlelerle anlatıyor: "Yaban keçileri sahipsizdirler, sahibi olmamasına rağmen sahipleri varmış gibi bir yere geliyorlar, otluyorlar, su içiyorlar. Sanki sahibi bunu otlatıyormuş." Erenler Sarık Zıvan, Derviş Cemal, bunlara sahiplik yapıyormuş, bunların etrafına toplanıyormuş. Erenler etrafına toplandığı için bizim halk da bunları kutsal saymış. Alevilik temeli üç ilke üzeri kurulmuş: Eline, beline, diline sahip ol. Eliyle haram yapmadığı için haram sayılmış. Erenlerin etrafına toplandığı için Derviş Cemal'in davarı, Şeyh Ahmet Dede'nin davarı demişler... Dokunmasınlar, öldürmesinler, özgürce yaşasınlar diye. Kimseye zararı dokunmayan canlılardır. Frik Yaban keçilerini öldürenlerin günah işlemiş kabul edildiğini belirterek, Bunları öldürenler "yol düşkünü" sayılıyor yani kusur yapmış, günah işlemiştir. Ceme alınmaz, günahını tövbe etmeden dede yanına almaz, elini öptürmez. "Ben bir daha böyle bir iş yapmıyorum" diyene kadar mutlaka ceza görmeli. Toplumdan soyutlanıyor, toplumdan kovuluyor. "Niye öldürdün, sıkıntın neydi? Kapında davarın var, onu kes ye diye söylenir onlara. Erenlerin davarı sayılmışlar. Sarık Zıvam, Şeyh Ahmet Dede, Düzgün Baba, Ana Fatma'nın keçileri Bu kutsal kişilerin isimlerini vermişler ki kimse öldürmesin" diyor. Yaban keçilerinin avlanmasının tamamen yasaklanması için zaman zaman kampanyalar düzenleniyor. Yaban keçilerinin avlanması HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü tarafından Meclis gündemine de taşındı. Önlü, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun yanıtlaması istemiyle Meclis'e "Tunceli'de av turizmi kapsamında yaban keçilerinin avlanmasına izin verilmesine" ilişkin soru önergesi sundu. Önergeye verilen yanıtta keçilerin avlanmasına özel avlanma planı çerçevesinde izin verildiği belirtildi. | |
|
Etiketler |
1 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Munzur Dağları | Erzincan-Kemahlı | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 19 Nisan 2014 11:07 |
Fas Keçileri | Zen | Hayvanlar Alemi | 0 | 29 Mayıs 2013 14:05 |
Keçileri Kaçırmak | N999 | Genel Paylaşım | 0 | 14 Mart 2012 00:48 |
Dağ keçileri | KarakıZ | Hayvanlar Alemi | 0 | 03 Eylül 2011 16:11 |