Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 2004 yılında çıkarılan Yönetmelikle ambalaj atığı toplayan, ayıran ve geri dönüştüren şahıslara ve tesislere lisans alma zorunluluğu getirildi. Yani çıkarılan bu yönetmelikle sokak toplayıcıları -vahşi atık toplama sistemi- dediğimiz sokakta rızıklarını atık toplayarak arayan kardeşlerimiz yerine bu yönetmelikle, AB standartlarında firmaların yapması planlanmıştır. Düzenlemeye göre; firmaların bir ekip kurması ve özel kıyafetler hazırlamaları ‘kağıt, plastik ve cam şişeler…’ atık yönetmeliğine göre kaynağında ayrılması öngörülmüştür. Yani evlerde ayrılması gerekir. Bununla ilgili de ilçe belediyelerine yetki verildi. İlçe Belediyeleri ve Çevre Şehircilik Bakanlığından Toplama Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm Lisanslı Firmalar ve Yetkilendirilmiş Kuruluşlar tarafından hazırlanan Atık yönetimi planı kapsamında belediye sınırları içinde oluşan ambalaj atıkları toplatılır. Bu mevzuata göre belediyeler ve lisanslı firmalar tarafından hazırlanan Atık yönetim planları, olsa da biz evlerimizde oluşan geri kazanılabilen atıkları çöplere atmamız halinde o insanlarda gidip yine çöp bidonlarından mutlaka kağıtları toplarlar. Çünkü olan bir şeyi topluyorlar. O atıklar orda olmazsa bir daha gitmezler. Yasaklamak yerine, bunun alt yapısını oluşturarak hareket edilmesi gerekir. Konunun çözümünü sadece kamudan beklememeliyiz. Bizlerde vatandaşlar olarak bu konuda atıklarımızı çöpe atmayarak, üzerimize düşeni yapmalıyız. Sonuçta bu sistemin resmiyete girmesi, atıkların kayıt altına alınması ve ekonomiye düzenli ayrıştırma tesisleri tarafından kazandırılması gerekiyor. Sokaklarda atık toplayarak rızıklarını arayan bu kardeşlerimizin de bir şekilde ortak akılla sisteme dahil edilerek bu sorun çözülebilir.