27 Nisan 2022, 07:00 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Mustafa Kemal Atatürk (Hayatı – Biyografisi) Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selanik’te doğdu. İlk öğrenimini ve askerî öğrenci olarak orta öğreniminin bir kısmını Selanik’te yaptı. Manastır Askerî Lisesi’ni bitirdi.1902 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1905 yılında Harp Akademisi’nden mezun oldu.Orduda çeşitli vazifeler aldı. 1913 yılında Sofya’da Ataşe Militer olarak bulundu. Birinci Dünya Harbi sırasında, Çanakkale Muharebelerinde, Tümen Komutanı olarak görev yapıı. 1916 yılından itibaren, Doğu ve Güney cephelerinde Kolordu ve Ordu Komutanlığı yaptı. Bitlis ve Muş’u düşman işgalinden kurtaran kuvvetlerin başındaydı. Filistin ve Suriye cephelerinde görev aldı. Mondros Mütarekesi’nden sonra Sevr Anlaşması hükümlerine dayanılarak ülkenin yabancılar tarafından işgali üzerine, son Osmanlı padişahı Vahdettin Han tarafından Anadolu’ya gönderildi.19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Türk millî mücadelesini başlattı.Amasya Genelgesi, Sivas ve Erzurum Kongrelerini topladı. Askerî görevlerinden istifa ederek 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni topladı. Meclis Başkanı seçildi.5 Ağustos 1921’de Başkomutanlık görevini üstlenerek Anadolu’nun Yunan işgalinden kurtarılması için mücadeleye devam etti. Sakarya Meydan Savaşı’nı kazandı. 19 Eylül 1921’de Meclis tarafından kendisine Mareşal ve geleneksel Gazi ünvanı verildi. 26 Ağustos 1922’de işgalci Yunan kuvvetlerine karşı Büyük Taarruz’u başlattı. Beş gün sonra 30 Ağustos 1922’de de Başkomutanlık Meydan Savaşı’ nı kazanıldı.Lozan Barış Konferansı’ndan sonra, 11 Ağustos 1923’de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yeniden Başkan olarak seçildi. 9 Eylül 1923’de kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanlığı’ na seçildi. 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet’in ilân edildiği gün, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Dört dönem üst üste seçildi.10 Kasım 1938’de öldü. ESERLERİ Atatürk’ün Özel Mektupları Mustafa Kemal Atatürk Kaynak Yayınları / Siyasal Tarih ve Türkiye Dizisi “Atatürk’ün Özel Mektupları”, ilk kez Sadi Borak tarafından derlenmiştir. 1961 yılında ilk basımı yapılan eser, kısa sürede tükenmiş, 1970’te ikinci ve 1980’de üçüncü basımı yapılmıştır. İlk basımı 42, ikinci basımı ise 80 mektubu kapsayan eser, üçüncü ve elinizdeki dördüncü basımında 157 mektubu içermektedir. Atatürk’ün bu mektupları, yaşadığı dönemin ve içinde bulunduğu siyasal ve toplumsal olayların birer aynası gibidir. Ayrıca Atatürk’ü tüm yanlarıyla bu mektuplarda bulmak da mümkündür: Sevgileri, tutkuları, hatta kıskançlıklarıyla… Mektuplar, tarihimiz ve Atatürk’ün biyografisiyle ilgili birçok materyali de içermektedir. Bu eserde yer alan mektuplar, öyküleriyle birlikte birçok olayı aydınlığa kavuşturmaktadır. Yakın tarihimizin kimi olayları belge ve bilgi yetersizliği nedeniyle tarihimize yanlış olarak yansımıştır. Kimi olaylar da aynı nedenle birtakım gerçek dışı varsayımlar üzerine kurulmuştur. Bunlar arasında kasıtlı olarak saptırılan olaylar da vardır: Fevzi Çakmak’ın Anadolu’ya geçişi, Sovyet yöneticileriyle yazışmalar, Ardahan Milletvekili Hilmi ve Ali Galip olayları vs… “Atatürk’ün Özel Mektupları”, yakın tarihimizin bilinmeyen ya da az bilinen kimi olaylarını açıklığa kavuşturmuş olması bakımından her zaman başvurulması gereken kaynak bir yapıt niteliğindedir. Atatürk Konuşuyor “Nutuk Öncesi” Mahmut Soydan, Falih Rıfkı Atay Tekin Yayınevi Bu kitap için anılarını kağıda döken Falih Rıfkı Atay ve Mahmut Soydan’a Atatürk’ün özel demeci “Benim anlattıklarım ve anlattıklarımı değerlendirmek için size verdiğim belgeler okunduktan sonra, bütün Türk milletini, özellikle Türk aydınlarını vicdan ve fikir hesaplaşmasına çağırmak isterim. “Anılar” diye size anlattığı bu hikayelerin, zamanımıza kadar birtakım Devlet büyüklerinin anılarını yayımlamak sevdasına benzer bir eğilimden doğmuş olduğunu sanmayınız. Eğer ben, bu gerçekleri size söylüyorsam ve milletimize ulaştırıyorsam, elbette bundan, büsbütün başka bir amacım vardır. Bu amaç ne olabilir?… Bunu burada açıklayamam. Fakat benim tasarladıklarımı, düşüncelerimi içtenlikle ulaştıran bu yazılar okunduktan sonra, kuşku duymam ki milletim, kendi kendine durumu öğrenecek, değerlendirebilmek için gerekli belgelere sahip olacaktır. Dediklerimi, olaylar eylemlerle kanıtlamamış olsaydı, bu sözlerimin kapsadığı gerçeği -güç anlaşılabilir düşüncesiyle-, bir zaman daha yayımlamakta ağır davranmaya belki gerek görürdüm.” HAKKINDA YAZILANLAR Atatürk’ten Anılar Kemal Arıburnu İnkılap Kitabevi / Atatürk İle İlgili Kitaplar Atatürk’ün düşüncelerini ve kişiliğini ortaya koymak ve değişik yönleriyle anlatmak çabasını güderken, çok dar bir çerçeve içinde de olsa, O’nu anlatanların da bu ortam içindeki yerlerine ve kişiliklerine de değinmiş bulunuyorum.Her anı ve izlenimin büyük bir değeri vardır. Uzun ve görkemli bir dönemin güçlü komutanları, tarihçileri, şairleri, yazarları, romancıları, müzisyenleri ve halk ozanları hep O’nu anlatmaya, ressamları O’nu çizmeye, heykeltraşları O’nu yontmaya çalışmışlardır. Bu anlatılanlar, hep gönüldeki Atatürk’tür. O’nu gönüllerinde duymayanlar, davasına baş koymayanlar, başlarını omuzlarının üzerinde bir yük gibi taşıyanlar O’nu anlatamazlardı ki… Anılarla Mustafa Kemal Atatürk İsmet Kür Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Atatürk Dizisi İsmet Kür, “Yazın bir bütündür… Diyelim ki, bir ulu ağaçtır. Bu ağacın her dalında ürün vermiş olmaktan mutluyum.” diyor. Yayınlanmış 17 kitabı ve bunların arasında 9 baskı yapmış olanları var. Yazarımızın kitapları, -hatta günlük gazetelerde yayınlanmı kimi makaleleri, köşe yazıları bile- daima ses getirmiştir. Yazılanların tümünde vurgulanan, İsmet Kür’ün kendine özgü sürükleyici, rahat yazış biçimi; alışılagelmişten biraz farklı, hatasız, ustaca kullandığı dil olmuştur. Psikolojik irdelemelerindeki etkileme gücü de, yazılarının, üstünde durulan başka bir özelliğidir. Atatürk’ten Anılar Kazım Özalp, Teoman Özalp Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Atatürk Dizisi … 1930’lu yıllarda çocuk yaşlarında olan, bugünün belirli yaş düzeyinin üzerindeki akranlarımdan bir kısmı, Atatürk’ü, bir kez uzaktan dahi görmüş olmayı, haklı olarak büyük bir mutluluk saymaktadırlar. Ben bu yönden gerçekten çok şanslı bir insanım. Babamın ona yakınlığı nedeniyle çok kereler Atatürk’le beraber olabilmek şansına eriştim. Bu ülkede yaşayan herkes, eğer Atatürk ile ilgili bir anısı varsa, bunu milletine mal etmeyi bir görev saymalıdır. Bu nedenle, her ne kadar çocuk yaşlarımdaki anılar da olsa, bazıları, büyük dersler alınacak değerdedir. Anılarımı bu kitap içerisinde ikinci bölüm olarak yayınlamayı mutlu bir fırsat sayıyorum. Ailemizin elinde bulunan ve bazıları bugüne kadar hiç yayınlanmamış olan fotoğrafların, bu yayına bir katkı sağladığı inancındayım. Kitabın birinci bölümünü oluşturan babamın anılarında, kendi yazdıklarına aynen sadık kalınmış, ancak o devirde kullanılmakta olan Arapça kelimelerin bazıları, gençlerin daha iyi anlayabilmeleri için, bugün kullanmakta olduğumuz şekilde Türkçeleştirilmiştir. Belirli bir tarihten sonraki anılarda, soyadları ve kullanılmaya başlanmış bulunan yeni kelimeler kullanılmıştır… Atatürk’ün Avrasya Devleti İsmet Bozdağ Tekin Yayınevi Atatürk’ün gözünde Milli Misak’ın anlamı nedir? Milli Mücadele’de, Sovyetlerden, ne zaman ve ne kadar yardım aldık? İran’a 1923 yılında Uçak armağan ettik mi? Neden?… Enflasyonun yüzde 250’lerde olduğu 1924 yılında 100.000 altın harcayarak: “Türkiyat Enstitüsü” kurduk, “Etnografya Müzesi”nin temellerini attık mı?.. Niçin?.. Dil Kurumu, Tarih Kurumu’nun kurulmasında gözetilen hedef nedir? Bu Hedef’den Kim ve niçin saptı?.. Atatürk ve İnönü hangi fikirde çatıştılar?.. Kim haklı idi?.. Atatürk, İnönü’nün çocuklarına okumalarını sağlamak için mirasından pay ayırdı mı?.. Niçin?.. Atatürk’ün “Siyasi Vasiyeti” var mı?.. Neydi ve uygulanmasını kim önledi?.. Atatürk, kimin Cumhurbaşkanı olmasını istiyordu? Kim oldu?.. Bütün bu soruların cevapları, bu kitapta! Atatürk’ün Fikir Sofrası İsmet Bozdağ Tekin Yayınevi Atatürk’ün akşam sofralarına çok ilişildi; “Yaran sofrası” denildi; “Malum Zevat Sofrası” denildi; hatta “Sarhoş Sofrası” diyenler bile oldu. Bu kitap, Atatürk’ün akşam sofralarının gerçeğini, en sağlam kaynaklardan soruşturarak, onların verdiği bilgilerle yazılmıştır. Atatürk’ün en yakınlarından alınan her bilgi, aynı olayın görgü tanıkları ile pekiştirilmiş, hafıza yanlışları düzeltilmiş ve gerçeğe en yakın biçime dönüştürülmüştür. Atatürk sofralarını en iyi anlatan söz, yine Atatürk’ün sözüdür: “Hükümet Uyandı; Hadi Biz Artık Yatalım!”
__________________ Davası olmayanın sevdasıda olmaz... | |
|
Etiketler |
biyografisi, hayatı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Mustafa Kemal Atatürk'ün Almanca hayatı | Violent | Almanca | 0 | 23 Şubat 2014 22:12 |
Kemal Sunal Biyografisi, Kemal Sunalın Hayatı | Violent | Oyuncular / Yönetmenler | 0 | 29 Kasım 2013 11:14 |
Mustafa Kemal Atatürk | upriSingTech | Atatürk Köşesi | 4 | 04 Şubat 2008 10:02 |
Mustafa Kemal Atatürk | UnyE | Atatürk Köşesi | 0 | 11 Mayıs 2007 06:47 |