16 Eylül 2009, 19:33 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Bilgisayar Virüsleri Nasıl Çalışır? Bilgisayar sistemlerimize zarardan başka bir şey getirmeyen virüslerin nasıl bir çalışma mantığına sahip olduğunu merake diyor musunuz? Birçoğumuzun sisteminde antivirüs yazılımı mevcuttu. Eğer yoksa da bir an önce edinmeye çalışın zira internet ortamı ne kadar zengin içeriğe ve bilgiye dayalı olsa da, kötü niyetli insanlar da bu ortamın içerisinde yer alıyorlar. Bu kötü niyetli insanların amaçları sizin sisteminizde yer alan çeşitli bilgileri ele geçirmek olabileceği gibi, sadece zarar vermek de olabilir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Virüs Mantığı İlk ev kullanıcıları için bilgisayarlar piyasada yaygınlaştığından beri virüsler de yaygınlaşmaya başladı. Yani tarihleri bilgisayarlar kadar eski denilebilir. Virüs adını da buradan alıyor zaten. Virüsler, bir metabolizmaya bulaştıktan sonra o metabolizmadan başka metabolizmaya geçen (veya kopyalayan) ve bu şekilde yayılan bir yapıdır. Bilgisayar virüsleri de tam olarak bu işlevde olduklarından dolayı virüs adını almışlardır. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bir internet sitesine girdiğinizde, sitenin kodları arasında yer alan bir kod parçacığı, virüsü aktif hale getirip sizden habersiz bir şekilde o virüsü sisteminize yükleyebiliyor. Bir diğer yaygın yol da, kod parçacığının, tarayıcınızdaki açıklardan faydalanarak kayıtlı şifrelerinizi almasıdır. Her ikisi de son derece tehlikeli olmasına karşın, antivirüs yazılımları bu tür tehditleri anında tespit edip gerekeni yapıyorlar ve sisteminizi beladan uzak tutuyorlar. Enfeksiyonun Taşınımı Tıpta bir deyim vardır; "Mikroplar zıplayamaz". Örneğin laboratuarda bulunan bir cam tüp içerisindeki bakteriler, zıpla***** tüpten dışarı çıkamazlar. Grip virüsü gibi insanlara etki eden virüsler de aynı şekilde kafalarına göre zıplayıp, dolaşamıyor. Bu tür virüslerin yayılması için hijyen bakımından zayıf bir ortam olması gerekiyor. Buna enfeksiyon taşınımı deniyor. Yani; bir virüs kafasına göre hareket edemez, yayılması için uygun ortamların oluşması gerekiyor. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Virüslerin Tarihi Günümüzde, antivirüs yazılımları sık sık sistemin belleğini (RAM'ini) kontrol ederek, olmaması gereken bir kod parçasının orada olup olmadığını araştırır ve bulursa yok eder. Eskiden ise işler bu şekilde yürümüyordu. Dolayısıyla virüsler ufak kod parçaları sayesinde kendilerine bellekte yer bulabiliyorlardı. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. 1980ler İlk modern virüsler bilgisayarları vurduğunda takvim yaprakları 1980 yılını gösteriyordu. Enfeksiyon, floppy disketleri aracılığıyla gerçekleşiyordu. Sistemin açılmasını sağlayan sektöre etki eden virüsler, ilk modern virüslere örnek olarak verilebilir. Tanınan ilk virüslerden biri de Elk Cloner Virüsü'dür. 1981 senesinde 15 yaşındaki Rich Skrenta tarafından yazılmış olan virüs, yazıldığı platform olan Apple II sistem disketlerindeki, açılış sektöründe kendine yer edinip saklanıyordu. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Elk Cloner Virüsü'nün çalışma mantığı. 1990lar 1990lı yılların başında, Microsoft Office yazılımı popülerliğe kavuşmaya başladıktan sonra virüs programcıları hedef tahtalarının ortasına Office yazılım paketini koydu. Office'i hedef alan virüsler de kalıcı olmayan virüsler kategorisine giriyordu. Office, bir doküman açtığınız zaman Word Basic'te yazılmış makroları doküman içerisine ekleyebilmenize olanak sağlıyordu. Eğer bu makrolar kötü niyetli programcılar tarafından yazılmış iseler, o zaman başınız dertte demek oluyordu. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. 2000ler 1999 yılına geldiğimizde ise bilişim tarihinin en bilinen virüslerinden birine rastlıyoruz. Melissa virüsünden söz ediyoruz. Makro dil ile hazırlanmış bir başka virüs olan Melissa, toplu mailleşme yoluyla yayılmıştır ve internet mail sistemlerini bir süre geçersiz kılmıştır. İşin ilginç yanı ise, Melissa virüsüne aslında bir virüs bile denilemez. Virüs olarak kodlandığı doğru, fakat hiçbir zaman zarar verme amacı içermiyordu. Makro dil ile yazılan bu virüs, mail sunucularının aşırı yüklenme yaşamasına ve planlanmayan sorunların doğmasına yol açmıştır. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. İşte karşınızda Melissa Virüsü. Hedef bulucu, programcısının kendisinde tanımladığı çeşitli teknikleri kullanarak kendisine, yayılacak yeni bir sistem aramaya başlar. Örneğin Outlook Express'inizde kayıtlı elektronik posta adreslerine ulaşan virüs, bu adreslere otomatik posta yollatarak yayılabilir. Melissa da tam olarak bunu yapıyordu. Bazı hedef bulucular ise, kendilerine rastgele bir IP aralığı tanımla*****, yine rastgele olarak bu aralıktaki IP'lere sızmayı deniyordu. Eğer ağ içerisinde o IP'de bir istemci bulunuyorsa, geçmiş olsun dileklerini kabul etmeye hazır demekti. Solucan Virüs Farkı Bir solucan, yeni bir bilgisayara bulaştı mı, hedefine doğru ilerlemeye başlar. Bunu sağlayan ise yine programcısının yazdığı kodlardır. Bu tür solucanlar son derece zararlıdır. Örneğin kredi kartı detaylarını çalmak için bu tür solucanlar kullanılır. 2004 senesindeki Witty solucanı da oldukça yıkıcı bir etkiye sahipti. Bulaştığı bilgisayarın sabit diskindeki çeşitli bölümleri silen Witty de, unutulmayan zararlı yazılımlar arasındaki yerini aldı. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Antivirüs'ünüzü Test Edin Yeni bir antivirüs yazılımı kurduğunuzda, veya mevcut olanı güncellediğinizde o yazılımı test etmeniz gerekir. Bu şekilde düzgün çalışıp çalışmadığını anlayabilirsiniz ancak. Fakat kasten de sisteminize virüs bulaştırmak pek tavsiye edilen bir yöntem değil. Neyse ki sisteminizdeki antivirüsü test etmenin daha basit yollara başvurabiliyoruz. Antivirüs yazılımlarını test etmek için çeşitli sahte virüsler mevcut. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. EICAR virüsü tamamen iyi niyetle yazılmış, herhangi bir zararı bulunmayan ve amacı sadece antivirüs yazılımınızı test etmek olan bir kod parçası. Virüs sisteme bulaştığında antivirüs yazılımının davranışına göre testi gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Antivirüs yazılımınız başarılıysa bu tehdidi silmeyi teklif ediyor. EICAR, Avrupa Bilgisayar ve Antivirüs Araştırmaları Enstitüsü'nün baş harflerinden oluşmaktadır. Orijinal adı: "European Institute for Computer Antivirus Research". Virüsün tek yaptığı boş bir metin belgesi açmak. Onun virüs olmasını sağlayan etken ise, içerisinde barındırdığı ve onun virüs olmasını sağlayan kod parçası. Antivirüs yazılımlarının veritabanlarında bulunan bu kod parçacığı, tespit edildiği anda antivirüs yazılımının kullanıcıyı uyarmasını sağlıyor. O kod parçacığı ise şu şekilde; Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kaynak : Shiftdelete | |
|
Etiketler |
bilgisayar, calisir, çalışır, nasil, nasıl, virusleri, virüsleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ABS Nedir ve Nasıl Çalışır? | KartaL | Oto Teknik & Dizayn | 1 | 02 Nisan 2020 17:14 |
DNA ve RNA Virüsleri İçin Konak Hücre Ölümü Nasıl Olur? | Kalemzede | Mikrobiyoloji | 0 | 22 Mart 2020 03:33 |
VoLTE Nedir, Nasıl Çalışır, Ayarları Nasıl Yapılır? | bb | Mobil Hatlar | 0 | 03 Şubat 2020 13:24 |
Cd Nasıl Çalışır? | Luis | Bilgisayar Donanımı | 0 | 07 Mayıs 2010 22:17 |