Olayın ardından bu sabah mikrofonların karşısına geçen İçişleri Bakanlığı müsteşarı Fehim Pakdemir, sözlerine terörle mücadele konusunda verdikleri destek için basın mensuplarına teşekkür ederek başladı. Pakdemir, bir süredir uygulanmakta olan "pozitif düşünce gücü ile terör ve benzeri olumsuz düşünceleri hayatımızdan çıkarma" stratejisi sayesinde, dün Şemdinli'de, bugünse Gaziantep'te terör odaklarına en güzel cevabın verildiğini belirterek şöyle devam etti:
"Bardağın dolu tarafına bakın..."
"Terör de birçok konu gibi önce kafada çözülecek bir sorun. Pozitif düşüneceksin, bardağın dolu tarafını göreceksin. Sen orada burada olan her şeyi, pat diye gazete manşetlerine, canlı yayınla TV'lere taşırsan, yaratacağın negatif enerji koca ülkeyi sarar. Genel olarak medyadaki arkadaşlar bizim çağrımıza kulak verip kendilerini bu doğrultuda eğittiler, onlara teşekkür ederim ama arada çatlak sesler hala çıkıyor, onları da duyuyoruz. Misal bu son olay, bir sürü televizyonumuzda ancak bir trafik kazası kadar yer bulurken internette orada burada hemen 8 kişinin ölümüne 64 kişinin yaralanmasına yoğunlaşanlar oldu. Halbuki Gaziantep ilimizde son nüfus sayımına göre 1.753.596 kişi yaşıyor. Düş bundan 72 kişiyi, ne etti? 1.753.524 kişi. Bu kadar insanımız çok şükür evlerine sağ salim yara almadan varmışlar. Ben demiyorum ki sana gazetecilik yapma, hiçbir şey yazma. Ama illa olayla ilgili bir şeyler yazacaksan buyur bunu yaz. Senin ne hakkın var bizim enerjimizi düşürmeye? Gıcık mısın?"
"Güzel düşün, güzel olsun..."
Küçücük şeyleri büyütüp kendine dert etmenin, kötümser yaklaşımların insanları olduğu gibi toplumları ve ülkeleri de hasta edeceğini vurgulayan Pakdemir, "bakın tekrar ediyorum, sadece televizyonlarla, gazetelerle bitmez bu iş. Yarın bayram ziyaretlerinde, sokakta, iş yerlerinde de kimse bu saldırıdan bahsetmesin lütfen. Kendi kendinize sürekli şunu tekrarlayın: 'terör falan yok, her şey çok güzel, hayat şahane'. Biz bunu kendi içimizde epeydir uyguluyoruz, gerçekten de işe yarıyor. Aranızda da başka şeylerden konuşun. Anadolu yakasına metro açıldı mesela, ne güzel konu. Sonra efendime söyliym Cimbom lige iyi başladı. Havalar da çok şükür fena gitmiyor. Siz bombadan, ölümden bahsettikce kötü enerji çekiyorsunuz, sonra vay efendim niye başımız musibetten kurtulmuyor..." diyerek terör belasını bitirme konusunda sadece basına değil tüm yurttaşlara görev düştüğünü ifade etti.
"Neye üzüleceğinizi biz söyleriz..."
Pakdemir, millet olarak dertlenmeye, melankoliye olan yatkınlığımızın terörle mücadele konusundaki en zayıf noktamız olduğunu söylerken, hükümetin bu konuda topluma yol göstermeyi de kendine görev edindiğini dile getirdi. İlla bir şeye üzülüp dertlenmek isteyen vatandaşlar için dönem dönem uygun konular belirlendiğini ifade eden Pakdemir "Misal Myanmar'da insanlık dramı yaşanıyor diye kaç gündür bas bas bağırıyoruz ama kimsenin bi yerinde olmadı çok afedersiniz. Buyrun üzülecekseniz ona odaklanın, ona üzülün. Hatta daha iyisi Esed'in muhaliflere ettiği eziyetleri gösteren -----lar var elimizde, izleyin onları, döne döne ağlayın." sözleriyle vatandaşlara çağrıda bulundu.
Son çare ilaç tedavisi
Son olarak önümüzdeki günlerde halk eğitim merkezlerinde açılacak olan NLP ve pozitif düşünme kursları ile bölücü örgüte esas darbenin vurulacağını belirten Pakdemir, "buna rağmen terör konusunu düşünüp dertlenmekte ısrar eden vatandaşlarımız için de Sağlık Bakanlığı ile ortak bir çalışmamız olacak. Aile hekimi gözetiminde prozac tedavisi düşünüyoruz. Artık elektroşok'a kadar yolu var..." diyerek hükümetin terörle mücadele konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.