Mukadderât Yazan; Belma 17 Mayıs 2020, 04:29
’’umut mübarek bir kandildir neferinde solumdan vursada kır’atını.. etrafına çiçekler saçarak büyüdü... mavzerlerin intiharında kundaklara sarıldı vuslat.. kefen giydirilirken üstüme göz göre göre astım annemin hayalini.. ve ben şah damarımdan kesildim..’’ .. .. yokluğunun mağduru ben karnımda nasıl bir mahşer kasıklarımda kıyamet nasıl bir girdapmış gördüm.. bin kez bin sancı ile... fütursuzca şakağımdan akan özlemlerimin hatrına ’ya sabır’ deyip sefil bakan cümleleri hiçe sayıp her perde ardında ayrı ayrı ezgi ile sarhoş bir söz gibi düştüm narına meylim hep sana yazan bir satır düşüyor kalemden sebebim tüketiyor kağıdı ve açılan her kapıda hasretin güncesi yağıyor üstüme... yıkıyor sesinin her hali öpüyor dudaklarımı an.. ... bir an’ki çelimsiz fikrimin oyuklarında iki cihan! ah! ah o imana gusletmiş halim avlusunda medet bekleyen fukara gölgem bile titriyor... âmennâ ucu bucağı olmayana! sitemim bunca hasret kokarken hummalı baharlar seremedim ayaklarına.. bundandır parmaklarıma vuran ağrı ve bundandır göğüs kafesimde yontulmamış çoğul türküler.. .. .. talan eder içimizi mavilerde vurulan körlenmiş yetim edası hayallerin dumanı savrulur.. bundandır göğsüme gümbür gümbür vuran kurşun.. .. .. yokluğun kulaç atarken kedere isyandı sönen ışıklar.. karabasanla harmanlanırken semavî dualar peşimde semazen duruşlu solgun yüzler.. mukadderât deyip cümle dudakları susturmak.. bilmezden gelip acıyı sırtlanmak karanice.. .. lime lime edip güne doğan çiçekleri dökülür kahrın filiz verir köklerinden... her seher vakti akasya ağaçları esintisi ile gelen.. ver ellerini ağuşuma ben seni güneşden sakınır ay’dan kıskanırım! sınama beni ayrılıkla zamansız firakınla çınlatma içimdeki başakları ipe çekilen boynumdan fışkırır deli deli kıvranan sevdan.. vakit.. yusuf yüzlü makber gibi döner semaya.. turab olur tüm keşkelerim dört duvar bilir üryanım işte eşgali ayyuka çıkmış yorgunluklarımla .. .. ihtiyar ninem masallar anlatırken büyümüştüm.. insan bu herşeyi düşünebilir ama nedense herşey bunca güzelken.. bu sefalet bu soysuzluk ve kınından çekilmiş kılıç gibi melânet bir zelzele yürür.. sis çöker.. mevsim hazanken baş ucumda yeminler! omuz başımda bu şiddet bin yıllık boranla vurur şavkıma dürzü bu ayrılık.. .. .. eksik olsada yüzümüzün gülen yanları.. dilimizde bitmeyen bir ikrar vardı çocuk bakışlarımızın altında hiç bitmeyen.. sabıkasız rüyalarımda simsiyah gurbet.. yine de nişanlıdır kalbim yürek ar’ına .. ben dudaklarımda hatrın yüzüme çarpa çarpa öğrendim.. çokca zaman oldu senin kalbin kirletilmez intihardı bundandı savaşım bundandı göğüme serdiğin yıldızlar.. .. tenimiz susmayan aminler için infilak ederdi.. ’’sığınak arayan kuşa eyvah oluyor ne varsa...’’ Şifayı en güzel verene dair, dua ile.. *Belma KARACA*
__________________ Raki içen kadın yurtta sulhtur ağdalı değil nağmeli sever.. |
Görüntüleme 228
Yorumlar 1
|
17 Mayıs 2020, 06:34 | #2 |
Çevrimiçi ~ Derinsohbet com ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mukadderât Emeğine yüreğine sağlık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
|
Etiketler |
bin, kez, sancı |
Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
| |
Benzer Makaleler | ||||
Article | Author | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
MUKADDERÂT | PySSyCaT | Dini Sözlük | 0 | 08 Haziran 2019 19:16 |
Mukadderat | Satuk | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 26 Nisan 2010 18:46 |