ömrümün sonu Yazan; Hayalet 16 Eylül 2016, 13:13
ürkekçe kapıları çaldı mabedimin o soğuk demirlerin üstüne çarpan sıcacık ellerle uyandım yada uyandığımı sandım ruyamın kabusumun en korkunç yerinde kabus dolu rüyamın en korkunç yerindeki acısı bile seninki kadar acıtmayacakmış meğer bilemedim ışığı açmadan kör gözlerimle yürüdüm karanlıkta üzerine üzerine kapalı kapıların sevdanın kalemi kırıldı yapıştırdım derdimin ruhu dinlendi susturdum gözlerim hafif nemlendi durdurdum gittikçe hızlanarak yaklaştım mabedimin soğuk demirden kapısınaama sıcak ellerinde sende yoktun keşke uyanmasaydım kabusumdan dedikten hemen sonra yokluğunla boğuşmaya başladım bir satırdan diğer satıra geçmekle geçecekmiş ömrüm ayamadım anlayamadım anladığım tek şey olan yokluğunuda alıp yanıma beyaz sayfaları kirletmeye doğru yola çıktım gecenin zifiri karanlığı yüreğimi titretirken ayazıyla sayfalar kirlendikçe sende kirlendin sen kirlendikçe ben öldüm ben öldükçe aşkım büyüdü aşkım büyüdükçe hayat durdu hayat durdukça ben daha fazla yazmaya başladım köyler gördüm körler gördüm sözler duydum anılar yaşadım insanlar tanıdım köylerede körlerede sözlerede anılarada insanlarada seni anlattım beni anlamadığını beni anlamadığını anladıysanda aşkımın ağırlığının altından kalkacak gücünün olmadığını anlattım tükensin diye uğraşırken büyüttüğüm aşkımla yaşamaya başladım sonra yaşamaya çalışmaktı belkide yaşarken ölümü hissetmenin güvensizliği bin yılları bir yıllara sığdırırken kendimi tanımayı unuttum şimdi içimdeki ben bana sorular soruyor ama ben oraya hiç çalışmadım neden hep hayat çalışmadığım yerlerden soruyor neden korku veriyor aşklar yaşlar ilerliyorken adım adım tabuta neden huzur kokmuyor koynunda sevgilimin vedalara adanmış ömürlerin askeriyim belki belki gidişimde ağır kalışımda usulsüz yaşanmış aşkların töğbekarlığının üstüne atılmış belkide masumluğu aşkımın aşklarımın neyi ne kadar nerede nasıl idare edebileceğimi bilmiyorum artık tek bildiğim şey tek gördüğüm şey oda hayalimdeki resmin ucu felan yırtık değil gayet net ve temiz ne zaman senin kokunu duyduğumu sansam kelimelerin içinde buluyorum kendimi kelimeler artık benim için hiç güvenli değil beni kaç kere sorguya aldı hayat kaç kere kaçtın aşktan dediler kabul etmedim kaçmamıştım sevdiğimin hayatını kurtarmıştım gitmekle hangisi daha çok acı verici sevdiğin mutlu olsun diye mutsuz olmakmı başkasının mutsuzluğuna neden olmakmı korkmadım hayatta hiç bir şeyden allahtan başka çekiyorum işte korkmadan sensizliğin acısını ömrümün sonu bana bir yolunu bulup kokunu yollasana anlatsana nerdesin ne haldesin ömrümün sonu ben sana yaklaşamıyorum sen beni bulsana eski tarihten kalma kafamla yaşıyorum mum yakıyorum geceleri mumdan cıkan küçücük ışığa bakıyorum sayıyorum bazen sövüyorum uyuyorum düşünmemek için agır geliyor anlattıklarımda yaşadıklarımda gördüklerimde ve sustuklarımda senden küçüçük son bir isteğim var dayanamıyorum be ömrümün sonu allah rızası için allah rızası için beni vursana
__________________ Ateş Seni Çağırıyor Namaz Kıl |
Görüntüleme 680
Yorumlar 0
|
Etiketler |
ömrümün sonu, ömrümün sonu şiiri |
Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
| |
Benzer Makaleler | ||||
Article | Author | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ömrümün mor saatleri. | Melodram | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 09 Haziran 2012 18:02 |
Ömrümün Virgülü | Kacak | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 09 Ocak 2012 22:41 |
Ömrümün Virgülü | Su | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 03 Mart 2011 16:09 |
Ömrümün Virgülü | Candy | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 1 | 18 Eylül 2010 10:31 |
Ömrümün Virgülü.. | Candy | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 26 Ağustos 2010 01:14 |