26 Eylül 2022, 06:45 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ebeveynler akran zorbalığı hakkında neler bilmeli? Ebeveynler akran zorbalığı hakkında neler bilmeli? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Drexel Üniversitesi profesörü Charles Williams ve klinik psikolog ve yazar John Mayer, birbirine kötü davranan çocuklar hakkında bilmeniz gerekenleri anlatıyor Okullar şiddete yataklık etmeye devam ediyor. Amerika'da çocuklar aylarca gördükleri zorbalık sonucu intihar edebiliyor. Ebeveynler ise böyle bir şey kendi çocuklarının başına gelirse ne yapmaları gerektiği hakkında çok da bilinçli değil, karanlıkta kalıyorlar. Peki, ne yapabilirler? Dikkat edilmesi gereken işaretler neler? Gerçek zorbalığı, çocuklar arasındaki çeşitli kişilik çatışmalarından nasıl ayırt edersiniz? Drexel Üniversitesi profesörü Charles Williams ve klinik psikolog ve yazar John Mayer sizlere bu konuda yardımcı olacak: Çocuğunuz zorbalık gördüğünde bilirsiniz Çocuğunuz size akranlarından zorbalık gördüğünü söylemiyor diye bu gerçekleşmiyor demek değildir. Amerika'da yapılan bir araştırmada 2007 yılında orta ve yüksek okul öğrencilerinin neredeyse üçte biri okulda zorbalık gördüğünü bildirdi. Ve bunlar sadece itiraf edenler. "Bu sessiz konulardan biri" diyor Williams. Çoğu çocuk işler daha kötüye gittiği için, utandığı için ya da ispiyonculukla suçlanmaktan korktuğu için susmayı tercih ediyor. Eğer çocuğunuz eve yırtık kıyafetlerle geliyor, okula gitmekten şikayet etmeye başlıyorsa; orasında burasında tesadüfen çürükler, kesikler, çizikler görürseniz ya da depresif davrandığını ve kendini izole ettiğini fark ederseniz durumdan şüphelenmeye başlasınız iyi olur. Önce çocuğunuz ile sonra da okuldaki yetkililer ile konuşup, bu problemi bir an önce çözmeye yönelmelisiniz. Zorbalık her zaman fiziksel agrasyon içerir Akran zorbalığı bir çocuğun diğerine zarar vermesi demektir. Bu sadece fiziksel olmaz, farklı şekilleri vardır; isim takmak, tehdit etmek, dalga geçmek... Hatta elektronik de olabilir, mesaj atarak, mail yazarak ya da sosyal ağlardan herhangi biri üzerinden. İşte son araştırmalarda rapor edilen taciz türleri: Öğrencilerin, - % 21'i takma isimler takıldığını, hakaret veya alay edildiğini - % 18'i dedikodulara malzeme edildiğini - %11'i itilip kakıldığını - % 6'sı zarar verilmekle tehdit edildiğini - % 4'ü zorla yapmak istemedikleri şeylerin yaptırıldığını - % 4'ü özel eşyalarının kasten tahrip edildiğini belirtti. Zorba her zaman büyüktür. Sinema filmlerinin aksine, zorbalık yapanlar her zaman yaşça ya da ebatça daha büyük çocuklar olmak zorunda değildirler. Söz konusu zorbalık olduğunda fiziksel boyut oldukça önemsizdir" diyor Mayer. Zorbalık genellikle güçle ilgilidir ve yapan çocuk aslında kendi hayatında yanlış giden bir şeylerin etkisindedir. Saldırganlık, zorbada güven eksikliği ve fiziksel yetersizlik duygularından ilham alıyor olabilir. "Zorbalık genellikle psikolojiktir" diyor Williams. Kızlar, erkeklerden daha çok zorbalık görür ve daha sık pasif agresif davranış ya da fiziksel zarar üzerinden toplumsal şiddet kurbanı olurlar. Bu problemi çözmenin tek bir şekli vardır Zorbalık çeşitleri nasıl farklılık ve çeşit gösteriyorsa çözümleri de elbette çeşitlilik gösterecektir. Yapmanız gereken eylemleri (ve reaksiyonları) düşünmek ve bunları çocuğunuz ile konuşabilmektir. 1. çözüm: Geri mücadele. "Nihai doğru şey kabadayıyı görmezden gelmek olmalıdır. Zorbalık ve tahriklerine sırtınızı dönün ve kendiliğinden yok olsun" diyor Mayer. Dişe diş bir karşılığın genellikle etkisiz ve yardımcı olmaktan çok zararlı olacağında ısrar ediyor. Neden? Geri karşılık vermek anlık haz getirse de gerilimin tırmanmasına sebep olacaktır. Bunun yerine, çocuğunuz ile şu stratejileri tartışmanızı öneriyor: 2. çözüm: Bir yetişkine söylemek. Ebeveyn, öğretmen, rehberlik öğretmeni fark etmez çocuğunuzun mutlaka bir yetişkin ile konuşması gerekir. "Kabadayılık yapanların bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunu çocuğunuza mutlaka öğretin" diyor Mayer, "bu, geri mücadele için daha üst bir formdur" 3. çözüm: Tepki vermemek. Çocuğunuz ağlayarak ya da yolunu değiştirerek zorbalık yapan çocuğu daha çok kışkırtmamalıdır. "Öğretmesi zor da olsa, işe gerçekten yarayan bir yöntemdir" diyor Mayer. Eğer çocuğunuz karşılık verirse, zorba bununla beslenir ve yaptığı şeyi şiddetlendirerek sürdürür. 4. çözüm: Sonuçlarını düşünmek. Çocuğunuzun okulunda sıfır tolerans politikası var mı? Eğer öyle ise, kendisini savunuyor olsa bile çocuğunuz cezalandırılabilir. Bu sonuç hem çocuklar hem ebeveynler için haksız görünebilir ve gerekirse okul idaresi ile tartışılması yerinde olur. "Kendini özgüvenle savunabilecek bir çocuğun zorbalığa uğrama şansının daha düşük olduğunu düşünmek doğrudur" diyor Williams. Yani korkmuş bir çocuğa geri savaşabileceğini söylemek yeterli değildir. Her şeyden önce, bu güvenlikle ilgili. Williams, ebeveynlerin çocuğunu bu durumu okula rapor etmesi için teşvik etmelidir. "Bir çocuk kendini savunma konusunda asla çelişki hissetmemelidir" diyor ve ekliyor "Fiziksel hazırlık ötesinde, dövüş sanatları ve boks eğitimi çocukların kontrol hissini yansıtmak için gerekli zihinsel güveni verir." Zorbalar, sosyal hiyerarşinin tepesinden gelir "Açıkcası, sosyal kazanç zorbalıkların yüzde 95'inde dipte" diyor Meyer. Yani zorbalık yapan çocukların sosyal hiyerarşinin tepesinden geldiği teorisi oldukça saçma. Hem Mayer hem Williams kabul ediyor ki zorbalık sosyal güç isteği ile besleniyor. "Gelişim açısından bakarsak, sosyal konum, çocuklar ve gençler için çok önemli" diyor Williams. "Hatta ergenliğe ulaştıklarında, sosyal statü ebeveynlerinden daha etkili hale gelir üzerlerinde." Zorbalık, toplumsal düzeni kontrol ve manupule eder, zorbaların istediği de tam olarak budur. Mayer'a göre, zorbalık yapan çocuklar kendi evlerinde genellikle problemler yaşıyor ve suistimal ediliyorlar. Kontrol edemedikleri dürtüleri bilişsel bozukluktan kaynaklanıyor olabilir. Bu demek değil ki ileride hepsi birer suçluya dönüşecek ama yine psikolojik danışmanlığa ihtiyaç duyulabilir. Zorbalık yapan çocuk kendi hayatında bir kontrol eksikliği hissediyordur. Yani aslında zorbaların kendileri de çoğu zaman kurbandır. Ebeveyn tutumlarının zorbalık üzerinde etkisi yoktur Gerçek şu ki ebeveynler, çocuklarına insanlardaki farklılıklara saygı duymayı öğretmediği sürece zorbalığın en büyük sebeplerinden olabilirler. Bazıları sözde insanların eşit olduklarını savunsa da davranışları farklı bir tutum sergileyebilir ve çocukların dikkatine çeken de bu olacaktır. Irkçı, seksist ya da homofobik konuşur, şakalar yaparlarsa çocukların basitçe şunu düşünür: "Tüm insanlar aynı değildir, bazıları diğerlerinden daha iyidir." Çocuğunuz kurbansa, zorbanın ebeveynlerini arayın "Ebeveyn ebeveyne görüşmeler çirkin geçebilir" diyor Williams. Zaten gergin insanlar, durum ısınırsa kavgaya tutuşabilir ki bu da işleri hiçbir şekilde iyileştirmez. Ama illa iletişime geçmek isteyen ebeveynlere aracı öneriyor Williams. Bunun yerine işe okuldan başlayın. Okula gidin ve konuyla ilgili yetkili kişilerle konuşup, neler yapabileceğinize birlikte karar verin. Erkeklerin zorbalığa uğrama riski daha yüksek Yapılan araştırmaya göre, yüzde 31'lik oğlan oranına göre zorbalık gören kızların yüzdesi 34. Erkekler fiziksel şekilde zorbalık görürken, kızlarda zorbalık indirekt olmaya meyilli. Kurbanları için düşmanca bir ortam yaratan kızlar, dedikodu yaymaya bayılır. "Bir şekilde yapılması daha kolay çünkü direk değil" diyor Williams. Ve dedikodu yaymak da oldukça basit bir eylem olduğu için, kız zorbalığı çok zarar verici olabilir. Üstelik fiziksel yaralanmalar da bırakmayacağı için ebeveynlerin fark etmesi daha zor olacaktır. Eğer kızınız üzgün, despresif ya da okula gitmekte isteksiz davranıyorsa, onunla konuşup sorununu paylaşmaya çalışın. Siber zorbalık, diğer zorbalıklara giriştir Aslında, çoğu zorbalık yüz yüze başlar ve daha sonra mesajlar, sosyal medya, youtube gibi araçlarla gelişebilir, ki bu da zararı ve aşağılanmayı çok daha zarar verici ve can yakıcı hale sokar. Viral hale gelmeden zorbalığı durdurmak gerekir diyor Williams. Ebeveynlerle paylaşılır ve okul idaresine gidilirse bu ihtimal azalır. Ve eğer çocuğunuz online zorbalık yaşıyorsa, yasal yollara başvurmaktan çekinmemelisiniz. Siber zorbalık yükselişte. AP ve MTV tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, 14 ila 24 yaş arası gençlerde siber zorbalık oranı yüzde 50 artmış durumda. Ebeveynler her zaman çocuklarının en iyi savunucusudur Bazı ebeveynler çocuklarının durumunu görmezden gelip, sızlanmak ve şikayet etmekten vazgeçmelerini söyleyebilir. Hatta bazı zamanlarda okul yetkilileri de aynı şeyi yapabilir ve bu genellikle trajik sonlara sebep olur. Zorbalığı önlemenin tek yolu yetişkinlerin aktif rol oynaması ve çocuklarından gelen zorbalık şikayetlerini ciddiye almalarıdır diyor Meyers. Ebeveynler kardeşler arası zorbalık dahil, çocuklarının agresif davranışlarını en başından itibaren durdurmalıdır. Zorbalığa uğrayan çocuğun ebeveynleri ise özgüveni yerle bir olan çocuklarına kendilerinde bir sorun olmadığını, bunu yapan çocukta ters bir şeyler olduğunu doğru şekilde anlatmaları gerekiyor. Zorbaları homofobik sataşmalar kullandığında her zaman mağdurun cinsel yöneliminden bahsediyordur Kelimenin gerçek anlamını bile bilmeden, özellikle ortaokul çağlarında, çocuklar birbirine 'gay' diyebilir. "Ebeveynsel ve sosyal modelleme yürürlüğe burada girer" diyor Mayer. Çocuklar bu kelimeyi illa ki 'küçültücü, aşağılayıcı' bir şekilde kullanıldığını duymuş ve bunu taklit ediyorlardır. İlerleyen yaşlarda, anlamını öğrenmiş olsalar bile, sadece hakaret etmek için kullanabilirler. "Sadece ima etmek bile zorba tarafından amaçlanan sosyal zararları vermeye yeterlidir" diyor Williams. Williams uyarıyor; cinsel olarak aklı karışık bir çocuk bu konudaki taciz ve zorbalıklara daha açık olabilir. Ebeveynlerin bu akıl karışıklığı konusunda harekete geçmesi ve çocukları ile konuşmaları gerekmektedir, yoksa ileride telafi edilemeyecek yaralar açılabilir. San Francisco Eyalet Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, cinsel tercihleri aileleri tarafından kabul gören eşcinsel çocukların depresyon, uyuşturucu bağımlılığı ya da intihara meyili daha düşük seviyede olmaktadır Habertürk
__________________ Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum ! Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma. Sen daima dalgalanacaksın Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Akran Zorbalığı ergen beynini nasıl etkiliyor? | YaRen | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 25 Haziran 2019 10:36 |
Denizler Hakkında Neler Biliyoruz? | PySSyCaT | Balıkçılık | 0 | 12 Şubat 2016 15:37 |
Akran Zorbalığı: Çocuğunuz Zorbalık mı Yapıyor? | Ecrin | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 27 Eylül 2014 18:52 |
Akran Zorbalığı' Gençlerin Ruh Sağlığını Bozuyor | Sue | Ruh Sağlığı | 0 | 06 Ağustos 2012 11:17 |
Seni Seviyorum Zorbalığı | Sue | Ruh Sağlığı | 0 | 01 Ağustos 2012 14:10 |