Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Birbirinin hayatına girmiş iki bireyin evlilik kurumuna adım atmayı isteyecek noktaya gelmeleri gerçekten meşakkatli süreçlerdir. Sonuç olarak artık her iki birey de hayatının geri kalanını iki kişi yaşamaya başlayacak, hatta çocuk sayısına göre 3 kişilik, 4 kişilik gibi uzayıp gidebilecek bir hayat düzenine ayak uydurmaya çalışacaktır. İşte tam olarak bu noktalarda evliliklerin en başlardaki boyutunun ayarlanması çok önemli bir noktadır.

Çiftlerin birbirlerine sadece “aşk” adı altında duygularla gözü kapalı bağlanması, ileride aşkın ilk günkü pırıltısını bırakıp yerini sevgiye ve farklı alışkanlıklara bırakması sonucunda bir çok sorunun da patlak vermesine sebep olmaktadır. Böyle durumların yaşanmasının önüne geçilmesi ve daha rahat bir evlilik hayatı olduğunun belirli noktalarda savunulması sebebiyle “mantık evliliği” ortaya çıkmıştır.

Mantık evliliği, daha çok hayatını mantık çerçevesinde sürdürebilenlerin, yani duygularını hayatında çok ön planda tutmayan kişilerin daha çok tercih ettiği bir evlilik modelidir. Mantık evliliğinde aşktan çok karşılıklı saygı, sevgi ve sorumluluk ön planda olmaktadır. Mantık evliliği yapan kadın ya da erkeklerin bu evlilikteki ilk ön koşulları, yaşanacak hayatın mantık çerçevesine uygun gelmesidir.

Bunu bir şekilde örneklendirirsek; aşk evliliği yapanlar maddi olarak çok sıkıntılı bir hayat yaşayacaklarını bile bile birbirleriyle evlenebilmektedirler. Ancak mantık evliliğinde böyle bir durum söz konusu değildir.

Çiftler tamamen aşk durumlarını ekarte ederek maddi açıdan karşılıklı ayakta durma ve geçinebilme özgürlüğünü seçtiklerinden bu tip uzun süreli zorlukların olacağı evliliklere sıcaklık göstermemektedirler ve çoğu mantık evliliği insanı zaten böyle bir evliliğin içerisine kendisini sokmamaktadır.

Az önce de bahsettiğimiz gibi özellikle Türk toplumunda çoğu kadın karşısındaki kişiye büyük aşk duyup evlenme gayesindedir. Ancak bu tip kadınların atladıkları en önemli nokta, evlendikten sonra aşk duygusunun uzun yıllarca aynı stabiliyette devam etmeyeceğidir.

İşte bu tip durumlarda da mantık evliliğinin gerçekten “mantıklı” olan aşaması devreye girer ve mantık evliliğinde bulunan kişilerin arasındaki saygı, aşk evliliğindeki sıradanlaşmış aşkın önüne geçer.

Hatta bazen aşk evliliklerinde iki taraftan birinin daha çabuk bıkkınlaşmaya başlaması ve diğer tarafın bunu fark etmemesi işlerin iyice yumuşatılamayacak bir hal almasına ve boşanmanın kaçınılmaz olmasına yol açacaktır.

Bazı durumlarda da ilişkinin bu noktaya gelmesini hazmedemeyen erkek ya da kadın, işi inada bindirip karşılıklı anlaşarak boşanmaktan vazgeçip diğer tarafı yıllarca yıpratmaya devam etmektedir.

Kadınların ve erkeklerin evlilik hayatında bu tip anlattığımız olaylar gibi daha yüzlercesi başlarına gelmekte, sağlıklı bir ruh haline ve mutlu bir yaşantıya sahip olmak adına bunların üstesinden gelmek için evlenirken eş seçimlerini ve hayatlarının geriye kalan kısmında kendilerini bekleyen şeylere nasıl göğüs gerecekleri konusunda sağlam kararlar vermeleri gerekmektedir.

Bu noktada da kafalarında belirlemeleri gereken en önemli şey bir mantık evliliği mi yoksa bir aşk evliliği mi istediklerine karar vermeleridir. Mantık evliliğini tercih eden kadınların ya da erkeklerin en büyük tercih sebepleri ise şu şekildedir;

Her şeyden önce bireylerin mantık evliliği yapması için ilk kural hayat standartlarını yüksek tutma eğilimidir. Çoğu kişiye göre evlilik müessesesinde maddi durumlar en geri planda tutulmalıdır ancak bazı kişiler de (özellikle mantık evliliğini tercih edenler) tam tersi olarak evlilikte maddiyata çok önem vermektedirler.

Çok yaşlı erkeklerle evlenen çok genç kızlar görüldüğünde akıllara direk erkeğin varlık durumu gelmektedir. Herkesin görüşüne saygı duymak gerekliliğinden mantık evliliğini maddiyat için yapanları da anlamak gerekmektedir.

Doğmuş ya da doğacak çocukların hayat standardı için doğru bir davranış yapma gereksinimi olarak mantık evliliği çoğu insana yapılabilecek bir olay gibi gelmektedir. Çocuklara her şeyden önce kaliteli ve üst standartlarda bir yaşam avantajı sağlayabilecek bir erkeği her kadın hayatında eş olarak tutmak ister.

Böyle erkekler de kendi kriterlerinin farkında olduğu için bazı durumlarda aşktan çok mantık çerçevesinde bir hayat düzeni kurmak isteyebilirler. Aynı durum tamamen kadınlar için de geçerlidir. Bu tip imkanlara sahip olan kadınlar da peşlerinde aşkından pervane olmuş normal standartlarda bir erkek yerine daha iyi standartlarda birini seçmek isteyebilmektedir.

Hayatta tecrübelenen en acı durumlardan biri kuşkusuz ki aşk acısıdır. Çok sevip aşk evliliği yapan çiftlerin bir süre sonra aniden boşanma kararı almaları hatta bazen olayların giderek çirkinleşmesi manevi olarak çok üzücü ve yıpratıcı süreçlerin atlatılmaya çalışılmasıyla geçmektedir.

Ancak mantık evliliklerinde çok da bu tip durumlara rastlanmaz. Çünkü taraflar birbirlerine delicesine aşık olmadan, çoğu yerde saygının ve hoşgörünün ağır bastığı saygıdan kaynaklanan sevgiyle ilişkilerini yürütmektedirler.

Mantık evliliğinde olan anlaşmazlıklar ve ayrılıklar sonrası, aşk evliliğindeki kadar acılar ve travmalar yaşanmamaktadır. Taraflar daha kısa bir süre içerisinde de akıllarına ve mantıklarına yatan insanlarla bir beraberlik içerisine girmeyi dahi deneyebilmektedirler çünkü onlar için hayatın normal akışı devam edebilmektedir.


Kaynak..:Mailce..