28 Kasım 2014, 19:33 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Osmanlida Kadin DOĞUM GELENEKLERİ 300 yıl önceki yaşantımızı geleneklerimizi anlatan belgelere göre o zamanlar doğum ve lohusalıkla ilgili günümüze göre “garip” ve efsaneye dayalı birtakım gelenek ve görenekler vardı. Doğum genellikle bu işi ya annelerinden ya da kendiliklerinden öğrenen “mahalle ebeleri” tarafından yapılırdı. Bu durum Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında da uzun zaman sürdü gitti. Eşi ebe olan bir başbakanımız bile vardır… Aileler tarafından doğum öncesi çözümlenmesi gereken sorunların ilki uygun bir ebe bulmaktı. Çünkü o dönemde okullarda eğitimden geçmiş sınav vermiş ebeler yoktu. Dediğimiz gibi ebeler ya annelerinden gördükleri bu işi yürüten ya da geçimlerini sağlamak için bu işi öğrenmiş çoğu yaşlı ya da yaşlıca kadınlardan ibaretti. Çağın ünlü nüktedanlarından biri bu konuda şöyle demiştir: “Karnı burnunda olursa gebe burnu karnında olursa ebedir”… Bu yaşlı kadınlar ebe hanımların yanında uygun bir süre bulunarak edindikleri ilkel bilgi ve yöntemleri kendilerine sermaye edinip ebelik işini yapmaya artık Kendilerini yetkili sayarlardı. Bunların bazılarının bilgisizlikleri yüzünden birtakım üzücü olaylar eksik olmazdı. Bu bakımdan kadınlar arasında çocuk doğurmak “ürkütücü bir olay” gibi görünürdü… İşte bu nedenle gerek ebe kadının (çocuklar ebe anaebe anne de derlerdi) ve gerekse ailesinin güven duyabilmesi için konu komşu hısım akraba aralarında günlerce araştırma ve soruşturmalar yapar bin bir güçlük ten sonra güvenli bir ebe sağlanırdı. Ebe hanımın doğumun kendisine verildiğinden haberdar edilmesi ona armağan olarak birkaç okka (1283 gr: 1 okkadır) şeker ve kahve gönderilmesiyle olurdu; bubir gelenekti. Bu şekilde seçilen ebe zaman zaman hamile kadının evine gelir ve muayenelerini yapardı. Doğumdan aşağı yukarı bir hafta on gün önceden çocuğun kundağının hazırlanması ebenin ilk görevleri arasındaydı. Bir de “ağzı sıkı” “sır sakladığına inanılan ebeler” vardı. Gizli doğuracak doğumu saklayacak ya da çocuk düşürecek kadınlara bakan bu ebelerin çoğu Musevi idi. Çocuk düşürmenin önlenmesi için daha sonraki tarihlerde 1858 de hükümetçe bazı önlemler alındı. Önce doktorlar ve eczacılara düşük ile ilgili ilaçları vermeyecekleri yolunda İstanbul Kadılığı ve azınlıkların dini liderleri tarafından yemin ettirildi. Ancak mahallesinin imam ve muhtarlarınca geçim sıkıntısında olup beş çocuktan fazla çocuğu olduğu bildirilenleredüşük ilaçlarının satışı serbest bırakıldı. Bunun dışında çocuk düşürenlerin ihbarı istendi. 1861’de (yani bundan 130 yıl önce) Müslüman Hıristiyan ve Musevi ebelerin Mekteb-i Tıbbiye tarafından sınavları yapılarak ellerine izinnameler verildi. Aksine davrananların adlarının lakaplarının adreslerinin imam ve muhtarlarca ilgililere haber verilmesi emir ve ilan olundu. | |
|
Etiketler |
kadin, osmanlida, osmanlıda kadın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
OSMANLIDA Minyatür | Zen | Tarih | 1 | 28 Mayıs 2014 09:50 |
Osmanlida AHÎLİK Teskilati | Zen | Tarih | 0 | 17 Mayıs 2014 14:29 |
Osmanlida AKÇE | Zen | Tarih | 0 | 17 Mayıs 2014 14:27 |
Osmanlida Alay | Zen | Tarih | 0 | 17 Mayıs 2014 14:16 |
OSMANLIDA Babıali Yangınları | Zen | Tarih | 0 | 06 Kasım 2012 20:17 |