Soru sayısı fazla sözelciler sayısala önyargı besledikleri için çoğu sorulara bakma gereği bile hissetmiyor. Eğitim sistemi herkes geçsin okusun zihniyetinde oldukça böyle durumlarla karşılaşılacaktır. Önceden geçme kalma varmış ve 6 7 8 e geldiğinde gerçekten sınıfta çalışacak öğrenciler olurmuş. Şimdi ise herkesi geçirin ya sınıfta bomboş kağıt veriyor hiç ilgisi yok derse zaten okumak istemiyorum da diyor. Gelmiyor devamsızlık fazla ama olsun Meb geçirin diyor. Bu şekilde olursa tabiki diğer öğrencilerde heder olur. Sistem uygun bir şekilde planlanmalı her öğrenci akademik bilgi alacak diye bir şey yok ilgisi yeteneği ölçüsünde daha küçük yaşlarda uygun alanlara yönlendirilmeli. Abd de liseye kadar okumuş arkadaşım vardı bizim yüzdelik problemleri doğal sayılar konuları vs çözemezdi. Anladığım kadarıyla orda liseye kadar dört işlem ancak veriliyor ama proje performans yeni ürün oluşturma konuları ağırlıklı yani yaratıcı düşünme. Sistem ezberci zihniyet değil yaratıcı beyinler geliştirmeli.
Siz Türkiye'nin eğitim sorununa genel olarak değinmişsiniz. Toplama ve çıkarma işlemini yapabilmenin ezbercilikle ve yaratıcı zihniyetle hiç alakası yok olamazda.
Dediğim gibi ya heyecan (dolayısıyla dikkatsizlik) ya tembellik, ya da sizin dediğiniz gibi sözelciler tarafından sayısal grubun sorularına bakmadan direk "cevap kağıdına" sallama verilen cevaplar.