Çevrimdışı

Trange, there's comfort in lies
Dar, yalanlarda rahatlık var
Ways, for you to get by
Yollar, senden geçmek için
I can feel your pain
Senin acını hissedebiliyorum
I can hear you breaking
Kırıldğını duyabiliyorum

All your hopes and fears are here for the taking
Tüm umutların ve korkuların almak için burada

They need you, but they don't give a fuck about
Sana ihtiyaçları var, ama onların umrunda değil
They bleed you, but they don't give a fuck about
Onlar sana susamışlar, ama onların umrunda değil
They feed you the lies, you want to hear it
Onlar yalanla beslenir,sen duymak istiyorsun
But they don't care
Ama onların umrunda değil

They say shit, but they don't give a fuck about
Boktan diyorlar, ama onların umrunda değil
They play shit, but they don't give a fuck about
Boktan çalıyorlar, ama onların umrunda değil
They fake shit, and say they really wanna
Aldatıyorlar , ve gerçekten istediklerini söylüyorlar
But they don't care
Ama onların umrunda değil
Fame, you follow it blind
Ün, saçma şeyleri takip edersin
You're shamed, if not with your kind
Utanmışsın, senin gibilerle değilsen

And all the knowledge in the world couldn't save you from it
Ve dünyadaki tüm bilgiler ondan seni kurtaramadı
All your ignorance is bliss and that's the way they want it
Tüm bilgisizliğin mutluluktu ve onların istediğiyde buydu
And they will label a traitor if you speak out of turn
Ve Yersiz konuştuğunda seni hain olarak etiketleyeceklerdir
Ain't got no rights, if you fight at the stake you will burn
Hiçbir hakları yok ,tehlikeli mücadelede yanarsın

The novelty of your freedom it doesn't even exist
Yeniden özgürlüğün bile yok
You're just a slave to the wage, you're just a hand over fist
Sadece ücretli bir kölesin, avuç dolusu
You ain't got nothin but bluffin, front and try to break out
Hiçbişeyin yok ama blöf,yüzsüzlük ve dışarı çıkabilirsin
You're just a pawn, and they don't give a fuck about
Sadece bir piyonsun ve onların umrunda bile değil

They need you, but not your opinion
Sana ihtiyacları var, ama senin görüşlerine değil
They'll say what you want, but they don't care
İsteklerini söyleyecekler, ama umursamayacaklar

__________________

Bu kez pek bir afili yalnızlık, ağlatan bir kadın kadar düşman. Ağzı bozuk üstelik bırakmıyor acıtmadan.